Sapkınlıkta ve gericilikte son nokta: Anne dizi tahrik eder!

Sosyal Doku Vakfı Başkanı Yıldız'ın ''6 yaşında çocukla evlenilebilir'' fetvasının ardından Furkan Vakfı Kurucu Kuytul da ''Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder'' dedi



Hükümetin toplumsal yaşamı dinselleştiren uygulamalarından cesaret alan gericiler her gün yeni bir skandal fetva ve açıklamaya imza atıyorlar. Furkan Vakfı Kurucusu Alparslan Kuytul ''Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder'' dedi.

Vakfın sitesinde yayınlanan videoda Kuytul, ''Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder. İslam gerçeği konuşuyor'' ifadelerini kullandı. Kuytul'un açıklamaları sapkınlık olarak değerlendirilirken, sosyal medyada da büyük tepki çekti.

KIZ KARDEŞ DE TAHRİK EDER
Alparslan Kuytul’un, tesettür ve cinsellik konularında açıklamalar yaptığı videoda aynı zamanda, annenin vücudunun belli bölgelerine bakılamayacağını, bunun bir tahrik unsuru oluşturduğunu öne sürüyor. İslamiyeti kendine kaynak olarak gösteren Kuytul, bir kişinin annesi ya da kız kardeşinden tahrik olmasının mümkün olduğunu iddia ediyor.

Kuytul'un tepki çeken açıklamaları şöyle:
"Ne diyor İslam, annen de olsa diz kapağının altından göbeğine kadar ve sırtına bakamazsın. Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder. İslam gerçeği konuşuyor. Hayal aleminde değil İslam. Toz pembe hayallerde gezmiyor İslam. 'Olmaz canım, annesiyle olur mu, bacısıyla olur mu?' İslam hayal kurmuyor, gerçeği söylüyor. 'Olur' diyor. Biri yapmazsa biri yapar. 'Olur mu?' diyenlerin başlarına geliyor."

Alparslan Kuytul kimdir?
1965 yılında Adana’da doğan Alparslan Kuytul Yüksek öğrenimini, Çukurova Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamladı. Ardından da Mısır’ın El-Ezher Üniversitesi İslam Hukuku Fakültesi’ni bitirdi. 1994 yılında Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nı kurdu.

Vakfın resmi sitesinde Kuytul'un amacı şu şekilde açıklanıyor:
Hocaefendi’nin en büyük amacı Rabbani metotla İslami hizmetler yapan, tüm meselelere sahabiler gibi Kur’an ve sünnet penceresinden bakan ve iman - ibadet - ahlak - cihad gibi Kur’an da bulunan tüm vitaminleri alınması gerektiği kadar alabilen öncü bir neslin yetiştirilmesidir. İşte bu özlemini gerçekleştirebilmek amacıyla tüm mesaisini eğitim ve hizmet çalışmalarına vakfetmiştir.

Geri kalmış ülkelerde burjuva demokrasilerinin laiklik konusunda katı davranmaları ve taviz verilmemesi gerekiyor. AKP'yle birlikte demokrasi ve özgürlük adına sünni islamcılığa tavizler verildi. Hükümetin ideolojisi de bu olunca bu adamlar mantar gibi hortladılar. Demokrasi ve özgürlük konusunda daha mı ileri gitmiş olduk?

Burjuva demokratları ve solcuları, ortaçağcı gerici tarikat ve cemaatlerle ilişkisini kesmeli ve ortaçağcı gericiliğin simgesel, örgütsel, kurumsal tüm yapılarını reddetmelidir.

Günümüz Avrupasında da ensestçi ve sübyancı partiler, örgütler var. Bizim liboşlara 6 yaşında çocukla evlenmek, annesinin bacağından tahrik olmak vız gelir tırıs gider. Bu omurgasızlar yeri gelirse bunları da savunur.

Yıllarca ''türbana özgürlük'' nutukları arasında ülkeyi buralara kadar getirdiler. Çok kişi bunlara destek verdi. Liberaller, yetmez ama evetçiler ve bir kısım solcular da bu koroya katıldılar. Karşı çıkanlara ''laikçi'' dediler. Yelkenlerini bu gerici rüzgarla dolduran iktidar bu destekle birlikte demokrasi ve özgürlüğün gereğini yaptı! Tarla böyle sürüldüğü için ürün de böyle oldu. Burjuva demokrasisinin yerleşmediği bir toplumda gericiliğin demokrasi ve özgürlük çığırtkanlığının meyveleri bunlar.