SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  kilitli
İncelmiş bir ulusalcılıkla işçilerin yozlaştırılması           (gösterim sayısı: 2.556)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 12.08.2013- 23:31


İşçi sınıfı hareketi güçlendikçe, burjuvazinin ve feodallerin, o hareketi bastırma ya da parçalama çabaları daha da çılgınlaşıyor. Her iki yöntem -kuvvete başvurarak bastırma ve burjuva etkisiyle parçalama- tüm dünyada, bütün ülkelerde sürekli olarak uygulanmaktadır; egemen sınıfların çeşitli partileri, bu yöntemlerden zaman zaman birini, zaman zaman ötekini işletiyorlar.

Rusya'da özellikle 1905'ten sonra, burjuvazinin daha akıllı mensupları, salt kaba kuvvetin etkili olmadığını anladıkları zaman, her boyadan "ilerici" burjuva partileriyle grupları, işçi sınıfının savaşımını zayıflatmak için düşünülmüş, farklı burjuva görüş ve öğretilerini savunarak, işçileri bölme yöntemine daha çok başvuruya başlamışlardır.

Bu görüşlerden biri incelmiş ulusalcılıktır. Bu ulusalcılık en makul gibi görünen sahte mazeretlerle, örneğin "ulusal kültür"ün, ulusal özerklik ya da bağımsızlığın gereklerini koruma bahanesiyle proletaryayı bölüp parçalamayı savunur.

Sınıf bilinci taşıyan işçiler, hem kaba, vahşi, kara-yüzler ulusalcılığıyla, hem de işçi davasını, işçi örgütlerini ve işçi sınıfı hareketini ulusal topluluklara göre bölmenin yanısıra ulusların eşit olduğu vaazını veren bu incelmiş ulusalcılıkla, ulusalcılığın her türü ile en sert biçimde savaşırlar. Her tür ulusalcı burjuvazinin tersine, sınıf bilinci taşıyan işçiler, marksistlerin son (yaz 1913) kararları doğrultusunda davranarak, yalnızca ulusların ve dillerin, A'dan Z'ye, tam gerçekleştirilmiş eşitliğinden yana olmakla kalmamışlar, onun yanı sıra değişik ulusal topluluklar işçilerinin birleşmiş her türlü proletarya örgütü içinde kaynaşmasını da savunmuşlardır.

Marksizmin ulusal programıyla, en "ileri" türden burjuva ulusal programı arasındaki temel fark buradadır.

Ulusların ve dillerin eşitliğinin kabulü, marksistler için önem taşıyor. Ama bu, yalnızca, en tutarlı demokratlar marksistler olduğu için değil. İşçilerin sınıf savaşımında, proletarya dayanışmasının ve yoldaşça birliğin istemleri de, ulusalcı güvensizliğin bütün izlerini, yabancılaşmayı, kuşku ve düşmanlığı ortadan kaldırmak üzere, ulusal toplulukların kendi kaderini tayin hakkını da içeriyor.

Ne var ki, ulusların eşitliği istemi, burjuvazi için pratikte ulusal özgünlüğü ve şovenizmi savunmaya varır; genellikle de, buna ulusların bölünmesi ve birbirlerine yabancılaşmasının savunulması eşlik eder. BU ise, yalnızca, ulusal-topluluklar arasında daha yakın ilişkileri değil, ama onun yanısıra, belli bir devlet içindeki bütün ulusal topluluklar işçilerinin birleşmiş proletarya örgütlerinde biraraya gelmesini savunan proleter enternasyonalizmiyle kesinlikle bağdaşmaz.

"Kültürde ulusal özerklik" denen şeyi, yani eğitim işlerinin devletin elinden alınması ve ayrı ayrı ulusal-topluluklara verilmesi düşüncesini marksistller işte bu nedenle sert biçimde kınarlar. Bu planın anlamı şudur: "Ulusal kültür" konularında eğitim işleri, belli bir devlet federasyonu içinde kendi ayrı diyeti, eğitim bütçesi, okul yönetim kurulları ve eğitim kurulları bulunan ulusal-topluluklara göre, ulusal birliklere bölünecektir.

Bu, işçi sınıfını yozlaştıran ve bölen bir incelmiş ulusalcılık planıdır. ( Bundçulara, tasfiyecilere, ve narodniklere, yani çeşitli küçük burjuva gruplara ait olan) bu planın karşısına, marksistler, ulusların ve dillerin tam eşitliği ilkesini koyarlar ve resmi bir dile gerek olduğunu redde kadar giderler, ama aynı zamanda uluslar arasında olabildiği kadar yakın ilişkileri, bütün uluslar için birörnek devlet kurumlarını, birörnek eğitim siyasetini (laik eğitim) ve her ulusal burjuvazinin ulusalcılığına, ahmakları kandırmak için "ulusal kültür" sloganı altında sunulan ulusalcılığa karşı savaşımda çeşitli uluslar işçilerinin birliğini savunurlar.

Bırakalım küçük burjuva ulusalcılar,-bundçular, tasfiyeciler, narodnikler ve Dzvin'in yazarları- incelmiş burjuva ulusalcılığı ilkelerini savunsunlar; bu onların hakkıdır. Ama bayan V.O.nun Severnaya Raboçaya Gazeta'sının 35.sayısında Za Pravda'nın okullarda derslerin yerli dille okutulmasına karşı çıktığına ilişkin, okurlarına güvence üstüne güvence vererek yaptığı gibi işçileri aptal yerine koymaya kalkmasınlar.

Bu büyük bir iftiradır. Pravdacılar yalnızca bu hakkı tanımakla kalmazlar, bu hakkı tanımakta herkesten daha tutarlıdırlar. Rusya'da yerel dilin kullanılması hakkını tam olarak ilk tanıyanlar, kendilerini zorunlu bir resmi dile gerek olmadığını ilan eden marksistlerin konferansıyla özdeşleştiren pravdacılar olmuştur.

Eğitim işlerini tek bir devletin içinde uluslara göre bölmeyi, "kültürde ulusal özerkliği", "eğitim işlerini devletin elinden almayı" derslerin yerli dilde okutulmasıyla karıştırmak dangalakça bir bilisizliktir.

Dünyanın hiçbir yerinde marksistler ( hatta hatta demokratlar)) derslerin yerel dilde okutulmasına karşı çıkmış değillerdir. Dünyanın hiçbir yerinde marksistler, "kültürde ulusal özerklik" programını benimsememişlerdir. Bu programın önerildiği tek ülke Avusturya'dır.

Bayan V.O.'nun Finlandiya'yı örnek vermesi aslında onun kanıtını çürütür. Çünkü o ülkede ( bizim duraksamaksızın ve herkesten daha tutarlı biçimde kabul ettiğimiz) ulusal-toplulukların ve dillerin eşitliği tanınmış ve gerçekleştirilmiştir. Ama orada, eğitim işlerini devletin elinden çekip almak, eğitim işleriyle uğraşmak üzere ayrı ulusal kuruluşlar yaratmak, devletin okul sistemini ulusal engellerle bölmek falan sözkonusu değildir.

V.I.Lenin/Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtuluş Savaşları/ Sol Yay.Sah. 159-162



Yeni Başlık  kilitli



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör HDP'nin kapatılması için AYM'ye başvuru... melnur 3 1692 16.05.2022- 01:51
Konu Klasör UKKTH'den anlaşılması gereken... melnur 27 14490 09.05.2023- 10:10
Konu Klasör Devrimin ve işçi sınıfının ustası:İyi ki doğdun Gorki! melnur 3 2067 29.03.2020- 10:09
Konu Klasör TKP: 105 yıl önce kuruldu, yine kuracağız, işçi sınıfını iktidara taşıyacağız... melnur 0 566 08.11.2022- 05:46
Konu Klasör Seçim sonuçlarından çıkarılması gereken dersler... melnur 1 2759 03.04.2019- 01:58
Etiketler   İncelmiş,   bir,   ulusalcılıkla,   işçilerin,   yozlaştırılması
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS