Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Sözde sol-sosyalist forumlar...

''BHH kuruluşu itibariyle kontraydı örgütllenmesi itibariyle de kontradır.Bunun dışına çıkmasını beklemek anlamsızdır.''
http://www.enternasyonalforum.net/turkiye-solu/10537-yeni-bir-yapilanma-gereksinmesi-solplatform.html

Bu yazı Enternasyonel Forum denilen enternasyonalizmle alakası olmayan,tersi sosyal şövenlikten başka anlayışı olmayan , ama çok sevdikleri devrimci içerikli anlamlı kavramları kulanarak toplumları kandırma ,aldatma ,sahtekarlık içinde bulunan forumda yazılmaktadır.

Kontranın sözlük anlamı ''karşıt hareket'' olarak tanılanmakta .

Bu durumda yazar BHH karşıt hareket olarak tanımlarken   peki bu hareket neyin karşıtı olmakta .

Ama yazıya baktığımız ve yine o yazı içeriğinde   küçük kafalı BHH yi HDK nın ulaşamayacağı,ulaşmadığı kesimlere uluşmaya amacıyla kurulduğunu söylüyor .Ve hemen bu kesimi BHH yamıyor Bunlar   ''ulusallcı-aydınlanmacı kesimler'' olduğunu söylüyor. Yani Türk ulusalcılarının ve elitist   cumhurriyet aydınlarının ,vasiyetçilerine ulaşmaya çalışan hareket olarak tanımlıyor. Yani bu hareket içinde bulunanların tek amaçları var. Türk ulusalcılarını ve cumhrriyet dönemi yetişen kemalizmle donanmış kitlelere ulşamak. Çünkü kürtler HDK içinde ,eee sosyalistlerde orada peki BHH neye uluşabilir bunların dışındakilerine tabi..

Olur ama böyle çarptma böyle üçkağıtçılık olmaz.

Diğer taraftan O zaman yazan o küçük kafalı yazar   bir karar versin.BHH, HDK karşıtımı yoksa HDK nın ulaşamaycağı yerlere ulaşmakmı istiyor?Kontra hareket demesini biliyor ama bu kavramın içeriğinin hakkını veremiyor .

Bu konuda bile o küçük kafasıyla çelişkiler içinde kalan adam insanlara ne verebilir? Sadece sahtekarlık ,aldatmaca ,kandırmaca yanıltıcı laga lugalar.

Ne imiş BHH kontra hareketi imiş. Evet o zaman bunu böyle tanımlıyorsan açık açık BHH HDP karşıtı bir harekettir diye ortaya koy ,ne HDK nın ulaşamayacağı kesime ulaşan hareket olarak tanımlanılıyor.

İşin gerçeğini böyle çarpıtan küçük kafalı yazar o kadar merak ediyorsa bakın ben ona BHH nin   ne olduğunu söyliyeyim.

BHH, HDK nın üzerinde onu aşan ,onun o Kürt kimlikçi bir hareket sınırları içinde kalınmasının kabul etmeyen sosyalist özlü , demokratik devrim persfektifli   harekettir. Yani BHH HDK nın uluşamayacağı kesim derken sosyal şöven bakış açısıyla kitlelere yaklaşan HDK nın üzerinde bu kitlelelere ulaşmaya çalışandır. Çünkü HDK kürt ulusal ekseni temeline almış ,öncelikle kürt halkının kurtuluşunun önceliğini ortaya koyan   kürt ulusal siyasalının uzantısıdır. Kürt ulusal özgürlüğünün üzerine Türkiyede hakkim olan anti-demokratik yapının değiştirilebieceğine öneren yapılanmadır.

Kürt ulusal hareketi baştan beri Kürtlerin kurtuluşununun aynı zamanda Türkiyenin de kurtuluşu demek olduğunu toplumları ikna etmeye çalışan,öneren çaba sarfeden harekettir. Kürt ulusal herketi önceliğini kürt ulusunun kurtuluşu ile Türkiyenin var olan demokratik olmayan yapısınıdaki sorunları bu temek üzerine yerleştiren çözüleceğine inanan harkettir.

BHH ise bunun yanlış olduğunu kimliklere(türk-kürt,çerkez laz. arap   ) dayanarak türkiyenin sorunlarını çözülemeyeceğini ve bu yaklaşım anlayışın yanlışlığını ortya koyandır. Eğer kimlikler üzerinden yada ulusallık üzerinden Türkiye sorunları çözülse idi Türkler bunu zaten yapardı. Ama gördüğümüz gibi bu günümüz emperyalizm koşularında mümkün değil imkansız.

Ne yani Türkler kötü beceriksiz Kürtler iyi becerklimi?? Yunanlılar kötü,becerksiz   ama mekodanlar iyive beceriklimi ? yada Almanlar iyi Amerikalıllar kötü   gibi sosyal şövenliğin luzumu yok.

