Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Doğa Bilimleri
06.11.2015- 21:56

Mars neden bu kadar önemli? Neden Mars için birçok proje yapıldı ve hala yapılıyor? Neden devletler milyarlarca doları Mars ve genel anlamda uzay araştırmalarına ayırıyor? Gelecekte hangi Mars projelerinin hayata geçirilmesi planlanıyor? Bu yazıda bu soruların cevaplarını arayacağız.

Resim Ekleme
28 Eylül 2015 Pazartesi günü NASA belki de bugüne kadar ki en önemli bilimsel keşfin duyurusunu yaptı.

Mars'ta sıvı olduğuna dair ciddi bir kanıt bulduğunu açıkladı. Sulandırılmış tuz olarak nitelenen ve mevsimsel akıntılar halinde kendini gösteren bu buluş Dünya dışı yaşam arayışında insanlığı çok heyecanlandırdı.

Resim Ekleme

MARS'TA BİR GÜN DÜNYA'DAN SADECE 40 DAKİKA DAHA UZUN

Güneş'ten uzaklığına göre 4. sırada yer alan ve Merkür'den sonra Güneş sisteminin en küçük 2. gezegeni olan Mars Dünya'nın kuzeni olarak düşünülebilir.
* Bir Mars günü bir Dünya gününden sadece birazcık daha uzun. Bir Dünya günü yaklaşık 24 saat iken, bir Mars günü yaklaşık 24 saat 40 dakika. Yani bir gün Mars'a insan ayak basarsa gündüz ve geceye uyum sağlamakta zorluk çekmeyecek gibi görünüyor.
* Dünya ile Mars arasındaki bir diğer benzerlik ise mevsimsel değişimler. Bildiğimiz gibi mevsimlerin oluşma nedeni Dünya'ya gelen Güneş ışınlarının açısında yıl boyunca meydana gelen değişimlerdir.
Bunun nedeni de Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinde 23.5 derecelik bir eğiklikle durmasıdır. Ancak Mars için bu eğiklik açısı 25.2 derecedir.
* Bir Mars yılı (686 Dünya günü) yaklaşık 2 Dünya yılına eşittir. Bu da demek oluyor ki bir Mars mevsimi bir Dünya mevsiminden yaklaşık 2 kat daha uzun sürüyor.
İşte bu nedenlerle Dünya'nın neredeyse yarısı büyüklüğündeki Mars Dünya'nın minik kuzeni olarak görülebilir.

Resim Ekleme

MARS, ANTARTİKA GİBİDİR

Mars aslında ölümcül bir gezegendir. Bunun iki ana nedeni var.
1. Mars'ta sıcaklık çok düşüktür ve -87 santigrad dereceye kadar düşebilir. Adeta Antartika! Mars üzerinde sıcaklık aslında 0'ın üzerine nadiren çıkar.
2. Mars'ta Dünya'dakine benzer bir atmosfer yoktur. Dünya atmosferinin %1'inden bile daha incedir. Mars atmosferinin neredeyse %95'i karbon dioksitten oluşuyor! Yani Mars yüzeyinde özel kıyafetler olmadan dolaşmak imkânsızdır.
Adını Roman savaş tanrısından alan Mars 'kızıl gezegen' olarak adlandırılır. Bunun nedeni yüzeyindeki demir oksittin (yani demirin paslanması olayı) gezegene kan gibi kızılımsı bir renk vermesidir.

Resim Ekleme

'AY'A AYAK BASILMADAN 5 YIL ÖNCE MARS ZİYARET EDİLDİ


Rusya, ABD, Avrupa ve Hindistan tarafından bugüne kadar onlarca uzay aracı Mars'a gönderildi. Mars ilk kez 1964 yılında bir uzay aracı tarafından ziyaret edildi.
Yani Ay'a ayak basılmadan 5 yıl önce! Marine 4 isimli NASA'ya ait bu araç Mars'a ilk kez en yakın geçişi yapan uzay aracı oldu. Daha sonra Mars etrafında bir yörüngede dolanacak şekilde tasarlanan birçok uzay aracı gönderildi. Birçok deneme başarısız olsa da bazıları uzun süre Mars etrafında dolanarak gezegenin ayrıntılı görüntülerini elde etti.
Mars yüzeyine inmek ise daha büyük bir çaba gerektiren daha karmaşık bir iş.

VİKİNG'TEN MARS'A

Bunu ilk başaran uzay aracı NASA'nın Viking 1 isimli uzay aracı oldu. Viking 1 Mars'a 1975 yılında gönderildi ve başarılı bir iniş gerçekleştirdi.Bir uzay aracını milyonlarca km uzaklıktaki bir gezegene indirmekten daha zor olan şey ise o uzay aracını gezegen üzerinde indirdikten sonra sorunsuz bir şekilde hareket ettirebilmektir. NASA'nın Pathfinder (Rehber) isimli uzay aracı 1997'de gezegene başarılı bir şekilde indi ve taşıdığı 10 kiloluk hareket kabiliyetine sahip tekerlekli minik robotik araç Sojourner (Misafir) gezegen üzerinde 3 ay süren araştırmalar yaptı. Daha sonra daha iyi bir robotik araç olan Spirit (İnsan Ruhu) Mars'a 2004'te iniş yaptı ve 6 yıl boyunca sorunsuz şekilde çalıştı. En son gönderilen ve halen çalışır durumda olan iki uzay aracı ise belki de sağlamış olduğu bilgiler açısından en önemlileridir. Bunlardan ilki Opportunity (Fırsat) Spirit uzay aracının ikizidir ve Spirit'den 3 hafta sonra Mars'a iniş gerçekleştirmiştir. 2012'de gezegene iniş yapan ve halen çalışır durumda olan bir diğer araç ise Curiosity (Merak) uzay aracıdır. Bu iki araç toprak ve kaya örneklerini incelemek için özel olarak yapılmış bilimsel laboratuvarları üzerlerinde taşımaktadırlar.

Resim Ekleme

Sadece yüzeye inen araçlar değil Mars etrafında yörüngede dolanan araçlar da inanılmaz bilimsel keşiflere imza atabiliyor. 2005 yılında Mars'a gönderilen 720 milyon dolarlık Mars Reconnaissance Orbiter isimli uzay aracı onlardan biri ve belki de artık en meşhuru. Çünkü bu araç NASA'nın 28 Eylül 2015'te duyurduğu, ve belki de şu ana kadar ki en büyük keşfi olan, Mars yüzeyinde sıvı suyun varlığına ilişkin en güçlü delili buldu: sulandırılmış tuz akıntıları.

MARS'A İNSANLI UZAY ARACI GÖNDERİLMESİ PLANLANIYOR

NASA Mars'taki geçmiş ve eğer varsa hali hazırdaki yaşam olasılıklarını araştırmak için 'Seek Signs of Life - Yaşam İşaretlerinin Peşinden Koş' isimli bir Mars araştırma programını sürdürüyor. Bu amaçla yakın bir gelecekte başka uzay araçları da Mars'a gönderilecek. Örneğin, NASA 425 milyon dolarlık InSight isimli bir aracı 2016 yılında gönderip Mars yüzeyinin daha derinlerini sismik açıdan incelemeyi planlıyor. Mars 2020 Rover isimli robotik araç ise 2020 yılında Mars'a gönderilecek ve öncelikli amacı Mars üzerinde yaşam arayışı olacak. Belki de Mars ile alakalı en heyecan verici proje NASA'nın Orion isimli projesi. Bu proje 4 astronotu Güneş sistemimiz içeresinde daha uzaklara götürebilmek amacıyla NASA tarafından halen geliştirme aşamasında olan bir insanlı uzay aracı projesi. NASA 2050 yılına kadar Mars'a insanlı uçuş gerçekleştirmeyi planladığı bu proje üzerinde hala çalışıyor ve sürekli testler yapıyor.

Resim Ekleme

Sadece NASA değil, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) da ExoMars isimli hareket kabiliyetine sahip bir uzay aracını 2018'te Mars'a göndermeyi planlıyor. Hindistan Uzay Araştırmaları Organizasyonu (ISRO) ise 2014 yılından beri Mars yörüngesinde dolanan kendilerine ait uzay aracına ilave olarak 2018-2020 tarihleri arasında bir uzay aracını daha Mars'a göndermeyi planlıyor. ESA ve Rus Federal Uzay Ajansı'nın ortaklaşa bazı Mars projeleri de bulunuyor. Öyle görünüyor ki yakın bir gelecekte Mars hakkında daha birçok keşif haberi duyacağız.

