Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

19.11.2013- 17:38

Anti emperyalist olmak nedir, ne anlama gelir? diye bir soruyla karşı karşıya kalındığında kendini "sosyalist" olarak tanımlayan birinin vereceği yanıt hiç kuşkusuz kapitalizm karşıtlığıdır. Elbette, başka türlü bir yanıt da verilmemeli. Tutarlı bir anti-emperyalist çizgide olabilmek, öncelikle özel mülkiyet'e ve dolayısıyla burjuvaziye ve kapitalizme karşıtlıktan geçer. Çünkü emperyalizm dediğimiz şey, doğrudan kapitalizmle ilgilidir. Kapitalizmin belli bir aşamasında sanayi sermayesi ile banka sermayesinin birlikteliği, kısaca mali sermayenin oluşması ve her türlü sömürü ve saldıranlığı ulusal ölçekten uluslarası ölçeğe yayması demektir. Kısaca emperyalizm karşıtlığı sosyalist ideolojiyi savunan bir kişi ya da parti için hem içerdeki sömürü ve saldıganlığa ve hem de emperyalist sömürü ve saldırganlığa karşı çıkmakla eş anlamlı olmaktır.

İki soru soralım; birincisi kendini milliyetçi olarak nitelendiren bir kişinin emperyalizmin sömürü ve saldırganlığına karşı olması mümkün değil midir?

İkincisi ise, bir sosyalistin anti-emperyalist olabilmesi sadece "anti kapitalist olmadan anti emperyalist olunamaz" demesi anlamına mı gelir?

Her iki sorunun yanıtını olgusal düzeyde vermeye çalıştığımızda karşımıza çıkan durum nedir?

umut  |  Cvp:
Cevap: 1
25.11.2013- 13:32

Antiemperyalist olmak yurtsever olmaktır.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
25.11.2013- 19:02

Veya yurtsever olmak anti-emperyalist olmaktır. Şu da söylenemez mi? Anti-emperyalist olmak bir sosyalist için kapitalizm karşıtlığı ise, tersinden anti-kapitalist olmak için de anti-emperyalist olmak gerekmiyor mu? Evet, gerekiyor. Emperyalizmle bu denli iç içelik varsa ve emperyalizm kapitalizmin bir aşamasıysa en dar anlamda özel mülkiyet karşıtlığı da en geniş anlamda emperyalizm karşıtlığı anlamına gelecektir. Devam da edebiliriz; kapitalizm karşıtlığı nasıl ki özel mülkiyet karşıtlığı ve dolayısıyla sınıfsal bir mücadele gerektiriyorsa, emperyalizm karşıtlığı içermeyen bir duruşu, sınıfsal, yani sosyalist bir duruş olarak nitelendirmek de mümkün olabilir mi?

Salt ideolojik yaklaşıldığında yanıtı kolay verilecek sorular bunlar. Ama somuttaki karşılığı hiç de o oranda berrak değil.

Ulusalcı kesim açık seçik emperyalizm karşıtı olduğunu söylüyor. Hemen hemen tüm söylemlerine de yansıyor bu. Güncel siyasette somut örneklerini de görebiliyoruz. ''Kahrolsun ABD'' diyebiliyorlar. Bu konuda gösteriler yapabiliyorlar. Yabancı sermayenin bu ülkede üretim tesislerini satın almasını, sermayesiyle yüksek oranda karlar sağlamasını protesto edebiliyorlar...Amerikan emperyalizminin bölgedeki saldırılarına da en yüksek perdeden karşı çıkıyorlar. Şimdi, bütün bunlara bakarak '' vah vah vatan toprağı satılıyor'' diyerek alaycı bir yaklaşım gösterebiliyoruz! Ya da emperyalizmin Suriye'ye yönelik saldırgan tutumunu kamufle edebilmek için bin dereden su getirebiliyoruz! Sonra da ulusalcı siyasetlere dönüp, ''hadi ordan, gerçek anti-emperyalist olmak sadece anti-kapitalist olabilmekle mümkündür'' diyoruz'

Bir gariplik yok mu bu işte!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
26.11.2013- 21:18

Çok basit bir soru;kendini şu ya da bu şekilde milliyetçi ya da ulusalcı olarak nitelendiren herhangi bir bireyin Amerikan emperyalizminin Suriye halkına yönelik saldırganlığına karşı duruşu mu ''makbul''dur, yoksa sözde ideolojik açıklamalarla anti-emperyalist olmak için anti-kapitalist olmak gerektiği konusunda vaaz veren ve sonra bu vaazdan sonra, bölgede bir emperyalist savaş olduğu, Esad isimli bir diktatörün savunulamayacağını söyleyen bir kişinin duruşu mu?

Hangisi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
27.11.2013- 01:16

Hiç tartışmasız emperyalizmin dün doğrudan Irak'a bugün ''dolaylı'' olarak Suriye saldırıları bir solcunun kayıtsız kalabileceği bir durumlar değildir. Zaten böyle olduğu için Türkiye sosyalist hareketi hemen hemen bütünüyle bu konuda doğru bir konumlanış almıştır. Liberallerin emperyalizmi ''ama Saddam diktatördü, Esad diktatör'' gerekçeleriyle yadsımaları konu dışıdır, bu sözde gerekçelerin bir solcu için dayanak kabul edilmesi mümkün değildir. ''Anti-emperyalist olmak için anti-kapitalist olmak gerek''vaazını dilinden düşürmeyen bir solcunun, anti-emperyalist olabilmenin olgusal karşılığının öncelikle emperyal saldırılara doğrudan karşı çıkmak olduğunun bilincine varması gerekir. Emperyalist kuşatma altına alınmaya çalışılan Suriye halkının bu yüzden yanındayız. Amerikan emperyalizminin bölgedeki saldırılarına bu yüzden karşı çıkıyoruz.

Baştaki konuya bir daha döndüğümüzde ''tutarlı bir anti-emperyalist olabilmenin yolu anti-kapitalist olabilmekten geçer. Bu konunun tartışılacak bir yanı da yoktur.   Böyle bir ideolojik tutum da olgual düzeyde emperyalizmin her türlü saldırılarına karşı çıkmaktan geçer.

İkinci soruya geldiğimizde olgusal düzeyde Suriye'ye yönelik emperyalist kuşatmaya karşı çıkan ve kendini şu ya da bu gerekçeyle milliyetçi veya ulusalcı olarak nitelendirenlerin bu tutumu da ( adına isterseniz anti-ABD'cilik de diyebilirsiniz) emperyalizm karşıtlığıdır. Bu karşı çıkış kapitalizm karşıtlığı içermese bile önemlidir... Bu konuda yapılabilecek bir eleştiri de o anti-ABD'ciliğin veya anti-emperyalist duruşun ''tutarlı bir anti-emperyalizm'' olmadığıdır. Ama her şeye rağmen değerlidir ve doğru bir tavırdır.

Ama sürekli olarak ''anti-emperyalist olabilmek için anti-kapitalist olmak gerek'' vaazları veren bir solcunun emperyalizmin Suriye saldırıları konusundaki 'kayıtsızlığını'' doğru bir tavır olarak nitelemek mümkün müdür?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
01.12.2013- 23:58

Konuyu şöyle de değerlendirebilmek mümkün: Emperyalist bir saldırı karşısında herhangi bir ülkede anti-emperyalist bir mücadele vermek ve ''anayurt savunması''nda bulunmak özel mülkiyet karşıtlığından mı geçiyor?   Kendini miliyetçi ya da herhangi bir şekilde dindar-inançlı vb. olarak nitelendirenler böyle bir anti-emperyalist saldırıya karşı koymazlar mı? Kuşkusuz böyle bir saldırı, o ülkede ''anayurt savunması'' için çeşitli kesimleri bir araya getirecektir. Ama o zaman anti-emperyalist olmak için anti-kapitalist olma gerekliliğinin anlamı ne?

che21  |  Cvp:
Cevap: 6
04.12.2013- 20:17

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Konuyu şöyle de değerlendirebilmek mümkün: Emperyalist bir saldırı karşısında herhangi bir ülkede anti-emperyalist bir mücadele vermek ve ''anayurt savunması''nda bulunmak özel mülkiyet karşıtlığından mı geçiyor?   Kendini miliyetçi ya da herhangi bir şekilde dindar-inançlı vb. olarak nitelendirenler böyle bir anti-emperyalist saldırıya karşı koymazlar mı? Kuşkusuz böyle bir saldırı, o ülkede ''anayurt savunması'' için çeşitli kesimleri bir araya getirecektir. Ama o zaman anti-emperyalist olmak için anti-kapitalist olma gerekliliğinin anlamı ne?



Milliyetçilerin Amerikan karşıtlığını antiemperyalizm olarak mı değerlendirmek gerekiyor?

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 7
04.12.2013- 20:41

Alıntı Çizelgesi: che21 yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

[size=2]Konuyu şöyle de değerlendirebilmek mümkün: Emperyalist bir saldırı karşısında herhangi bir ülkede anti-emperyalist bir mücadele vermek ve ''anayurt savunması''nda bulunmak özel mülkiyet karşıtlığından mı geçiyor?   Kendini miliyetçi ya da herhangi bir şekilde dindar-inançlı vb. olarak nitelendirenler böyle bir anti-emperyalist saldırıya karşı koymazlar mı? Kuşkusuz böyle bir saldırı, o ülkede ''anayurt savunması'' için çeşitli kesimleri bir araya getirecektir. Ama o zaman anti-emperyalist olmak için anti-kapitalist olma gerekliliğinin anlamı ne?




Milliyetçilerin Amerikan karşıtlığını antiemperyalizm olarak mı değerlendirmek gerekiyor?



Milliyetçiliğin kavram olarak burjuva ideolojisi olması onun anti-emperyalist bir niteliğe dönüşmesine engeldir. Bu yüzden milliyetçiliği anti emperyalist bir bağlama oturtmak ve o şekilde tanımlamak yanlış bir kavramlaştırma olur.[/size]

che21  |  Cvp:
Cevap: 8
04.12.2013- 20:43

Bu durumda milliyetçiler anti emperyalist bir tutum gösteremezler mi?

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]