Ancak bu yazar gibiler tarihe böyle bakmakta o ulus beceriksiz ama bu ulus becerekli sosyal şövenliği körüklemektedirler . Halbu ki aynı adamlar düne kadar   Engelsin Onurlu halklar onursuz halklar yaklaşımı var diye eleştirenlerdi. Ki burada bile küçük kafalıydılar    

Kürteler onlara göre : Türkiyeyi,lazları çerkezleri arapları kurtaracak.   Kürtler bu ülkenin   hamalı olduğunu söylüyorlar . Bir zamanlar Türklerde Türkiyede arapları,çerkez ,pomak ,kürtleri kurtarabileceğini söylüyordu. Şimi bakıyoruz ki bıarkın türklerin onları kurtarmasını kendini kurtaramamış durumda .Emperyalizmin sömürgesi durumunda . Eğer bu toplumsal tarihte bugün emperyalizm koşularında   mümkün olsun derhal kabul   ederiz . Ancak bu geçti be babalar,tarihte kaldı ,koşullar değişti ..

Ben başka birşey öneriyorum bu küçük kafalı ,aldatıcı kandırıcılara  

Hadi gelin tarihsel olarak kanıtlanmış ve kanıtlanmakta olan sınıflar konusunda bunu kabul edelim Diyelim ki bujuva bu toplumları işleri götüremez pili bitti gericileşti ,ama emekçi kesim ileri götürebilir diyelim. Ücretli çalışanlar bu toplumun hamalidir diyelim ve bu hammal bu işi yüklenmekle mükkelef diyelim. Gelin bütün Türkye sorunlarını bu ücretli çalışanların üzrinden haledelebileceğini,kurtulabileceğibi söyliyelim ve bu hammalar üzerine inşaa edelim.

Hayır bunların dogmatik ,günü geçmiş ,geçmişte kalmış laflar olduğunu ve kabul edilmeyeceğini burjuva vari ideolojik yaklaşımlar olduğunu söylemekteler .

Bu beylerle biz sosyalistlerin temel ayrımı bu. Onlar kimlikler üzerinden toplumların kurtulabileceğine inanıyor . Biz ise Sınıflar üzerinden toplumların sorunlarının haledilebileceğini söylüyoruz inanıyoruz.

HDK   ile BHH nin karşıtlığı ve BHH nin HDK aşması   işte burada küçük kafalı .. BHH ulaşamayacağı kesimler yoktur ama HDK nın ulaşamayacağı   toplumsal kesimler vardır .

Şimdi anladınmı BHH nin HDK nın ulaşamayacağı kesimlerin olduğunu söylemesinin nedeni ve içeriğini.. Çünkü BHH   Kürt,Türk ,alevi , çerkez   arap gibi onlara özgürlük vadii ile   kimlikler temelinden   toplumlara ulaşmak istemiyor .HDK gibi kendini sınırlamıyor , kendini ,temel eksen bu demiyor   .HDK ,Sanki bu kimlikler kimliksel olarak tanımlansa ve kabul edilse özgürlüğe kavuşulacakmış gibi, Kürt halkını da böyle kandırıyorlar ,''özgür olacaksınız ey kürtler,araplar çerkezler türkler   ''deniliyor. Halbu ki tesine Kürtlerin kimliksel özgürlükten   çok sömürülmeme özgürlüğüne ihtiyaç duyduğunu ortaya çıkarmıyor .Bunun yerine kimliksel özgürlüğü ile   sömürülmeme özgürlüğünün üzerini kapatıyor ,halının altına süpürüyor, ikinci plana atıyor. . Halkbu ki kimlik özgürlüğünden önce o halk bu cehenem hayatından kurtulmak istiyor. Ama Kürt ulusal siyaseti kürt halkına kürtlük fişeğini ateşini yakıyor sürekli bu sosyal   şöven duyguları parlatıyor.Bu arada diğer toplumlarında sosyal şöven duygularını körükleyip harlıyor . .Sömürülmeme yi temel alacağına kürtlük kimliğini temel alıyor.   Bunları harmanlıyor ,anlaşılmaz bir hale sokuyor. İki arada yürümeye çalışıyor ama Öncelik kimliğimizin özgürlüğü   demek zorunda kalıyor ,yaptığı ettiği   çünkü bu. İnkar da edemiyor.

Ama bu salaklar emperyalizm döneminde kimliklerin ,ulusların fonksiyonlarını ,önemini yitirdiğini görmüyor.   Emperyalizmin genişlemesinin tezahürü ve zorunluluğu   olarak Toplumlar ulusal kimliklerden sıyrıldıkça, yandık kül olduk diyenlere , ulusalcılık kimlikleri atarak   can yeleği atıyorlar. Emperyalizme dolaylı olarak hizmetlerde bulunuyorlar   .Emperyalizmin dünyaya ve yaşama düzenlemesi ,uluslara hegomanya kurmasında yardımcı oluyorlar.  

Nedir lan siz cia beslemesimisiniz. ?Emperyalizmin   kendi yaratımı olan bu ulusuzlaşma eğilimine karşı yanıp tutuştuğu cehenem azabı çektiği ama sıkıntıdan kurtarma denyolarımısınız ?





umut  |  Cvp:
Cevap: 1
19.09.2015- 08:01

Enternasyonal forumda yazının başlangıcı solplatformda yapılan yorumdan başlıyor. İlk ateşi veda denilen şahıs yakmış. O da iki arada bir derede kalmış gibi. Kürt hareketini savunuyor neden savunduğu belli değil, kürt hareketine karşı çıkıyor neden karşı çıktığı da belli değil. BHH'yi ise meclis ve forumlarda örgütlendikten sonra kürt hareketinin içine girsin falan demiş. Adamların aklından bir türlü bağımsız sınıf hareketi geçmiyor. Varsa yoksa kürt hareketine kuyrukçuluk.

veda'nın yazısı.

YENİ BİR YAPILANMA GEREKSİNMESİ (solplatform)
Öncelikle, yazacaklarımızın 1 Kasım Seçiminde alacağımız tavırla ilişkisi yoktur.
Baştan söyleyelim; 1 Kasım Seçiminde oylarımızla HDP'nin yanındayız.

7 Haziran öncesi, faşizm’in alt yapısını örmek için AKP 'nin tek başına hükümet olması ve de yargı,yürütme ve yasamanın tek elde toplanması amacına yönelik Başkanlık istemlerinin önünü kesmek,AKP' nin tek başına hükümet olmasını engellemek için nasıl HDP' ne oy verdiysek,bugün de o günden daha fazla aynı kaygıları taşıyarak HDP' ne oy vereceğiz.

Bundan sonra yazacaklarımızın bununla ilgisi yok.
Baştan beri HDP 'yi destekledik ve hatta HDP 'nin dışında,özellikle TDH içersinde yer alan siyasi oluşumların ayrı bir birlik oluşturmalarını bölücülük olarak niteledik.

Çünkü bize göre HDP,Kürt Özgürlük Hareketi ile TDH içersinde yer alan siyasi oluşumların ,eşitlik temelinde bir araya geldiği,buradan çıkacak kararların,bu birliktelik içersinde yer alan oluşumların ortak iradesiyle belirlendiği ,güçlünün,güçsüzü bu bağlamda ezmediği,güçsüzün iradesinin de dikkate alındığı bir birliktelik olmalıydı.

Ancak yaşanan süreç hiç de böyle olmadı.
Arkasında kitlesel bir gücü bulunduran KÖH' nin, sınıf hareketinin yerlerde sürünmesi ve yaşanan gericilik dönemi nedeniyle ,kitlesel gücünü yitirmiş TDH içersinde yer alan siyasi oluşumlar üzerinde ,onları dışlayıcı,onların iradesini hiçe sayan,hatta en ufak bir eleştiriye bile tahammül göstermeyen tavırları,bu birlikteliğin sağlıklı olamayacağını ortaya koymuştur.

Tabii, bu söylediklerimiz,HDP içersindeki KUYRUKÇULAR için söz konusu değildir.
Onlar ayakta kalabilmek,yok olmamak için,her tür onursuzluğu ve omurgasızlığı MÜBAH görürler.

BHH Hareketi ,kuruluş amacı bağlamında son derece doğru ,ancak amacı bu hareketin başındakilerin sahip oldukları düşüncelerle çelişen bir birliktelik olduğu için başladığı gibi sönümlendi.

Oysa BHH , mahalle forumlarına ve meclislere dayanması,kararların buralarda doğrudan demokratik bir işleyişle alınması bağlamında doğru bir örgütlenme biçimiydi.
TDH içersindeki sol ancak böyle bir birliktelikle yığınsallaşır ve bir Güç Odağı haline gelebilirdi.
TDH içersindeki solun bir güç odağı haline gelmesi ,KÖH ile ilişkilerin eşitlik temelinde yeniden kurulmasının da önünü açardı.

Ancak daha öncede belirttiğimiz gibi hareketin başında olanların,BHH'nin örgütsel yapısıyla çelişik yapılar olması ve BHH'nin dayandığı mahalle forumları ve meclislerin doğrudan demokratik karar alma mekanizmalarının bu yapılar tarafından işlevsiz kılınması,artık yeni bir yapılanmayı ,amaca uygun bir yapılanmayı hayata geçirmeyi zorunlu kılmaktadır.

Şimdi TDH içersindeki sola bir görev düşüyor.
Bir an evvel benim dükkanım en iyisidir düşüncesinden vazgeçerek,grup çıkarlarından arınarak,mahalle forumları ve meclisleri temelinde,tüm kararların bu forum ve meclislerce alınacağı bir oluşum temelinde bir araya gelmeleridir.

Ancak , bu koşullarla KÖH ve TDH içersindeki sol sağlıklı,eşit haklara sahip bir birliktelik içersinde bulunabilir.
Aksi durum,TDH içersindeki solun örgütsel ve ideolojik bağımsızlığını yitirmesine,düzen içi siyasetin bir parçası durumuna gelmesine neden olur.

veda

owert  |  Cvp:
Cevap: 2
19.09.2015- 08:46

Vedenin düşünsel sistematiğini tanıyorum.

