SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4]   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 22.02.2019- 06:07


Şu Perincek konusuna bir açıklık da getirmek gerek, daha sonra detaylı yorumlar yapmak üzere.

Perincek'i burada uzunca konu edinmemizin nedeni -yazılanlardan da anlaşılacağı gibi- özellikle sanaldaki Perincek karşıtlığının/düşmanlığının nedeninin Perincek siyasetine eleştirel yaklaşmak sonucu olmadığının altını çizmektir, tıpkı HKP, CHP, TKP, ÖDP ve Halk Cephesi'ne yöneltilen saldırıların ve düşmanlıkların   da yapılan analizler gereği olmadığı gibi... Kürt hareketine milliyetçi duygularla bağlanan Kürt sempatizanlarına hoş görünmek uğruna sağlı sollu liberallerin söylemlerine sol bir kılıf uydurmaya çabalayarak sadece kendilerine benzemedikleri, sadece Kürt hareketine kuyrukçuluk yapmadıkları için bu örgüt ve partiler bu kuyrukçular tarafından ulusalcı, sosyal şoven ve hatta neo-faşist olarak niteleniyordu. Hatta bu kuyrukçular, Kürt hareketini sırf milliyetçi olarak nitelediği için Halk Cephesi'ne ''Kürt düşmanı'' ve '' Perincek'in partisinin askeri kanadı'' hakaretlerini fırlatıyorlar, TKP'ye ise Cumhuriyet Başsavcısıyla komünist adının parti adı olarak kullanılması koşulunu ''proleter diktatörlüğü savunmama konusunda'' yapılan anlaşmaya bağlayabiliyorlardı!



Diz boyu cehaletti, tiksindirici bir kuyrukçuluk dönemiydi, bir iki tane şarlatan dışında pek çoğu şimdilerde ortada yok ( ayrıca, umarım başlarına kötü bir şey de gelmemiştir), o ''bir iki şarlatanın''ise   toplumsal alanda zaten karşılığı yok. Sadece sağlı sollu liberal tayfanın söylediklerini terennüm ediyorlar. Komünist toplumun üst evresinde iş bölümünün alacağı biçimi internetten kopyalayarak ''enternasyonalist komünist'' olacaklarını ve etraflarında kalan bir iki kişiyi de kandırabileceklerini sanıyorlardır. Belki de kandırıyorlardır ve bu nedenle egolarını tatmin ediyorlardır; kim bilir!


Perincek'i tartışmak gerek, tartışabilmek için önce bilgilenmek.


Bir solcuya yakışan da budur; sadece bu konuda da değil, hemen her konuda.


Çoğu zaman yaptığımız yanlış, bilgiye ulaşmadan sadece mantığımızı kullanarak yorumlarda bulunmak ve o yorumların doğru olduğunu sanmaktır. Salt mantık kullanmanın önemli ama hiçbir zaman yeterli olmadığını, bir düşünce ortaya koyabilmenin yolunun doğru bilgilerden geçtiği, doğru bilgi olmadan doğru bir düşünce oluşturulamayacağı, bu yüzden okumak gerektiği, interneti kestirmeden ''aşırma kaynağı'' olarak değil, bilgi edinme kaynağı olarak kullanmamız gerektiği...anlaşılmalı.


Ve bir de samimiyet, içtenlik!


Anlamadığımız konularda ahkam kesmeye kalkmadan önce ve eğer ille de yazılması amaçlanıyorsa mutlaka etraflıca bir araştırma, ve kavranmış bilgiler ışığında yazmak önemsenmeli...


Bir solcuya gerçekten yakışan, bir solcuyu solcu olmayan birinden ayıran özellik de bu değil mi?




