Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Doğumunun 136. yıldönümünde Ernst Thälmann

Bugün Alman komünist Ernst Thälmann'in 136. doğum günü. Son zamanlarda Berlin'de bulunan anıtına yönelik saldırılarla gündeme gelen komünist önder Thälmann'i hatırlamanın tam zamanı.

Resim Ekleme
TEVFİK TAŞ

Resmi Alman tarih yazımında Hitler'e karşı direnişin sembol figürü Graf von Stauffenberg'dir. Kısmen Scholl kardeşlere de yer verilse dahi direnişin asıl sembol isim Graf von Stauffenberg olarak sunulur. Albay von Stauffenberg, Hitler'e 1944 yılı 20 Temmuz'unda Wolfsschanze'de Doğu Cephesi'ni bizzat yönetirken suikast düzenlemiş ancak Hitler kimi tesadüfler nedeniyle ağır yara almadan kurtulmuştu. Suikasti örgütleyen irade ile hareket eden von Stauffenberg inançlı bir antifaşist falan değildi. Dahil olduğu düzen içi klik, Hitler'in stratejik hataları ve gemlenemeyen şişik egosu nedeniyle Alman emperyalizmini felakete sürüklenmekte olduğunu öngörüyor ve von Stauffenberg de bu ekip adına hareket ediyordu yalnızca.

Hitlersiz yeni Alman emperyalizminde kendisini kahraman olarak dizayn etmenin sonsuz yararı vardı ve Albay von Stauffenberg bu saiklerle yaratıldı.

Fakat burjuvazinin gerçekleri saptıran tarih yazımının dışında, işçi sınıfının da bir tarihi var; ve bu tarih içinde Alman halkının yiğit evladı Ernst Thälmann'ı yok sayamazlar.

Resmi Alman tarih yazımında Hitler ile sembolize olan Nazizmin ilk ortaya çıkışından beri mücedele eden ve on bir yıl tutulduğu Nazi tutsaklığında 18 Ağustos 1944'de katledilen Ernst Thälmann'dan hiç söz edilmez. Sekiz yıl Almanya Komünist Partisi (KPD) Genel Sekreterliği sorumluluğunu üstlenmiş Ernst Thälmann, 13 Mart 1932 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Hindenburg ve Hitler karşısındaki tek devrimci adaydı. Bu veri bile Thälmann'ın görmezden gelinmemesi için yeterli olmamıştır.

Faşizme karşı mücadelede sosyal demokrasinin ihanetini çok fazla yaşayan Alman işçi sınıfı hareketi adına KPD, sözü geçen seçimlerde şu sloganı yükseltti: ''Kim Hindenburg'u seçerse, Hitler'i seçmiş olur. Kim Hitler'i seçerse, savaşı seçmiş olur.''

Tarihsel veriler ile isabeti kanıtlanmış bu saptamayı hâlâ evirip çevirmeye çalışan, daha da ötesi, Hitler'in iktidara gelişini KPD siyasetinin ''yanlışlığına'' yamamaya çalışan liberal tarih yazımını okumak tek kelime ile sinir bozucu.

Hindenburg'u destekleyen Almanya Sosyal Demokrat Partisi SPD, dolaylı olarak Hitler'e destek vermişti. KPD, 30 Ocak 1933'de iktidara gelen NSDAP'ye karşı SPD'ye genel grev yapma çağrısı yaptı. Yanıt yine olumsuzdu, zira daha önce önerilen ''Antifaşist Eylem'' gibi bu direniş çağrısı da karşılık bulmamıştı.

Thälmann, deneyimli bir komünist olarak SPD'nin tavrına şaşırmadı ve geleneksel sosyal demokrasinin sermayenin hizmetkârı olduğu konusunda sözünü esirgemedi. Diplomatik teamülleri ciddiye almayan bu komünist, SPD'nin sahte solcularının nefretini üzerine toplamıştı. Thälmann'a dönük meşhur, ''Stalin'in KPD içindeki adamı'' yaklaşımı ve düşmanlığı biraz da bu siyasi dobralığa dayanır.

Alman sağının Thälmann'ın devrimci kişiliğine olan nefreti, her tarihsel evrede kendini açığa vurdu. Alman burjuvazisi, 1956'da Macaristan karşıdevriminin başarısız olmasının öfkesiyle KPD'yi yasaklama kararı aldı. 1968 yılına kadar Almanya'da komünist partiye yasal çalışma olanağı tanınmadı. Eh liberallere de ''demokraside parti kapatılmaz'' ezberini ama/fakat/lakin diyerek ''izah etme'' görevi düşmüştü doğal olarak.

1956'da KPD'nin yasaklanması sonrasında ilk yapılan işlerden biri Thälmann'a ait anıt, dernek ve heykellerin de yasak kapsamına alınması oldu. Şimdi de Rusya-Ukrayna savaşı gerekçe gösterilerek Thälmann'ın orak-çekiçli heykeli ve ona ait sokak adları yok edilmek isteniyor. Savaşın reel gerekçelerinden bağımsız olarak komünizm düşmanlığı, Rus düşmanlığı olarak güncelleniyor yani. Özde değişen bir şey yok. Tarih elbette tekerrür etmiyor ama sınıf mücadelesi eski simgelere referans veren bir salınımda devam ediyor.

Hamburg'da liman işçiliğinden Almanya Komünist Partisi Genel Sekreterliği sorumluluğuna uzanan hayatında Thälmann, muazzam bir devrimci kişilik, deneyimli bir komünist olarak Alman işçi sınıfının yüz akı olarak tarihe adını yazdırdı. 1923 devrimci durumunda Rote Fahne'ye Hamburg kalkışmasının yenilgisini değerlendiren Thälmann, ''Bolşevik parti olmama koşulu''nun devrimin başarılamamasında en etkili unsur olduğunu teslim ederken de alabildiğine açık sözlüdür.

Doğumun 136. yıldönümünde Alman işçi sınıfının bu güzel evladını saygıyla anıyoruz...

https://haber.sol.org.tr/haber/dogumunun-136-yildonumunde-ernst-thalmann-332726

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]