Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

07.02.2015- 13:38

Yoklama ve üç soru
Erhan Nalçacı



Yoklama yapılır:

CHP, burada.

HDP, burada.

Diğerleri, burada.

Syriza, herkes ayağa kalkar, içimizde!

***

Anormal bir siyasi basınç var. Türkiye siyaseti bir yere doğru itiliyor.

Bu basıncı karşılayabilmek için üç soruya yanıt aramak gerekiyor.

***

AKP ve Erdoğan bir on yılımızı daha mahvetmek için diktatörlüğünü perçinleyecek mi?

Türkiye, Ortadoğu, Afrika … Geniş bir coğrafyada emperyalist restorasyonun Sünniliğe dayalı siyasetlerin aracılığı ile sürdürülmesi temel bir stratejiyken bundan vazgeçilmiş gözüküyor. Türkiye’de AKP ve diğer bölgelerde Müslüman Kardeşler. AKP’nin 2011 seçim zaferinden sonraki kongresini hatırlayın. Bir Müslüman Kardeşler kongresiydi.

Mısır, Tunus, Suriye, Irak, Filistin ve Türkiye… Bu iş şimdilik bitti.

ABD emperyalizmi ılımlı İslam’la radikal sapkınlık arasında bir sınır olmadığını fark etti. Sonra bu siyasetler öylesine toplumu taraflaştırıyorlardı ki yönetilmesi çok zor ve sola kayan bir karşıtlık yaratılıyordu.

Ayrıca Türkiye’de başka bir soruna neden oldu . Rejimi değiştirmek için güçlü bir aktöre ihtiyaç vardı. Rejim değiştikten sonra ise görevini tamamlamış ve ayağa dolanan güçlü bir aktöre gereksinim kalmadı.

Bu nedenle AKP’nin şu veya bu şekilde işi bitti. Yaratılmış ve ömrü dolmuş bir canavarı, yeni siyasi aktörleri biçimlendirirken son kez tehdit olarak kullanmak istiyorlar.

***

İkinci soru daha basit. CHP nedir?

Evet, CHP ülkenin kurucu devrimci partisiydi ama sonra burjuvaziyle birlikte gericileşti ve düzenin bekası için olağanüstü önemli bir rol oynamaya başladı. Birçok kez bir filmi film yapan esas oyuncu değil, karakter oyuncusudur.

İkinci Dünya savaşında Nazi sempatizanı oldu, hemen sonrasında Amerikancı ve anti-komünist.

1960-70 uyanışında solu düzene bağlamak gerekiyordu, CHP önce ortanın solu, sonra demokratik sol oldu.

1990 sonrasında Sovyetsiz dünya için restorasyon gerekiyordu, CHP restoratör oldu.

AKP eliyle sürdürülen karşı-devrimci rejim değişikliği esnasında anormal olan her şeyin normalmiş ve burjuva demokrasisi işliyormuş gibi gösterilmesi gerekiyordu, bunu başardı.

Yoksa sahte delillerle herkesin içeri tıkıldığı, başbakanın evinden milyonlarca dolar çıktığı, komşu bir ülkeye komplo kurulduğu bir ülkede rejimi kimse normalmiş gibi göstermeyi başaramazdı.

Şimdi AKP sonrası, emperyalizm işbirlikçisi ama liberal, laik ama gericiliğin usulünce kullanıldığı bir döneme hazırlanıyor.

Karakter oyuncusuna, “Ya bu rol şişmanlamayı gerektiriyor, kilo alman lazım” denir ya, onun gibi.

Ve CHP yeni rolünü ezberliyor.

CHP’deki   her misyon değişikliği Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon ile başlar. Cumhuriyet yeni misyona uygun hale getiriliyor.

***

Son soru en kolayı. Neden AKP ile ittifak yapan ve rejim değişikliğinden birinci derecede sorumlu onca Amerikancı kıdemli liberal yazar, HDP’nin seçim başarısı için yazıyor?

Herkes bu sorunun cevabını kendi versin. Bence birkaç bilgisiz safın dışında bu sorunun yanıtını bilmeyen yok. Bu sorunun üstüne yatmak tercih meselesi.

***

Yoklamada yok yazıldık diye kimse bir yere gittiğimizi sanmasın. Esas yoklamayı sermaye değil, biz yapıyoruz.

Kapitalizmin dünyayı nasıl bir felakete sürüklediğini görmüyor musunuz? Ukrayna’ya bakın, Ortadoğu’ya bakın, Pasifik’e bakın, Avrupa’da NATO hamlelerine bakın, kamplaşmaya bakın, askerileşmeye bakın.

Bütün dünya halklarını bu beladan kurtarmanın tek yolu sermaye sınıfından kurtulmaktır.

Bu işe kim varım diyorsa “burada” desin.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
07.02.2015- 15:39

Güzel.
Aslında pek çok sosyalist yazar aynı vurguyu yapıyor. AKP'nin işi bitti. Bundan sonra yapabileceği, fiili olarak uygulamaya soktuğu rejimi yasalar nezdinde ''meşru kılmak''! Başka ne olabilir?

ABD ve AB'den AKP'ye yönelik tepkiler hiç azalmıyor. Muhalefeti de AKP sonrasına hazırlıyor olabilirler. SYRİZA can simidi gibi imdatlarına yetişti. CHP'si, HDP'si ve hatta İP'i bile ''SYRİZA''yım demeye başladı. Yazarın deyimiyle ''buradayım'' diyorlar. AKP gericiliğinin bir çeşit revizyona ihtiyacı var! Ne kadar olabilirse, artık!

Ya biz; sosyalistler, komünistler? ''Burada'' demeyenler; revizyona talip olmayanlar? Yazarın deyimiyle revizyona talip olmayıp ''Bütün dünya halklarını bu beladan kurtarmanın tek yolu sermaye sınıfından kurtulmaktır.'' diyenler? Biz ne yapacağız, ne yapmalıyız?

Soru bu kadar açık olunca, yanıtı da çok zor olmuyor; sosyalizmde ısrar edeceğiz, sınıf mücadelesini her zaman önceliğimize alacağız! Başka yolu da yok!

( Yine de bu tür son'lar üzerinde uzun uzun düşünmek gerekiyor. çünkü bu haliyle çok şey de söylemiş olmuyoruz. Sosyalizm! Doğru da, nasıl, ne yaparak, hangi öncelikler içine girerek?)

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 2
07.02.2015- 16:56

SYRIZA tabii ki çözüm değil. Bunu SYRİZA başlığı altında yazdık. Ancak, SYRIZA'nın çözüm olmaması bir yana, bu tip hareketler ancak Avrupa'da ortaya çıkabilir. Keşke Türkiye'de de çıkabilseydi, ama çıkamaz. Türkiye 12 Eylül'den başlayarak sistemli olarak Avrupa demokrasilerinden uzaklaştı. Hele son 12 yıldaki AKP dönemi ülkenin tamamen Avrupa dışına atılması ve dinci faşizmin bataklığına gömülmesi sürecidir. Bugün gelinen noktada SYRİZA gibi bir hareketin Türkiye'de ortaya çıkma şansı yoktur.

Buradaki yorumdaki sakatlık nerede? Sakatlık başta ABD emperyalizminin AKP'nin biletini kestiğini sanmakta yatıyor. Bilet henüz kesilmedi. İkincisi de CHP'nin ABD tarafından iktidara   hazırlandığı iddiası ki, bu da doğru değildir. Zaten II. Dünya Savaşı ABD emperyalizminin güdümüne giren Türkiye'de hiçbir dönüşüm için CHP kullanılmamıştır. "Küçük Amerika" haline gelmemiz DP ve daha sonra AP ile gerçekleştirilmiş, kriz dönemlerinde ABD yanlısı askerler yönetime el koymuş ve gerekli düzenlemeleri yapmışlardır. Emperyalizmin "ılımlı İslam" projesi ise çok daha büyük bir oyunun sahnelenmesidir. Burada yalnız Türkiye'nin değil, tüm Orta Doğu'nun şekillendirilmesi amaçlanıyordu. Bu işlem bitmiş değildir. Efendiler, köpeklerini yerine göre havuç yerine göre kamçı kullanarak hizaya getirir. Her zaman havuç vermiyorsa, bu ondan vazgeçtiğini de göstermez. HDP'ye hgelince, ABD'nin Kürt milliyetçi hareketi ile bir sorunu yok. Bunlar şu anda ABD'nin bölgedeki en sağlam müttefiki. Aman HDP Mecşlis dışı kalmasın diye korkak solcuların oylarıyla Meclis'e girerlerse, ABD'nin başı üstünde yeri var. Eğer giremezlerse, bu AKP'ye yarar ki, ABD'nin buna da hiçbir itirazı olmaz. AKP faşizmi koyultacak güce erişir, Kürtlere de kendi milli meclislerini kurdururlar. Zaten BOP projesinde bağımsız Kürt devleti yok mu? Tam BOP projesi için biçilmiş kaftan.

Türkiye'de kendi yarattıkları sanal alemde yaşayan ve palavrayla sosyalizmin geleceğini sanan bazı solcuların, ona buna saldırmayı bırakıp emekçilerin anti-emperyalist ve anti-faşist çizgide geniş cephesinin nasıl oluşturulacağı üzerinde kafa yormaları gerekir. İçi boş yorumlarla bu olmuyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]