Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünyadan

Rusya, İran, Hizbullah ve Suriye'den ortak operasyon iddiası

İran birlikleri, Hizbullah ve Suriye ordusunun karadan yürüteceği operasyona, Rus jetlerinin de havadan destek vereceği iddia edildi.

Resim Ekleme

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın müttefikleri İran ve Hizbullah’ın, Suriye’de kara operasyonuna hazırlandıkları öne sürüldü. Yüzlerce İran askerinin 10 gün önce Suriye’ye girdiği iddia edildi.

Radikal'in haberine göre, Reuters’a konuşan Lübnanlı kaynaklar, İran askerlerinin, Suriye’nin kuzeyinde yapılacak operasyon için silahlarıyla birlikte ülkeye girdiklerini söyledi. Suriye ordusu, Hizbullah ve İran’ın Esad karşıtı örgütlere karadan yapacağı operasyona Rus jetlerinin de havadan destek vereceği ileri sürülürken, ismini vermek istemeyen bir kaynak, “Rusya’nın hava saldırılarına yakın gelecekte Suriye ordusu ve müttefikleri eşlik edecek” dedi.

İleri

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 1
01.10.2015- 22:27

Rusya'nın bölgeye fiili olarak girmesi ve Suriye'nin yanında yer alması bölgedeki dengeleri Suriye lehine değiştirecektir. Rusya sadece Işid'e karşı değil, bölgede Esat karşıtı İslamcı birliklere karşı da tavizkar davranmayacaktır. Rusya'nın bölgeye girmesi ile Amerika'nın girmesi arasında böyle bir fark görüyorum. Bu koşullarda ABD ve İsrail'in bölgede etkinlik kazanması bana göre zorlaştı.

Cevap: 2
01.10.2015- 23:35

ABD kaybetti, Batı emperyalizmi kaybetti, bu artık kesinleşti. Savaş yine uzayacak ama bundan sonra kontrol ve inisiyatif direniş ekseninde olacak. Süreç artık Suriye halkı lehine işleyecek. Bu sürecin bir enteresan tarafı da AKP'nin El Kadie'ye destek vermesinin iyice ayyuka çıkmış olması ve artmış olmasından rahatsız olup bunun üzerine Rusya ve İran'ın daha etkin bir biçimde savaşa katılması oldu (http://haber.sol.org.tr/dunya/rusya-ve-iran-turkiyenin-el-kaideye-destegi-uzerine-suriyeye-mudahale-karari-aldi-130866) . Sonunda AKP'nin beceriksizlikleri belki de bir işe yaradı. Yobazlar artık tam anlamıyla tepelenecek. Bazıları bu mücadeleyi yine Rus emperyalizmi lafzı üzerinden karalamaya çalışacak. Ama Rusya ve ABD'nin müdahalesini bir tutmak düpedüz cehalet ürünü. Biri bağımsız bir ülkenin, özgür ve laik bir ülkenin halkına saldırdı, işgal etmeye çalıştı, Denizcan'ın dediği gibi İslamcı yobazları güçlendirdi. Rusya ise Suriye'nin bağımsızlık mücadelesine, direnişine, özgür ve laik bir ülke olarak ayakta kalışına destek veriyor. Bunu yaparken tabi ki ulusal çıkarı bunu gerektirdiği için böyle yapıyor. Ama bu durum yani ulusal çıkarlarının bağımsız bir Suriye'den yana olması demek ve bunun için mücadele etmek emperyalist müdahale değildir. Ha süreç içinde, ileride Rusya'da Suriye'yi sömürgeleştirmek ister, ekonomisini, ordusunu tamamen kendine bağımlı kılmak ister, Suriye piyasasını tamamen Rus oligarklara açmak isterse bunun da karşısında dururuz ve buna karşı gelişecek direnişi destekleriz, teslimiyet olursa eleştiririz. Ama şu anda böyle bir durum yok. Kahinliğe soyunacak ama mutlaka şu şu olacak diyecek durumumuz da yok. Şu an asıl mesele batı emperyalizminin ve İslamcı çetelerin bölgeden def edilmesi. Devamına sonra bakacağız..

umut  |  Cvp:
Cevap: 3
02.10.2015- 09:21

Bağdat ve Şam'da operasyon odası: Komuta Rusya'da

Rusya'nın, Irak, İran ve Suriye ile birlikte Bağdat ve Şam'da operasyon odası kurduğu ve Hizbullah'la da istihbarat paylaşıldığı belirtiliyor. 4'lü ittifakın Suriye'deki hedefi, İdlib ve Halep'e operasyon.

Resim Ekleme

Rusya'nın Suriye'ye yönelik askeri yığınağının ardından sahada yaşanacaklara dair ayrıntılar netleşmeye başlıyor.

Kuveyt'ten yayın yapan Er-Rai gazetesinden Elijah J. Magnier'in haberine göre, Rusya ile ABD arasındaki Suriye ilişkisi, hava sahasının kullanımına dair koordinasyondan öteye gitmeyecek.

Şam'daki bir üst düzey yetkili, birkaç hafta önce başkentte Rus bir generalin komutasında bir operasyon odası kurulduğunu açıkladı. Rus generlin yanı sıra, Suriye ordusu, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah da operasyon odasında yer alıyor.

Yetkilinin söylediğine göre Rus general, hava saldırıları, kara ve deniz topçu ateşi konusunda Moskova'dan tam yetkili olarak gönderildi. General, Akdeniz'deki Rus deniz filosu üzerinde de yetkili.

Ancak Rusya'nın Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadeleyi Suriye ile sınırlı tutmadığı, Irak için de plan geliştirildiği belirtiliyor. Bunun için Bağdat'ta, Iraklı ve İranlı yetkililerin liderliğinde, Suriye ve Hizbullah'ın da dahil olduğu bir askeri istihbarat odası kuruldu.

Şam'daki kaynak, Bağdat'taki istihbarat işbirliğinden ABD'nin haberdar edildiğini, ancak arada bir koordinasyon olmadığını kaydetti.

Kaynak, Rusya'nın Irak ve Suriye'deki tüm askeri faaliyetlerini ve istihbaratını İran ve Hizbullah'la da paylaştığını söyledi.

Rusya'nın hava saldırılarının etkin olması için bir kara gücüne ihtiyaç duyduğunu, bu nedenle İran'ın Suriye ordusuna destek için yüzlerce savaşçı gönderdiği belirtildi.

Hizbullah'ın da İdlib ve Halep'e daha fazla milis gönderdiğini belirten kaynak, Iraklı milislerin de Hama-İdlib-Lazkiye üçgeni için önemli olan Gab bölgesine konuşlandırıldığını ileri sürdü.

Haberde, Rusya'nın Suriye'ye askeri yığınak yapmasının, ordunun kaybettiği İdlib ve Halep'in bazı bölgeleriyle ilgili olduğu öne sürüldü. Suriye ordusunun bu bölgeleri geri alabilmesi için hava gücüne ihtiyaç duyduğu, ancak hava kuvvetlerinin ülkenin başka yerlerinde de faaliyet göstermesi nedeniyle Rus gücüne ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.

Ayrıca, Şam'daki kaynak, görevlerinde başarısız olan ya da geri çekilen komutanlardan hesap sorulacağını da sözlerine ekledi.

Kaynak, "Umarım ABD'liler Rusya'nın varlığını 'kişisel'a algılayıp Afganistan'da yaptıkları gibi teröristlere silah tedarik etmezler" dedi.

sol

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 4
03.10.2015- 13:18

Suriye'de Kim, Nerede? - İbrahim Varlı
 
Selefi örgütlerin ve cihatçıların av sahasına dönüşen Suriye’deki “vekalet savaşı”nda dengeler hızla değişiyor. Dördüncü yılını geride bırakmaya hazılanan krizde taraflar, sahadaki gelişmeler ışığında pozisyonlarını yeniden belirleme arayışında. Erdoğan’ın “Geçiş dönemi Esad’la olabilir” dönüşü de bu telaşın ürünü. Benzer bir açıklamayı kısa bir süre önce ABD Dışişleri Bakanı Kerry, İngiltere Başbakanı Cameron ve Almanya Şansölyesi Merkel de yaptı.

• • •

Peki ne oldu da bölgesel ve küresel aktörler Esad’lı çözümü dillendirmeye başladı. Bu sözleri Erdoğan’a ve diğerlerine söyleten koşullara bakmak lazım. Suriye’de dengeler bir yıl öncesinden farklı. Neo-Osmanlıcıların Emevi Cami hayali suya düştü, ABD ve gerici Körfez monarşileri tökezledi. Buna karşılık Rusya’nın ağırlığını koyması, nükleer anlaşma sonrası eli rahatlayan İran’ın müdahilliği, Hizbullah’ın cephedeki kazanımları derken aktörler Esad olmaksızın kalıcı bir çözümün olmayacağını tartışmaya başladı. Yeni dengeler ışığında taraflar pozisyonlarını revize ederken kim nerede duruyor, buna bakmakta fayda var.

• • •

Rusya: Moskova’nın askeri olarak ağırlığını hissettirmesiyle Suriye’deki oyunun gidişatı da değişmeye başladı. Kremlin ilk günkü pozisyonunda, Esad’sız bir çözümü seçenek dışında tutuyor. Suriye’deki pozisyonunu askeri olarak güçlendirdi. Cenevre anlaşması çerçevesinde bir uzlaşıdan yana, tek meşru temsilci olarak Şam’ı görüyor. Suriye, Irak ve İran ile birlikte IŞİD’e karşı Bağdat’ta ortak bilgi merkezi kurdu. Moskova’nın planına göre Esad kalacak, IŞİD temizlenecek, Suriye’nin birliği korunacak, yeni bir anayasa hazırlanıp çok partili seçimlerin önü açılacak.

ABD: Suriye’deki vekalet savaşının baş sorumlularından ABD’nin cihatçılar üzerinden Şam’ı devirme planları iflas edince, sorunun siyasi çözümden geçtiğine kanaat getirildi. Esad’ı muhatap alacağını Dışişleri Bakanı Kerry’nin ağzından ilk kez net bir şekilde ifade etti. Çıkmazdaki Washington şimdi yeni bir plan üzerinde çalışıyor. Buna göre çözüm için yeni bir inisiyatif başlatılacak. Bu kapsamda Rusya ile muhalifleri destekleyen Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar’ın bir araya getirilmesi öngörülüyor.

İran: İran da ilk günkü gibi tüm gücüyle Şam’ın yanında. Bir taraftan çatışmaların durması için arabulucu olamaya çalışırken Şii milisler ve askeri danışmanlar vasıtasıyla bu ülkedeki varlığını güçlendiriyor. İran’ın dört maddelik çözüm planı şöyle: Acilen ateşkes yapılarak çatışmaların durdurulması, ulusal birlik hükümetinin kurulması, anayasanın etnik grupları da içerecek şekilde yeniden yazılması ve uluslararası gözetim altında seçimlerin yapılması.

AKP Türkiyesi: Suriye’nin en büyük kaybedeni neo-Osmanlıcılar. Esad’ın düşürülmesine odaklanmış olan Suriye politikası çökünce tüm manevraları ve hayalleri suya düştü. Ülkedeki iç çatışmaları körüklerken Esad’lı seçenek ihtimallerini de ilk kez dillendirmeye başladılar. Bir taraftan Erdoğan’ın ağzından ilk kez “Esad’lı geçiş” formülasyonu telaffuz edilirken, öte yandan tampon bölge ısrarı ve eğit-donat projesi kapsamında silahlı militanları eğitmeyi sürdürüyorlar.

Suudi Arabistan-Katar: Gerici Körfez ülkeleri AKP ile birlikte kaybedenlerden. Vekalet savaşını taşeron Fetih Ordusu üzerinden sürdürüyorlar. Antakya ve Ürdün’deki “operasyon odaları” üzerinden çatışmalara müdahil olurlarken, muhaliflere yapılan para ve silah yardımı tüm hızıyla sürüyor.

İngiltere-Fransa: ABD ile birlikte hareket eden İngiltere de Esad ve Suriye politikalarında ”U dönüşü” yapanlardan. Başbakan Cameron, siyasi bir çözüm bulunması yolunda Esad’ın oluşturulacak geçici hükümette rol almasının mümkün olduğunu söyledi. İngiltere daha önce Esad iktidarı terk etmeden herhangi bir diplomatik sürecin başlayamayacağını savunuyordu. Fransa da benzer bir noktada.

Lübnan Hizbullahı: Rejimin yanında cephede savaşan etkin güçlerden. Düzenli birlikleriyle Selefi militanlara karşı özellikle ülkenin batı ve güneyinde savaşıyorlar. Şam ile bir kader birliği içerisinde.

Kürtler: Olayların çıktığı ilk günden bu yana tarafsız konumlarını, çatışan güçler arasında taraf tutmama politikasını sürdürüyorlar. Ne rejimden ne de silahlı muhaliflerden yanalar. Bu pozisyonları bugün de sürüyor, siyasi çözümden yanalar. IŞİD ile savaşan Kürt güçleri ilan ettikleri özerk bölgelerde kendi özyönetimlerini inşa ediyorlar.

*BirGün

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 5
04.10.2015- 11:55

'Rusya destek versin biz de karadan vuralım'

Rus savaş uçaklarının Suriye’de IŞİD mevzilerine yönelik saldırılarını değerlendiren Burkan El Fırat’ın Sözcüsü Şerwan Devriş, “Kim IŞİD terörüne karşı savaşırsa destekleriz. Ancak IŞİD sadece hava saldırılarıyla bitmez, Rusya bize destek versin biz de karadan vuralım” dedi.

Resim Ekleme  
Sputnik'te yeralan habere göre, Rusya’nın Suriye’deki IŞİD mevzilerini hedef alması Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı gruplar ile YPG’nin de içinde yer aldığı Burkan El Fırat tarafından memnuniyetle karşılandı.

‘RUSYA’NIN MÜDAHAESİNİ DESTEKLİYORUZ’

Yaşanan son gelişmelerle ilgili Sputnik’e konuşan Burkan El Fırat Sözcüsü Devriş, Rusya’nın IŞİD mevzilerini hedef almasını çok önemli bir gelişme olarak gördüklerini vurguladı.

“Biz daha önce de defalarca demiştik; kim IŞİD terörüne karşı savaşırsa bizim için anlamlıdır ve destekleriz” diyen Devriş sözlerini şöyle sürdürdü: “IŞİD büyük ve o kadar da tehlikeli bir güç, bu gücün bitmesi etkin bir mücadeleyle olabilir. Rusya’nın IŞİD’e yönelik savaşını destekliyoruz ve teröre karşı mücadelede atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz.”

‘RUSYA BİZE HAVA VE SİLAH DESTEĞİ VERSİN’

Rusya’nın hava operasyonunun IŞİD’e darbeler vuracağını, ancak örgütün tamamen ortadan kalkmasını sağlamayacağını kaydeden Devriş, Moskova’dan silah yardımı istedi:

“IŞİD sadece havadan mücadeleyle bitirilecek bir örgüt değildir. Suriye’de karada IŞİD terörüne karşı en etkili şekilde savaşanlar YPG ve Burkan El Fırat güçleridir. Biz IŞİD ile göğüs göğüse savaşıyoruz. Koalisyon uçaklarının yardımıyla IŞİD’i Kobani, Telabyad, Sırrin, Eyn İsse ve Mebruka’dan çıkarttık. Rusya, IŞİD’e karşı mücadelede bize hem hava hem de silah desteği versin. Karadan ve havadan mücadele olursa IŞİD çok darbeler alır.”

Birgün

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]