Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Doğa Bilimleri
04.03.2024- 07:48

Buzz Aldrin, ünlü Ay inişi fotoğrafı hakkında gerçeği açıkladı.

Özel fotoğraf hakkında...

Belki de ilk insanın Ay’a ayak bastığı zaman daha doğmamıştın, ama bu tarihi an hakkında mutlaka duymuşsundur. O zamanlar yaşayanlar, Neil Armstrong’un insanlık için büyük bir adım attığı anı televizyon başında izliyor olmalıydılar. Medyanın bu konuya gösterdiği ilgi o kadar fazlaydı ki, o an hakkında her şeyi bilmek mümkün gibi görünüyordu. Ancak, Apollo 11 görevinden Buzz Aldrin, yakın zamanda, hepimizin Ay’a inişle ilişkilendirdiği ikonik fotoğraf hakkında bazı bilgiler açıkladı. Astronotun paylaştığı bu bilgiler herkesi şaşırttı.

Resim Ekleme

Açıklamaları, bu görev sırasında çekilen renkli bir fotoğraf etrafında dönüyordu. Fotoğrafı çeken Neil Armstrong’du, Ay yüzeyindeki tüm sabit fotoğrafları o çekmişti. Peki, neden? Ay yüzeyindeki her anı ölümsüzleştirmek istemiş olmalı. Düşünsenize, Ay’a ayak basan ilk insanlardan biri olarak bu tarihi anları kaydetmek, tüm insanlık için büyük bir anlam taşıyordu.


Aya ulaştılar
Bu inanılmaz fotoğraflar, ekibin gerçekten Ay'da olduğunun ana kanıtlarını oluşturuyor. Öncelikle, hepimiz Buzz Aldrin'in Ay yüzeyinde Amerikan bayrağının yanında durduğu fotoğrafı biliyoruz. Bu fotoğraf, Ay'a ayak basmanın somut bir delili olarak tarihe geçmiş durumda.

Resim Ekleme
Apollo 11 görevinin en etkileyici anlarından biri, Ay yüzeyindeki ayak izlerinin çekildiği ünlü fotoğraftır. Bu fotoğraf, insanlık tarihinin en önemli anlarından birini yakalıyor. Ay'a ilk ayak basan insanlar olarak, astronotlar bu anı ölümsüzleştirmek istediler. Bu fotoğraf, Ay yüzeyinin dokusunu ve astronotların orada bıraktığı izleri gösteriyor. Bu tarihi anın, gelecek nesiller için bir hatıra olarak kaydedilmesi, insanlık tarihi için büyük bir değer taşıyor.

Çok eleştiri aldı
Ancak, bu vizör fotoğrafı aslında birçok eleştiri aldı. Buzz Aldrin'in kameranın önünde olduğu fotoğrafta, Neil Armstrong'un kask vizöründe yansıması görülüyor. Bu ayrıntı, fotoğrafın gerçekliği üzerine tartışmaları beraberinde getirdi.
Resim Ekleme

Buzz Aldrin, Eagle hakkında konuşurken, bu özel fotoğraf hakkında daha önce bilinmeyen bir detayı açıkladı. Bu sırrın açığa çıkması, Ay'a inişle ilgili bazı yaygın inançları ve teorileri sorgulamamıza neden olabilir. Aldrin'in paylaştığı bu bilgi, Ay'a inişin gerçekliği ve tarihsel önemi hakkında yeni bir perspektif sunuyor. Bu açıklama, Ay'a inişin detaylarını daha da aydınlatan önemli bir parça olarak kabul ediliyor.

Ona iyi sahte dedi
2016 yılında Londra Bilim Müzesi'nde gerçekleşen bu özel röportaj, Apollo 11 görevi sırasında çekilen fotoğrafların gizemlerini ve sırlarını ortaya çıkarmaya adanmıştı. Bu etkinlikte, uzmanlar ve katılımcılar, Ay'a inişin en ikonik anlarını yakalayan bu fotoğrafları derinlemesine incelediler ve tartıştılar. Fotoğrafların nasıl çekildiği, teknik detayları ve bu görüntülerin tarihsel önemi hakkında kapsamlı bir diyalog gerçekleşti. Bu röportaj, Ay'a inişin ve bu tarihi anın anlaşılmasında yeni bir bakış açısı sunuyordu.