Bu ileti en son melnur tarafından 23.02.2019- 10:56 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.02.2019- 19:58


Burada genellikle Perincek'e düşmanlığın, sanalın kuyrukçuları tarafından yapıldığı ve bunun nedeninin de Kürt hareketine karşıt bir pozisyonda yer alması olduğu üzerinde duruldu ve eleştirilerimiz de hep kuyrukçu tavra karşı yapıldı. Yapılan yorumlarda bu konu açık seçik anlatılmaya çalışıldı. Böyle olması, yani Perincek'in ( dahası HKP, CHP, TKP, ÖDP ve Halk Cephesi'nin) bu kuyrukçular ( ve Kürt milliyetçileri ve sağlı sollu liberaller )tarafından sürekli düşmanlaştırılmasının nedeninin Kürt hareketiyle ilişkilendirilmesi, Perincek'in bunlar dışında Türkiye solu tarafından eleştiri dışı tutulduğu anlamına hiç gelmez. Bu başlıkta bu konudan ayrıntıya girmeden de olsa söz edilmişti, ama biraz detaylandırılacak olursa, Perincek'in ideolojik ve siyasi tutumunun öteden beri ideolojik olarak bir değişmezlik, siyaset olarak çok kısa dönemler için sürekli bir değişkenlik içerdiğini ve bu yüzden genel anlamda sosyalist parti ve örgütler tarafından çok da kabul edilebilir bulunmadığının altını çizelim.

Şunu söylemek istiyorum: Perincek 1960'lı yıllarda TİP'in savunduğu sosyalist devrim perspektifinin karşısında   Milli Demokratik Devrim'i savunurken bile, MDD'yi savunan Mihri Belli ve Mahir Çayan'dan ayrı düşmüştür. Mahir Çayan   Ve Mihri Belli MDD konusunda öncülük konusunda ''ideolojik önderlik'' kavramını ortaya atmışken Perincek o dönemde de proletaryanın güçsüzlüğü, feodal yapının tasfiyesi vb. gibi nedenlerle gerçekleştirilecek bir devrimde öncülüğün Kemalistlerde ( Kemalist subaylarda) olmasını savunuyordu. Yani Perincek'in sol Kemalist tavrı daha sonraları ortaya çıkmış bir ideolojik tavır değildi. Baştan beri savunduğu buydu. (Sol) Kemalistlerin öncülüğünde gerçekleştirilecek bir devrimle kapitalist süreç hızlandırılacak ve geliştirilecek, toprak ağalığı ortadan kaldırılacak ve sonrasında sosyalizme geçilecek. Perincek'in bu ideolojik perspektifi hiç değişmedi. Dolayısıyla iktidar hedefi de hiç değişmedi. Ama bu hedefe varabilmenin yolu, Perincek'e göre değişen koşullara da ayak uydurmaktı ve bu yüzden Perincek'in siyasi tavrı çok fazla ve çok kısa periyodlar içinde sürekli değişkenlik göstermiştir.





Bu ileti en son melnur tarafından 25.02.2019- 19:59 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 27.02.2019- 11:56


Doğu Perincek konusunda daha fazla bilgi için bu verilen linke bakılabilir.


http://www.solpaylasim.com/k177-mdd-milli-demokratik-devrim-teorisi-.html#c24470




Bu ileti en son melnur tarafından 27.02.2019- 11:57 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 04.03.2019- 05:28


Perincek konusunda bir noktanın boşlukta kalmaması gerek. Kimi ''sol''   kesimlerin özellikle sanalın kuyrukçularının Perincek'e yönelttikleri ''faşist'', ''polis'', ''ajan'' gibi sıfatların tartışılacak bir yanı yok. Hayatı boyunca iyisi ve kötüsüyle sol siyasetin içinde bulunmuş, yaşamının 15 yılını hapislerde geçirmiş, Marksizm Leninizm konusunda bir yığın kitap, makale vb. yazmış, partiler kurmuş, gazeteler, dergiler çıkarmış ve halen daha hemen hemen aynı ideolojik düzlemde siyaset yapan birinin   bu şekilde yorumlanması tam bir cehalet örneği ve aynı zamanda köylü kurnazlığıdır.

Cehalet örneğidir çünkü cahillik uzunca bir zaman sanalın kuyrukçularının en birinci özelliği olmuştur. Bilmedikleri konuda hiç de araştırma yapmadan, bilgilenme gereği de duymadan lambur lumbur konuşmaları bu cehaletin dışa vurumundan başka bir şey değildi ve böyle yaparak Kürt milliyetçilerinin takdirlerine ve kendilerine ''abi'' denmesine neden olurlardı ve böyle yaparak da aynı zamanda kısa yoldan egolarını tatmin ederlerdi. Aslında zihinsel dünyalarında UKKTH gereği Kürt hareketini destekleme zorunluğu vardı ve desteklemeyen ne kadar parti, örgüt ve birey varsa hepsi de sosyal şovendi, neo-faşistti, ulusalcıydı! Perincek kimi çıkışlarıyla kuyrukçu ''sol''un dışındaki sol tarafından da eleştirilmesi bu kez ona diğerlerinden daha ''farklı'' argümanlar fırlatmalarına neden oluyordu. ''Faşist'', ''polis'', ''ajan'' cahilliği de   bu zeminde bu köylü kurnazlığının ortaya çıkardığı bir cehalet örneğinden başka bir şey değildi.


( Açık seçik kuyrukçuluk döneminden kendisinin bile farkında olmadığı gizli kapaklı kuyrukçuluk dönemine geçen bir iki kişi dışında sanalda bu tür sözde solculuk dönemi bitmiştir; görünen o. Solcu olmanın her şeyden önce bilgilenmekten geçtiği, edinilmeyen bilgilerle fikir üretmenin mümkün olmadığı, internette bulunan yazılardan aşırmalarla fikir sahibi olunamayacağı konusu en azından sempatizan kitleler tarafından anlaşıldığını sanıyorum; en azından öyle umuyorum. Hastalığın ileri aşamalarına varmış ve zihinleri çarpılmış bir iki kişi için ise yapacak bir şey yok. Kanseri aspirinle tedavi etmek gerçekten mümkün değil.)


Perincek konusunda ''boşlukta kalan bir nokta'' ise, Perincek'in ideolojik duruşu da dahil ama daha çok, siyasi konumlanışına ve bu konuda yaptığı zikzaklara yöneliktir. Perincek siyasetinin soldan sürekli eleştiriye uğramasının nedenleri de buralarda yatmaktadır. Perincek işçi sınıfının örgütlü mücadelesinden çok asker ve sivil   kemalistlerin mücadelesine ve öncülüğüne bel bağlar. Belki ayrı bir tartışma konusudur ama böyle yaptığında da sempatizan kitlesinin yanlış hedeflerle donanmasına yol açmaktadır. Perincek sempatizanlarıyla konuşulduğunda dillerinin yurtseverlikten çok milliyetçiliğe kaydığını ve sosyalizm gerçekliğinin bambaşka zeminlerde sahiplenildiğini görmek mümkün olduğu gibi, Perincek'in ''sola milliyetçiliği bulaştırdı'' eleştirisinin   sonucunu bu şekilde görebilmek de mümkün hale gelebilmektedir.


Perincek'in sol tarafından eleştirilmesi ve neredeyse dışlanma noktasında değerlendirilmesinin temel nedeni ise (bence) kısa periyodlar içinde yaptığı siyasi zikzaklarıdır. Söylediklerine duyulan güvensizliğin nedeni de budur. Örnekse Kıbrıs'ta TSK'yı bir işgalci olarak yorumlamasının ertesinde Amerikan emperyalizmine karşı bir kurtarıcı özne olduğu yorumunu yapabilmekte; Kandil'de Öcalan ile birlikte bir fotoğraf verdikten(1) hemen sonra Kürt hareketini bütünüyle emperyalizmin maşası ve vatan hainleri olarak nitelendirebilmektedir.


( SSCB'ye yıllar boyu sosyal emperyalist dedikten sonra bu söylemin yanlış olduğunu itiraf etmesini bir zikzak olarak görmüyorum. Aradan geçen yıllar ve değişen koşullar bu şekilde bir yorumu gerekli kılabilir. Ne var ki, sovyetlerin sosyal emperyalist olduğu tezleri zaten baştan yanlıştı.)


Sonuç olarak Perincek'in eleştirilecek pek çok yanı olduğu söylenebilir. Polis ve ajan gibi yakıştırmaların ise ciddiye alınır bir yanı yok. Bütün bunlar bir yana sanalın kuyrukçularının Perincek ve diğer sol örgütlere saldırmasının tek nedeni ise Kürt hareketine biat eden bir siyaseti savunmamalarıdır. Kuyrukçular açıktan açığa bu nedeni savunamamakta, akıllarınca bir şeyler uydurarak konuya enternasyonalist(!) açıdan baktıkları algısını yaratmaya çalışıyorlar. Bütün yaptıkları buydu.


1- Perincek Kandil'e gazetecilik yapmak için gittiğini ve Öcalan'a Amerikan emperyalizmine eğilim göstermemesi gerektiğini de söylediğini dile getirmektedir. Öcalan'ın da bu konuya savunmasında yer verdiğini iddia etmektedir.






Bu ileti en son melnur tarafından 06.03.2019- 11:28 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.06.2019- 11:42


''Doğu Perinçek, Gökçe Fırat gibi sakat düşünceli insanların fikirlerini savunan avanelerin burda yeri yoktur.'' demiş, SF'deki   Yola Devam mahlaslı bir arkadaş.
https://www.sosyalistforum3.com/showthread.php?p=387231#post387231

SF'de Doğu Perincek düşmanlığının nedenini burada pek çok yazımda göstermeye çalıştım. Merak ediyorum, bu Yola Devam mahlaslı arkadaş, ''Doğu Perincek ve Gökçe Fırat gibi sakat düşünceli insanlar'' derken ne söylemek istiyor, dayandığı şey nedir? Kendisi gibi Kürt hareketine biat etmemek dışında hangi gerekçeler onları ''sakat düşünceli'' bir hale getiriyor?

(Devam edeceğiz kuşkusuz, yazı böyle bir soruyla da bırakılmamalı ama, bu tür söylemlerin nasıl bir zihniyet ürünü olduğunu gerçekten merak ediyorum. Doğu Perincek ve Gökçe Fırat'ı ''sakat düşünceli insanlar'' haline getiren şey nedir? Böyle yazarak geçmektense, açıklama yapmak ve ''sakatlığın'' ne olduğunu ortaya koymak çok daha makul ve yararlı değil mi? Doğu Perincek için bir ara ''ajan'' yakıştırması gırlaydı. Gerekçe yok bir şey yok. Böyle altı boş yakıştırmalar yerine neden karşı olunduğuna ilişkin içi dolu eleştirilerde bulunmak çok daha anlamlı değil mi?)

( Böyle yazdım ve bu arkadaşın söylemine bir eleştiride bulundum diye ''sakat zihniyetli insanlar'' beni Perincekçi ve dahi Gökçe Fıratçı ilan edeceklerdir,o kişiler tartışma dışıdır çünkü zihinlerini anlamadıkları o kadar çok ezberlerle doldurmuşlardır ki, bundan böyle iyileşme belirtisi dahi göstereceklerini sanmıyorum. - -Yola Devam arkadaş için söylemiyorum, onun donanımlı biri olduğu kurduğu cümleden belli oluyor!-)

( Hem Doğu Perincek ve hem de Gökçe Fırat öteden beri benimsemediğim bir ideolojik-siyasi anlayışa sahiptir.   Burada savunuyormuş gibi görünmeme neden olan şey, Perincek ve Fırat'a yöneltilen eleştiriler değildir; böyle bir eleştiri yok ki ortada, ilkesiz ve temelsiz bir düşmanlıktan gayrı hiçbir şey yok ortada, Kürt hareketine biat etmeme dışında... Karşı çıktığım şey, samimiyetsizlik ve iki yüzlü tavırlaradır.)




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 15.06.2019- 18:53


Sözde sol-sosyalist forumlarda Perincek, Gökçe Fırat, ve hatta CHP ve HKP düşmanlığının, bunun yanı sıra TKP, ÖDP ve yeri geldiğinde Halk Cephesi karşıtlığının temel nedeni, bu siyasi yapılanmaların Kürt hareketine kuyrukçuluk yapmamaları, ve biat etmemeleridir. Bu tespiti daha önce de defalarca yapmıştım. Sözde sol-sosyalist forumlarda Kürt hareketine milliyetçi duygularla bağlı Kürt gençlerinin böyle bir karşıtlık ve hatta düşmanlık içinde bulunmalarının bir yere kadar kendince haklı nedenleri olmasını anlayabilmek de mümkündür. Ne var ki, özellikle sol-sosyalist ve ''enternasyonal komünist''(!) geçinenlerin   bu düşmanlıklarına bir anlam verebilmek mümkün olmadığı gibi, böyle bir tavrın da sosyalist ideolojiyle bağdaşır bir yanı da olamaz. Bir solcunun nasıl ki, savunduğu düşünceleri belli bir ilkesellikte ve nedenleriyle birlikte kavramış olması gerekliliği varsa, aynı şekilde karşı çıktığı veya eleştirmeye çalıştığı tutum ve düşünceleri de aynı netlikte kavraması beklenilir. Özellikle Perincek konusunda takınılan tutumunun bir solcunun sahip olması gereken eleştirel yaklaşımla hiçbir ilgisinin olmadığını artık anlamalıyız. Tekrar edilecekse, bir konuyu savunurken de, eleştirirken de belli bir eleştirel tutum takınabilmeliyiz. Sadece karalamaya yönelik bir siyasal tutum, eleştiri falan değildir. Böyle bir tutum, konunun anlaşılamadığı anlamına gelmekten başka bir işe yaramadığı gibi, giderek bir ezbere dönüşmek gibi olumsuz bir alışkanlığın da   nedeni olmaktadır. Sözde sol-sosyalist forumların hemen hemen her konudaki yanlış ezberlerinin altında böyle bir neden bulunmaktadır.

Ne yazık ki!




Bu ileti en son melnur tarafından 18.06.2019- 10:35 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.08.2019- 04:40


Perincek için ''ajan'', ''faşist'' ve benzer ilgisiz ifadeler kullanmadan nasıl bir eleştirel yaklaşım içine girilebilir, Aydemir Güler göstermiş. Perincek'in hatası çok fazla. Güncele çok kaba bir perspektiften bakıyor ve bunu yaparken de solun en temel yaklaşımını-tezlerini gözardı edebiliyor. Dahası solun asla biraraya gelmemesi gereken kesimlerle de birlik olabilmeyi hiç yadırgamıyor. Siyasi konularda bu kadar hata yapabilen bir anlayışın soldan sağa kaymasının kaçınılmazlığı da ortada.

Aydemir Güler'in SOLportal'daki yazısı:

Bayram değil seyran değil

Aydınlık gazetesinde Hüseyin Karanlık’ın “solda elli yılın iki çizgi mücadeleleri” ile ne vesileyle ilgilenmeye başladığını merak ettim doğrusu.

Türkiye siyaset yelpazesinin sağ ucuna doğru çıktığı yolculuğu kemale erdirmiş bulunan Doğu Perinçek’in yakın kadrosundan olan Karanlık’ın kafasının karışık olması bir ihtimal. Ciddiyim; zira dört bölüm olacak diye anons edilen dizinin ilk üç bölümünde “iki çizginin” ne olduğunu anlamak mümkün değildi. Dördüncü bölümde ise konu “Sovyet revizyonizmine karşı mücadeleye” döndü. Sonra küreselleşme ve sivil toplumculuğa geçecekmişiz…

İki çizgi kavramının Aydınlıkçı yazında “kitle çizgisi” ve “maceracılık” ikilemi için kullanıldığını biliyorum. Yazı dizisinden süzülense bir çizginin “Perinçek ve arkadaşları”, PDA’cılar anlamına geldiği. Karşı taraf sürekli değişebiliyor, bambaşka renklere bürünüyor. Bir bakmışsınız, düşman sosyalist devrimcilik. O gitmiş, Sovyetçiler gelmiş. Parti kurmaya cesaret edemeyen Mihri Belli, bir ara çekmiş öteki çizgiyi. Sonra tebeşiri Kaypakkaya almış… Türkiye solunun tarihi Perinçek ve arkadaşlarının karşısında resmi geçitte adeta.