NEDEN MARS'I BU KADAR ÖNEMSİYORUZ

Peki neden bazı devletler milyarlarca dolar yatırıp Mars'ı ve genel anlamda yaşadığımız evreni anlamaya çalışıyor? Aslında bunun çok mantıklı ve ileri görüşlülük timsali birçok nedeni var. 2005 yılında Mars'ın kuzey kutbundaki bir krater içerisinde su buzu bulunması Mars'taki hayat arayışında önemli bir adım oldu. Yakın bir zamanda elde edilen bulgular gösteriyor ki Mars yüzeyinde geçmişte devasa okyanuslar vardı. Su bildiğimiz anlamda bir yaşam formu için anahtar özellik taşıyan bir molekül. Vücudumuzun ve gezegenimizin yüzeyinin büyük bir çoğunluğu su. İşte bu nedenle su varsa hayat vardır diye düşünüyoruz. Eğer Mars geçmişte okyanuslara sahip ise bu bir zamanlar Mars'ta hayat olduğu anlamına geliyor. Peki ne oldu da Mars bir anda iklimsel değişimlere uğrayıp yüzeyindeki suyu kaybetti? İklimsel değişimlerin gezegeni yaşanmaz hale getirmesi ani değil de uzun yıllar alan bir süreç miydi? Acaba günümüzde Dünya'nın yavaş yavaş başına gelen şey de bu mu? Bu nedenle mi Dünya üzerinde her geçen gün şiddetini arttıran iklimler görüyoruz? Küresel ısınma gerçekten var mı? Mars'ta geçmişte yaşam olmasa bile acaba bir gün üzerinde yaşam barındırabilecek koşullara sahip olabilir mi? İşte bu sorulara yanıt bulmaya çalışıyoruz ki üzerinde yaşadığımız gezegenin akıbeti hakkında daha doğru bilgilere sahip olalım. Belki bu sayede gezegenimizi yok olmaktan kurtarabiliriz. Belki…

Resim Ekleme

Elbette bu tarz uzay araştırmalarının tek getirisi bu değil. Bu amaçla hayata geçirilen her proje tasarım ve uygulama aşamalarında birçok teknolojik ve bilimsel gelişimi de beraberinde getiriyor. Bunlardan en basit örnek belki de çoğumuzun kullandığı kablosuz internet bağlantı teknolojisi olan WiFi. WiFi radyo astronomi çalışmaları esnasında geliştirilmiştir. Buna benzer birçok örnek verilebilir. İşte bilimsel araştırmalara önem veren böyle projelerin mimarı olan ülkeler Dünya'da bilim ve teknoloji anlamında lider konuma geliyorlar. Bu sayede bilim ve teknoloji üreten devletler haline gelerek ekonomilerine büyük bir katkı sağlıyorlar. Bu da o devletlerde yaşayan insanların gelir düzeyinin yükselmesine neden oluyor. Gördüğünüz gibi bilimsel araştırmaların yararı saymakla bitmiyor.

Resim Ekleme

Dünya dışı yaşam arayışımızda Mars her zaman özel bir yere sahipti ve hala da öyle. Mars yüzeyinde keşfedilen sıvı suyun varlığına dair kanıt öyle gösteriyor ki belki de Dünya dışı yaşamı bulacağımız ilk yer minik kuzenimiz Mars olacak. Sadece Mars değil Güneş sistemimizdeki dev gezegenlerden Jüpiter ve Satürn'ün uydularında da suyun olduğuna dair kanıtlanmayı bekleyen ciddi bulgular var. İnsanoğlu olarak Evren'in büyüklüğü ile kıyaslanabilecek devasa egomuzdan sonra ikinci en önemli özelliğimiz belki de kocaman merakımız. Bu merakın ülkemizin her yerini sarmasını ve uzay bilim ve teknolojilerine daha fazla zaman ayıran ve yatırım yapan bir ülke konumuna gelebilmeyi diliyorum.

Astronom Selçuk Topal

Oxford Üniversitesi, Astrofizik Bölümü

sirius  |  Cvp:
Cevap: 1
06.11.2015- 22:02

Mars nasıl susuz ve havasız kaldı? Dünya'yı aynı akıbet mi bekliyor?

Mars bir zamanlar okyanuslar ve nehirler barındırmasına rağmen, ne oldu da bugünkü soğuk ve kuru bir çöl halini aldı? İşte bu sorunun cevabı sadece Mars’ın geçmişini aydınlatmak için değil, Dünya’nın geleceğine ışık tutabilmek için de önemli. O ‘kara’ gün geldiğinde gezegenimizi korumak içi hazır bekliyor olabiliriz.
Selçuk Topal / Astronom @astronomturk06 Kasım 2015

Resim Ekleme

NASA’nın dün (5 Kasım) yaptığı açıklamaya göre Mars’ın atmosferini nasıl kaybettiğine ilişkin önemli bir kanıt bulundu. Mars hâlâ durmaksızın atmosferini kaybetmeye devam ediyor. Peki neden?