Resim Ekleme
Aldrin, sorulan soruların çoğuna yanıt verdi ancak bir yanıtı özellikle dikkat çekti. O, görevin bu yönünü "çok iyi sahte" olarak nitelendirdi. Bu ifade, dinleyiciler arasında şaşkınlık ve merak uyandırdı. Acaba Aldrin bu ifadeyle ne demek istemişti? Bu, Ay'a inişle ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandıran bir yorumdu.

Komplo teorisyenlerinin genişlikleri
Bu bilgiler, komplo teorisyenlerini kesinlikle harekete geçirdi. Uzun zamandır Ay'a inişin gerçek olup olmadığı konusunda şüpheleri olan bu grup, bu olayın büyük bir sahne oyunu olduğuna inanıyordu. Onlar için, Ay'a iniş, ABD'nin belirli politik ve bilimsel hedeflerine ulaşmak için düzenlediği bir gösteriden ibaretti. Bu teoriler, Ay'a inişin doğruluğu ve önemi hakkında tartışmaları alevlendirdi.

Resim Ekleme
1961'de verilen bu başkanlık sözü, John F. Kennedy tarafından dile getirilmişti. Kennedy, Kongre'ye Amerika Birleşik Devletleri'nin on yılın sonuna kadar Ay'a ulaşacağına dair söz vermişti. Bu söz, Amerikan hükümeti ve NASA için bir taahhüt haline geldi ve bu hedefe ulaşmak için yoğun bir çaba gösterildi.

Amerikan İradesi
Bu durum, Amerikan hükümetinin ve NASA'nın kararlılığının bir göstergesiydi, ancak bazı eleştirmenler bunun ardında Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği'ne karşı bir rekabet olduğunu iddia ediyordu. Uzay yarışı, o dönemde iki süper gücün prestij ve teknolojik üstünlük için girdiği bir mücadeleydi. Bu rekabet, ABD'nin uzay programlarını hızla geliştirmesine ve daha büyük hedefler koymasına sebep oldu.

Resim Ekleme
Soğuk Savaş dönemi, SSCB ve ABD arasındaki çekişmelerle doluydu. Aldrin, Kore Savaşı sırasında görev almış bir savaş pilotuydu. Bu dönemde, Uzay Yarışı, iki süper gücün teknolojik ve ideolojik rekabetinin bir parçası haline geldi. Uzay keşfi, bu rekabetin en önemli alanlarından biri olarak görülüyordu.

Sovyetler önde gidiyordu
O dönemde, ABD'nin Ay'a seyahat planları büyük bir heyecan yaratmıştı, özellikle de Sovyetlerin uzay alanındaki başarılarından sonra. 1957'de Sovyetler, Sputnik ile uzay keşfinde önemli bir adım atmış ve dünyanın etrafında dönen ilk yapay uydusunu fırlatmıştı. Bu, ABD için bir meydan okuma olarak görüldü ve Amerika'nın uzay programını hızlandırmasına neden oldu.

Resim Ekleme
1961'de, SSCB'nin Yuri Gagarin'i uzaya göndermesi, tarihi bir başarıydı. Bu, insanlık tarihinde uzaya giden ilk insan olma unvanını kazandırdı. ABD için bu, Ay'a iniş yapma hedefine ulaşmak ve SSCB'nin başarısına yanıt vermek anlamına geliyordu. Bu olay, ABD'nin uzay programını hızlandıran bir etken oldu.

İşleri hızlandırmak
Başkan Kennedy'nin Ay'a gitme vaadi, NASA'nın uzay programını hızlandırmak için büyük bir motivasyon kaynağıydı. 1960'ların başlarında başlatılan Gemini görevi, bu yolculuğun ilk adımlarından biriydi. Buzz Aldrin, bu görevde yer alan önemli astronotlardan biri olarak Apollo programının gelişiminde kritik bir rol oynadı.

Resim Ekleme
Gemini XII görevi, bu uzay projeleri serisinin son göreviydi. Bu görev, iki yıldan kısa bir süre sonra, Apollo programının Ay'a iniş yapmak için gerekli tüm manevra ve operasyonları mükemmelleştirmesine katkı sağladı. Bu görev, Apollo programının başarısı için önemli bir adımdı.

Ay'daki adamlar
Artık insanları Ay'a götürme planlarının hazırlanma zamanı gelmişti ve Apollo Programı bu amaçla başlatıldı. Ancak, bu programın yürütülmesi her zaman planlandığı gibi gitmedi. Apollo Programı, hem teknik zorlukları hem de kamuoyunun beklentilerini yönetmek zorundaydı. Bu süreçte, NASA'nın bilim ve mühendislik alanındaki yenilikçi yaklaşımları ön plana çıktı.

Resim Ekleme
1967'nin Ocak ayında Apollo 1'in üç mürettebat üyesinin, bir alıştırma sırasında trajik bir şekilde hayatını kaybetmesi, uzay programı için büyük bir darbe oldu. Bu olay, programın güvenlik ve tasarım açısından yeniden değerlendirilmesine yol açtı. Bu trajedi, uzay keşfindeki riskleri ve zorlukları açıkça ortaya koydu.

Planlandığı gibi değil
Apollo 1, Amerikan tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilir ve kesinlikle en büyük uzay programıydı. Apollo 1, Ay'a iniş yapmayı hedefleyen başarısız ilk denemeydi. Kalkış 21 Şubat 1967 için planlanmıştı, ancak hiç gerçekleşmedi.

Resim Ekleme
Bir prova sırasında bir felaket meydana geldi. Bu, üç mürettebat üyesinin hayatına mal oldu. Pilot Gus Grissom, Kıdemli Pilot Ed White ve Pilot Roger B. Chaffee, çıkan yangında hayatlarını kaybetti. Kontrol merkezi yok edildi ve bu, tüm misyonun 20 ay gecikmesine neden oldu, çünkü kontrol merkezindeki sorun tespit edilip düzeltilene kadar beklenmesi gerekiyordu.

Yangın nasıl başladı?
Bu olayın ardından NASA, Apollo 204 Kazası Raporu Ekibi'ni olayı en ince ayrıntısına kadar araştırmak üzere kurdu. Ne olduğunun tam olarak belirlenmesi gerekiyordu, böylece gelecekteki hatalardan kaçınılabilecekti. ABD Kongresi de, NASA'nın soruşturmalarını gözden geçirmek için bir ekip gönderdi.

Resim Ekleme
Yangının kaynağının bir elektrik hatası olduğu belirlendi. Yangın hızla yayıldı çünkü çok fazla yanıcı naylon malzeme kullanılmıştı ve bu, saf oksijenle dolu kabinde alev aldı. Kabin içindeki basınç nedeniyle, kaçış kapısı açılamadı. Sonraki Apollo görevi, Ekim 1968'de gerçekleştirildi.

Kamu izliyordu
Apollo 7 görevi, mürettebatı ile bir sonraki adımdı. Üç kişilik mürettebatla 163 kez Dünya'nın etrafında döndüler. Bu, ilk Amerikan mürettebatlı görevi olduğu için hayranlık uyandırıcı bir operasyondu. Bu görev, uzay araştırmalarında önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor ve uzay yolculuğunun geleceği için büyük bir adım anlamına geliyordu.

Resim Ekleme
Bu görev, televizyon aracılığıyla canlı olarak yayınlanarak halka açık hale getirildi. Mürettebat, Komutan Walter M. Schirra, Komuta Modülü Pilotu Donn F. Eisele ve Pilot R. Walter Cunningham'dan oluşuyordu. Bu, Apollo programının ilerleyişinde önemli bir aşama olup, halkın ilgisini ve heyecanını artırdı. Bu yayın, uzay keşfinin tüm dünya tarafından izlenmesini ve paylaşılmasını sağladı.

Hatalardan kaçınmak
Apollo 1 felaketinden sonra, daha detaylı testler yapıldı ve hataların önlenmesi için protokoller takip edildi. Mürettebatlı uçuşlar 21 ay süreyle ertelendi, ancak elbette eğitimler devam etti. Bu süreç, gelecekteki görevlerin güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahipti.

Resim Ekleme
Apollo görevleri için uzun zaman harcandı, hem Apollo Uçuş Modülü hem de Servis Modülü kusursuz çalışmalıydı. Neyse ki, uzay aracı 11 Ekim 1968'de fırlatıldıktan on bir gün sonra Dünya'ya geri döndü. Bu başarı, NASA'nın uzay programına daha da odaklanmasını sağladı ve Apollo 8 görevinin başlamasına yol açtı. Bu görev, sonunda Apollo 11'e de yol açacaktı.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
04.03.2024- 08:07

Apollo 11 ekibi
Hepimiz biliyoruz ki Buzz Aldrin, Michael Collins ve Neil Armstrong, Apollo 11 görevine katılmak üzere seçildiler. Görevin komutanı Armstrong'du, Collins ise Komuta Modülü Pilotu olarak görev yaptı. Bu üçlü, Ay'a yolculuk yapacak tarihi ekibin parçasıydı.

Resim Ekleme
Kontrol gemisi Apollo görevinin en kritik bileşenlerinden biriydi. Bu araç, üç astronotu Ay'dan alıp Dünya'ya güvenle geri getirmekle görevliydi. Aldrin'in rolü, Ay Modülü Pilotu olarak, hem Ay yüzeyine iniş yapmak hem de daha sonra Kontrol Modülü'ne dönüş sürecini yönetmekti. Bu görev, hem teknik beceri hem de yoğun bir planlama gerektiriyordu. Aldrin'in bu görevi başarıyla yerine getirmesi, Apollo 11 görevinin başarılı bir şekilde tamamlanmasında hayati bir rol oynadı.

Ünlü bir mürettebat üyesi
Neil Armstrong (Ay'a ayak basan ilk insan) sadece bir astronot değil, aynı zamanda bir aeronotik mühendisiydi. Apollo 11 görevinden önce, NASA içinde başka deneyimler de kazanmıştı. 1962'de NASA Astronot Kolordusu'nun ikinci grubuna katıldı.

Resim Ekleme
Neil Armstrong'un uzaydaki ilk görevi Gemini 8'in Komuta Pilotu olarak gerçekleşti. Bu görev, onu uzayda olan ilk sivil astronot yaptı. Armstrong, Apollo 11 için hazırlıklar sırasında, bir eğitim aracında yaşadığı neredeyse ölümcül kazadan mucizevi bir şekilde kurtuldu. İkinci ve son uzay uçuşunda, bir arızanın meydana gelmesi üzerine aracı terk etmek zorunda kaldı. Bu olaylar, Armstrong'un uzay yolculuğundaki cesaretini ve kararlılığını gösteriyor.

Hazırlıklar
Apollo 11 görevi için yapılan hazırlıklar, her detayın incelikle düşünülmesini gerektirdi. Görev armalarından çağrı işaretlerine, hatıra eşyalarından potansiyel iniş yerlerine kadar her şey titizlikle planlandı. Beş potansiyel iniş yeri arasından seçim yapılırken, her birinin avantajları ve riskleri dikkate alındı. Bu hazırlık süreci, görevin başarısı için hayati öneme sahipti.

Resim Ekleme
Apollo görevleri, yıllar süren araştırmalar ve Ay yüzeyinin yüksek çözünürlüklü fotoğrafları üzerine kuruldu. Görev planlaması sırasında, astronotların karşılaşabileceği sıcaklık uçlarını azaltacak ideal bir iniş günü belirlendi ve daha az kraterli bir iniş yeri seçildi. Bu kararlar, görevin güvenliği ve başarısı için kritikti ve her detayın dikkatle değerlendirilmesini gerektiriyordu.