Durun, bir nefes alın, en iyi solcunun kendiniz olduğunu anlatmayın. Siz şeriatçı ve faşistlerle ittifak kurdunuz.

Eniştemiz AKP’lidir

Dizi başlarken ilan etmişler, “iki çizgi tartışması” S-400’lerin, ODTÜ’deki “kavak mı yurt mu” saflaşmasının kaynağındaymış. Eksik kalmasın, ikinci çizgi Kaz Dağlarında ormanlara sahip çıkmaktadır ve muhtemelen bu arada parlayan yangınları da yine “onlar” çıkarmıştır.

Bereket, söz konusu hareketin ve yayın organlarının bugününde bir akıl ve tutarlılık aramamayı çok zaman önce öğrenmiş bulunuyoruz…

Ama asıl soru eniştenin neden bizi öpmek istediğidir. Kimse kusura bakmayacak; enişte AKP’li. Dolayısıyla istekleri hayra alamet değildir.

Solun geçmişiyle ilgilenmek, tartışmalar açmak, tarihi aydınlatmak falan için söz konusu yayın organının künyesine Şefik Hüsnü’nün adını yazmak yetmez. Şefik Hüsnü, Perinçek’in partisine davet ettiği kapitalist yolcu likidatör Gorbaçov’un nefretle yıktığı geleneğin Türkiye’deki emektarlarındandı.

Mihri Belli ise, beğenelim beğenmeyelim (örneğin ben beğenmiyorum) bir biçimde devrimi aramıştır. Türkiye kapitalizminin içinden sınıfsal ve kurumsal müttefikler keşfetmeye uğraşmaktır eski yanlışı. Ama Belli, Erdoğan’ın kaynağındaki Kenan Evren’e yanaşacak ölçüde hiç kendini kaybetmemişti.

Yeri gelmişken, 1960’ların sonlarında yirmili yaşlarının ortalarındaki Doğu Perinçek’i ellisinin üstündeki Mihri Belli’den daha önemli bir politik lider olarak sunmak için en nazik ifadeyle şaşırmış olmak gerekir. Perinçek o yıllarda FKF başkanıdır. Önemsiz demiyorum, ama açık açık şaşırmayın diyorum!

Bildiğimiz çizgi: Sınıf yok, devlet var

İyi de, yazı dizisi şaşkınlıkla mı yazılmıştır? Karanlık enişte neden önüne geleni öpmek istemektedir?


PDA’nın iflah olmaz “devlet merkezli” bakış açısı sınıf kavramını ezip geçeli çok oldu. Perinçek hareketinin 1970’lerde angaje olduğu yaklaşım insanlığın karşısındaki birinci tehdidin “Sovyet sosyal-emperyalizmi” olduğu görüşüdür ve bu görüş Çin Halk Cumhuriyeti’ni ABD ile yakınlaşmaya, emperyalizme karşı “milli devletlerin” desteklenmesine götürürken, PDA’yı da sola yönelik ihbarcılığa ve bir milli devlet örneği olarak Milliyetçi Cepheli devletin dizinin dibine sürüklemiştir. Bugünkü Erdoğancılık kimsenin kafasına saksı düşmesinden kaynaklanmıyor. Hiçbir şey yoktan var olmuyor, herhangi bir şey yok olmuyor.

Ama yine de bunca yıl sonra, zamanında Afganistan’da şeriatçı faşistlere güzelleme yazmış olmakla övünmek için, kimsenin ses çıkarmayacağını zannediyor olmak gerekiyor!

Sola o kadar uzaksınız ki…

Partili mücadele konusunda uyduruk anılardan tarih yazamazsınız. Birkaç kişi toplanmışlar, en öndeki parti kurmaya cesaret edememiş de, sonra kimileri maceracı olmuş, birileri de parti kurmuş… Solda partili mücadele, 99. yıldönümüne haftalar kalan 10 Eylül Bakü Kongresine dayanır.