Onun kafası hala ırlanda kurtuluşunda . Marx önce ırlandanın kurtuluşunu istedi o zaman bizde önce kürtlerinkini istemeliyiz. Diğer sorunlar ? İngilterede ingiltere için   ırlandalılarınki çözülmeden nasıl mümkün değilse türkiyenin sorunları da kürt sorunu çözülmeden olmaz. Marx' böyle dedi ya ,veda da ne müthiş marsist olduğunu buradan kanıtlıyor. Düşüncesi bu. Bin kez yahu o senin değin kapitalizmin serabest rekabettine özgü bir olay diye anlatılsa yazılsa da adamın düşüncesi   bu.

Ama şunu demesi yined iyi ..

Veda şöyle diyor :''Bir an evvel benim dükkanım en iyisidir düşüncesinden vazgeçerek,grup çıkarlarından arınarak,mahalle forumları ve meclisleri temelinde,tüm kararların bu forum ve meclislerce alınacağı bir oluşum temelinde bir araya gelmeleridir.''

Ancak hangi temellerde bir araya gelecekleri hala muğlak. Bu ancak demokratik devrim içeriğinde bir araya gelinebileceğini o da biliyor. Ama nasıl?

Tek söylediği hep birlikte olalım. Çok güzel laf çok güzel düşünce de nasıl?  

Eğer birileri önce kürtlere ulusal özgürlük tanınsın sonra diğerleri arkasından gelirle   işe başlarsa   ve dayatırsa ,

Diğer birileri : Hayır ,senin diğerleri arkasından gelir   dediğin sorunlarınlarla   birlikte ele almak gerek diye başlarsa burada nasıl ortaklaşma yaşanır. ? Hukuk ,yasaların uygulanması,Kadın ,eşit yurtaşlık, temsililiyet ,çalışma ,doğanın katledilmesi, sanai ,üretimin toplumsalşaması , laiklik ,eğittim   vs vs sorunlar bir bütündür. Türkiye bu sorunlarla boğuşmaktadır   ve Türkiyede kimlikleri öne çıkarmaktan öte bu sorunlar üzerinde mücadele edilmelidir dediğinde işler kopuyor.

Kürtler bu sorunları tali sorunlar olarak görüyor . Öncelikle kimliklerin tanımlanmasını istiyor. Kim olduğumuz bilelim   sonra konuşalım diyor. Bizde kim olduğumuz ne önemi var hepmiz bu toplumun insanlarıyız toplumsal olarak hepimiz ahlaksal ,dinsel ,yönetimsel eğitimsel ,kimliksel,sömürgesel   sorunları yaşıyoruz   diyoruz. Bu tek kürtlerin sorunu değil tüm bu topraklarda yaşayanların sorunu . Topluca heledebileceğimiz hedefte birleşelim.  

Kürtler bizi kandıryorsunuz diyor . Biz kardeşlil nakaratlarıyla kandıramazsınız kardeş olamak istemiyoruz ,kendimize ait dünyamız geleneğimi ulusumuz var .Öncelikle kendi ulusumuzla var olmak istiyoruz. Ulusumuzla birlikte yaşamak istiyoruz. Ulus olmak istiyoruz.

Bizde diyoruz ki bu senin dediklerin hikaye . Bu saaten sonra ulus mulus olamazsın,zaten üç lehçeyle konuşuyor ortaklaşa bir ekonomin bile yok, zayıf çılız güçsüzsün. Bunu sömürge dediğin Türkler başaramadı görmüyormusun. Bugün sömürgesi altındayım dediğin Türkler sana ayakabı göndermese ayakların çıplak kalacak. Bunu bile üretmekten yoksunsun.Türklerden kurtulacak abd nin kucağına gideceksin. Yada güçlü bir devlettin himayesinde olmak zorundasın yoksa seni yaşatmazlar. Sanırm kürtler ona göre türklerden kurtulayımda nasıl olsa ABD zengin ve güçlü ülke yada başkası,onun zenginliğinden ,   bize   da bişeyler verirler. Ya da petrol ganimettinin üzerinde oturıyorum, eh ABD nin beni söğüşlemsine razı olsamda Türklerle birlikte yaşamakta olan yaşamımdan daha iyi olur   düşüncesinde Barzaniye özeniyor, İktidar çelişkisinden ona küfürde ediyordu.   Son dönemde uzalaşmaya çalışsa da böyle.  

Evet ulus olmak herkesin hakkı ama birader toplumsal tarihinn çarkı bu yönde değil. Sen rüzgara karşı işemeye çalışıyorsun. Bu demek değildir ki yarın akşam kalk tüm o var olan kültürel, ahlaksal ,sosyal ilişkilerinde hakim olan geleneği değiştir yok et . Bu diğer bu topraklarda yaşayan toplumlar içinde geçerli. Çünkü bu ülke ulsalaşamamış etnik kültürel,ekonomik sosyala hukuksal   yapıyı içinde barındırıyor. Ortaklaşan,ortak değerlere sahip   bir Türkiye yok. Ne hukukum hukuk ne ekonomik yapmız bize ait nede sosyal ilşkilerimiz bize özgü .Çorba gibi. Alın işte .''bayrağını kapta gel ''dediler geldiler giderken bayrakları yere attılar. Para varmı para ,mani varmı mani. Pargmatizim egemen ahlak olmuş ,köksüz ,homojen değerleri olmayan toplumsal yapı.

Bunları eli kalem tutmuş şöyle oratlıkta kitap çevirmiş bireylerin anlamaması olanaksız. Hele Kürt ulusal siyasettinin anlamaması hepten imkansız . Eşeklik yapıyorlar eşeklik.

Emperyalizm koşullarında uluslaşma süreci bitmiştir.Halklar sadece bunun o yarım kalmış sıkıntısınsını yaşamakta.Sosyalistler elbette bu sıkıntı ve   sorundan yaralanırlar çünkü toplumsal sorunudur bu. Ama bunu ulusallaşmak ,diğer toplumlardan ayrışmak ,kopmak içine içe kapanmak için yapmazlar .Enternasyonalizm içinde yaparlar. Kendine Enternasyonle forum diyor ama uluslaşmayı savunuyor ve kutsuyor. Yalancı enternasyonilist forumdan öteye geçemiyor.  




denizcan  |  Cvp:
Cevap: 3
19.09.2015- 10:23

Karar verilmeli bağımsız sosyalist siyasetten yana mıyız, değil miyiz? Bu forumlardakilerin bana göre sorunu bu konuda bir tavır almaması. Türkiye'de ne yaşanırsa yaşansın kendilerini kürt hareketine bağlı hissediyorlar ve konulara kürt hareketinin siyasi yaklaşımından bakıyorlar. Böyle yapmayanlara da düşmanca bir tutum içine giriyorlar. Bu tutumları doğru olsa bile bunun sınıf mücadelesine katkısı ne? Sınıf mücadelesi böyle bir şey değil ki. Sınıfı örgütleme, solun kitle tabanını genişletme gibi bir amaç yoksa sınıf mücadelesinin anlamı nedir? Bu   kişiler hem sosyalist olduklarını söylüyorlar hem sosyalist olmadığı belli olan bir örgüte kuyrukçuluk yapıyorlar. ben bu siyaset tarzının sosyalist sola fayda değil, zarar getirdiğini düşünüyorum.

owert  |  Cvp:
Cevap: 4
19.09.2015- 12:02

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Karar verilmeli bağımsız sosyalist siyasetten yana mıyız, değil miyiz? Bu forumlardakilerin bana göre sorunu bu konuda bir tavır almaması. Türkiye'de ne yaşanırsa yaşansın kendilerini kürt hareketine bağlı hissediyorlar ve konulara kürt hareketinin siyasi yaklaşımından bakıyorlar. Böyle yapmayanlara da düşmanca bir tutum içine giriyorlar. Bu tutumları doğru olsa bile bunun sınıf mücadelesine katkısı ne? Sınıf mücadelesi böyle bir şey değil ki. Sınıfı örgütleme, solun kitle tabanını genişletme gibi bir amaç yoksa sınıf mücadelesinin anlamı nedir? Bu   kişiler hem sosyalist olduklarını söylüyorlar hem sosyalist olmadığı belli olan bir örgüte kuyrukçuluk yapıyorlar. ben bu siyaset tarzının sosyalist sola fayda değil, zarar getirdiğini düşünüyorum.



Esasında bunun temellerini 68 öncesinde aramak gerek. 1920 Karadenizde boğulan komünistler tarihindenen sonraki Türkiye komünist tarihinin 1968 kadar sürede genlerine işlenen eğilimi bu.

Bağımsız siyaset yürütememek,ila kendisine dayanak ve abi aramak.

80 öncesi de bu eğilim varlığını sürdürmüş. bir kısmı sovyetçi olurken bir kısmı Çinçi olmuştur. Biliyorum biri de çıkar birleri de   latin amerinkacı ,kübaisti diyebilir. Bunun kısmane payı olsada da bağımsız siyaset yürütmek isteyenler için   geçerli değildir.

Bu konuda enternasyonelin tavsiyeleri de bu günah içinde görenler olabilir. ''Türkiye komünisteri   Enternasyonel tavsiyelerine bakarak şamar oğlanına çevrilmiştir''. diyebilir.Ama işin esası   böyle değildir.

Mesela ilk darbe komünistlerin Kardenizde katledilmesi . Ve buna karşın enternasyonelin tutumu. Yani Ulusal kurtuluşçularla ilişkisini sürdürmeye devam etmesi. Kaba mantıkla burada enternasyoneli suçlayabilir ki suçlayanlar vardır.

Ancak bu suçlama üzüm yemekten öte enternasyonli dövmek ve sinsice antı komünistlik yapmak olmaktadır. Allah var sosyalizm tarihi içinde saldıracak gedik ,boş arayanlar bu fırsatı hiç kaçırmamışlardır.. Son yıllarda on yıllarda bu ve buna benzer konuları gündeme taşıyan Kürt siyasalı içinde sosyalistiz ama ile başlayanlar dört elle sarılmıştır . 1980 Yenilgiyle hayal kırıklıklarına uğrayan sol Liberalerzme yönelenlerde bunun öncülüğünü yapmıştır.


Enternasyonel Nedir ? Neden ihtiyaç duyulmuştur. Marx'ın Enternasyole katılması ve başkan olarak kabulü farklı farklı ülkerde sınıf mücadelsinin kaordisyonunu sağlamak ve tavsiyelerde bulunmaktan başka amaçı yoktu. Buna neden olan marx'a değişik   değişik   ülkelerden gelen mektupların gerçekliği bilgi belgenin paylaşılması ve kaordisyonunun böylesi bir örgütlenmeyle sağlanması. Yani dünyada yüryen sınıflar mücadelesinin farklı farklı ülkelerde gelişimini   izileme,değerlendirme ve Dünya işçi sınıfına dünyasal persfektif sunmadır. Bilindiği gibi Marx merkeziyetçidir. Çoğulculuk içeriğinde merkeziyetçilik ..

  Enternasyonel sadece dünyasal persfektif sunar buna ilşkin ülkeleri ile karalarleri ü lke bölge komünistlerine bırakır. Kısaca Enternasyonel tavsiye kurumudur.

1920 de Türkiyeye gelme kararı veren komünistlere enternasyonel   gidin dememeiştir ama gitmeyinde demmiştir. Bunun kararını verecek olan Türkiye   komünistleridir ve onlar Türkiye ye gitme karaını vermişlerdir.   Çünkü marksizim dış etmenlerin etkili olsa da iç dinamiğin belirleyiciliğini ön koşul kabul eder. Ve iç dinamik Türkiye komünistleri kararı onların bileceği iştir.

Karedenizde katledilenler Türkiyenin somut şartlarının değerlendirilmesinde yanlışlıklar yapmış,Türkiye ye gitmeye karar almışlardır. Halbu ki Türkiye iç dinamiğinde gelişen komünist bir eğilimler vardır. İlegal olarak bu gücün yanında yer alabilir etkiniğini artırabilirlerdi. Ancak bu yol seçilmememiş belkide sovyetlere güvenerek kendine güvenmeyerek Türkiyeye   ekip olarak girmiştir.  

Burada hatalı olan enternasyonel değildir. Ki enternasyonel gidebilirsinizde demiş olabilir ama karar verici merci Türkiye komünistlerinindir.

Bu bakımdan Enternasyonel burada suçlanamaz. Enternasyonelin ulusal kurtuluş mücadelelrine yönelik dünyaya sunduğu persfektif. BU ulusal kurtuluş mücadelesini verenler sosyalis propagandaya imkan veriyormu?Burada   Sosyalist örgütlenme varmı ?(komünist partisi varmı) Bu koşullar mevcut olduğunda enternasyonel ulusal kurtuluş mücadelesini destekler. Ulusal kurtuluş mücadelesinin enternasyonelistçe desteklenme koşulu budur Kimse kimseye kara kaş kara göz için destek sunma.

Türkiye ulusal kurtuluşçuları türkiye   kömünistlerini öldürüken bir yandan kömünist partisi kuramasının espiri burada yatmaktadır. Bir dönemin meşhur sinsi mandacı,emperyalist şakşakçısı   Celal bayar bu partinin genel sekrettir.

Böyle bir tarihsel geçmişten sonra Türkiye komünistleri bu yenilgi kendine olan   güvensiliği ile hep Enternasyonel bakmış onun poltikasını ülkesinde tesisi etmeye çalışmıştır. Enternasyonel politik değişime gittiğinde ve bir ülkenin egemenliğini üzerinde hissettikçe tavsiyelerden öte emirler ve kendi politkasını yürütülmesini dayatmış Türkiye koministleri de buna uymuştur.   Ancak güncel poltikalar büyük kıvraklık taktiklar içerediğinden enternasyonel on yıl önceki poltikasını terl ederken Türkiye komünistleri buna ayak uyduramamış enternasyonelin tokat uşağı olmuştur.

Ancak hiç bir zaman Entenasyonelden bağımsız ve Türkiyede ulusal kurtuluşçularının peşinden ayrılamamış yağcılıkla ,uzalaşma ,geri çekilme ,ulusal kurtuluşçulaın kuyrukçuluğan yapışıp kalmıştır.

1968 kadar süren bu durum üç gencin isyanıyla ayuka çıkmıştır. Bunlar Mahir,Deniz, ve İbrahimdir. Esasında   bu üç genç Türkiye sosyalisminin bu bağımlılığa isyanından başka birşey değildir.    

Ancak daha sonra göreceğiz ki bu üç gencin peşinden gidenler İbrahim tarafı Çin devrimine doğru evrilmiş bunu Denizi takip edenler katılmıştır. Çünkü ikiside köy ordularını temel alan ve türkiyeyi feodel ağırlıklı ülke konumunda değerlendirenlerdi.   Deniz tam bir fokocuydu.

Bunların içinde bağımsız siyaset güdülmesi gerektiğine inanlar ise Mahiri takip edenlerdi. Bu kesim içinde her ne kadar farklı farklı eğilimler çıksa da örgütsel bağımsızlık ,kendi kaderini kendi elinde bulundurmak hep içsel olarak yaşamış ama elbette   hiç kimse çevreden etkilenmeden poltikarını yaşama geçirmek mümkün değildir. Burjuanın bir lafı var. BU gemide hep birlikte gidiyoruz. Mahirin lafı vardır. Bataklık içinde üzerimizde çamur yokturu   kimse söyleyemez.

Diğer taraftan sovyetlere olan o bağımlı siyaset gidenler varlıklarını sürdürmüşler öyle ki 1980 faşist cuntası geldiğinde ona '' askersel idare'' diyebilmişlerdir. Demek zorundaydılar çünkü SSCB poltikasına tabi olamak zorundaydılar. 1928 den beri ... Ama bu hastalık sapmanın kökleri karednizde boğdurulmaya kadar gider.







bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 5
19.09.2015- 12:37

Enternasyonal forum hiç kıvırmadan dümdüz kürt ulusalcılığının internetteki forumu. İşlevi bu, kürt ulusal hareketinin propagandasını yapıyor ve bu politikaya eleştirenlerede ağzına ne gelirse saydırıyor. Bu kafanın BHH'yı ''kontra'' olarak görmesi çok ''doğal''. Adamın bilimsel sosyalizmle, Marksizmle Leninizmle bir ilgisi kalmamış, Marks ve Lenin'i aşan bir zihniyetin sözcüsü durumuna gelmiş. BHH'ya düşmanca yaklaşması da, ona ''kontra'' demesi de bu yüzden. Adının enternasyonal forum olması ise tam bir pazarlamacılık örneği.

Solplatform ise tam bir kuyrukçu site. Arada bir sosyalist foruma eleştiri yöneltmesi onun sosyalist forumdan farklı bir yanı olduğu anlamına gelmiyor. Sosyalist forumu marksist Leninist olmamakla eleştirdiği yazıları vardı, bazen böyle şeyler söylüyor, sonuçta aynı yerde duruyorlar mı, durmuyorlar mı? Kürt hareketinin etkisinde mi değiller mi? Kuyrukçu siyasetten yana mı değil mi? Vedanın son zamanlarda oradaki bazı kişilere kuyrukçu demesi mevcut durumda bir değişim yaratıyor mu?   Bu yazdığı yazı bile kuyrukçu anlayıştan soyutlanamaz. Güçsüz bir sosyalist hareketin kürt hareketi içinde bulunmasına eleştiride bulunuyormuş, bunu yaparken bile seçimlerde HDP'nin desteklenmesini söylüyor. Yani hala kuyrukçulukta ısrar ediyor. Sosyalist hareket güçlü olmalıymış da ondan sonra kürt hareketiyle beraber iş tutmalıymış! Bu mu değişim? Solun görevi kürt hareketine yedeklenmek mi? Kürt hareketinden zihinsel bir bağımsızlık kurulamamışsa ne söylersen söyle, kuyrukçuluktan kurtulabilmek mümkün değil.

Cevap: 6
19.09.2015- 14:31

EF Kürt Hareketi haricindeki yada onun etrafında siyaset yürütmeyenler haricindeki herkesi kontra olarak adlandırıyor. Geçen ay tartışmalara katılmak için bu foruma üye olmuştum. Tartışmalarda konu Suriye'ye geldi. Kürt Hareketi'nin emperyalistlerle ve onların aracısı ÖSO ile geliştirdiği ilişkileri meşrulaştırmak için yine Suriye halkının direnişi ve bağımsızlık mücadelesi Rusya, Çin desteği üzerinden karalanmaya çalışıldı. Amaç Suriye'yi Rusya sömürgesi gibi gösterip, Suriye'ye yapılan saldırıyı emperyalistler arası savaş diyerek önemsizleştirmek ve iki denk güç emperyalist hatta Suriye üzerinde Rusya kontrolünü iddia ettiklerine göre bunun üzerinden Suriye halkının, Baas'ın, Hizbullahın bağımsızlıkçı çizgide olmadığını söyleyerek Öso ve bunları aynılaştırmak ve hatta iktidarda Baas olduğuna göre Abd ve Öso'cularla girilecek ittifakın daha iyi olduğunu söyleyebilmek. Bende buna itiraz edip verilenin bir bağımsızlık ve aydınlanma mücadelesi olduğunu, ayrıca Rusya'nın Abd ile bir tutulmaması gerektiğini çünkü ne ekonomik ne de askeri olarak böyle bir birikime sahip olmadığını yani istese de Abd gibi bir emperyalist sayılamayacağını, Suriye üzerinde olanın ve hatta Doğu Ukrayna'yı da kattım bağımsızlık mücadelesi veren halklarla dayanışmak olduğunu söyledim. Neymiş bunlar sosyal faşist, kontracı görüşlermiş, tartışmaya devam etmeyecekmiş! Bende daha sonra devam etmedim o forumda yazmaya çünkü bir anlamı kalmıyor böyle bir bakış açısıyla karşı karşıya kalınca.

Diğer taraftan EF'ye göre DHKP-C, ÖDP, KP, Birgün gazetesi daha da uzar bu liste bunların hepsi kontra, ulusalcı ve devletçi. Peki neden öyleler? Çünkü Kürt Hareketini eleştiriyorlarmış, onun etrafında siyaset yapan örgütleri eleştiriyorlarmış. Kontralık tarifi, ulusalcılık-devletçilik tarifi bu! Yahu birader bu üç örgütün farklı farklı da olsa hepsinin kendisine ait bir mücadele ve devrim perspektifi var ve bu perspektiflere göre elbet Kürt Hareketini ve ona endekslenen siyasetleri eleştirecekler. Bunu yapmıyacaklarsa kapılarına kilit vursunlar zaten. Senin buradaki eksenin şu olmalı; bunlar devlet ağzıyla, ulusalcı ağzıyla mı Pkk'ye yaklaşıyorlar, Kürt halkına yaklaşıyorlar yoksa sosyalist siyaset çerçevesince mi?

Birde şu var; Suat diyorki siz nasyonalistsiniz, çizilmiş sınırlar üzerinde devrimcilik yapmaya çalışıyorsunuz. Peki nerede yapalım? Yunanistan'da mı, Azerbeycan'da mı gidip devrimcilik yapalım? Bu hayatın getirdiği bir zorunluluk. Ancak zorunluluk gereği ulusal sınırlar içinde verilen devrimci mücadele ve yapılacak devrim biçim olarak ulusal olsada özü yani niteliği itibariyle enternasyonalistdir. Biçime bakanlar bu gerçeği çarpıtıyor. Diğer taraftan evet Pkk belki çizilmiş sınırları aşan bir mücadele geliştiriyor ama bu mücadele doğası gereği etnisite odaklı gelişiyor. Çünkü Kürdistan ve Kürt kimliği odaklı bir mücadele geliştiriyor. İşte çizilmiş sınırları aşın, ulusalcı kafadan kurtulun diyenlerin önerdiği enternasyonal örgütlenme etnik bağlılığı kıstas alan örgütlenmeden başka bir şey değil. Zaten Suat'ın yazılarına baktığımızda Türkiye Sosyalist Solu Türkiye halkından, Anadolu halkından bahsediyor e bunlar ağırlıklı olarak Türk peki neden Batı Trakya Türklerini de buna, mücadele anlayışına dahil etmiyor diyor? Enternasyonal örgütlenme modeline bakın! Ulusal sınırları aştı evet ama daha beteri etnik bağlılığa bağımlı kalacak.

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 7
19.09.2015- 14:55

Birde şu var; Suat diyorki siz nasyonalistsiniz, çizilmiş sınırlar üzerinde devrimcilik yapmaya çalışıyorsunuz. Peki nerede yapalım? Yunanistan'da mı, Azerbeycan'da mı gidip devrimcilik yapalım?

Oralarda sınırlar burjuvazi tarafından çizilmemiş mi?
Bu üç forumda kuyrukçuluk yapmayanların ulusalcı, sosyal şoven, kemalist, hatta faşist olarak damgalanması kuyrukçuluk yapmamalarıdır. Bu kadar net! Kendileri kuyrukçu, kuyrukçu olmayanlara bir kulp takmak zorunda kalıyorlar ve o kulpu da bir gerekçeye dayandırıyorlar. Burjuvazinin izin verdiği sınırlar en çok kullanılan gerekçelerden biri. Kürt hareketi sanki uzayda siyaset yapıyor da, bizi ulusal sınırları aşamayan ulusalcı olarak yaftalıyorlar!Bütün dertleri kuyrukçuluk bunların. Öyle tuhaf bir mantık yürütüyorlar ki, sınıf mücadelesi diyenler burjuvazinin sınırları içinde sayılıyor, ulusalcı, milliyetçi kürt hareketine yamanmak burjuvazinin sınırlarını aşmak oluyor.


abbas  |  Cvp:
Cevap: 8
19.09.2015- 18:31

Niçin daha açık konuşmuyoruz, bu kuyrukçular kendileri gibi kürt hareketine taraf olmayanları ulusalcılıkla suçlarken ve kendilerine de enternasyonalist derken aslında açık açık ''ulusal sınırlara sahip çıkmayın, kürtler ayrı devlet kurmak istiyor'' demek istiyorlar. Kürtlerin ayrı bir yönetim tarzı isteğine karşı çıkmak ve Türk ile Kürt toplumunun beraberce yaşamasını istemek bu zihniyet tarafından enternasyonalizmdir. Daha açık konuşalım, bölücülüğe prim vermek solculuğun enternasyonalist dayanışması oluyor; ''bölünmeyelim, beraber olalım, beraber sınıf mücadelesi verelim, sosyalizmi kuralım'' demek ise sosyal şovenlik ve ulusalcılık olmaktadır. Bu dar kafalı zihniyet bulundukları forumda solculuğun böyle bir şey olduğunu savunuyor, genç dimağlara bu yıkıcı fikirleri savunmanın sol olduğunu anlatıyor. BHH'ye karşı çıkarlarken de kafalarında bu var. Kürt milliyetçiliğine su taşımayan her düşünce ve eylem türüne şiddetle ve paranoya derecesinde karşı çıkmaları bu nedenledir. Üç forum da bu konuda birbirinden farksızdır ve bu konuda birbirleriyle yarış halindeler.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]