Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları


Özgürlük ve Şafak Pavey
Tuğrul Keskin


İlk gençlik yıllarımızdan bu yana "Toplara tüfeklere, kralların tacına / En güzel gecelere, günün ak ekmeğine" yazıyoruz adını, hey özgürlük! Ancak geriye doğru hareketlenen ne tür eylemlilik varsa, adına özgürlük deniyor artık. Özgürlük denilen kavramın kendisini var etmek için yediği her bıçak darbesinin adına da özgürlük deniyor. Bilmem ki liberallerin aydınlanmaya ihanet içindeki vicdanları rahat mıdır geceleri? Evrensel kültürün en önemli mirası olan özgürlüğün tanımında bile ortak nokta bulamıyor artık bu yurdun insanları. Yine de her yandaş yayın organından vıcık vıcık sahte bir kardeşlik çağrısı yapılmakta. Bir mezhebin, parlamento dahil, bütün yaşam alanlarında mutlak egemenliğini savunacaksın ve ardından "Hırıstiyanın, Musevinin ve hatta hatta ateistin de hukukunu koruyacağız..." diyeceksin. Özgürlük ve kardeşlik, sahte ağızlarda hiç bu kadar incinmemişti.

Bu yurdun sahiplerinin yirminci yüzyılın başlarında savaşla, kanla kurduğu gerçek özgürlük alanlarını Arapçılığa boğduracaksın, sonra da herkesi özgürleştireceğim çağrısı yapacaksın... Ardından kadınlarımız başta olmak üzere, parlamenterlere bile tutsak olma özgürlüğü sunacaksın. Aydınlara hapishaneden çıkmama özgürlüğü, muhalif gazetecilere yazmama özgürlüğü, cümle kuran sanatçıya konuşmama özgürlüğü! Sonra bütün bu tutsaklıkları, eşsiz özgürlükler olarak anlatacaksın... Dünyanın hiçbir zamanında özgürlük, bu kadar paradoks içermemişti.

Evet, sundukları özgürlük, yalnızca tutsak olma özgürlüğüdür. Özgürlük, dünyanın her ülkesinde özgürlüktür ve uğrunda savaşılır. İnsanlık bilincini, insanın bireyselliğini zamanın ilerisine taşıma savaşımında, yani gerçek özgürlük yolunda ölünür. Özgürlüğün Türkçe sözlükteki tanımına bakar mısınız lütfen: "1. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbesti. 2. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet."

İddia ediyorlar ki kadın, kendi iradesi ile örtünür ve kendi iradesi ile karanlık çağlara dönmek ister. Böyle midir gerçekten? Çağlar boyunca özgürlük savaşımı vermiş kadınlar neyin savaşını verdiler, sonsuza kadar tutsak kalmanın özgürlüğü olabilir mi? Dilimizde ve yaşamlarımızda böyle bir özgürlük tanımı var mıdır? Dinlerinin gereği olarak örtündüğünü söyleyen kadınlar, hangi bireysel irade ile örtünmüş oluyorlar? Ve bu örtünme iradeleri bir zaman sonra her kadının örtünmesini doğurmayacak mıdır? Başka bir dünyada mı yaşıyoruz biz? Hayır, burada yaşıyoruz ve onların iradeleri kendilerine ait değildir. İradeleri, korkak erkekler tarafından beşinci yüzyıldaki Arap geleneklerine teslim edilmiştir. Aksi kocaman bir yalandır.

Gözleri öylesine bağlı ki, ne kadar hakarete uğrarlarsa uğrasınlar, bunu bir din özgürlüğü sanıyorlar. Bir ara yazmıştım TRT'de program yapan Tuğrul İnançer'i, hani "benim eşim yok, karım var, çünkü ben karımla eşit değilim" demişti. Hani "kocalarının değil de patronlarının emrine giriyorlar" demiş ve bu yolla kadınları "haysiyetsiz" olmakla itham etmişti. Bu sözlere RTÜK de soruşturma açmıştı. Ne oldu sonucu biliyor musunuz? Evet, tahmin edeceğiniz gibi, "İslam"da bu söylemin yeri vardır ve bu din özgürlüğü sayılır" gerekçesiyle hiçbir işlem yapılmadı. İşte "özgürlük" dedikleri buraya kadardır.

Tuhaf bir biçimde herkesin, her kesimin bir özgürlük algısı var. Fakat özgürlüğün tanımı yukarıda alıntıladığım gibi tektir. Unutulmasın, faşistlerin kurduğu çalışma kamplarının kapısında şöyle yazıyordu: "Arbeit macht frei" (çalışmak özgürleştirir)"

"Başını örtmek özgürleştirir" diyorlar şimdi de. Parlamentodaki bütün kadınları da özgürleştirmek niyetindeler. Seküler devletin kendilerine yaptığı "zulümden" söz ediyorlar. "Seküler devlet ne verdi acıdan başka" diyorlar... "Müslümanları ezdi, camileri buğday deposu yaptı ve kapattı" diyorlar... Doğrudur, seküler devlet pek çok yanlışa imza attı, çok eziyetler çekildi. Bunun karşılığı kadim Arap ideolojisine teslimiyet ve bu yurdun aydınlık değerlerine ihanet midir? Parlamentoda birer karşıdevrim anıtı gibi oturan "yeni hanım parlamenterler" in karşısında öfkesiz, güleryüzlü Şafak Pavey'i görünce, evet dedim, bunca "kötülüğü yapan" seküler devlet, Şafak Pavey'leri de yetiştirdi. Onlar da büyük acılardan geliyorlar fakat tarihin ileriye doğru attığı adımlarla birlikteler yine de. İşte Şafak Pavey (sanırım hepinizin bildiği) şu sözleri deyiverdi 31 Ekim 2013'te Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu'nda:"(Bu konuşmayı sizlerin) turist olarak bile gitmediğiniz coğrafyalarda, Afganistan'da, Yemen'de, İran'da, yıllarca türban kullanmaya mecbur edilmiş biri olarak yapıyorum. (...) Elbette ülkemde sekülerizmin geleceği ile ilgili muazzam endişelerim var. Ama kaygım türbanla kırmızı ruj arasına sıkıştırılmış semboller değildir. (...) Lütfen hatırlayın, Ortadoğu'da bizim seküler toplumumuz tek taş pırlanta gibi ışıldıyordu. (...) Görülüyor ki bir arada yaşama efsanemiz çökmüş... Kibirden küfelik olmuşsanız, size benzemeyenin çığlığını nasıl duyacaksınız? (...) Biz Sivas'ta yakılan, Gezi'de vurulan, evlerine işaret konulan, hayat tarzından ötürü cezalandırılanlarız. Ama her nasılsa, kronik mağdur sizsiniz. (...) Azınlığın çoğunluğu ezmesi sürdürülemez ama çoğunluğun azınlığı ezmesi sürdürülebilirdir. (...) Gerçekten bu ülkeyi korkunç bir akıbete sürüklemekten kaçınmaya niyetliyseniz; adaletle öç almak arasındaki farkı en kısa zamanda öğrenmelisiniz."

Şair kalbim ve şiirlerimin içindeki güvercin sürüsü havalandı yeniden, uçtu uçtu uçtu bir kez daha, tertemiz alnına kondu Şafak Pavey'in. Umutlanmak için çok nedenimiz var dedim, bir kez daha... Unuttunuz mu? Okulda defterimize, sıramıza, ağaçlara yazmıştık adını: Hey özgürlük!

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/tugrul-keskin/ozgurluk-ve-safak-pavey-82078

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
05.11.2013- 15:08

BDP ve "solcu" HDP'si dahil koca bir parlamento tek bir Şafak Pavet etmedi...

Ona da burdan selam olsun!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]