Sosyalist devrim çizgisini savunanlar 2000’lerde tekrar peydah olmuşlar da, varlık gösteremeyip sönmüşler… Tabii tabii, aynen öyle oldu. Kırk kere söylerseniz, hiç olmazsa kendiniz gerçek zannedersiniz.
AKP’cilik 2000’lerin ilk on yılında liberaller tarafından sol diye yutturulmak istenmişti. Hapisten çıkışında AKP’ye iltihak eden Perinçek daha gerçekçi davrandı, solla ilgili ne varsa silmeye girişti. Başardı da. Vatan Partisi, memleketi yönetme ehliyetini yitiren, kriz koalisyonu AKP-MHP ittifakının kişiliksiz bir uzantısıdır.


Hüseyin enişte solda boşluk görmüş, oraya bir şeyler boca ediyor. Boşa gayret. AKP ittifakının penceresinden döktüğünüz çöpler bizim sokağa kadar gelmez.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.10.2019- 07:49


Perincek izlemediğim ve   medyadan edindiğim bilgiye göre ''Kandil'e gidip APO'dan gül alan sizsiniz'' eleştirisine ''Kandil'e Öcalan'ı teslim almaya gittim' şeklinde bir yanıt vermiş. Daha önceki yanıtları genellikle ''gazetecilik yapmaya'' şeklinde oluyordu. Şimdi verdiği yanıtın, üzerinde çok da düşünülmeyen, tartıştığı kişiye bir kızgınlık ve tartışmanın harareti sonucu olduğu iddia edilebilse de, Perincek gibi siyasette uzun zaman yer almış ve bir hayli tartışmalı bir liderin sözünü önemsemek gerek. Perincek öyle diyorsa, o anda aklından geçen odur, diye değerlendirmek gerek. Perincek yanında belki bir iki gazeteciyle birlikte Kandil'e Öcalan'ı teslim alma hayalleriyle gitmiş olabilir :)

Şimdi, konu başlığıyla da ilişkilendirirsel Perincek'i sosyalist sol için neredeyse düşman ve karşı-devrimci olarak nitelendiren şeyin bu çok kısa süre içinde yaptığı keskin zikzakların yanında günceli okuma konusundaki sıkıntıları, ve kendince emperyalizm karşıtlığı içine yer alabileceğini düşündüğü kişi ve örgütlerle hemen ilişki kurmak istemesifdir. Bunun yanına genel stratejik konumunu da eklerseniz Perincek hemen her zaman tartışmalı bir siyasetçi olagelmiştir. Bir ara Öcalan'a yanaşması, sonra Kızılelma projesi ve şimdilerde de AKP'yi antiemperyalist ve anti Amerikancı ilan etmesinin sadece sosyalistler açısından değil, geniş anlamıyla sol ve demokratlar tarafından da benimsenmesi mümkün değildir.

Şaşırdığım konu, parti içinde veya sempatizan düzeyinde bu partiyle ilişkide bulunanların bu siyaseti nasıl benimsedikleri ve Perincek siyasetine nasıl yanaştıklarıdır.

Gerçekten şsşkınlık verici!

NOT: Perincek'le ilgili tartışma için bakabilirsiniz. https://www.abcgazetesi.com/canli-yayinda-perincek-tartismasi-once-aynaya-bakin-50287



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4]   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 2 kişi görüntülüyor:  2 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Dinci bloğun çatlamasının nedeni ne? melnur 1 5259 12.12.2013- 13:34
Konu Klasör Doğu Perinçek'le AKP aynı gemideymiş... melnur 7 2585 20.10.2021- 00:09
Konu Klasör Solun cirmi, solun cürmü denizcan 0 3202 15.02.2016- 18:44
Konu Klasör Sol düşmanlığı... melnur 2 3217 29.12.2019- 09:54
Konu Klasör Mülkiyet Düşmanlığı... melnur 3 2092 20.03.2024- 08:41
Etiketler   Solun,   Perinçek,   düşmanlığının,   nedeni
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS