Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

25.04.2015- 22:19


Bizim Syriza’cılar
Alper Birdal



Yunanistan’da 25 Ocak’ta Syriza’nın (Radikal Sol Koalisyon) iktidara gelişine bir iç mesele olarak bakan iki ülkeden biriydik. Diğeri İspanya...

İspanyolları anlamak mümkün. Zira orada, Avrupa’daki krize bakışı da, “çözüm” diye önerdikleri de Syriza’yla neredeyse aynı olan bir parti var: Podemos. Aralık’ta yapılacak seçimlerde iktidar olma ihtimali yüksek. Olursa, Syriza’yla aynı akıbeti paylaşması ihtimali ise daha da yüksek.

Nedir o akıbet? Sondan başlayalım. Yerel yönetimlerin kasasındaki paraya, yani halkın parasına el koyup borç ödemek... Seçim öncesinde “Troyka’yla (AB, IMF, Avrupa Merkez Bankası) göbek bağımı keseceğim” deyip, seçim sonrasında ilk iş kurtarma anlaşmalarının uzatılmasını müzakereye başlamak... Arada Pire Limanı’nın özelleştirmesini durdurup, Almanya’dan II. Dünya Savaşı için tazminat istemek gibi çıkışlar da yaptılar, haksızlık etmeyelim. Ama can alıcı meselelerde yaptıklarıyla “al Syriza’yı, vur Yeni Demokrasi’ye” dedirtmeyi başardılar.

Kabaca üç ayın bilançosu bu.

Yine üç ay öncesine, bu kez Türkiye’ye dönelim. Birileri “Bizim Syriza’mız HDP” diyor, Demirtaş, “Tıpkı Syriza ve Podemos gibi biz de iktidara yürüyoruz” diye bu söyleneni memnuniyetle karşılıyor, Yunanca tweet atıp “Kardeşim Çipras”ı tebrik ediyordu. Sadece o mu? CHP, “esas Syriza benim” çıkışı yaparak yükselen dalgadan payına düşeni almaya çalışıyor, Devlet Bahçeli bile “Syriza sizin gibi bölücü değil” diye HDP’ye sataşırken Çipras’a göz kırpıyordu. Havuz medyası ise Syriza’nın asıl AKP’yi örnek aldığı manşetleri atıyordu.

Yani Syriza’cılık rekabeti yoğundu o sıralar.

Şimdilerde elini halkın cebinden çıkarmayan, ekonomik krizden dış politikaya kadar hiçbir konuda hiçbir şeyi değiştirmeyen bu Radikal Sol’un aynı ölçüde rağbet gördüğü söylenemez. Bu nedenle, “Syriza’cılık bizim burada da unutulur herhalde” diye düşünebilirsiniz.

Ama hayır.... Hala “bizim Syriza’mız” edebiyatına devam edenler var. Bizde örnek olarak sunulanın ne yaptığına bakma adeti pek yok nasılsa. Hele de örnek dışarıdan veriliyorsa...

Milliyet’in Aslı Aydıntaşbaş’ını ele alalım. HDP bildirgesinin açıklandığı toplantıdan sonra şunları yazmış: “HDP bildirgesi ‘devletin dönüşümünü’ hedefliyor. O anlamda HDP sadece Türkiyelileşmemiş, gitmiş ‘Türkiye’nin Syriza’sı’ olmuş.”

Aslı Hanım, üç ay önce “Türkiye’nin Syriza’sı HDP” türküsünü en yüksek perdeden okuyanlardan biri değilmiş gibi, şimdi “gittim izledim, galiba Türkiye’nin Syriza’sı oluyorlar” diyor. Artık o referans pek sağlam sayılmaz, ama nasılsa Ocak ayında Syriza hummasına tutulanlar, Nisan sonunda Yunanistan’da ne olduğuyla ilgilenmiyor. O zaman makamı biraz değiştir, ver gazı gitsin: “Galiba oluyorlar”.

Farklı bir yerde, ABD’nin Ortadoğu politikasına yön veren teşkilatlardan biri olan Washington Institute’un sayfasında ise başka fikir satıyor Aslı Hanım. Bu kez HDP için “game changer” (“oyunun seyrini değiştiren”) dediğini okuyoruz. Orada Syriza’dan bahsetmemiş, HDP’nin AKP’yi 270-310 sandalyeye çekebileceğini anlatmış. Oyunun seyri nasıl değişmiş oluyor, onu sormayın.

Demek ki bizim Syriza’cılar, Syriza’yı dışarıda değil, içeride hatırlıyor. Ne yapsınlar, İspanya şu seçimleri erkene almazsa 7 Haziran’a kadar Syriza’cılığa devam edecekler mecburen.

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 1
26.04.2015- 00:36

Alıntı Çizelgesi: kim yazmış
[size=2]   sabah gazetesi ankara temsilcisi aslı aydıntaşbaş, beykoz çubuklu 29'da gerçekleştirilen düğünde hayatını işadamı ekin alptekin ile birleştirdi. düğüne medya, siyaset ve iş dünyasından 400 davetli katıldı. davetliler arasında; sabah gazetesi medya grup başkanı yavuz onursal, genel yayın yönetmeni ergun babahan ile eşi sunay babahan, genel yayın yönetmen yardımcısı doğan satmış ile eşi burçin satmış, yayın koordinatörü şule talu, karikatürist salih memecan, milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni sedat ergin, gazeteci leyla umar ve fener rum patriği bartholomeos gibi isimler yer aldı.


aydıntaşbaş ve alptekin, nikah masasına bir ışık şovu eşliğinde geldi. havuz başında bekleyen davetlilerin alkışları arasında yürüyen çiftin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. alkışlar arasında nikah masasına gelen aydıntaşbaş ile alptekin'in nikah şahitliğini enerji ve tabii kaynaklar bakanı hilmi güler ile ak parti sakarya milletvekili şaban dişli yaptı. çiftin nikahının kıyılmasıyla birlikte havai fişek gösterileri yapıldı.



Yukarıdaki satırları HDP'ci Aslı Hanım neler yazmış diye bakarken Ekşi Sözlük'te buldum. Vikipedi'deki Biyografisi de şöyle:

Alıntı Çizelgesi: kim yazmış
  1973 senesinde doğdu. Robert College ve ABD Maine'de Bates College'dan mezun oldu. Aydıntaşbaş, New York Üniversitesi'nde gazetecilik ve Ortadoğu üzerine yüksek lisansını tamamladı. Gazeteciliğe Cumhuriyet gazetesinde başladı. Bosphorus Chronicle, Yeni Yüzyıl, NTV, Radikal, Sabah, Habertürk.com, Habertürk TV ve Akşam'da köşe yazarı, muhabir, Washington temsilcisi ve Ankara temsilcisi olarak çalıştı. Bu sırada The New York Times, The Wall Street Journal gibi gazetelerde haber ve makaleleri yayınlandı. Halen Milliyet gazetelerinde dış haberleri sayfasında köşe yazılarını ve Skytürk 360'da Sıcak Temas programı yapıyor. Mayıs 2013'ten itibaren CNN Türk kanalında "Karşı Gündem" programını yapmaktadır.



İşte böyle Türkiye'deki Amerikancı sistemin Amerikancı yavrularından birisi. Şİmdi de Syriza'cı ve HDP ci kesilmiş. Neden acaba? Böyle mi talimat almış?

Efendim Syriza'yı yakından izliyormuş. Türkiye'de kimsenin Syriza'yı yakından izlediği filan yok. Bırakın Yunanlıları yakından izlemeyi, bu zavallılar ne Yunanistan'ı, ne de YUnanlıları tanıyor. Öyle olsa Tspiras denilen adamın adını Çipras yapmazlar bir kere.

Syriza'nın en belirgin özelliği -beğenelim beğenmeyelim- alternatif ekonomik siyaset önermesi. Yahu Türkiye'de ekonomik siyaseti değiştireceğiz diyen var mı? Kim diyor HDP mi diyor? Yoksa CHP mi? Ciğerden pay kapmaya koşan sokak kedileri gibi Syriza'dan pay kapmaya koşan AKP medyası ve MHP ise komik kaçmaktadır.

Syriza lideri Yunan tarihinde ilk kez papazların karşısına ateist olduğunu vurgulayarak çıktı ve gelenekleri çiğneyerek İncil'e el basmadı. Türkiye'de böyle babayiğit var mı? Kutsal doğum haftaları düzenleyen HDP mi Syriza'cı? Bu arada Demirtaş Tsipras'a özeniyorsa konuşmaya başlamadan önce kravatını çıkarsa daha iyi eder.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]