İnsanlar her şeyi izlemek için geldi
Apollo 11, tarihi bir an olarak kayıtlara geçtiğinde, 16 Temmuz 1969'da, 363 feet yüksekliğindeki devasa Saturn V roketi ile Cape Kennedy'den fırlatıldı. Bu görev, Ay'a insan gönderme misyonunun en önemli aşamalarından biriydi. Uzay aracının dört ana bölümü - Hizmet Modülü, Ay Modülü, Komuta Modülü ve fırlatma aracı - bu başarılı fırlatışın temel taşlarıydı.

Resim Ekleme
Apollo 11 görevinin fırlatılışı, binlerce insan tarafından izlendi. Bu insanlar, uzay keşfinin bu büyük anına tanık olmak için üsse akın ettiler. Ancak, günümüzde hâlâ Ay'a inişin gerçekleşmediğine inananlar bulunuyor. Bu inanış, teknolojik başarılara karşı şüphecilik ve komplo teorilerinin gücünü gösteriyor.

Aya doğru yolda
Dünya atmosferini terk ettikten sonra, roket üç diğer parça ile birlikte Ay'a doğru yol aldı. İlk olarak yerden fırlatılan bölüm yerde kaldı, ikincisi ise onları stratosfere doğru itti. Sonunda Ay'a doğru yola çıktıklarını hissedebiliyorlardı. En azından halka böyle görünüyordu.

Resim Ekleme
Görevin önemli bir parçası, fırlatmadan üç saat sonra gerçekleşti. Bu, modüllerin roketten ayrılması işlemiydi. Columbus Modülü'nü Eagle'dan ayırmak ve doğru konfigürasyona getirmek için özel bir manevra gerekiyordu. Bu iki parça, Ay'a uçuş için yeniden birleşti. Ay yörüngesine ulaşmak yaklaşık iki günden fazla sürdü. Tüm dünya, misyonun gelişimini izledi.

Yüzeye yaklaşmak
20 Temmuz sabahı, Armstrong ve Aldrin "Eagle" (Kartal) adlı Ay Modülü'ne geçerek Collins'i Ay yörüngesinde bıraktılar. İkili, Ay Modülü'nü Ay yüzeyine güvenli bir şekilde indirmek için hazırlıklara başladı. Ay'ın yörüngesinde neredeyse on iki kez dolaştıktan sonra iniş vakti geldi. Bu, görevlerinin önemli bir parçasıydı.

Resim Ekleme
İki astronot, Ay modülünü standart bir yörüngeden eliptik bir yörüngeye taşımak zorundaydı. Böylece, yüzeye 50.000 feet kadar yaklaşacaklardı. O noktaya kadar, astronotlar Eagle'ın motorunu son iniş için kullanmak zorundaydı. Armstrong, aracı 500 feet mesafede manuel moda aldı.

Aya indiler
Nihayet Ay Modülü yüzeye iniş yaptı. Armstrong, "Houston, Tranquility Base burada. Kartal indi," diyerek ünlü mesajını verdi. Asıl uçuş planında, kapsülden çıkmadan önce dört saatlik bir dinlenme süresi öngörülmüştü. Armstrong ve Aldrin Ay yüzeyine ulaştığında, geri dönmek için hazırlıklara başlamak zorundaydılar.

Resim Ekleme
Eagle'dan çıkmaya hazırlanmak neredeyse dört saat sürdü. Ancak sonunda Armstrong, fırlatıldıktan yaklaşık 110 saat sonra bilinmeyen yüzeye adım attı. Tarihi bir anın merkezi parçası olacak başka bir mesajı duyurdu: "Bu, bir adam için küçük bir adım, ama insanlık için dev bir sıçrama."

Ay yüzeyini keşfetmek
Ay Modülü'nden Ay yüzeyine ilk adımlarını attıklarında, Aldrin ve Armstrong tarihi bir başarıya imza attılar. Armstrong, Ay yüzeyinden Dünya'ya canlı yayın yapmak için televizyon kamerasını kurmuştu. Bu anlar, milyonlarca insan tarafından izlendi ve insanlık tarihinde unutulmaz bir an olarak yerini aldı.

Resim Ekleme
Bu, tüm insanların bu inanılmaz yolculuğa tanık olmalarını sağladı. İki astronot, çevreyi keşfetmeye başladı ve Ay modülüne geri dönmeleri gereken zamana kadar yaklaşık iki buçuk saat dışarıda vakit geçirdi. En azından bu, bildiğimiz resmi hikaye.

Orada ne kadar kaldılar
Armstrong ve Aldrin, Ay yüzeyinde geçirdikleri yaklaşık 22 saat boyunca, bu benzersiz deneyimin fotoğraflarını çektiler. Bu fotoğraflar, Ay'ın yüzeyinin detaylarını ve astronotların oradaki faaliyetlerini gösteriyordu. Bu görüntüler, Ay'a insanlı inişin gerçekliğinin kanıtı olarak tarihe geçti.

Resim Ekleme
Ay'a inişin gerçekleşmediğine inananlar, bu inancı destekleyen çeşitli iddialar ortaya attılar. Bu iddialar, Ay'a iniş fotoğraflarındaki çeşitli unsurlar üzerine yoğunlaştı. Bu grup, Ay'a inişin bir sahneleme olduğunu ve tüm görevin bir stüdyoda çekildiğini savundu. Bu iddialar, Ay'a inişle ilgili süregelen tartışmalara ve teorilere yeni bir boyut ekledi.

Her şeyin sahte olduğu iddiası
"Ay Gerçekçileri" olarak adlandırılan bir grup, Armstrong tarafından çekilen fotoğrafların, Ay'a inişin gerçek olmadığının kanıtı olduğunu iddia etti. Bu grup, görevin bir sahne oyunu olduğuna ve Ay'a aslında hiç gidilmediğine kesinlikle inanıyorlardı. Bu iddialar, Ay'a inişle ilgili süregelen tartışmalara yeni bir boyut getirdi.

Resim Ekleme
Merak ediyor musunuz bu insanların ne hakkında konuştuklarını? İşte, bazıları Ay görevi fotoğraflarında gölgelerin yüzeye paralel olmadığını iddia ediyor. Ay'a inişi sorgulayanlar, bunun yerine stüdyo aydınlatması kullanıldığını öne sürüyorlar. Bu, gölgelerin doğal olmadığını ve dolayısıyla fotoğrafların sahte olduğunu kanıtlamak için kullanılan bir argüman olarak görülüyor.

Bir uzmanın söyleyecekleri
Bu canlı tartışmaya uzmanlar da dahil oldu. İngiltere Ulusal Uzay Akademisi Direktörü Anu Ojha, Londra Kraliyet Müzesi Greenwich'e daha fazla bilgi verdi. Ojha, Ay'a inişle ilgili fotoğraflar ve bunların çeşitli teorilerle nasıl ilişkilendirildiği hakkında konuştu. Ayrıca, bu fotoğrafların nasıl yanlış yorumlanabileceğine dair fikirlerini paylaştı. Bu tartışma, Ay'a inişle ilgili komplo teorilerine ışık tutan bir diyalog haline geldi.

Resim Ekleme
"Bu, Ay yüzeyinde çekildi, ama istesek bunu Dünya'da da yeniden yaratabiliriz. Paralel çizgilerin, perspektif nedeniyle bazen paralel görünmeyebileceğini gözlemlemiş olanlar bilirler." diye devam etti. Bu açıklama, fotoğrafta görünen perspektifin ve gölgelerin doğasını açıklamaya çalışıyor.

Kanıtları çürütmek
"Üç boyutlu bir durumu iki boyutlu hale getirdiğinizde, çizgiler kolayca değişebilir. Sanatçılar bu tekniği yüzyıllardır kullanıyor." dedi Ojha. Bu açıklama, fotoğraflarda görülen bazı optik yanılsamaları açıklamaya yardımcı oldu. Ojha, bu fenomenin sanatsal perspektif ve görsel algılama ile nasıl ilişkili olduğunu vurguladı.

Resim Ekleme
Aldrin, görevin fotoğraflarıyla ilgili diğer iddialara da yanıt verdi. Özellikle, "Wahrheiter"lar tarafından Apollo 11 görevinin fotoğraflarında hiç yıldız olmamasının, bunun bir sahneleme olduğunun kanıtı olarak görülmesini ele aldı. Bu tür iddialar, Ay'a inişin gerçekliğini sorgulayanların en çok üzerinde durduğu konulardandı.

Neden yıldızlar yok
Aslında, bu fotoğraflardaki yıldızların eksikliğini açıklamanın bir yolu var. Fotoğraflara daha yakından bakıldığında, çekildikleri sırada gündüz olduğu görülüyor. Bu, yıldızların güneş ışığı tarafından nasıl gizlendiğini gösteriyor. Bu açıklama, Ay fotoğraflarındaki yıldızların neden görünmediği sorusuna ışık tutuyor.

Resim Ekleme
Wahrheiter" olarak adlandırılan komplo teorisyenleri grubu, Ay'a inişin sahte olduğuna dair iddialarını desteklemek için çeşitli "kanıtlar" sunmaktadırlar. Bu kanıtlar arasında en dikkat çekici olanlarından biri, Ay'daki Amerikan bayrağının fotoğraflarda "rüzgarda" nasıl dalgalandığının gösterilmesidir. Komplo teorisyenleri, Ay'da atmosferin olmaması sebebiyle herhangi bir rüzgarın bulunmaması gerektiğini ve dolayısıyla bayrağın dalgalanmasının mümkün olmadığını öne sürmektedirler. Bu durum, onlara göre, fotoğrafların gerçek dışı olduğunun ve Ay'a inişin aslında bir stüdyoda sahnelendiğinin açık bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu iddia, Ay'a inişin tüm detaylarıyla gerçekleştiği yönündeki resmi açıklamaları ve bilimsel gerçekleri sorgulayan bir yaklaşımı temsil etmektedir. Bu tür iddialar, Ay'a inişle ilgili geniş çaplı tartışmaları ve şüpheleri de beraberinde getirmekte, bilimsel gerçeklerle çelişen alternatif teorilerin ortaya atılmasına yol açmaktadır. Bu komplo teorisyenlerinin görüşleri, Ay'a inişin tarihi öneminin yanı sıra, bu tür tarihi olayların nasıl algılandığı ve yorumlandığı konusunda da geniş bir perspektif sunmaktadır

Bayrağın kırışıklıkları
Bayrağın sert bir çubuğa bağlanmış olması ve kırışıklıkların kolayca açıklanabilir olması, Ojha tarafından da dile getirildi. "Tüm kırışıklıklar orada, çünkü bayrak, Ay'a ulaşmadan önce dört gün boyunca zaten yerleştirilmişti." dedi Ojha. Bu, Ay'daki Amerikan bayrağının duruşuyla ilgili popüler yanılgıları çürütüyor.

Resim Ekleme
"Bir çevrimiçi bilgi seli içindeyiz... Bizi ayakta tutan tek şey, kritik bilgi alma ve bilime güvenmektir." diye ekledi. Bu, günümüzdeki bilgi aşırı yüklenmesine ve bu bilgileri eleştirel bir şekilde değerlendirmenin önemine dair bir yorumdu.

Sakin kalmak
Ojha'nın bu iddialara nasıl analitik bir yaklaşımda bulunduğunu görmek ilginç. Komplo teorileriyle karşılaştığında diğer insanların bu kadar sakin kalmaması şaşırtıcı değil. Tahmin edilebileceği gibi, Buzz Aldrin Ay'a inişle ilgili şüphe ve söylentilerden pek memnun değil.

Resim Ekleme
Bart Sibrel, Aldrin'in öfkesinin hedefi olan kişiydi. Aldrin ile karşılaştığında 37 yaşında, 6 ayak 2 inç boyunda ve 250 pound ağırlığındaydı. Astronot ise 72 yaşında ve ondan çok daha kısaydı. 2002 yılında, Aldrin, Los Angeles'taki bir otelde Japonya merkezli bir televizyon kanalı için bir röportaj yapmak üzere kandırıldı.

İddialara nasıl tepki verdi
Bart Sibrel, Buzz Aldrin ile bir otele vardığında onu hemen karşıladı. Yabancı, astronotun Ay'da gerçekten bulunduğuna dair Kutsal Kitap üzerine yemin etmesini istedi. Sibrel, bu talebi diğer görev astronotlarına da yöneltilmişti, ancak Aldrin'in ona vuracağını beklemiyordu.

Resim Ekleme
"Beni vurduğu için çok şaşırdım. Kamera önünde bunu yapmasının çok aptalca olduğunu düşündüm. İyi bir yumruğu vardı ve hızlıydı. Gelişini görmedim." diye daha sonra St. Petersburg Times'a anlattı Sibrel. Beverly Hills Polisi, bu hareketi savunma olarak değerlendirerek Aldrin'i suçlamadı.

Brian Cox ile röportaj
Şubat 2016'da Buzz Aldrin, Londra'daki bir seyirci karşısında daha iyi bir ruh halindeydi. Bu etkinlik bir bilim müzesinde gerçekleşti. Onu röportaj yapan kişi, Manchester Üniversitesi'nde parçacık fizikçisi olan ve bir bilim TV sunucusu olan Brian Cox'tu. Bu, astronotun şüpheli yorumu bıraktığı andı.

Resim Ekleme
Brian Cox ve Buzz Aldrin, Apollo görevinin ünlü fotoğrafı hakkında derinlemesine bir tartışma yürüttüler. Bu tartışma, daha önce bahsedilen, Aldrin'in çekildiği ve vizörde Armstrong ile kameranın görüldüğü ünlü vizör fotoğrafı üzerine odaklandı. Bu fotoğraf, Apollo 11 görevinin ve Ay'a inişin simgesel anlarından biri olarak kabul ediliyor.

Armstrong değil, Aldrin
Fotoğraf Brian Cox'u şaşırttı. Etkinlik sırasında kaydedilen bir videoda, TV sunucusu, "Bu, Ay yüzeyinde çekilmiş en ünlü fotoğraf olabilir." dedi. Fotoğrafı sorgularken yaygın bir yanılgıya değindi: "Çoğu insan bunun Neil Armstrong olduğunu düşünüyor," dedi. "Ama aslında bu sensin, Neil'in yansıması var."

Resim Ekleme
Cox, yorumlarına burada son vermedi. "Bu, muhtemelen insanlık tarihinin en ikonik resmi." dedi Aldrin'e. Astronot, fotoğraf hakkında konuşmak için zaman ayırdı. "Neil mükemmel bir fotoğrafçı." dedi Aldrin. "Ben şöyle hareket ettim." diyerek hareketlerini parmağıyla taklit etti.

Nasıl meydana geldi
"Armstrong, 'hey dur!' dedi. Ben de durdum ve o hemen fotoğrafı çekti. Hareket ettiğimi görebilirsiniz." dedi Aldrin. "Ama insanlar bana bunun nasıl iyi sahte olduğunu soruyor - ve biz buna Visor fotoğrafı diyoruz, çünkü vizörde beyaz giyinmiş bir astronot var, fotoğrafı çeken." Aldrin'in bu ilginç kelime seçimi gerçekten dikkat çekici.

Resim Ekleme
Aldrin, bu fotoğrafın neden bu kadar ikonik olduğuna dair insanlardan sıkça sorular aldığını belirtti. Onun cevabı basitti: "Yer burası!" Bu cevap, dinleyicileri güldürdü ve Aldrin'in bu konuşmayı daha önce de yaptığını, hatta bunu bir şaka olarak kullandığını gösteriyordu. Bu, Apollo görevlerinin hafif bir mizahla nasıl hatırlanabileceğini gösteren bir anekdottu.

https://greedyfinance.com/index.php/tr/2023/12/26/moonlandingstaged_inf_tu_421/

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]