Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu

KCK Eş Başkanı Hozat'tan 23 Haziran açıklaması

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat, Öcalan ile avukatları arasında yapılan görüşmeye ilişkin, 'Görüşmeler devam etmezse, bu süreç devam etmezse, bunun bir oyun ve aldatma olduğu açığa çıkar, şu an herkesin kanaati budur' dedi. Hozat, 23 Haziran seçimlerinde HDP stratejisinde bir değişiklik olmayacağını düşündüklerini söyledi.

Resim Ekleme
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat, ANF'ye açıklamalarda bulundu.

Öcalan'ın cezaevlerindeki açlık grevi eylemleri sonucunda avukatlarıyla görüştürüldüğünü iddia eden Hozat, "AKP-MHP iktidarı sıkıştı ve zorlandı. İçeride ve dışarıda siyasi, ekonomik sıkışma ve kaos sonucu avukatlar Öcalan ile görüştü. Bu tecridin kırıldığı anlamına gelmiyor" derken, Öcalan'ın her hafta düzenli olarak avukatları ve aileleriyle görüştülmesi gerektiğini söyledi.

'GÖRÜŞMELER DEVAM ETMEZSE OYUN OLDUĞU ORTAYA ÇIKAR'

Bu görüşmenin direnişi kırmaya yönelik bir oyun olduğunu öne süren Hozat, "Direniş çok ciddi bir sıkışma yarattı. İçeride zaten ciddi bir kaos, kriz söz konusu. Sistem krizi var, ciddi bir ekonomik kriz var. Müthiş bir kutuplaşma var. Türkiye toplumunun yarısı bu faşizme karşıdır. Ciddi bir tavır koydu Türkiye toplumu faşizme karşı, Kürt toplumu da çok ciddi bir irade koydu. Bunun yarattığı ciddi bir kriz var... Öcalan ile görüşmeler devam etmezse, bu süreç devam etmezse, bunun bir oyun ve aldatma olduğu açığa çıkar, şu an herkesin kanaati budur" ifadesini kullandı.

'BİR DİYALOG, ÇÖZÜM SÜRECİ YOK'

Öcalan'ın avukatlarıyla görüştüğü gün YSK'nin iptal kararı almasını da değerlendiren Hozat, "Bunun bir tesadüf olmadığı yönünde tartışmalar var. AKP'nin yandaş medyası ciddi bir algı operasyonu yapıyor. AKP bir şeyler yapmak istiyor gibi algı oluşturmaya çalışıyorlar. Ortada bir diyalog, çözüm süreci yoktur, geçmişte de yoktu. AKP'nin bir özel savaş süreci vardı. AKP baştan itibaren önderliğimizin ortaya koyduğu yaklaşımı kullanmak istedi, suistimal etti" dedi.

23 HAZİRAN AÇIKLAMASI


Hozat, seçimin ardından kayyumların gönderildiğini, HDP'nin stratejisinin büyük başarı kazandığını söylerken, "HDP bu stratejisinde ısrar edeceğini son günlerde deklare etti, biz de bunu destekliyoruz. Biz inanıyoruz ki 23 Haziran'da da bu strateji başarı kazanacaktır. İstanbul seçimlerinde de HDP bu stratejiyle seçimlere katılacaktır. Faşizme karşı demokratik güç birliğini HDP destekleyecektir. Faşizme karşı pozisyon alan aday kimse, bu Ekrem İmamoğlu'ysa o, başka bir adaysa o, AKP-MHP faşizmine karşı aday kimse onu destekleyecektir" diye konuştu.

http://haber.sol.org.tr/turkiye/kck-es-baskani-hozattan-23-haziran-aciklamasi-262700

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
11.05.2019- 09:56

HDP'nin hem 31 Mart'taki seçim stratejisi ve hem de 23 Haziran seçimlerindeki tutumunun doğru olduğunu bu ülkede   AKP'yle bireysel çıkar ilişkisi içinde bulunmayan hemen her aklı başında kişi ve siyasetin AKP karşıtlığında yer alması kadar normal ve gerçekçi bir siyasi konumlanış yoktur ve olamaz. HDP ve   Besse Hozat'ın karar ve açıklamalarını bu yüzden hiç de yadırgamıyorum. Ne var ki, hem Temelli'nin açıklamalarında ve hem de Hozat'ın açıklamasında şöyle bir cümle var ki, bana rahatsız edici geliyor: 'Görüşmeler devam etmezse, bu süreç devam etmezse, bunun bir oyun ve aldatma olduğu açığa çıkar, şu an herkesin kanaati budur'

Hala mı, diye sormak gerekiyor   aslında bu tür açıklamalara; hala mı?

Anlıyorum acılı bir süreç bu yaşananlar; uzun ve gerçekten her iki ''tarafa'' da yoğun acılar yaşatan bir süreç. Bir an önce bir şekilde çözülmesi gerekiyor ve bir an önce bu kan denizinin bu şiddet sarmalının bitmesi gerekiyor. Bu dayatma, bu zorunluluk insanların kararlarına etkiyor ve duygusal tepkiler vermesine de neden oluyor, tamam anlaşılabilir bir şey bu, ama yaşanan onca şeyden sonra AKP ve Erdoğan'ı anlayabilmek hala mı mümkün değil. Erdoğan AKP'sinin hemen her konuda olduğu gibi Kürt sorununda da hem samimiyet ve hem de sorun çözücü bir   bilgi ve deneyime sahip olmadığı, bu konuda herhangi bir beceri geliştirmediği ve attığı veya atmayı planladığı her adımda   kişisel veya siyasi çıkar beklentisinden başka bir şey de düşünmediği anlaşılamadı mı? Sonra, ''yurtdışı kaynaklı baskılar''ı ne zaman taktı ki bu siyasi anlayış? Öcalan'ın avukatlarının sekiz yıldır İmralı'ya gidememesi bir baskı yaratmıyordu da, tam da bu seçim döneminde mi Erdoğan bu baskıya uymak zorunda kalmış?

İstanbul seçimleri Erdoğan AKP'si için çok önemli. Erdoğan ne yapıp edip bu seçimleri kazanmak istiyor. 31 Mart'ta bozulan fiyakası, halkın Erdoğan ve AKP'nin sandıkta yenilebilir olduğu algısı 23 Haziran'da bir ölçüde de olsa onarılmalıdır. Erdoğan bu yüzden kullanılabilir her alana el atacak ve bu yönde her türlü adımları da atacaktır. ''Öcalan açılımı''nın gündeme gelmesinin nedeni de budur.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]