Ağlama Nihal!

ABD'nin Rusya'nın hamlelerine sessiz kalması islamcıları hayal kırıklığına uğrattı. Nihal Bengisu Karaca, Habertürk'teki yazısında Obama'nın kendilerini kandırdığını yazdı ve ekledi: "bütün sakallılar vurulabilir..."



(İleri Haber) 2013 yazıydı, aylardan Ağustos. Şam'ın Guta bölgesinde kimyasal silah kullanıldığına dair fotoğraflar tüm dünya basınında manşetlerdeydi. ABD Başkanı Barack Obama, saldırının sorumlusu olarak Beşar Esad'a işaret ediyor ve Suriye'ye müdahale tehdidinde bulunuyordu. Fotoğraflara yansıyanlar insanın kanını donduruyordu ama bizim islamcıların içi kıpır kıpırdı. Obama nihayet harekete geçmiş, Suriye'ye doğrudan müdahaleden bahsediyordu. 2011 Mart'ında başlayan vekalet savaşında yeni bir aşamaya geçilecek, büyük patronun sahaya inmesiyle "Esed" devrilecek, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Şam'daki Emevi Camisi'nde namaz kılma hayali gerçek olacaktı. Ancak olmadı...

Suriye iddiaları reddetti ve tüm kimyasal silahlarını uluslararası gözlemcilerin gözetiminde tahliye etmeyi kabul etti. Obama, savaş tehdidini geri çekti. Dahası, Guta'da kullanılan kimyasal silahların arkasında Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'ın olduğu yönünde ciddi iddialar ortaya atıldı. ABD'nin Suriye'ye saldırması için komplo tezgahlanmıştı. ABD'de basına sızdırılan CIA raporlarında böyle söyleniyordu.

İslamcılar bir kez daha hayal kırıklığına uğruyor ve kendilerini yanlız bıraktığı için Obama'ya kızıyorlardı.

2015 yazıydı, aylardan Temmuz. Türkiye Suriye'nin kuzeyinden girecek ve Cerablus-Mare hattında "muhalifler" için güvenli bölge kuracaktı. ABD olur vermişti. Dışişleri Bakanlığı kaynakları öyle diyordu. İslamcılar yine heyecanlanmıştı. Ama olmadı, ABD onay vermedi.

İSLAMCILARIN HAYAL KIRIKLIĞI

Geldik 2015 Eylül'üne. İki yıl önce ABD'nin Esad'ı devirmek için harekete geçmesini hayal eden islamcılar, soğuk bir gelişmeyle karşı karşıya kaldı: ABD değil Rusya sahaya indi ve ayırt etmeksizin tüm cihatçı grupları hem de Rakka'dan Lazkiye'ye kadar geniş bir alanda bombalıyor.

İslamcılar bir kez daha Obama'ya isyan ediyor: Bizi aldattın, yalnız bıraktın!

Bu islamcılardan biri de Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca. Bugünkü "ABD-Rusya işbirliğinin özü: Bütün sakallılar vurulabilir" başlıklı yazısında, "Smart power, meğer sazan avlama işiymiş. Dünyayı çocuk yerine koymak ve onları çeşitli gösterilerle eğlemekmiş" cümleleriyle hayal kırıklığını ifade eden Karaca, El Kaide'nin Suriye kolu El Nusra Cephesi ile yine El Kaide bağlantılı Ahrar'uş Şam'ın başını çektiği çatı örgütü Fetih Ordusu'nu "IŞİD’le savaşan ılımlı bir muhalif grup" diye andı.

"Obama sözde barış politikaları, bitmek bilmeyen kararsızlığı ve inisiyatif almaktan uzak tutumuyla George Bush’un başladığı işi bitiriyor" diyen Karaca, ağlamaya şu sözlerle devam ediyor:

"Besmele çeken herkesi vuracaklar. ABD ise “Ama n’apalım, Rusya vurdu” diyecek. İleride, Esad yeniden güçlendiğinde “Türkiye gereken inisiyatifi alsaydı bu kadar çok muhalif ölmezdi” de derler. Yazın bir kenara.

Muhaliflere umut üzerine umut verdikten sonra dönüp her hamlesini Washington’dan onaylatmaya çalışan devlet birimlerimiz, aynaya bakamayacak duruma gelebilir.

Türkiye’yi ve Erdoğan’ı inisiyatif alamasın diye sıkıştırıp boğan mezhepçi, cemaatçi, paralel ve asimetrik “Türkiye Şebbihalarının” ise yakacak daha fazla kınası var artık. Kanla yoğrulmuş."

Aptallar ABD sizi böyle ortada bırakır, ağlarsınız işte. Sizin fıtratınızda var kullanılıp atılmak. Ağa babanız Menderes'den öğrenin. Oda siz nasıl bugün emperyalistlere yaranmak için Suriye halkına saldırdınızsa tıpkı sizin gibi emperyalistlere yaranmak için Kore'ye, Cezayir'e, Suriye'ye karşı saldırganca yaklaştı. Sonra ne oldu? Halk, aydınlar, ilericiler ayağa kalkıp devrim çanları çalınca uşaklık yaptıkları suratına bile bakmadı Menderes'in, kıllarını bile kıpırdatmadılar onun için. Sonu sehpa oldu. Emperyalistlere dayanarak hem kendi halkına hemde başka halklara saldıranların sonu hep böyle olmuştur zaten. Halk ayağa kalkınca kimse koruyamamıştır onları. Sizlerin de sonu aynı olacak. Tüm yaptıklarınızın bedelini gecekondulardan halk ayağa kalktığında ödeyeceksiniz. Gezi bile ne kadar yüreğinize korku salmıştı, dayandığınız çevreler nasıl hemen sizi satmıştı.. Burnunuzun dibine kadar gelmiştik.. Gezi'den çok daha örgütlü ve bilinçlisiyle yüzleşeceksiniz, yoksul mahallerin merkeze gelişiyle yüzleşeceksiniz. Ne kurtulabileceksiniz nede kaçabileceksiniz. O zaman olacakları varın siz düşünün..