Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

melnur  |  Cvp:
Cevap: 33
12.11.2020- 05:43

Yurtseverlik üzerine biraz daha konuşacaksak, bu kavramı sadece ülkeyi ve vatanı sevmek olarak alsak bile bir solcunun ülkesini, vatanını, yurdunu, yaşadığı toprakları, kendi insanını sevmemesi gibi bir durumu anlayabilmek, kabullenebilmek ve böyle bir durumu solculukla ilişkilendirebilmek kadar anlamsız ve saçma bir tavır olabilir mi? Solcular enternasyonalmiş ve yurtları bütün dünyaymış; zaten o yurdun da egemeni burjuvaziymiş, bu yüzden yurtsever olunmazmış; yani vatan, yurt sevilmezmiş falan!

Bilmemek normal, her şeyi bilmek pek de mümkün değil ama insanda biraz akıl, analiz etme becerisi olmaz mı? Sanki yurdu, vatanı, yaşanılan toprağı ve kendi insanını sevmek başka topraklara, başkalarının yurtlarına ve başka ulusların insanlarına düşmanlık etmek anlamına geliyormuş gibi... Nereden çıkıyor bu? Bırakalım yurtseverliği, milliyetçiliği bile bu şekilde yorumlamak doğru değildir. İlle de konulara at gözlüğü ile mi bakmak zorundayız? Milliyetçiliğin şovenizmin ve faşizmin döl yatağı olması her milliyetçi olduğunu söyleyenin başkalarına düşmanlık duygusuyla yaklaştığı anlamına mı gelir? Bunu düşünmek o kadar zor mu? Güney Amerika milliyetçiliğinin ve hatta dindarlığının aynı zamanda oralarda devrimciliğin bir paydaşı halinde olduğunu da mı bilmiyoruz? Başka bir yanılsama; yurdu sevmeyiz çünkü egemeni burjuvazi deniyor ve ardından ''bütün cihana'' göndermede bulunuluyorsa, o ''bütün cihan''ın egemeni bir avuç emperyalist burjuvazi değil mi?

Ezberle, salla, üfür ve bunu solculuk, enternasyonalist olmak san!
Bilgi yok, akıl yok, tutarlılık ve çözümleme becerisi yok, ya bari biraz mülayimlik olsun..

Yurtseverlik kavramının siyasal bir anlamı var, diyoruz. Ne diyoruz, emperyalizme o yurt gerçeği üzerinden bir karşıtlık oluşturmak; hem yabancı ve hem de kendi ülkenin sömürücülerine karşı çıkmak... ''Bütün cihana'' ilişkin sol perspektifin ulusal ölçekteki sol karşılığı, sol perspektifi de budur zaten. Yurdunu sevmeyeceksin, yaşadığın topraklara düşmanlık besleyeceksin, halkını sahiplenmeyeceksin, emperyalizme   karşı çıkmayacaksın, o karşı çıkışın somut karşılığını benimsemeyecek ve elinin tersiyle iteceksin ve ülkendeki sol perspektif gereği emperyalizme yani dış sömürücülere olduğu kadar iç sömürücülere de karşı çıkmayacaksın ve enternasyonal zevzekliği çerçevesinde solculuk oynayacaksın!

Gel de İsmet Paşa'nın sözünü hatırlama: ''hadi canım sen de!''

melnur  |  Cvp:
Cevap: 34
17.01.2021- 04:39

Yurtseverliğin çeşit çeşit tanımı yapılabilir. Nazım'ın bu 119. yıl dönümünde belki de en güzeli, en güzel tanım insanın içinde var olan sevginin adına yurt dediğimiz toprak parçasında billurlaşmasıdır. Olabilir mi? Nazım bu yüzden yurtsever şair olarak anılır. Dünyanın bütün güzel insanları belki de bu yüzden soldadır ve bu yüzden yurtseverdir. Evet, öyle; yurtsever olmak, insanı yoksullaştıran, yoklukla, açlıkla karşı karşıya bırakan iç ve dış sömürgenlere karşı   olmak ve öncelikle o yurt parçasında emeğin özgürleşmesinden yana olmaktır. Böyle bir ideal, böyle bir ülkü, sevgisiz olabilir, emeğin zincirlerinden kurtulabilme mücadelesi sevgisiz yapılabilir, sürdürülebilir mi?

Yurtsever olmak, bir anlamda Neruda'yı, Lorca'yı, Brecht'i anlayabilmekten ve deyim yerindeyse Nazım olabilmekten geçiyor. Sevgisizlikle, kinle, öfkeyle ve düşmanlıkla mümkün olabilir mi, böyle bir çaba, böyle bir yürüyüş. Bir solcu yurtsever olmadan dünyayı değiştirebilme iradesi gösterebilir ve böyle bir mücadeleyi sürdürebilir mi? Mümkün değil ki! Nazım'ın ''memleketim, memleketim'' diye dizeler yazmasının nedeni sadece artık taşıyamaz hale geldiği bir özlem duygusu değildi. Varna'da oturur ve Karadeniz'den gelip geçen gemileri okşarken ellerinin yanmasına neden olan şey de sadece özlem ve sadece Mehmet değildi. Nazım daha güzel bir dünyanın kurulabilmesinin yolunun kendi ülkesinde ve kendi insanlarının özgürleşmesinden geçtiğinin bilincindeydi.   Ve bu bilinçle memleketine özlem duyuyor ve fakat günlerin boyu uzadıkça da o çok sevdiği halkı için zaman zaman sitem de ederek ''akrep gibisin kardeşim'' diyordu.

Yurtseverlik bu coğrafyayı, bu ülkeyi, bu ülke insanını sevmek ve adına yurt dediğimiz bu toprak parçasında daha güzel bir ideal ve ülkü peşinde yürümeyi benimsemekten geçiyor. Tam da böyle bir şey, evet, anti-emperyalist olmak insanlığı kendine yabancılaştıran iç ve dış sömürücülere karşı olmak tam da böyle bir tanımın içine sığabiliyor. Başka türlüsü ise tam bir gevezelik ve tam bir gereksizlik.

Nazım bu yüzden bir büyük yurtsever şairimizdi.
Ve evet, belki de bu yüzden, hepimizin biraz Nazım olması gerekiyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]