SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
BDD ve DHD nedir?           (gösterim sayısı: 6.373)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 12.08.2013- 16:26


Burjuva demokratik devrimi ( BDD) ve Demokratik Halk Devrimi (DHD) nedir, hangi koşullarda savunulur? Bu konuyu da konuşmak gerekiyor sanırım. Forumda pek çok başlık altında yarım yammalak konuşulurken pek de anlaşılırlık kazanmıyor.

Burjuva demokratik devrimi he şeyden önce burjuvazinin önderliğinde yapılan devrimdir ve daha çok kapitalizmin gelişmediği veya sömürge-yarı sömürge tipi ülkelerde öngörülen devrim modelidir. İşçi sınıfının gelişmedi ve sosyalist partilerin iktidarı alacak güçlerinin bulunmadığı koşullarda iktidarı alabilecek ve kapitalizmi geliştireceği düşünülen bir burjuva partisinin desteklenmesi anlamına gelir ki, kabaca bu şekilde tanımlanabilir.

Demokratik halk devrimi ise bir sosyalist partinin iktidara geldiğinde önüne koyduğu burjuva görevleri anlatır. Her ikisi de varolan sistemin yorumlanmasından kaynaklanan perspektiflerdir. Ve burjuva devriminin gerçekleşmediği, burjuva özgürlük ve demokrasisinin gelişmediği yorumlarına dayanır.

Ülkemizde BDD veya DHD'yi gerektiren koşullar var mıdır? Sözgelimi Kemalist devrimin gerçekleştiği koşullar burjuva devrimi değil midir?

***

Dünyanın önemli bir bölümünde burjuva demokratik devrim süreçleri kapanmıştır. Bunun anlamı burjuvaziye ilericilik mal etmenin maddi koşullarının ortadan kalktığıdır. Belki (varsa) dünyanın herhangi bir yerinde özel koşullar için bir rezerv koyduğumuzda, burjuvazinin yani kapitalizmin egemen sınıfının tarihsel anlamda gericileştiği söylenebilir. Bu yüzden DHD veya 60'lı yıllardaki MDD için bugünün koşullarında milli veya ilerici bir burjuva sınıfı olduğu saptamasını yapmak nesnel koşullarla bağdaşmamaktadır.

DHD ve benzeri bir devrimci model için ittifak oluşturmak o ülkenin içinde bulunduğu somut koşullarla ilgilidir. Marks kendi döneminde bu ilericiliği burjuva sınıfına vermiş, burjuvazinin gericileştiği koşullarda küçük burjuvaziye atıfta bulunmuştur. Lenin bunu formüle etmiş ve özellikle kapitalizmin gelişmediği ülkeler için köylülüğü temel bir ittifak olarak değerlendirmiştir. Mao bir adım daha ileri gitmiş, kendi ülkesinin koşullarında proletaryanın ideolojik güç, köylülüğün temel güç olduğu bir modeli öne sürer ki, emperyalizmin açık işgali altında feodal bir ülkedeki devrim modeli olarak da nitelenir.

Devrim modelleri bir ülkenin somut koşullarıyla ilintilidir. Ve amaç stratejik olarak siyasal iktidarın alınmasına yöneliktir. Bu yüzden herhangi bir devrim modelini bir şablon gibi farklı koşullara sahip olan bir ülkeye uygulayabilmek mümkün değildir. Köylülüğün hiç bir önemli özelliği olmayan gelişmiş bir kapitalist ülkede devrimin öncüsü de ideolojisi de sosyalist güçler, işçi sınıfının kendisidir. Köylülüğün ağır bastığı bir toplumda doğal olarak bu tür ittifaklar sözkonusudur. İttifak, ittifak edilecek güçle iktidarın alınmasında ortak hareket etmek ve sonrasında demokrasinin ve özgürlüklerin yaygınlaştırılması amacıyla belli bir programatikte anlaşmak demektir. Yoksa sosyalizmi hangi gerekçeyle olursa olsun kapitalizm karşıtlığı olmaktan çıkarıp, özel mülkiyet savunuculuğu haline getirmek değil.

( Bu konu bu sayfadaki iki yazı ile birlikte okunursa daha iyi anlaşılabilir:http://www.yaziyaz.net/forum/showthr...593#post131593)

Türkiye'ye geldiğimizde bu tür bir devrim modelini savunabilmenin yolu hemen hemen yoktur. Çünkü Türkiye'de sınıfsal çıkarı bu sistemi değiştirmekten çıkarı bulunan işçi sınıfı dışında başka bir kesim bulunmamaktadır. Her sınıf içinde ( buna burjuvazi de dahil) bireysel olarak ortaya çıkmış bu tür eğilimlerin ise konuyu etkileyecek güç ve anlama da sahip değildir. Bir istisna olarak kürt hareketi ileri sürülebilir ve hem kürt halkının ulusal talepleri ve hem de devletle çatışmasındaki dinamizmi böyle bir ittifakın olabileceği iddialarını gündeme getirebilir. Bunun dışında Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda işçi sınıfının ittifak edebileceği hiç bir sınıf, katman bulunmamaktadır. Bu durum mülksüzleştirilen ve yaşamak için emeğinden başka geçim aracı olmayan kitlelerin dışlanacağı anlamına gelmez. Bunu söylemek bile gereksizdir. Bu unsurlar zaten işçi sınıfı tanımının kapsamı içindedir.

Herhangi bir ülkede olası koşullar ittifak konusunu gündeme getiriyor ve ittifak gereği ortak bir program ortaya çıkıyorsa, bu durum o programın sosyalizm olduğu anlamına gelmez, bir; ikincisi bu koşullar altında bile bir sosyalist kişi ya da örgüt sosyalizmden vazgeçmez. Sosyalizm bütün kapitalizm-özel mülkiyet-sömürü karşıtlığıyla hep tek başına iktidar arayışı içindedir. Olmalıdır.

Türkiye 1905 ve 1923 süreçleriyle burjuva devrimini yapmıştır. Türkiye bugün yarı feodal, feodal bir ülke değildir. Bu tanımlamalar Türkiye koşulları için abartıdır. Açık işgal koşulları da yoktur. Türkiye kapitalizm yolunda önemli mesafeler almış, ülke ekonomisi ile dünyada 17 ile 20 ülke arasında sayılmaktadır. Temel sınıflar ortaya çıkmıştır. İşçi sınıfının önemli sayılacak bir devrimci geleneği de vardır. Bu koşullarda sınıfın kendisini devre dışı bırakacak her türlü modelleme ütopik olmaktan öteye gitmeyeceği gibi, sosyalist ideolojiyle de aykırılıklar oluşturacaktır. Sınıfın örgütlenme sorunları yaşadığı ve uykuya yattığı bir dönemde örgütlenmenin ve sınıfa dışardan bilinç taşımanın herzamankinden daha fazla önem taşıdığı koşulları yaşamaktayız. Sınıfın kendisinde bir hareketlilik oluşturamadıktan ve bunu sağlayacak siyasi araçları bulup ortaya çıkaramadıkça devrim, sosyalizm hep ötelerdeki can simidinden başka bir şey olmayacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.08.2013- 16:27


Yukardaki başlık yazısı bir kez daha yinelenecekse, burjuva demokratik devrim burjuvazinin önderliğinde gerçekleştirilen devrimdir. 1640lardan başlayarak 1800'lerin sonlarına kadar süren ve İngiltere, Fransa İtalya ve Almanya'daki devrimler bu kapsamda devrimlerdir. Burjuvazinin iktidara geldiği bu tür devrimler kapitalizm öncesi ilişkiler yerine kapitalist ilişkileri yerleşik hale getirir. Laiktir, aydınlanmacıdır, kul ideolojisine karşı dünyevi ve bilimsel düşünceyi üstün kılar, liberaldir, burjuva anlamda özgürlükçüdür, emekçiyi toprağa ve ve aşiret beylerine bağımlılıktan kurtararak ona emeğini satma özgürlüğü verir. Ulus ve uluslaşma sürecini savunur; hem iç pazar oluşturmak adına uluslaşma sürecini savunur ve hayata geçirir ve hem de sermayenin gelişiminin önündeki engelleri de ortadan kaldırır. Burjuva demokratik devrim denildiğinde anlaşılması gereken kabaca budur ve bu süreç burjuvazinin önderliğinde gerçekleşir.

Burjuva devrimin koşulları öncelikli olarak o ülkede prekapitalist ilişkilerin egemen olmasıdır. Emperyalizmin açık işgalinde o ülkenin sömürge veya yarı sömürge durumunda bulunmasıdır, monarşinin iktidarda olmasıdır vb. Burjuvazinin ilerici niteliği bu koşullar içinde vardır denilebilir. Bu koşullar dünyada var mıdır, kaç ülke bu koşullara sahiptir, ayrı bir konu, ama ülkemize geldiğimizde burjuvaziyi ilerici olarak niteleyecek bu koşulların var olduğunu iddia etmek, başımızı kuma gömmekten başka bir anlama gelmez. Türkiye'de Kemalist devrim bu anlamda burjuva devrimidir. Avrupa'da 1600'lerde başlamış burjuva devrim sürecinin ülkemizdeki geç de olsa gerçekleştirilmiş biçimidir. Bugün Türkiye'yi hala sömürge, yarı sömürge olarak nitelemek ve bu yüzden gündemde burjuva devrimi olması gerektiği şeklindeki söylemleri gerçeği yansıtmamaktadır.

Kemalist devrim Anadolu topraklarında gerçekleştirilen burjuva devrimdir. Nitelik olarak avrupa'daki burjuva devrimlerinden farklı değildir. Fark geç kapitalistleşme dönemine rastlaması, devrimin tabandan yayılan bir dalga şeklinde olmamasıdır. ( yukardan aşağıya gerçekleşmiştir) Bu niteliği Kemalist devrimi daha fazla zor kullanmak durumunda bırakmıştır ki, bu zor yöntemi kimi koşullarda katliam boyutuna da varmıştır. Ama şu da bir gerçek ki, yapılan hatalar ve zor yönteminin şiddeti-acımasızlığı hiç bir şekilde Kemalist burjuva devriminin tarihsel ilericiliğni yok etmez. Burada önemli olan bu tarihsel ilericiliğin bugüne taşınması yoluyla ve Kemalist devrim ile burjuva demokratik sürecin daha da ileri taşınmasının amaçlanmasının, bugünkü koşullarda hiç bir karşılığının bulunmadığının anlaşılmasıdır. Kapitalizmin gericileştiği koşullarda kapitalizmden ilericilik beklemek ve bu yolla aşamalı da olsa sosyalist devrime yönelineceğini ummak her şeyden önce eşyanın tabiatına aykırıdır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.10.2020- 21:54


Kemalist devrim Anadolu topraklarında gerçekleştirilen burjuva devrimdir. Nitelik olarak avrupa'daki burjuva devrimlerinden farklı değildir. Fark geç kapitalistleşme dönemine rastlaması, devrimin tabandan yayılan bir dalga şeklinde olmamasıdır. ( yukardan aşağıya gerçekleşmiştir) Bu niteliği Kemalist devrimi daha fazla zor kullanmak durumunda bırakmıştır ki, bu zor yöntemi kimi koşullarda katliam boyutuna da varmıştır. Ama şu da bir gerçek ki, yapılan hatalar ve zor yönteminin şiddeti-acımasızlığı hiç bir şekilde Kemalist burjuva devriminin tarihsel ilericiliğni yok etmez. Burada önemli olan bu tarihsel ilericiliğin bugüne taşınması yoluyla ve Kemalist devrim ile burjuva demokratik sürecin daha da ileri taşınmasının amaçlanmasının, bugünkü koşullarda hiç bir karşılığının bulunmadığının anlaşılmasıdır. Kapitalizmin gericileştiği koşullarda kapitalizmden ilericilik beklemek ve bu yolla aşamalı da olsa sosyalist devrime yönelineceğini ummak her şeyden önce eşyanın tabiatına aykırıdır.

Böyle yazmışım ve 2013 yılında yazılmış olmasına karşın genellikle savunduğum görüşler olduğunu söyleyebilirim. Ne var ki, son paragrafın son cümlesi üzerinde de durmak gerekiyor sanıyorum. Şöyle yazmışım: ''Kapitalizmin gericileştiği koşullarda kapitalizmden ilericilik beklemek ve bu yolla aşamalı da olsa sosyalist devrime yönelineceğini ummak her şeyden önce eşyanın tabiatına aykırıdır.'' Burada söylenmek istenen, kapitalizm içinde kalarak reformlar yoluyla kurtuluşçu bir çözüme ulaşılamayacağı yönündedir. Aynı şekilde burjuva demokratik devrim veya milli demokratik devrim yoluyla da sosyalizme varabilmenin olanaksızlığının altını çizmek istemişim.

Bugün yine aynı görüşleri savunduğumu söyleyebilirim ama, karşıma biri gelip de, önce demokrasi, önce burjuva devrimin tamamlanması yönünde bir yol haritası çıkarsa, ona çok fazla tepkide bulunmam, Evet görüşlerim değişmedi ama Türkiye bu yazıların yazıldığı 2013 yılından bu yana o kadar çok değişti ki!



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sol nedir, sosyalizm nedir? melnur 6 11279 18.12.2021- 06:39
Konu Klasör Sınıf nedir, sınıf bilinci nedir? ayhan 3 11558 19.10.2014- 19:21
Konu Klasör Jakobenizm nedir? melnur 4 5894 17.05.2015- 13:53
Konu Klasör Demokrasi Nedir? spartakus 0 4581 22.02.2016- 17:01
Konu Klasör SOL liberalizm nedir? melnur 11 15167 10.08.2022- 05:00
Etiketler   BDD,   DHD,   nedir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS