Bu konu hakkında daha önce karalamalar yapılmıştı. Malum devletin geçmişteki profilini de ele alarak güncel tutumuyla tekrar yoruma açmak gerek.

Türkiye devletine benzer karakter gösteren ülkeler İran ve Rusya'dır. Bu tür ülkelerde devlet halk için değil halk devlet için vardır.

Halk devleti ayakta tutmak için vergi vermelidir. Diğer bir deyişle vergi devletidir. Halkın vergi yükü Y. S. Selim'e kadar uzanmaktadır. O dönem de bile asılsız isteklerle halktan vergiler toplanmıştır. Bir örnek vermek gerekirse Avarız Vergisi iyi örnektir. Bu vergi olağanüstü durumlarda (doğal afet, savaş...) gibi durumlarda toplanırdı. Her hangi bir afet olmadığı halde halktan sürekli avarız vergisi alınmıştır. Bunun günceldeki karşılığı ÖTV(özel tüketim vergisidir)

Siyasi olarak da her daim sağ profillidir. Hiçbir zaman demokratik bir sol profil çizmemiştir. Halkın başat görevi bu sağ devleti yaşatmaktır. Sağcı devletin sarsıntıya geçmesi durumunda Devlet Bekaası kavramı öne sürülür. Sağ devlet giderse devlet gider mentalitesi halka aşılanmıştır. Halk bu durumdan hoşnut olmadığı halde genetiklerine işlenmiş bir kodlama ile her daim sağ devleti yaşatma arzusundadır. Buna da örnek gurbetçilerdir. Türkiye'de iş bulamayıp Avrupa ülkelerine göç etmişlerdir. Avrupa'da sol partilere oy verirken Türkiye'de sağ devleti yaşatmak için sağ partilere oy vermeye devam etmektedir.

Halkı domine edebilmek için din adamları ve aşiretçilik her daim diri tutulmuştur. Dini; sözde laik kemalist Kenan Evren bile kullanmıştır. Halkı dinle uyuşturmak için okullara Din Kültürü dersini getirmiştir. Fethullah Gülen gibi imamlar palazlanmıştır. Mevcut hükümet okulların çoğunu İmam Hatiplere çevirmiştir. İmam ve Din Kültürü öğretmenlerinin sayısı Fen-i ilim öğreten öğretmenlerin sayısını geçmiştir.

Halkını açlıkla terbiye etmek ister. Halktan topladığı vergiyi halka vermek yerine bekaasını canlı tutmaya çalışır.

Her zaman bir düşman yaratmak ister. Muhalifleri sindirse kendi zihniyetinden düşman yaratır. Fethullah Gülen örneği taze örneklerdendir.