AKP-El Nusra işbirliği belgelendi...




Bilinen ilanı anlamına gelse de, yayınlanan belge, AKP-El Nusra işbirliğinin boyutunu, tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

Türk devletinin Suriye'deki yıkıcı savaşta taraf olduğu ve kökten dinci çetelerle suç ortaklığı yaptığı, kuşkusuz ki, biliniyordu. Bu rezil suç ortaklığı, Ortadoğu'da emperyalistler adına tetikçilik yapmanın temel gereklerinden biridir ve AKP şefleri bununla övünmekte bir sakınca da görmüyorlar. Örneğin Tayyip Erdoğan, "Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eş başkanı benim" diye ilan ettiğinde, Washington'dakiler nezdinde "büyük önem taşıyan bir figüran" olmakla da iftihar ediyordu"

Bilinen ilanı anlamına gelse de, Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin internet sitesinde yayınlanan bir belge, AKP-El Nusra işbirliğinin boyutunu, tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

İçişleri Bakanı Muammer Güler imzasıyla Hatay Valiliği'ne gönderilen 15.03.2013 tarihli, 21714546-47201 (81340) 224-5825/42438 sayılı ve 2013/12 sıra numaralı genelgede, şu ifadeler de yer alıyor:

"Bölgesel çıkarlarımız temelinde PYD güçlerine karşı desteklediğimiz el Nusra mücahitlerine aşağıda belirlenen çerçevede desteğin sunulması, iliniz sınırları içindeki kamu kurumlarına ait sosyal tesislerde barındırılmaları uygun görülmüştür..."

"Milli İstihbarat Teşkilatımız denetiminde çeşitli ülkelerden getirilerek bölücü örgüt PKK uzantısı PYD'ye karşı savaştırılan, ağırlıkta Çeçen ve Tunusluların bulunduğu el Nusra'ya bağlı mücahitlerin, iliniz sınırları içinden Suriye'ye geçişlerinde, istihbarat görevlilerine gerekli desteğin sağlanarak, güvenliklerine ve konunun gizliğine riayet edilmesi önem arz etmektedir."

Bu belge, cihatçı katillerle Türk devleti arasındaki işbirliğini kanıtlamanın yanısıra, Rojava'daki savaşın AKP iktidarı tarafından kışkırtıldığını da gözler önüne seriyor.

Ağızlarını her açtıklarında Suriye halkının acılarını dillerine dolayanlar, bu genelgede de görüldüğü gibi, cihatçı katillerin birinci dereceden suç ortaklarıdır. Yani hem Suriye halkının ödediği bedelleri daha da çekilmez hale getiren savaşı kışkırtıyorlar hem de bu halkın acılarını gerici politikalarına dayanak göstermeye çalışıyorlar. Vurgulamak gerekiyor ki, acımasızlıkta bu kadar pervasız olmak, tam da dinci-gerici AKP iktidarına ve onun şeflerine yakışan bir tutumdur.

KIZIL BAYRAK

Çok gülünç duruma düşmüş bir solumuz ve basınımız var. Durumu hem gülünç hem de sola değer biçmek isteyenler açısından, içler acısıdır.

Bu belgeyi özgür gündem ve CHP ciddiye alıp sayfalarında ve sitelerinde yer verdi; bu belge Facebook paylaşımlarında sıkça paylaşıldı. Yüzlerce, binlerce yorum yazıldı.

Sorun şu ki, bu belge sahte!!!

Dikkat edilirse görülür; üstte Hatay Valiliği yazıyor, altta da bakan imzası var. Üstelik bakan, valiye, yani alt makama arz ediyor. Oysa üst makam alt makama arz etmez, rica eder.

Hem gülüyoruz hem üzülüyoruz. Yazık!..

"Belge sahteyse" demek ki, AKP ile El-Nusra arasında iddia edilen türden bir ilişki yok demektir! Ve hatta, AKP'nin gerici çetelerle hiç bir organik ilişkinin olduğu da iddia edilemez! Hatta daha da ileri gidilip, AKP'nin Suriye ve Orta Doğu konusunda demokratik kaygılardan öte bir bağlantısı olmadığı da söylenebilir!

İyiye "iyi", kötüye "kötü demek; demokratlığın şanındandır!

Hayır, belge sahteye AKP bunlara destek vermiyor demek değildir. Devekuşu deve de kuş da değildir. Bu sizin mantığınız, Aristo mantığından bile daha geride demektir.