Oğuzhan Müftüoğlu: Kürt hareketi etrafında birleşmek doğru bir fikir değil



Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla THKP saflarında mücadele eden, Devrimci Yol liderlerinden Oğuzhan Müftüoğlu, Kızıldere katliamının yıldönümünde yaklaşan seçimlerin de ışığında Türkiye'deki sol ve sosyalist hareketi değerlendirdi. Müftüoğlu, "Türkiye solunun Kürt hareketinin etrafında birleşmesi gerektiği şeklinde öneri ve çağrılar da oldu. Zaten oraya giden arkadaşlar da var. Bunun doğru bir fikir olduğunu söylemek mümkün değil" dedi.

Cumhuriyet gazetesine konuşan Müftüoğlu, "Bugün Kürt hareketinin gelişkinliği oranında sol/sosyalist devrimci hareketlerin zayıf kaldığı, aynı zamanda etnik ve dinsel ayrımcılığın, halklar arasındaki düşmanlığın da geliştirildiği bir zamandayız. Kürt hareketindeki bazı arkadaşların zaman zaman Mahir Çayan’a gönderme yaptıkları yazı ve beyanlarını okuyorum. Bundan tabii ki memnun oluyoruz. Bu arada Türkiye solunun Kürt hareketinin etrafında birleşmesi gerektiği şeklinde öneri ve çağrılar da oldu. Zaten oraya giden arkadaşlar da var. Bunun doğru bir fikir olduğunu söylemek mümkün değil. AKP zihniyeti ülkeyi büyük bir karanlığa sürüklerken buna karşı bütün ülkede gelişen ilerici tepkilerin sol/sosyalist bir anlayış temelinde birleşik bir gücün örgütlenmesidir. Kürt sorununun gerçek çözümlerini de bence ülkedeki devrimci demokratik anlayışların bağımsız şekilde örgütlenerek güçlenmesiyle bulabileceğiz" dedi.

'KIZILDERE'NİN ÇAĞRISI HAZİRAN'
Müftüoğlu, "Aşağı yukarı kırk yıla yakın bir zamandır yazıp söylediğim bir şey var: 65 -71 döneminde gelişerek Kızıldere’de en önemli kadrolarını kaybeden devrimci hareketin en temel özelliklerinden biri kendi öz gücüne dayanan bir mücadele ve siyaset anlayışına sahip olmasıydı. Bu yüzden dayanışma baki kalsın ama, ‘Kızıldere’nin çağrısı HAZİRAN’ diyorum" ifadelerini kullandı.

Birgün

Bu eski DEV-YOL'cular kendi aralarında bağağı dağılmışlar. Birisi A derken diğeri B diyor. Dün Berlin'de Kızıldere'de şehit düşen devrimciler anma gecesi düzenleryen DEV-YOL'cu arkadaşlar Müftüoğlu gibi bir görüş bildirmediler, HDP'in desteklenmesi yönünde eğilim vardı,.......
Hatta aynı gün Selahattin Demirtaş Berlin'deydi ve seçim startını Berlin'den vermişti. Geceyi düzenleyenler bir anons yaparak Demirtaş'ında geceye katılmasının pilanlandığını ve gelmek istediğini ama proğram yoğunluğundan dolayı geceye katılmasının son anda iptal edildiğini duyurdular.

Etrafımdaki tüm DEV-YOL'cu arkadaşlarım açıktan Demirtaş diyorlar.

Yine yanlış bir tuş, yine kaybolan yazı, gel şimdi yeniden yaz!

Müftüoğlu'nun saptamasının şaşkınlık verici bir yanı yok. Yazıyaz forumdan bu yana sürekli olarak bu konuya değinmeye çalışıyoruz. Türkiye solunun öncelikli sorunu örgütlenme ve toplumsal alandaki güçsüzlüğüdür. Solun önceliği budur. Kürt ulusal hareketinin içinde, yanında, arkasında bunun gerçekleştirilme olanağı yoktur. Bir sosyalist için sınıfsal mücadele ve sosyalist devrim perspektifi temel önceliktir. Kenara koyulduğunda, ertelendiğinde, gözardı edildiğinde soldan, sosyalist mücadeleden söz etmenin olanağı yoktur. Solun bugünkü haliyle kürt hareketiyle ''itifak'' adı altında biraraya gelmesinin bile olanağı bulunmamaktadır. Sosyalistler ideolojik olarak ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, politik olarak güçlü olan kürt ulusalcılığının yanında, arkasında, içinde, nasıl olursa olsun sola alan açma olanakları bulunmamaktadır. Onlarca yıldır görülmüş olması gerekirken hala ''farkına varılmamış olması'' ve hala belirli çevreler tarafından ısrarla sürdürülmesi de belki sadece ülkemiz solunun içinde bulunduğu koşullarla ilgilidir, ne diyelim!