Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu
30.12.2020- 09:49

Öncelikle altını çizmek gerekir; bu ülkenin solcu, ilerici ve demokrat kesimleri açısından CHP'nin Selahattin Demirtaş'ı hapishanede ziyaret etmesi olumlu bir gelişmedir. Sadece CHP ve HDP açısından değil, ülke açısından da böyle. Çok uzun bir zamandır karanlık bir tünelde yol alışımız gerçeği karşısında kısa vadede bu tünelden çıkışımızın yolunun CHP ve HDP yakınlaşmasından ve işbirliğinden geçtiği de tartışmasız bir gerçekliktir. Türkiye'nin daha güzel yarınlara yol alabilecek bir zemin/iklimin yaratılmasında cesur ve tutarlı bir siyaseti ısrarla savunan CHP'ye ihtiyaç duyduğu kadar, Türkiye partisi olma yönünde kararlılıkla duran bir HDP'ye de o oranda ihtiyacı vardır.. Son belediye seçimlerindeki somut işbirliğiyle başladığını söyleyebileceğimiz ilişki ve yakınlaşmanın bu bağlamda sürdürülmesi sevindiricidir. Yeterli midir, daha somut bir hale getirilmesi mi gerekir soruları bir yana, elbette tartışılabilir, en azından böyle bir ilişki ve yakınlaşmanın iktidarın bütün provokasyonlarına rağmen bir şekilde sürdürülüyor olması ve bu konuda her iki partinin bir çaba göstermesi bile önemsenmelidir, diye düşünüyorum.

Türkiye tek adam yönetiminde sıradan   bir kabile toplumu gibi yönetiliyor, siyasal ve toplumsal alan hızla kirleniyorken bu süreci durdurabilmenin yolu da amasız ve fakatsız CHP ile HDP'nin işbirliğinden geçmektedir. AKP gericiliğini durdurabilmenin başka bir yolu yok. Sosyalistler açısından da yok. ''Aynı gemide değiliz'' duygusallığı bir yana aynı gemideyiz, ve bizler için de AKP gericiliğinin önlenemez yükselişinin önüne set çekebilmenin yolu böyle bir işbirliğinden ve dahası sağlı sollu düzen güçlerinin AKP MHP ittifakına karşı sürdürülen muhalefetin bir sonuca ulaşmasından geçtiği gerçeğine dayanmaktadır.

Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var, ne kadar olabiliyorsa o kadar...
Ve kısa vadede başka bir seçenek ve başka bir çözüm görünmüyor.

Bu yüzden CHP heyetinin Demirtaş'a ziyaretini ve bu yakınlaşmanın daha da gelişerek, geliştirilerek sürdürülmesini önemli buluyorum. Bu yazı bir başlangıç olsun, daha da geliştirilir elbet ama şunu da önceden söylemekte yarar var. Sosyalistler de aynı gemide ve AKP'nin iktidardan uzaklaştırılması konusunda somut öneriler getirmeliler. Keşke sorunlara gözleri kapamakla   sorunun ortadan kakması mümkün olsa ki, olmadığını en iyi bilenlerin de sosyalistler olduğunu iddia edenler biz sosyalistleriz.

Öyle değil mi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
09.01.2021- 07:00

Türkiye zor zamanlardan geçiyor. Aslında kapitalizmin kendini üretebilme yolunda sorunlar yaşaması birtakım Trump ve benzer benzeri   tiplerin de hemen hemen pek çok ülkede yönetim kademelerine gelmesine yol açıyor. Ekonominin sıkışmışlığı bir ölçüde siyasal ve toplumsal alanda bir sıkışmışlık da dayatıyor. Bunu aşabilmenin yolunun kuşkusuz sosyalizme, sosyalist mücadeleye ve sosyalist örgütlenmelere destek vermekten, omuz vermekten geçiyor. Bunda hiç kuşku yok. Ne var ki, gerçeğin bu hali, güncel olanda sola yakın duran siyasi anlayışların ( sosyal demokrasi ve devrimci demokrasi) göz ardı edilmesi gerektiğine yol açmamalı. Daha net konuşulacaksa özellikle bölünmüşlüğü savunmaktan uzak bir HDP'ye bu ülkenin ve bu ülke solunun ihtiyacı olduğunun altını çizmek gerek. CHP'yle yakınlaşan bir HDP'ye de, HDP'yle yakınlaşan bir CHP'ye de ihtiyaç var. Türkiye her şeye rağmen aydınlanma ve laiklik temelinde yetişmiş kadrolara sahiptir ve bu kadrolar da sosyalistler dışında bu partilerde bir araya gelmektedir. Bu kesimlerin her birinin ayrı telden çalması gericiliğin ve hemen her gün daha da artan bir baskıcılığın işini kolaylaştırmaktan baka bir işe yaramamaktadır. Kılıçdaroğlu'nun siyaset sahnesindeki en olumlu davranışı bence bu yakınlaşmayı hoşörüyle karşılaması ve adeta teşvik etmesidir. HDP'de Demirtaş için benzer övgülerde bulunmak mümkün. Bence daha da ilerletilmeli ve daha ilkesel bir birliktelik de kurulmalıdır.

Tekrar tekrar altını çizmekte yarar var; Kürtler bu ülkenin yurttaşlarıdır ve eşit yurttaşlık bağlamında karşılaştıkları her sorunun giderilmesi yönünde yanlarında olmak sıradan bir solcunun en temel önceliği olmalıdır. 40 yılı aşkın bir süredir esen rüzgarlar Kürtler ve Türkler arasında kısmen de olsa bir duygusal kopuşa neden olmuştur. Kısmen diyorum çünkü gerçekten de şaşırtıcı bir şekilde olan biten onca şeye, büyük çatışmalı süreçlere rağmen Kürdün ve Türkün hala birbirinden kopmaz bir şekilde bağlılıklarını sürdürmesi inanılmaz bir güzellik. Ve bu güzellik, bu özellik mutlaka perçinlenmeli, bugün dünden daha güzel olacak şekilde sürdürülmelidir. Böyle bir süreç sadece sosyalistlere değil, CHP'ye de sorumluluk yüklemektedir. Demirtaş'la birlikte Türkiyelileşme yolunda bir çıkış yapan HDP yalnız bırakılmamalıdır. Birlikteliği öne çıkartan bir Kürt hareketine ihtiyacımız var. Bu ülkenin, bu ülke insanlarının kurtuluşu Kürtleri dışta bırakarak geçekleşemez. Mümkün değil ve hiçbir dönemde de olmayacaktır. Kürtlerle bağ ve sağlıklı ilişki kurulmadan bu coğrafyaya barış da gelmeyecektir. CHP ve HDP'nin yakınlaşma adımlarını bu yüzden gerekli ve önemli buluyorum.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]