SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   4   5   6   [7]   8   9   10   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 20:47


Öncelikle züfüyareme dokunan yere değineyim.  
Sayın kaçak eğer burada hakszılık yapıdığını yazmışsam kesin o dönem suatla kavga etmişimdir. Zira onun o sekter ,kişiselleştirmeleri gibi egolara hitap eden tarzı sürekli rahatsız olun taraftayım. İlginç olan bunu kullanmaya kalkanlarda oldu. neyse.  

Sizi nederde vurduğumu hatırlamadım Ya da'' yazamaz işte'' gibi düşünerek yapamışımdır . Belki kovulduğunu bilemeden bir yazınıza (es kaza o da)   yorum yapmışta olabilirim bilmiyorum, hatırlamıyorum.Eğer orda vurduysam burada vurum. :)

Zira zaten sizinle uzak mesafeyiz.   Yani yazdığınız konular ve ilgi alanımız eskiden beri ilgimi çekmez. Hatta suatla tartışmaları izlerken '' suat ''bu arkadaşla ne uğraşıyor, ''diye de merak ta ederdim.   Bu merakım da '' suattın herkese ,uçana kaçana bulaşması olarak yorumlardım.   Eh ne   de olsa sorumluluğu var adamın sırtında,belki biri ortaya çıkıverir kariyerini yerle bir edebilir . Ama şu gerçek sizin düşünsel frekansınız bana uymuyor. Bu sizi önemsiz gördüğümden değil bireysel olarak   anlamsız yada kafamda taşıdığım sorunlara yönelik ilgisiz görmem.   Düşüncelerini ilgi görecek arkadaşlar olabilir bu arada ilgilendiğim yan olursa ve görürsem tabii ki birşeyler yazarım.

Konu   başka ve biz bir hatta yürmeye başladık Düşünce özdürlüğü ve bunun dahilinde Burjuva düşünce özgürlüğü . O zaman ned soru soruyu koyalım.

Düşünce özgürlüğünden yanamıyız. ? sanırm buna hepimiz yanıtı ''evet ''olacak. Ama burada düşünce özgürlüğünü ayrımlaştıralım deniliyor Burjuva düşüncesi ise buna izin vermeyelim. Bunun yanında sosyalist düşünce ise evet yol verelim.

Bu   çifte standar oluyor ve biz sabah akşam bunlarla   uğraşıyoruz.

Bunu kabul edersek çifte satandardı da kabul etmiş olmuyormuyuz. O zaman bu iyi bir şeymidir.?

Arkadaş net olun diyor Kısaca lafı geveleyip durmayın ne demek istiyorsunuz onu deyin demekte.

Bir düşüncenin burjuva veya sosyalist olduğunu nereden anlayacağız burada karar verici kim olacak. Parti merkez komitesimi? Ya da yöneticilermi? Böyle yapıldığında Kaçak arkadaşın daha önce yazdığı gibi içimizde bol bol hain,bol bol ajan,bol bol kurşuna dizecek adam yaratmış oldukmu? O biçim olduk hatta şu anda hala bu yolda olan var. Hogirle, gogirler kör cmaller ve bunun gibi en bol meba gibi hep hain ,ajan oldular. Neden ,Çünü bunlar burjuva düşüncesine kapılanlardır. Dan Dan dan.
Düşünce özgürlüğünü istiyoruz. ve bunu toplum için istiyoruz. O kapitalist sistem içinde ve kapitalizm şart ve koşullarında bilinç ve düşünceleri burjuva gibi düşünenler için istiyoruz. ne zanediyoruz, bugün devrim oldu yarın burjuva düşüncelerini yasakladık ve görüldüğü yerde bu düşünceleri taşıyanları öldürmeye yada yok etmeye kalksak ne hapishaneler nede mezarlıklar yeter. Bunu komboçya da kızıl kemerler   yaptı.

Burjuva sadece burjuvalara tanıdığı düşünce özgürlüğünü biz toplumlara tanınmasını istiyoruz. Burjuvadan daha ileri ,daha geniş düşünce özgürlüğünden yanayız. Sadece Burjuva değil ,tüm toplumsal bireylerin düşünce özgürlüğüne sahip olmasını istiyoruz. İşte bizim düşünce özgürlüğümüz bu. daha kapsayıcı ve daha geniş.

Bu düşünce özgürlüğünün mahale ,aile ,yada ait olduğu toplumsal kesiminden bireyin kurtulmasıyla genişleyeceğine inanıyoruz. Gerçek anlamda düşünce özgürlüğünden yanayız. Ekonomik olarak bağımlı bireyin düşünce özgürlüğünden söz edemeyiz . Toplumsal devlet bunun önlemlerini almak zorundadır .Yani düşünce özgürlüğünün nesnel koşullarını yaratmak zorundadır. Bugün birey düşünce özgürlüğüne sahip olmadığını biliyoruz.  

Sadece düşünce özgürlüğü istiyorum demekle deği, gerçekten bunun koşullarını yaratarak ,bireyi özgürleştirerek ,onu ne topluma ne aile ,yada köyünde,Partisinde ,derneğinde   yaşadığı alanda ona buna müdana olmaması ile mümkün olacağını söylüyoruz.

Ya da ben söylüyorum. Lenin ne demiş marx ne demiş   aman aman da pek umrumuz da değil. Marx ,insanlar çözebileceği sorunları ortaya koyar demiş. O zaman marx'zamanında sorun olan çözülemeyen sorunu eğer önümüze gelmişse çözeceğiz arkadaş..  



 




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 21:11


Alıntı Çizelgesi: yaban-adamı yazmış


İnsanın temel, yaşamsal bir faaliyeti olan ifadenin özgürlüğü söz konusu olduğunda fikirler arasında sınıfsal ve ideolojik bir ayrımcılık uygulanmasına karşıyım. Burjuvazinin özel mülkiyete dayalı iktisadi faaliyeti özgürleşmenin önündeki en büyük engellerden biridir ve bu yüzden şiddetle bastırılır; ideolojik alandaki mücadele ise, insanların "burjuva" diye yaftalanıp yasaklanmaktan korkmadan fikirlerini rahatça ifade edebildiği özgür bir ortamda sürdürülür; bilimin, felsefenin ve kültürün gelişebilmesinin ön koşulu budur, siyasetin giderek yozlaşıp kendi ideallerine ihanet etmesinin veya katılaşıp zamanın gerçeklerine yabancılaşmasının önüne geçilmesi de ancak bununla mümkündür.



Önce genel bir yaklaşımdan söz etmek istiyorum. Öteden beri dilendirdiğim bir konu var; sosyalizmi konusunu solcu olmayan kişilerle tartışmaya çalışmak zordur, derinliği olmayan tartışmalarla sosyalizmi anlatabilmek ve dolayısıyla anlaşılması zor oluyor da onun için. Bizim toplumumuzun bireyleri genellikle kısa yoldan öğrenme ve anlama eğilimi içinde bulunuyor. Kitap okumaz, külfet sayar, kitaptan vazgeçtik, uzun yazıları okumaktan da kaçınır. Böyle alışmış, alıştırılmıştır ve haliyle sosyalizm konusundaki düşünceleri   '' iyi olsaydı yıkılmazdı'' ezberinden öteye geçmez. Bu zorluk bir yana, sosyalizm sosyalist olduğunu söyleyen-savunanlarla başka, olmayanlarla veya bu konuda samimi olmayıp, kendisinin ne olduğunu tanımlayamayanlarla başka. Solcu-sosyalist olduğunu söyleyen samimi unsurlarla sürdürülecek bir tartışma herşeyden önce ortak bir zemine ihtiyaç gösterir ki, tartışma veya karşılıklı düşünce zemini o ortak zemin üzerinden yürütülebilsin.

Sn.yaban-adamı;

Bu yazdıklarımı genel bir çerçeve olarak alınmasını isterim, doğrudan size yönelik değil, diyerek, başlanacaksa, sosyalizm konusunun ortaklaşılacak zemini düşünce özgürlüğü değildir. Bu yaklaşım konuya yanlış giriş yapmak anlamına gelir. Tıpkı sınıfların ortadan kaldırılma gereğinin göz ardı edilerek devletin ortadan kaldırılmasını tartışmak gibi. Böyle bir örneği veren kişi, devlet ile sınıflar ve sınıfları yaratan koşullar arasında bir bağıntı kuramıyorsa orada devleti tartışmanın çok anlamlı bir sonuç veremeyeceği ortaya çıkar.

Buradaki tartışmayı düşünce özgürlüğü bağlamına sıkıştırmamak gerek. Burada ondan önce önemsenmesi gereken sosyalizmin (kuruculuğun) ne olduğu, nasıl bir işlevle donatıldığı ve bunun nasıl gerçekleştirildiğidir. Düşünce özgürlüğü konusuna da ve her konuya olduğu gibi ideolojik yaklaşmadığımızda belli bir ortaklaşma sağlanamaz. Yazılanları okuduğumda bu ''sağlanamama''nın nedeninin de bu olduğunu sanıyorum. Sonuçta, bu olmadığı için aynı şeyleri yineleyip durmaktan öte bir şey yapmamış   oluyoruz.

Tekrar olacak, sosyalizm komünist topluma doğru yeni bir ve yeni bir toplum yaratma sürecidir. Bu süreci yaşayan insanların zihni de yüzlerce yılın hurafeleriyle ve o hurafelerin yarattığı koşullanmışlıklarla doludur. Bunu ortadan kaldırmanın yolu iktidarını elinden aldığımız burjuvaziye siyasi ve ideolojik alanda yeniden yer açmak, özgürlük vermek olmamalıdır. Devrimden sonra kim özel mülkiyetten yana siyasal ve ideolojik bir konumlanış içine giriyorsa o kişi insanlık düşmanıdır. Bu kadar açık, bu kadar net! Bunun düşünce özgürlüğü ile ilgisi yoktur. İnsanı kendine yabancılaştıran sömürü merkezli bir ekonomik sistemi ve onun ideolojik alandaki sürdürücüsü olan liberalizmin savunusunu kim yapıyorsa o kişi halk düşmanıdır. Bu benim kişisel bir tespitim değildir, marksizmin bilimsel çözümlemeleri sonucu ortaya çıkmış bir gerçektir. Sorun bu, tartışılan da sanıyorum bu. Bir   sosyalist buna karşı çıkamaz, eğer samimi bir sosyalist ise kesinlikle bu konu tartışma konusu haline getirilmemeli. Bunun düşünce özgürlüğü ile ilgisi de yok. Buna düşünce özgürlüğü diyorsak, sosyalizme ilişkin görüşlerimizi sorgulamamız gerekiyor! Bir şeyler yanlış algılanmış demektir. Yüzlerce yıl insanı kendisine bile yabancılaştıran şeyin ne olduğu ( sömürü) belli değil mi; bu sistemin ideolojisinin liberalizm olduğu konusunda kuşku mu duyuyoruz? O zaman bu ayak direme ne anlama gelebilir? Bence bu noktada sorun tartışmanın kendisinden önce yine sosyalizm kavramının ne olduğuyla ilintili.   Özellikle samimi solcular arasında bu tür tartışmaların gereksiz uzaması da   sosyalizme kaynamış olan liberal etkiler nedeniyle oluyor.

Umarım burada bu sorun düzeyli ve samimi bir şekilde ele alınır da, bir neticeye kavuşur. Solun ne olduğunun anlaşılması için bu tür tartışmaların gerekliliğine inanıyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 22:22


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

espri yapmak istememiştim. solcuyum deyip, AKP'yi savunmaktan, sola çatmaktan, emperyalizm kuşatmasındaki Suriye için ''esad diktatör'' demekten başka bir şey yapmayan biri için solculuğun karşılığı çocukluk demek istedim.




işte asıl böyle yazılar burayı çocuk bahçesine, daha doğrusu havasız bir kreşe çeviriyor. :)

"emperyalizmin kuşatmasında" olunca o rejim diktatör olmaz mı? yarın emperyalizm suriye'yi kendi başına bıraksa esad rejimine "diktatör" deme lütfunda bulunacak mısınız?

hayır. bu cevabı biliyoruz, değil mi? sizler esad rejimine hiç bir zaman "diktatör" demeyeceksiniz. ama buradakine diyeceksiniz. neden? çünki aklınız seçici çalışıyor. algınız da öyle. hakikatler ve "düşüncenin soyut tepeleri" zerre kadar umurunuzda değil çünki.





Emperyalizm kuşatmasında olan bir ülkeyi savunmak yerine o ülkenin diktatörünü eleştiriorsan, Türkiye'ye geldiğinde Erdoğan'ın diktatör olmadığı konusunda bin dereden su götürüyorsan, otur önce nasıl bir solcu olduğunu düşün. Bunun liberal kafayla farkı yok. Zaten bunun için, kendini savunman için edebiyat parçalamaya çalışıyorsun. Gençlere temiz havayı öğütlüyormuş! Şuna bak, etrafa solculuk adına zehir saçıyor, burjuva özgürlüklerini savunuyor, emperyalizmden yana çıkıyor, Erdoğan'ı savunuyor, AKP'yi baş tacı ediyor, her lafında sola çakmaya çalışıyor, sonra da gelmiş bizi kandırıyor! Solcuymuş da, düşünce özgürlüğünü savunuyormuş da, kendisini geliştirmiş de, sola öğüt veriyormuş da! Biz de inandık!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yaban-adamı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yaban-adamı
Cevap Tarihi: 23.06.2015- 01:59


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış


Önce genel bir yaklaşımdan söz etmek istiyorum. Öteden beri dilendirdiğim bir konu var; sosyalizmi konusunu solcu olmayan kişilerle tartışmaya çalışmak zordur, derinliği olmayan tartışmalarla sosyalizmi anlatabilmek ve dolayısıyla anlaşılması zor oluyor da onun için. Bizim toplumumuzun bireyleri genellikle kısa yoldan öğrenme ve anlama eğilimi içinde bulunuyor. Kitap okumaz, külfet sayar, kitaptan vazgeçtik, uzun yazıları okumaktan da kaçınır. Böyle alışmış, alıştırılmıştır ve haliyle sosyalizm konusundaki düşünceleri   '' iyi olsaydı yıkılmazdı'' ezberinden öteye geçmez. Bu zorluk bir yana, sosyalizm sosyalist olduğunu söyleyen-savunanlarla başka, olmayanlarla veya bu konuda samimi olmayıp, kendisinin ne olduğunu tanımlayamayanlarla başka. Solcu-sosyalist olduğunu söyleyen samimi unsurlarla sürdürülecek bir tartışma herşeyden önce ortak bir zemine ihtiyaç gösterir ki, tartışma veya karşılıklı düşünce zemini o ortak zemin üzerinden yürütülebilsin.

Sn.yaban-adamı;

Bu yazdıklarımı genel bir çerçeve olarak alınmasını isterim, doğrudan size yönelik değil, diyerek, başlanacaksa, sosyalizm konusunun ortaklaşılacak zemini düşünce özgürlüğü değildir. Bu yaklaşım konuya yanlış giriş yapmak anlamına gelir. Tıpkı sınıfların ortadan kaldırılma gereğinin göz ardı edilerek devletin ortadan kaldırılmasını tartışmak gibi. Böyle bir örneği veren kişi, devlet ile sınıflar ve sınıfları yaratan koşullar arasında bir bağıntı kuramıyorsa orada devleti tartışmanın çok anlamlı bir sonuç veremeyeceği ortaya çıkar.

Buradaki tartışmayı düşünce özgürlüğü bağlamına sıkıştırmamak gerek. Burada ondan önce önemsenmesi gereken sosyalizmin (kuruculuğun) ne olduğu, nasıl bir işlevle donatıldığı ve bunun nasıl gerçekleştirildiğidir. Düşünce özgürlüğü konusuna da ve her konuya olduğu gibi ideolojik yaklaşmadığımızda belli bir ortaklaşma sağlanamaz. Yazılanları okuduğumda bu ''sağlanamama''nın nedeninin de bu olduğunu sanıyorum. Sonuçta, bu olmadığı için aynı şeyleri yineleyip durmaktan öte bir şey yapmamış   oluyoruz.

Tekrar olacak, sosyalizm komünist topluma doğru yeni bir ve yeni bir toplum yaratma sürecidir. Bu süreci yaşayan insanların zihni de yüzlerce yılın hurafeleriyle ve o hurafelerin yarattığı koşullanmışlıklarla doludur. Bunu ortadan kaldırmanın yolu iktidarını elinden aldığımız burjuvaziye siyasi ve ideolojik alanda yeniden yer açmak, özgürlük vermek olmamalıdır. Devrimden sonra kim özel mülkiyetten yana siyasal ve ideolojik bir konumlanış içine giriyorsa o kişi insanlık düşmanıdır. Bu kadar açık, bu kadar net! Bunun düşünce özgürlüğü ile ilgisi yoktur. İnsanı kendine yabancılaştıran sömürü merkezli bir ekonomik sistemi ve onun ideolojik alandaki sürdürücüsü olan liberalizmin savunusunu kim yapıyorsa o kişi halk düşmanıdır. Bu benim kişisel bir tespitim değildir, marksizmin bilimsel çözümlemeleri sonucu ortaya çıkmış bir gerçektir. Sorun bu, tartışılan da sanıyorum bu. Bir   sosyalist buna karşı çıkamaz, eğer samimi bir sosyalist ise kesinlikle bu konu tartışma konusu haline getirilmemeli. Bunun düşünce özgürlüğü ile ilgisi de yok. Buna düşünce özgürlüğü diyorsak, sosyalizme ilişkin görüşlerimizi sorgulamamız gerekiyor! Bir şeyler yanlış algılanmış demektir. Yüzlerce yıl insanı kendisine bile yabancılaştıran şeyin ne olduğu ( sömürü) belli değil mi; bu sistemin ideolojisinin liberalizm olduğu konusunda kuşku mu duyuyoruz? O zaman bu ayak direme ne anlama gelebilir? Bence bu noktada sorun tartışmanın kendisinden önce yine sosyalizm kavramının ne olduğuyla ilintili.   Özellikle samimi solcular arasında bu tür tartışmaların gereksiz uzaması da   sosyalizme kaynamış olan liberal etkiler nedeniyle oluyor.

Umarım burada bu sorun düzeyli ve samimi bir şekilde ele alınır da, bir neticeye kavuşur. Solun ne olduğunun anlaşılması için bu tür tartışmaların gerekliliğine inanıyorum.




Sınıfsal ve ideolojik ayrımlara takılmaksızın, tartışmasız her insan evladının sahip olduğu birtakım temel özgürlüklerin varlığını benimsemeyen bir yönetici sınıfın uygulayacağı zulmün ve zorbalığın sınırını asla öngöremezsiniz. İnsanlık tarihinde bunun yığınla örneği bulunur, zaten bu tarihsel deneyimlerden ötürüdür ki, herkes için geçerli olan bazı hak ve özgürlüklerin varlığını kabul etme gereksinimi duyulmuştur. Bunlar bizim sırtımızı döneceğimiz, "burjuva kuruntular" diye geçiştireceğimiz lüksler değil, insanlığın uzun mücadeleler sonucu elde ettiği ve daha da ileriye taşınması gereken tarihsel kazanımlardır. Farklı ideolojik tutumlara tahammülü olmayan bir iktidarın (ezilen, sömürülen kesimlerin çıkarlarını iktidara taşımak niyetinde olsa bile) sonunda kendi zıddına, yani faşist bir diktatörlüğe varması işten bile değildir.

Bunun dışında, bir kişinin, burjuvazinin (toplumun ezici çoğunluğunun çıkarlarıyla zıtlaşan) özel çıkarlarının sözcülüğünü yapması veya sizin deyişinizle insanlık düşmanı, halk düşmanı bir ideolojik konumlanış içerisinde bulunması, yine de onun fikirlerinin yasaklanması için haklı bir gerekçe olamaz. Fikir özgürlüğü, yalnızca doğruyu, iyi ve adil olanı savunanlar için geçerli değildir çünkü; hakaret, aşağılama ve tehdit derecesine varmadığı sürece, şöyle veya böyle her düşünce özgürce ifade edilebilir olmalıdır. Ezilen sınıfların sömürücü sınıflarla olan mücadelesinde, ifade özgürlüğü gibi insanlık değerlerinden hiçbirine aldırış edilmemeli, diyorsanız eğer, bu düşüncenin pratikte ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini yukarıda söyledim.

Bu konuda, birkaç yorumda artık iyiden iyiye tekrara düştüğüm için daha fazla uzatmak istemiyorum. Dediğiniz gibi aynı şeyleri söyleyip durmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Benim bu mevzuda savunduğum temel noktalar aşağı yukarı böyle...








Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 23.06.2015- 08:13



Dünyaya bakıyorum, bilim, felsefe ve kültür bir avuç insanın tekelinde kaldığını düşünüyorum. Çok uzağa değil Türkiye'ye bakın yine aynı şeyi göreceksiniz. DEmokrasi, özgürlük, çeşitlilik diye diye halkımızı gericiliğe mehkum etmekten başka bir şey yapmadılar. En sinir olduğum da, ''senin düşüncene katılmıyorum ama o düşünceyi savunmak için canımı bile veririm'' palavrası. İnsanların sömürülmesini savunan bir düşüncenin toplumda yayılmasını neden isteyeyim? İnsanlığa gericiliği dayatan bir inancın önünü neden açayım? Bir sosyalistin görevi değil ki bu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 23.06.2015- 09:06


Alıntı Çizelgesi: owert yazmış

Öncelikle züfüyareme dokunan yere değineyim.  
Sayın kaçak eğer burada hakszılık yapıdığını yazmışsam kesin o dönem suatla kavga etmişimdir. Zira onun o sekter ,kişiselleştirmeleri gibi egolara hitap eden tarzı sürekli rahatsız olun taraftayım. İlginç olan bunu kullanmaya kalkanlarda oldu. neyse.  

Sizi nederde vurduğumu hatırlamadım Ya da'' yazamaz işte'' gibi düşünerek yapamışımdır . Belki kovulduğunu bilemeden bir yazınıza (es kaza o da)   yorum yapmışta olabilirim bilmiyorum, hatırlamıyorum.Eğer orda vurduysam burada vurum. :)

Zira zaten sizinle uzak mesafeyiz.   Yani yazdığınız konular ve ilgi alanımız eskiden beri ilgimi çekmez. Hatta suatla tartışmaları izlerken '' suat ''bu arkadaşla ne uğraşıyor, ''diye de merak ta ederdim.   Bu merakım da '' suattın herkese ,uçana kaçana bulaşması olarak yorumlardım.   Eh ne   de olsa sorumluluğu var adamın sırtında,belki biri ortaya çıkıverir kariyerini yerle bir edebilir . Ama şu gerçek sizin düşünsel frekansınız bana uymuyor. Bu sizi önemsiz gördüğümden değil bireysel olarak   anlamsız yada kafamda taşıdığım sorunlara yönelik ilgisiz görmem.   Düşüncelerini ilgi görecek arkadaşlar olabilir bu arada ilgilendiğim yan olursa ve görürsem tabii ki birşeyler yazarım.

Konu   başka ve biz bir hatta yürmeye başladık Düşünce özdürlüğü ve bunun dahilinde Burjuva düşünce özgürlüğü . O zaman ned soru soruyu koyalım.

Düşünce özgürlüğünden yanamıyız. ? sanırm buna hepimiz yanıtı ''evet ''olacak. Ama burada düşünce özgürlüğünü ayrımlaştıralım deniliyor Burjuva düşüncesi ise buna izin vermeyelim. Bunun yanında sosyalist düşünce ise evet yol verelim.

Bu   çifte standar oluyor ve biz sabah akşam bunlarla   uğraşıyoruz.

Bunu kabul edersek çifte satandardı da kabul etmiş olmuyormuyuz. O zaman bu iyi bir şeymidir.?

Arkadaş net olun diyor Kısaca lafı geveleyip durmayın ne demek istiyorsunuz onu deyin demekte.

Bir düşüncenin burjuva veya sosyalist olduğunu nereden anlayacağız burada karar verici kim olacak. Parti merkez komitesimi? Ya da yöneticilermi? Böyle yapıldığında Kaçak arkadaşın daha önce yazdığı gibi içimizde bol bol hain,bol bol ajan,bol bol kurşuna dizecek adam yaratmış oldukmu? O biçim olduk hatta şu anda hala bu yolda olan var. Hogirle, gogirler kör cmaller ve bunun gibi en bol meba gibi hep hain ,ajan oldular. Neden ,Çünü bunlar burjuva düşüncesine kapılanlardır. Dan Dan dan.
Düşünce özgürlüğünü istiyoruz. ve bunu toplum için istiyoruz. O kapitalist sistem içinde ve kapitalizm şart ve koşullarında bilinç ve düşünceleri burjuva gibi düşünenler için istiyoruz. ne zanediyoruz, bugün devrim oldu yarın burjuva düşüncelerini yasakladık ve görüldüğü yerde bu düşünceleri taşıyanları öldürmeye yada yok etmeye kalksak ne hapishaneler nede mezarlıklar yeter. Bunu komboçya da kızıl kemerler   yaptı.

Burjuva sadece burjuvalara tanıdığı düşünce özgürlüğünü biz toplumlara tanınmasını istiyoruz. Burjuvadan daha ileri ,daha geniş düşünce özgürlüğünden yanayız. Sadece Burjuva değil ,tüm toplumsal bireylerin düşünce özgürlüğüne sahip olmasını istiyoruz. İşte bizim düşünce özgürlüğümüz bu. daha kapsayıcı ve daha geniş.

Bu düşünce özgürlüğünün mahale ,aile ,yada ait olduğu toplumsal kesiminden bireyin kurtulmasıyla genişleyeceğine inanıyoruz. Gerçek anlamda düşünce özgürlüğünden yanayız. Ekonomik olarak bağımlı bireyin düşünce özgürlüğünden söz edemeyiz . Toplumsal devlet bunun önlemlerini almak zorundadır .Yani düşünce özgürlüğünün nesnel koşullarını yaratmak zorundadır. Bugün birey düşünce özgürlüğüne sahip olmadığını biliyoruz.  

Sadece düşünce özgürlüğü istiyorum demekle deği, gerçekten bunun koşullarını yaratarak ,bireyi özgürleştirerek ,onu ne topluma ne aile ,yada köyünde,Partisinde ,derneğinde   yaşadığı alanda ona buna müdana olmaması ile mümkün olacağını söylüyoruz.

Ya da ben söylüyorum. Lenin ne demiş marx ne demiş   aman aman da pek umrumuz da değil. Marx ,insanlar çözebileceği sorunları ortaya koyar demiş. O zaman marx'zamanında sorun olan çözülemeyen sorunu eğer önümüze gelmişse çözeceğiz arkadaş..  





dünki lafım zülfüyare dokunmasın. biraz takılayım demiştim. ayrıca ef'de suat'a karşı beni savunduğun bir mesajını şimdi hatırladım. ben o sırada tepki gösterip kendi isteğimle artık bir daha orada yazmayacağımı söyleyip gittiğimde sen suat'a bir şeyleri hatırlatıp onu eleştirmiştin, hatırlıyorum.

evet, insanlar çözebileceği sorunu önüne koyar. ayrıca çözemediği sorunun bir parçası olurlar. solumuzun bugünki durumu da sorun çözebilme gücünü kaybetmesinden kaynaklanıyor. çözemeyen sol, çözülüyor. ancak bizim ülkemizdeki sol, burnu havada, iddialı, yüksek perdeden laflarını klişe hâlinde tekrarlamaktan vazgeçmediği için, daha problemli bir hâl alıyor.

adı "solpaylaşım" olan bu forumda da katılımcıların büyük kısmının ne kadar sol(!), ne kadar paylaşımcı(!) olduğunu görüyoruz.

sol(!)... kendi gibi düşünmeyeni en kestirme ifadelerle etiketleyip iten, uzaklaştıran, katillere, despotlara "diktatör" demeyip, seçimle gelen bir düzen politikacısına diyen, sivilleri ve kendi içinden ayrılığa düşmüşleri bile öldüren bir sol(!) örgütü "devrimci" olarak bağrına basabilen, ölen kişi kendinden olunca "şehit", "ölümsüz" ilan edip, karşı tarafdan olunca görmezden, bilmezden gelen bir "sol"...

paylaşımcı(!)... sürekli aynı sitelerden, kendilerinin bile okumadığı yazıları kopyala-yapıştır'la "paylaşan", fikir tartışması forumunda aykırı fikirleri "burjuva" diyerek yasaklamayı savunabilen, fikir niyetine yazdıkları birkaç kuru cümleyle bir insan değil bir bilgisayar yazılımı oldukları izlenimi veren bir tek tip "paylaşım"cılar toplukluğu...





Bu ileti en son Kaçak tarafından 23.06.2015- 09:07 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 23.06.2015- 09:20


Alıntı Çizelgesi: yaban-adamı yazmış


Sınıfsal ve ideolojik ayrımlara takılmaksızın, tartışmasız her insan evladının sahip olduğu birtakım temel özgürlüklerin varlığını benimsemeyen bir yönetici sınıfın uygulayacağı zulmün ve zorbalığın sınırını asla öngöremezsiniz. İnsanlık tarihinde bunun yığınla örneği bulunur, zaten bu tarihsel deneyimlerden ötürüdür ki, herkes için geçerli olan bazı hak ve özgürlüklerin varlığını kabul etme gereksinimi duyulmuştur. Bunlar bizim sırtımızı döneceğimiz, "burjuva kuruntular" diye geçiştireceğimiz lüksler değil, insanlığın uzun mücadeleler sonucu elde ettiği ve daha da ileriye taşınması gereken tarihsel kazanımlardır. Farklı ideolojik tutumlara tahammülü olmayan bir iktidarın (ezilen, sömürülen kesimlerin çıkarlarını iktidara taşımak niyetinde olsa bile) sonunda kendi zıddına, yani faşist bir diktatörlüğe varması işten bile değildir.

Bunun dışında, bir kişinin, burjuvazinin (toplumun ezici çoğunluğunun çıkarlarıyla zıtlaşan) özel çıkarlarının sözcülüğünü yapması veya sizin deyişinizle insanlık düşmanı, halk düşmanı bir ideolojik konumlanış içerisinde bulunması, yine de onun fikirlerinin yasaklanması için haklı bir gerekçe olamaz. Fikir özgürlüğü, yalnızca doğruyu, iyi ve adil olanı savunanlar için geçerli değildir çünkü; hakaret, aşağılama ve tehdit derecesine varmadığı sürece, şöyle veya böyle her düşünce özgürce ifade edilebilir olmalıdır. Ezilen sınıfların sömürücü sınıflarla olan mücadelesinde, ifade özgürlüğü gibi insanlık değerlerinden hiçbirine aldırış edilmemeli, diyorsanız eğer, bu düşüncenin pratikte ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini yukarıda söyledim.

Bu konuda, birkaç yorumda artık iyiden iyiye tekrara düştüğüm için daha fazla uzatmak istemiyorum. Dediğiniz gibi aynı şeyleri söyleyip durmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Benim bu mevzuda savunduğum temel noktalar aşağı yukarı böyle...





Sosyalistler sınıfsal ve ideolojik yaklaşırlar. Sınıfsal ve ideolojik yaklaşmamak demek burjuvazinin ideolojik ve sınıfsallığına savrulmak demek. Çok somut bir şey söylüyoruz, insanların insanları sömürme özgürlüğü ve bunun propagandasını yapma hakkı olmalı mı? Sosyalistler buna net cevap veriyorlar. Sosyalist sistemde ne insanın insanı sömürme özgürlüğü olacak, ne de sömürünün propagandasını yapma özgürlüğü olacak. Net cevap veremeyenler ise burjuva demokrasisi, özgürlük falan deyip dolaylı yoldan insanın insanı sömürmesini ve bunun propagandasını yapmayı savunuyorlar.   Sosyalizmin demokrasi anlayışı buradan başlıyor. Sömürüyü bir hak görmüyoruz ve bunun propagandasının insanoğlunu ilerletecek değil, geriletecek ve yeniden insanın insanı sömürdüğü bir düzene geçiş yapmak olarak değerlendiriyoruz. Bu kadar net açıklamaları çarpıtmak ve düşünce özgürlüğünün yasaklanması olduğunu söylemek sömürenleden yana olmak demektir. Sömürüye karşı isek, her türlü sömürü propagandasına da karşı olmak gerekir. Sömürüden yanaysak o zaman da her türlü sömürünün propagandasının hak olduğu, ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu iddia ederiz. Ya sömürenlerden yanayız, ya sömürülenlerden. Ya burjuvaziden yanayız, ya proletaryadan. Bunun ortası yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 23.06.2015- 09:29


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: owert yazmış

Öncelikle züfüyareme dokunan yere değineyim.  
Sayın kaçak eğer burada hakszılık yapıdığını yazmışsam kesin o dönem suatla kavga etmişimdir. Zira onun o sekter ,kişiselleştirmeleri gibi egolara hitap eden tarzı sürekli rahatsız olun taraftayım. İlginç olan bunu kullanmaya kalkanlarda oldu. neyse.  

Sizi nederde vurduğumu hatırlamadım Ya da'' yazamaz işte'' gibi düşünerek yapamışımdır . Belki kovulduğunu bilemeden bir yazınıza (es kaza o da)   yorum yapmışta olabilirim bilmiyorum, hatırlamıyorum.Eğer orda vurduysam burada vurum. :)

Zira zaten sizinle uzak mesafeyiz.   Yani yazdığınız konular ve ilgi alanımız eskiden beri ilgimi çekmez. Hatta suatla tartışmaları izlerken '' suat ''bu arkadaşla ne uğraşıyor, ''diye de merak ta ederdim.   Bu merakım da '' suattın herkese ,uçana kaçana bulaşması olarak yorumlardım.   Eh ne   de olsa sorumluluğu var adamın sırtında,belki biri ortaya çıkıverir kariyerini yerle bir edebilir . Ama şu gerçek sizin düşünsel frekansınız bana uymuyor. Bu sizi önemsiz gördüğümden değil bireysel olarak   anlamsız yada kafamda taşıdığım sorunlara yönelik ilgisiz görmem.   Düşüncelerini ilgi görecek arkadaşlar olabilir bu arada ilgilendiğim yan olursa ve görürsem tabii ki birşeyler yazarım.

Konu   başka ve biz bir hatta yürmeye başladık Düşünce özdürlüğü ve bunun dahilinde Burjuva düşünce özgürlüğü . O zaman ned soru soruyu koyalım.

Düşünce özgürlüğünden yanamıyız. ? sanırm buna hepimiz yanıtı ''evet ''olacak. Ama burada düşünce özgürlüğünü ayrımlaştıralım deniliyor Burjuva düşüncesi ise buna izin vermeyelim. Bunun yanında sosyalist düşünce ise evet yol verelim.

Bu   çifte standar oluyor ve biz sabah akşam bunlarla   uğraşıyoruz.

Bunu kabul edersek çifte satandardı da kabul etmiş olmuyormuyuz. O zaman bu iyi bir şeymidir.?

Arkadaş net olun diyor Kısaca lafı geveleyip durmayın ne demek istiyorsunuz onu deyin demekte.

Bir düşüncenin burjuva veya sosyalist olduğunu nereden anlayacağız burada karar verici kim olacak. Parti merkez komitesimi? Ya da yöneticilermi? Böyle yapıldığında Kaçak arkadaşın daha önce yazdığı gibi içimizde bol bol hain,bol bol ajan,bol bol kurşuna dizecek adam yaratmış oldukmu? O biçim olduk hatta şu anda hala bu yolda olan var. Hogirle, gogirler kör cmaller ve bunun gibi en bol meba gibi hep hain ,ajan oldular. Neden ,Çünü bunlar burjuva düşüncesine kapılanlardır. Dan Dan dan.
Düşünce özgürlüğünü istiyoruz. ve bunu toplum için istiyoruz. O kapitalist sistem içinde ve kapitalizm şart ve koşullarında bilinç ve düşünceleri burjuva gibi düşünenler için istiyoruz. ne zanediyoruz, bugün devrim oldu yarın burjuva düşüncelerini yasakladık ve görüldüğü yerde bu düşünceleri taşıyanları öldürmeye yada yok etmeye kalksak ne hapishaneler nede mezarlıklar yeter. Bunu komboçya da kızıl kemerler   yaptı.

Burjuva sadece burjuvalara tanıdığı düşünce özgürlüğünü biz toplumlara tanınmasını istiyoruz. Burjuvadan daha ileri ,daha geniş düşünce özgürlüğünden yanayız. Sadece Burjuva değil ,tüm toplumsal bireylerin düşünce özgürlüğüne sahip olmasını istiyoruz. İşte bizim düşünce özgürlüğümüz bu. daha kapsayıcı ve daha geniş.

Bu düşünce özgürlüğünün mahale ,aile ,yada ait olduğu toplumsal kesiminden bireyin kurtulmasıyla genişleyeceğine inanıyoruz. Gerçek anlamda düşünce özgürlüğünden yanayız. Ekonomik olarak bağımlı bireyin düşünce özgürlüğünden söz edemeyiz . Toplumsal devlet bunun önlemlerini almak zorundadır .Yani düşünce özgürlüğünün nesnel koşullarını yaratmak zorundadır. Bugün birey düşünce özgürlüğüne sahip olmadığını biliyoruz.  

Sadece düşünce özgürlüğü istiyorum demekle deği, gerçekten bunun koşullarını yaratarak ,bireyi özgürleştirerek ,onu ne topluma ne aile ,yada köyünde,Partisinde ,derneğinde   yaşadığı alanda ona buna müdana olmaması ile mümkün olacağını söylüyoruz.

Ya da ben söylüyorum. Lenin ne demiş marx ne demiş   aman aman da pek umrumuz da değil. Marx ,insanlar çözebileceği sorunları ortaya koyar demiş. O zaman marx'zamanında sorun olan çözülemeyen sorunu eğer önümüze gelmişse çözeceğiz arkadaş..  





dünki lafım zülfüyare dokunmasın. biraz takılayım demiştim. ayrıca ef'de suat'a karşı beni savunduğun bir mesajını şimdi hatırladım. ben o sırada tepki gösterip kendi isteğimle artık bir daha orada yazmayacağımı söyleyip gittiğimde sen suat'a bir şeyleri hatırlatıp onu eleştirmiştin, hatırlıyorum.

evet, insanlar çözebileceği sorunu önüne koyar. ayrıca çözemediği sorunun bir parçası olurlar. solumuzun bugünki durumu da sorun çözebilme gücünü kaybetmesinden kaynaklanıyor. çözemeyen sol, çözülüyor. ancak bizim ülkemizdeki sol, burnu havada, iddialı, yüksek perdeden laflarını klişe hâlinde tekrarlamaktan vazgeçmediği için, daha problemli bir hâl alıyor.

adı "solpaylaşım" olan bu forumda da katılımcıların büyük kısmının ne kadar sol(!), ne kadar paylaşımcı(!) olduğunu görüyoruz.

sol(!)... kendi gibi düşünmeyeni en kestirme ifadelerle etiketleyip iten, uzaklaştıran, katillere, despotlara "diktatör" demeyip, seçimle gelen bir düzen politikacısına diyen, sivilleri ve kendi içinden ayrılığa düşmüşleri bile öldüren bir sol(!) örgütü "devrimci" olarak bağrına basabilen, ölen kişi kendinden olunca "şehit", "ölümsüz" ilan edip, karşı tarafdan olunca görmezden, bilmezden gelen bir "sol"...

paylaşımcı(!)... sürekli aynı sitelerden, kendilerinin bile okumadığı yazıları kopyala-yapıştır'la "paylaşan", fikir tartışması forumunda aykırı fikirleri "burjuva" diyerek yasaklamayı savunabilen, fikir niyetine yazdıkları birkaç kuru cümleyle bir insan değil bir bilgisayar yazılımı oldukları izlenimi veren bir tek tip "paylaşım"cılar toplukluğu...





Bu kadar zırvalayan, hakarete varan yorumlarda bulunan bir liboşa bir yıldır burada yazma özgürlüğü tanıyan bir yönetime ne desen haklısın! Bilgisizliğini, liberal düşüncelerini sanki solmuş gibi pazarlayan birine bu kadar müsamaha gösterilmesi özgürlük mü değil mi, yönetim otursun bir daha düşünsün.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   4   5   6   [7]   8   9   10   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör FETÖ’nün siyasi ayağı ve sözde enternasyonal forumlarımız... melnur 7 2358 12.03.2020- 05:24
Konu Klasör Toplayın içkileri Suat Kılıç geliyor! özgür 0 5094 12.10.2013- 10:36
Konu Klasör Kaçak'dan Veda... Kaçak 6 4498 06.10.2013- 13:44
Konu Klasör Veda'dan Aydın müsvetteleri ... melnur 8 3979 15.10.2017- 20:42
Konu Klasör Sn.VEDA yine döktürmüş! melnur 36 17085 07.02.2018- 15:36
Etiketler   EFSP,   forumları,   suat,   Veda
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS