SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
AKP’nin ordudan/ulusalcılardan ve Kürt hareketinden..           (gösterim sayısı: 2.487)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 29.12.2013- 10:53


AKP’nin ordudan/ulusalcılardan ve Kürt hareketinden destek arayışı
E. Attila Aytekin


AKP, Fethullah Gülen cemaatinin başlattığı “Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu” üzerinden çok ağır bir darbe aldı. Suriye’deki bariz hezimet ve Haziran Darbesi’nde aldıkları yaraya bir de bu eklenince, iktidarın bunun altından kalkması artık imkansız.

Öte yandan Büyük Patron’un yenilgiyi efendi gibi kabullenmeyeceği de belli oldu. Sonuna kadar direnecek, tüm kozlarını oynayacak. Bir de tabii Patron’un çevresine toplanmış ve kaderlerini onun ilelebet lider kalmasına bağlamış bir güruh var. Bu güruh bazı AKP milletvekillerinden çapsız danışmanlara, medya şaklabanlarından ihale zengini nev-zuhur işadamlarına kadar geniş bir çevreyi içeriyor. Bunların pek çoğu AKP’nin 11 yılda inşa ettiği yolsuzluk ve talan ekonomisinden faydalanırken arkada pek çok iz bıraktıkları için olası bir iktidar değişikliğinin kendileri için neler getireceğini çok iyi biliyorlar, yani sadece daha da zenginleşmek için değil, hayatta kalabilmek için de Erdoğan’a “dik dur eğilme” baskısı yapıyorlar. Hayatı boyunca 10 tane kitap okuyup okumadığı şüpheli olan Erdoğan’ın etrafını saran bu adamlar yüzünden durumu gerçekçi olarak değerlendirmesi hayal. Velhasıl, Erdoğan böyle günde 4-5 miting yapa yapa, herkesi tehdit ede ede, akla seza komplo teorileri uydura uydura gidecek. Sırf bir kere daha konuşma fırsatı çıksın diye Adapazarı’ndan Üsküdar’a gitmek için Atatürk Havalimanı’nı kullanma gibi saçmalıklara daha çok şahit olacağız.

Erdoğan ve etrafındakiler içinde bulundukları sıkışıklıktan çıkabilmek için kendilerine bir nebze de olsa soluk aldıracak kanallar açmaya da çalışacaklar. Bunun işaretleri gelmeye başladı bile. Öyle görünüyor ki iktidar iki kanaldan destek arayışında: ordu/ulusalcılık ve Kürt hareketi.

Ordudan destek isteneceğine dair ilk işaret orduya kurulan bir ‘kumpas’tan bahseden Yalçın Akdoğan’dan gelmişti. Yandaş köşe yazarları da ince ince ortamı buna müsait hale getirmeye çalışıyorlar. Aralarından en açık sözlüsünün yine Rasim Kütahyalı olması da tesadüf değil. Kütahyalı Ergenekon, Balyoz gibi siyasi davaların tekrar görülmesi gerektiğini açık açık yazmış ve cemaate karşı bir ittifak önermiş! Türkiye gazetesinin 28 Aralık manşetiyse çok çarpıcı: Genelkurmay Başkanı Özel’in eski defterleri karıştırırken bir yandan da yolsuzluk soruşturmasına maruz kalan AKP’lileri savunan açıklamalarına yer veren gazete, bunu Erdoğan’ın konuşmalarından bile büyük görmüş! Belli ki AKP’nin orduya jest yapma girişimi işe orduyu karıştıran kimse yokken durduk yere ‘TSK’yı karıştırmayın’ diye bildiri yayınlayan ve MGK’da davalar konusunu gündeme getiriveren Özel üzerinden yürüyecek.

Özel’e karşı zaten çok tepkili olan ulusalcılar bu zokayı yutmazlar kuşkusuz. Ancak Ergenekon, Balyoz davalarında yeniden yargılama ve tahliye umudunun hapiste bulunan kişilerde, ailelerinde ve yakın çevrelerinde bir heyecan yaratması kaçınılmazdır. Bu heyecan elbette bir biçimde ulusalcı siyaset odaklarına yansıyacaktır, bunun da AKP üzerindeki dayanılmaz baskıyı bir nebze hafifletmesi umulmaktadır.

AKP’nin yolsuzluk operasyonuna karşı kullandığı komplo teorileri de ulusalcı kanatta bir rezonans yaratabilir. Cemaat-AKP savaşını bir İsrail oyunu, ‘Amarıgan’ komplosu, uluslararası bir tezgah olarak savuşturmak isteyen Erdoğan’a inanacak ulusalcılar olacaktır. Mesela Soner Yalçın bu saçmalıkları destekleyecek birkaç yazı yazdı.

AKP’nin Kürt hareketinin desteğinin almaya yönelik hamlesiyse bu kadar kolay olmayacaktır. Bunun da işaretleri var kuşkusuz. Örneğin inorganik aydın Oral Çalışlar’ın savaş başlar başlamaz ilk hamlelerinden biri ‘süreç zora girer’ diyerek Kürt hareketinin gözünü korkutmaya çalışmak oldu. AKP-ordu yakınlaşmasını kolaylaştıracak yazılar yazmayı henüz midesi kaldırmayan Alper Görmüş hükumete Roboski’yi hatırlattı. Haşmet Babaoğlu Roboski katliamıyla hükumete karşı tasarlanan darbeyi ilişkilendirerek bir taşla çok kuş vurmaya çalıştı. Bu gibi yazıları daha çok okuyacağımız, özellikle ‘KCK davasını AKP değil kaka çocuklar yaptı’ vurgusunu yandaşlar arasında sık sık duyacağımız belli.
Ancak yandaşların aksine hükumetin doğrudan ‘süreç’ ya da KCK davaları kartını kullanması zor. Zira seçim sath-ı mailine çoktan girildi ve her seçim kampanyası AKP için Kürt ve Alevi düşmanlığı dönemidir. Hele ki yolsuzluk krizi yüzünden AKP’den kaçacak oyların önemli bir adresinin MHP olacağı düşünülürse, Erdoğan’ın ve partisinin bu konuda çok ses getirecek adımlar atması mümkün görünmüyor. En fazla Abdullah Öcalan’ın yeni fotoğraflarının servis edilmesi gibi faili meçhul jestlerle yetineceklerdir.

Kürt hareketinin bu sınırlı açılıma nasıl tepki vereceği de belirsiz. Kürt hareketi Haziran Direnişi’nde olduğu gibi AKP’yi sarsan bu kriz karşısında da net bir tavır alamadı. Bir taraftan BDP Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan aman sürece zarar gelmesin diye açıkça Erdoğan’ın şahsi kariyerini savunurken, bir taraftan da HDK sözcüleri erken seçim istiyor. Selahattin Demirtaş’ın bir söylediği -Haziran’da olduğu gibi- diğerini tutmuyor. Bu çelişkiler ışığında, Kürt hareketinin pasif tavrını sürdüreceğini, hükumeti iyice sıkıştıracak ya da tersine onu rahatlatacak adımlar atmayacağını öngörmek yanlış olmaz.

Sonuç olarak, kriz başlar başlamaz can havliyle uluslararası komplo diyen ve ilerleyen günlerde 2. İstiklal Harbi’nin ilan eden Büyük Patron’un uluslararası destek arama ihtimali tümüyle ortadan kalktı. Hem orası zaten düşmanın kuvvetli olduğu bir alan. TÜSİAD çevresinin en yandaşı Doğuş Grubu’nda bile tavır değiştirme emareleri var. MÜSİAD da hükumete doğrudan destek vermekten kaçınıyor. Bu ortamda iktidarın fazla seçeneği yok; cemaate karşı destek bulabileceklerini düşündükleri iki kesimi, ulusalcıları ve Kürtleri hedefliyorlar. Kürt cephesinden anlamlı bir destek geleceği yok; ulusalcılardan af ya da yeniden yargılama karşılığında sağlanacak kısmi bir rahatlama da en fazla AKP’nin kaçınılmaz ölümünü biraz uzatacaktır, o kadar.

Sol



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 60'lardan 68'lere gençlik hareketleri spartakus 1 8121 31.01.2015- 19:00
Konu Klasör Milliyetçiliğe önyargılardan uzak bir yaklaşım. melnur 10 7067 01.10.2020- 08:32
Konu Klasör Sol Kürt hareketinden tamamen ayrışmalı umut 15 9024 29.02.2016- 11:54
Konu Klasör Kürt siyasal hareketinden bağımsız bir sol dayanışma 2 3805 04.12.2015- 15:21
Konu Klasör Türkiye solu kürt hareketinden her konuda kopmalıdır abbas 3 4250 21.03.2016- 12:50
Etiketler   AKP’nin,   ordudanulusalcılardan,   Kürt,   hareketinden
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS