Romanya Türkiye A milli Kadın Voleybol karşılaşmasının ilk setini izleyebildim dün akşam. Onu da yitirmişlerdi. Ama güzellerimizin bu maçı alacakları o kadar belliydi ki. Maç bittiğinde sonucuna baktım, 3-1 yenmişiz. Sevindim,   keyiflendim. Sonra kendimce düşündüm bu duruma, milli bir karşılaşmadan yengiyle ayrılmaya keyiflenmek bir solcu için sosyal şovenlik falan olur muydu? Adı üstünde ulusal takım bunlar, ulusun egemeni de burjuvazi olduğu için tıpkı vatanı, milleti sevmek gibi milliyetçi saflara savrulmuş olabilir miydim Hatta sosyal şoven olmakla kalmaz, neo-faşist olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış olabilir miyim

İlginç bir konu değil mi?

Ama son olarak eklemeli ve A Milli Kadın Voleybol takımımızla övündüğümü söyleyebilirim. Onları çok seviyor, onarla övünüyorum.


''Güzelsiniz, çok güzelsiniz, kızlar.''

Dışarıdan geldiğimde Holanda maçı oynanıyordu ve iki seti almıştık, üçüncü sette Holanda öndeydi, ama güzellerimiz gerçeken çok kaliteli bir takım olmuşlar. Kötü oynadıklarında da kazanabiliyorlar, kazanabilmeyi biliyorlar. Maç 3-0 bitti, elbette sevindim. Kızlarımızla onur duydum,beşte beş yapmışlardı,   maç sonunda kaptanımız Eda'nın ingilizce röportaj vermesinden ise tarifsiz bir keyif aldım.

Aslında çok doğal bir duygu benimkisi. Olması gereken de bu. Bir coğrafyada yaşıyoruz ve o coğrafyanın insanlarının ortak sevinçleriyle sevinmek, üzüntüleriyle üzülmek hem o coğrafyanın bir yurttaşı ve hem de insan olabilmenin gereği olan bir duygulanım... Ve ayrıca, altını çizerek söylersem, ulusal takımlarımızın başarılarına halkımızla birlikte benzer tepki göstermek solcu-sosyalistlere yakışıyor gibi geliyor bana. Abarttığımı da sanmıyorum.

Konuyu aslında şuraya getirmek istiyorum. Solcu olmak, sosyalist olmak, olabildiğince ayrıksı olmamaktan geçiyor, ki solcular, sosyalistler bir ölçüde ayrıksı kişilik olmalarına rağmen. Ve hele bir de abuk subuk yorumlarla, ulusal değerleri, ulusal ritüelleri, bayramları, bayrağı...-küçümser bir tarzı sanki solculuğun ve sosyalist olmanın bir zorunlu uğrağı ve bir zorunlu davranışı olarak içselleştirmek kadar yanlış ve sola, sosyalizme zarar verici bir tutum olamaz.

Sosyalistlerin emekçi halkla ilişkisi, daha doğru bir tanımlamayla ilişkisizliği ne yazık ki, sorunlu bir alan. Bu sorunlu alanı da bir türlü aşamıyoruz. Türkiye solunun sorunu da bu zaten. Emekçi halkımızın yaşam biçimiyle, alışkanlıklarıyla ve kendi sorunlarının çözümüne ilişkin bakışıyla sosyalizm arasındaki açının   önemli ölçüde büyüklüğü/açıklığı sosyalistlerin kitleyle bağ kurabilme konusunda aşılması çok kolay olmayan zorluklar ortaya çıkartıyor. Bu zorlukları aşabilmenin yollarını aramaya çalışırken ve dolayısıyla sosyalizmi bir gevezelik omaktan çıkarmaya çalışırken bir de üstte değinmeye çalıştığım şekilde cumhuriyet kazanımlarına, ulusal olan her şeye, bayrağa düşmanlık derecesinde tavır almanın solculukla, sosyalist olmakla bir ilgisinin olmadığını söylemeye çalışıyorum.

Bu yüzden konunun başlığını da öyle atmak geldi içimden, evet, sağlı sollu yobazlara inat, ''çok güzelsiniz kızlar, çok'' demek istiyorum, bir kez daha...''Başarılarınızla halkımızı mutlu ediyorsunuz.''

Yenilgisiz yarı finale çıktık,   Polonya'yı da 3-0'la geçerek. Yedi maç sonunda toplamda sadece iki set verdik. Bu çok büyük bir başarı ve kızlarımız gerçekten harikalar. Futbola milyonlar dökülüyor, doğru dürüst br başarı yok ama kadın volaybolcularımız çıktıkları her müsabakada gögüslerimizi kabartmaya devam ediyorlar.

Gerçekten güzelsiniz kızlar, çok güzelsiniz. Umarım madalyanızın rengi bu kez sarı olur.

Yetmedi, kızlarımıza yetmedi bu başarılar, bir de maçtan sonra takındıkları tavırla da sağlı sollu yobazlara   gözdağı verdiler İzmir Marşı'nı söyleyerek.   Böylesine çağdaş kadınlarımız olduktan sonra sağlı sollu yobazların Cumhuriyet düşmanlıkları kursaklarında kalacaktır.

Eminim.

Son maçlarında Hollanda'yı yenip Avrupa üçüncüsü oldular; sevindim. Ve ilk kez bir voleybol maçını baştan sona keyifle izledim. Hoş, yenilselerdi de o kızlarımız hakkındaki düşüncelerim değişmeyecekti, üzülürdüm sadece ve onların da üzüleceğini bildiğim için üzüntüm bir kat daha fazla olurdu.

Kızlarda hatırı sayılır, dikkate alınır önemli bir ülke olduk. Kadın voleybol takımımız gerçekten çok güçlü bir takım olmuş. Elbette İtalyan koç Guidetti'yi de unutmamak gerek. Hep birlikte gerçekten çok güzeller.

Kutluyorum, keyif verdiler, bu ülkenin insanlarını sevindirdiler...