NASA: Mars'ın atmosferini Güneş yok etti

.
NASA’nın uzay aracı MAVEN Eylül 2014’ten bu yana Mars etrafında dönerek Mars atmosferinin üst kısımlarında önemli ölçümler yapıyordu. Çünkü atmosferin üst kısımları maddenin atmosferden uzaya kaçtığı bölgedir.

Resim Ekleme

MAVEN, Mars'ın atmosferinden uzaya madde kaçışını ilk kez sayısal verilere dayanarak ispatladı. Mars atmosferinin yok oluşunun sorumlusu ise zaman zaman şiddetini arttıran ve hızı saatte milyonlarca kilometreye ulaşabilen Güneş rüzgârları. Güneş rüzgârları Güneş’ten çıkan yüklü parçacıklarla dolu bir fırtınadır ve inanılmaz hızlarla uzaya her yönde yayılır. Aslında Güneş sistemindeki tüm gezegenler, bu radyasyon bombardımanına maruz kalıyor. Ancak güçlü manyetik alana sahip gezegenler bu fırtınaları atlatabiliyor. Mars ise bu konuda şansız bir gezegen. Yani Mars bu konuda mars olmuş durumda!

Resim Ekleme

Dünya Mars’a kıyasla çok güçlü bir manyetik alana sahip olduğu için Güneş rüzgârlarından Mars’ın etkilendiği kadar etkilenmiyor. Dünya’nın manyetik alanı adeta bir kalkan gibi bizi Güneş’in ölümcül rüzgârlarından koruyor. Ancak durum Mars’ta tam tersi. Mars’ın geçmişinde güçlü bir manyetik alanı vardı. Ancak bunu çok şiddetli güneş rüzgarları nedeniyle kaybetti. Mars’ta aslında hâlâ manyetik alan var ancak çok zayıf. Bu zayıf manyetik alan Mars’ın geçmişindeki şaşalı günlerinden (bugünkü Dünya gibiyken) kalmış manyetik alan artıkları. Ama ne yazık ki gezegeni küresel olarak uzaydan gelen radyasyondan koruyacak kadar güçlü değil. Güneş rüzgârları Mars atmosferinin üst katmanlarını direkt olarak etkiliyor ve saniyede 10 üzeri 24 adet parçacığı (trilyon kez trilyon!) atmosferden sıyırarak atıyor.

Resim Ekleme

Yani bir başka deyişle saniyede 100 gram madde Mars atmosferini terk ediyor. Bu çok yüksek bir kayıp hızı değil ama NASA tarafından bu değerler bir alt limit olarak verildi. Yani madde kaybı verilen bu değerlerden daha yüksek olabilir. Özellikle Güneş rüzgârlarında şiddetli artış olduğunda atmosferden madde kaybı da doğru orantılı olarak artıyor.

Resim Ekleme

Aslında her gezegen atmosferinden madde kaybeder. Atmosferden madde kaybını etkileyen nedenlerden bazıları, gezegenin toplam kütlesi ve Güneş’e olan uzaklığıdır. Daha büyük gezegenlerin atmosferleri daha az madde kaybeder. İşte tam da bu nedenle, Güneş sisteminin abisi en büyük gezegenimiz Jüpiter hafif elementler olan hidrojen ve helyumu hala bolca içerirken, Dünya atmosferi bu elementleri büyük ölçüde kaybetmiştir. Gezegenlerin atmosferlerini kayıp hızına etki eden bir diğer faktör ise gezegenin Güneş’e olan uzaklığı. Gezegen Güneş’e yakın olunca atmosfer sıcaklığı artıyor ve bu nedenle maddenin atmosferden kaçış olasılığı da artıyor.
.
DÜNYA'NIN YOK OLMASINA BİRKAÇ MİLYAR YIL DAHA VAR AMA...


Şanlıyız ki Dünya’nın güçlü bir manyetik alanı var. Ama umulmadık şiddette bir Güneş rüzgârı gezegenimizin manyetik alanını yok edebilir. Bu da hızlı bir şekilde Dünya üzerindeki hayatın yok olması anlamına geliyor. Aynı Mars’ın başına geldiği gibi! Diğer yandan Güneş de bir gün ölecek ve ölürken bizi de yanında götürecek. Dünya atmosferi gitgide ısınacak ve bu da atmosferden kaçan madde oranını arttıracak. Ve öyle bir an gelecek ki artık gezegenimizin yüzeyinde su kalmayacak. Dünya Güneş’in genişlemesiyle yutulmadan ve buharlaşıp kaybolmadan önce yüzeyi kavurucu sıcaklar ve öldürücü radyasyon ile sürekli bombardıman altında olan bir gezegen haline gelecek. Merak etmeyin bu senaryoya birkaç milyar yıl daha var. Ancak beklenmedik çok şiddetli bir Güneş rüzgarı kalkanımız olan manyetik alanımızı yok edebilir ve bu süreç çok hızlanabilir.

Resim Ekleme

Mars’ın geçmişte başına gelen, Dünya’nın da başına gelirse, Güneş’ten gelen morötesi radyasyon bombardımanına karşı kimse bizi koruyamaz. İşte tam da bu nedenle milyonlarca kilometre ötedeki Mars üzerinde yapılan araştırmalar gezegenimiz Dünya’yı ve onun üzerinde doğayla barışık yaşayan tüm canlıları çok yakından ilgilendiriyor. Elbette doğayla barışık yaşamayı, doğaya saygı göstermeyi bir türlü becerememiş biz insanoğlunu da…

hürriyet

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
07.04.2016- 17:43

Rusya ve AB Kızıl Gezegen’e ortak uzay aracı yolladı

Rusya ve AB’nin ortaklaşa projesi ExoMars kapsamında Kızıl Gezegen’e gönderilecek olan insansız araç bu sabah Kazakistan’da bulunan uzay merkezinden başarıyla fırlatıldı. Proje Mars’ta yaşam olup olmadığı konusundaki şu ana dek yapılan en kapsamlı araştırma olarak görülüyor.

Resim Ekleme

Rusya ile Avrupa Birliği’nin (AB) Mars’taki yaşam izlerini incelemek için hayata geçirdiği ExoMars projesi kapsamında uzaya gönderilmesi planlanan insansız araç bu sabah başarıyla fırlatıldı. Ortak projede Rusya’nın araştırma araçlarını taşıyacak olan proton roketiyle katkı koyarken Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) sondaj araçlarını sağladığı öğrenildi.

Proje Mars’ta hayat olup olmadığına dair şu ana dek yapılan en kapsamlı araştırma olarak kabul ediliyor. Bu sabah yerel saatte 09.31’de Kazakistan’da bulunan uzay merkezinden gerçekleştirilen fırlatmanın görüntüleri canlı olarak yayınlandı.

Aracın Kızıl Gezegen’e ulaşması 7 ay sürecek ve 500 milyon kilometrelik bir yolculuğun ardından gerçekleşecek. Gezegene ulaşacak olan TGO ve Schiaperalli adındaki iki araçtan ilki yörüngeye yerleşecek ve sensörleriyle gezegendeki faaliyeti takip edip atmosferdeki gazları ölçerken, Scihaperalli’nin yüzeye ineceği ve iki metrelik derinlikteki bilgilere ulaşmak için kazı yapacağı bildirildi.

Russia Today’e (RT) konuşan ESA’nın proje sorumlusu Rene Pischel, Mars’taki yaşam izlerini incelemek için ilk kez bu kapsamda bir çalışma yürütüldüğünü aktardı. Bilim insanına göre iki metrelik derinlik, güneş gezegenin yüzeyini yaktığı için olası bir yaşama dair inceleme için asıl bakılması gereken yer.

ESA’dan Fabio Favata ise RT’ye, ortak çalışmanın Rusya ile AB arasındaki ilişkilerin düzeltilmesine yardımcı olacağını düşündüğünü söyledi.

NASA’nın da başlangıçta projede yer alması planlanmış ancak “finansal problemler” nedeniyle çekildiği bildirilmişti. ESA yine Rusya’nın desteğiyle 2018’de Mars’a ikinci bir araç daha göndermeyi planlıyor.

http://haber.sol.org.tr/bilim/rusya-ve-ab-kizil-gezegene-ortak-uzay-araci-yolladi-149132

yam_yam  |  Cvp:
Cevap: 3
08.04.2016- 11:55

Mars hakkında edinilecek bilgiler, gezegenimizin geleceği hakkında bize çok önemli ipuçları sağlayacaktır; ancak mars bizim için aynı zamanda bir labaratuvar, bir prototip görevi de görecek. Güneş sistemi dışında olası yeni dünyalarda koloni ve yaşam alanları oluşturmayı önce mars üzerinde deneyimlememiz gerekiyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]