SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.04.2019- 05:05


Bir kara deliğin görüntülenmesinin başarılması, peşi sıra birtakım yorumların da gündeme taşınmasına neden oluyor. İlginç bir yorumu msn'de buldum. Bilimsel bir site değil, nereden almış, doğru mu çevrilmiş, bilmiyorum ama ilginizi çekebilir.

Kara deliğe düşersek ne olur?
Betül Kurucu

Filmlerde zaman yolculuğu yapan karakterlerin sıkça kullanması ile hafızamızda yer eden kara delikler geçtiğimiz günlerde ilk kez görüntülendi. NASA tarafından yayınlanan görüntülerle tekrar her açıdan irdelemeye başlanan bir konu haline gelen kara deliklerle ilgili en çok merak edilense, 'kara deliğe düşersek ne olur' sorusu oldu. İşte bilim kurgu filmlerinin de vazgeçilmezleri arasında yer alan kara deliklerle ilgili en çok merak edilen sorunun cevabı.

Resim Ekleme
Işık yayılmadığı için kara delik olarak adlandırılan kütleler, belirli nicelikteki maddenin uzaydaki bir noktada toplanmasıyla meydana gelen nesne olarak değerlendirilebilir. Karadeliğin nereye açıldığı ve içine girildiğinde ne olacağını kimse bilmezken Charles Liu'ya göre kara deliğe bir adım bile yaklaşan kişileri oldukça ilginç bir yok oluş bekliyor!

Kara deliğe yaklaşanların 'ortadan sıkılmış bir diş macununa' döneceğini söyleyen Charles Liu, 'sonsuzluk noktası' olarak anılan kara delikle ilgili merak edilen en büyük soruyla ilgili bakın neler anlattı.
Resim Ekleme

SPAGETTİYE DÖNERSİNİZ

Araştırmacı Charles Liu, bir nesne kara deliğin ufuk noktasından geçerse -yani dönüş olmayan dış sınır- yeryüzündeki okyanus ve deniz hareketlerini başlatan aynı fizik kurallarına tabi olur. Örneğin, Ay Dünya'ya yaklaştıkça; yerçekimi azalır. Karalar katı olduğundan fazla etkilenmez ama Dünya yüzeyindeki sular etkilenir ve hareketlenir. Buna 'med-cezir etkileşimi' denir.

Dünya boyutundaki bir kara deliğin gezegensel çekimi ise çok büyük ölçekte olur. Birine balıklama dalan bir insanoğlunun kafası çok daha fazla yerçekimsel basınç hisseder. Ayaklarınız hafifler ve esneyip uzarsınız!


İngiliz astrofizikçi Sir Martin Rees buna 'Spagettileşme' diyor. En sonunda kara deliğe karışan atom-altı parçacıklara dönüşürsünüz.
Resim Ekleme
Buna karşın, eğer uzay/zaman düzleminde gezinmeye can atıyorsanız, daha büyük bir kara deliği ziyaret etmeniz gerek.

Charles Liu; 'Güneş sisteminizden daha büyük bir kara delikse ve gelgit etkileşimleri ufuk noktasındaysa o zaman çekimi çok kuvvetli değildir. O zaman atomik birlikteliğinizi sürdürebilirsiniz' diyor.

ZAMANLAR İÇ İÇE GEÇER

Charles Liu: 'En başında kara deliğe düşerken ışık hızına ulaşacaksınız. Daha sonra uzayda hızlı hareket ettikçe, zamanda daha ağır hareket etmiş olacaksınız. Bu yüzden önünüzden geçen şeyleri görebilir, zaman genişlemesini tecrübe edebilirsiniz.

Resim Ekleme
Yani eğer kara deliğin önüne bakarsanız, geçmişte buraya düşen birçok objeyle karşılaşabilirsiniz. Geriye bakarsanız kara deliğe düşecek her şeyi görürsünüz. Zamandan bağımsız olarak' diyor.


'Sonuçta evrenin o noktasında gerçekleşen ve gerçekleşecek her şeyi eş zamanlı olarak görebilirsiniz; 'büyük patlama'dan sonsuz geleceğe kadar...'

https://www.mynet.com/kara-delige-dusersek-ne-olur-190101149283



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.04.2019- 01:05


Kara deliklerin çevresi evrendeki en vahşi yerlerden biri olarak gösteriliyor ve kendisine yaklaşan yıldızları, gezegenleri, gazı, tozu ve her çeşit elektromanyetik radyasyonu geri döndürülemez şekilde yutuyor.

Kara deliklerin görüntülendiği haberinin son paragrafı bu şekilde bitiyor. Bana abartılı bir yorum gibi geliyor. Hatta bu yorumun daha da ileriye taşındığı örnekler de var. Evrenin geleceğinin tek bir dev kara delik olacağı şeklinde. Yaşamının sonuna doğru bir karadeliğe dönüşen dev kütleli bir yıldız, karadelik olduktan sonra önüne gelen irili ufaklı maddeyi yutacak, yuttukça daha da büyüyecek   ve sonunda evrende ham hum yapılacak madde kalmadığında da evrenimiz sadece dev bir kara delik olarak varlığını sürdürmek zorunda kalacak. Böyle.

Bütün galaksilerin merkezlerinde dev bir kara delik olduğu varsayılıyor. Bir galaksinin bütün yıldız ve gezegenlerinin bir merkez etrafındaki bir yörüngede dönebilmesi için merkezdeki kütle miktarının, etrafında dönen maddeden daha fazla olması gerektiğine ilişkin tezler var. Bu durumda galaksi merkezindeki maddeyi toplamda etrafında dönen maddeden daha fazla olabilmesi buralarda dev bir kara deliğin varlığını zorunlu kılıyor. Başka türlü galaksilerin belli bir düzen içinde varlığını koruması pek de mümkün değil.

Böyle bakıldığında alıntı yaptığım paragrafın biraz abartılı bir yorum olduğu söylenebilir. Gerçek olsaydı, kara deliklerin böyle bir etkisi olsaydı, galaksi oluşumundan geçen milyar yıllık zamanlar içinde galaksimizde yıldız kalmazdı. Yanlış da anlaşılmamalı, bu yorum kara deliklerin bir çekim gücü olmadığı ve yakınına gelen her türlü maddeyi de yutmadığı anlamına gelmiyor; sadece bir kara deliğin etkisinin yani çekim gücünün   onun belli bir uzaklığa kadar etkin olduğu anlamına geliyor. Bu uzaklık da ''olay ufku'' olarak adlandırılıyor. Yani bir kara deliğin kendi dışındaki bir maddeyi içine çekip yutabilmesi için o maddenin kara deliğin olay ufkundan içeri girmesine bağlı. Bu uzaklık da güneş büyüklüğünde bir kara delik için yaklaşık 15 km.dir. 15 km. de uzaydaki gök cisimleri arasındaki mesafeler düşünüldüğünde bir nokta bile değil.


Dolayısıyla alıntı yapılan yorumda biraz abartı olduğunu bilmekte yarar var.





Bu ileti en son melnur tarafından 15.04.2019- 21:12 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 15.04.2019- 21:12


İlk defa görüntülenen karadelik neden önemli?

Resim EklemeÇağrı Mert Bakırcı

Geride bıraktığımız Çarşamba günü bilim insanları ilk defa bir karadeliğin doğrudan “fotoğrafını” çekmeyi başardı. Tüm Dünya’da büyük yankı uyandıran bu önemli bilimsel gelişme, akıllarda birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Aklınıza takılabileceğini düşündüğümüz bazı sorulara yanıtlar vermek istiyorum.

Karadeliği fotoğraflamak…

İlk olarak, “fotoğraf” kavramını birazcık temizlemekte fayda var. Normalde bir fotoğraf, bir cisimden yansıyan ışığın, ışığa duyarlı bir kâğıda veya dijital sensörlere düşürülmesi yoluyla elde edilen bir görüntüdür. Ancak her yerde paylaşılan bu görüntü, ışığın tekil bir sensör grubuna düşürülmesiyle oluşturulmadı. Dünya çevresindeki birçok radyo teleskobun günler boyunca eş zamanlı gözlem yapması sonucunda elde edilen verilerin bir bileşkesi (“kompozit”) olarak üretildi.

Bu karadeliğin fotoğrafının çekilebilmesi, Dünya’nın farklı noktalarındaki 8 radyo teleskobun bir araya getirilmesi ve ortak bir hedefe odaklanması ile mümkün oldu. Yani proje için Dünya’nın kendisi, kocaman bir teleskoba dönüştürüldü diyebiliriz! Bu radyo teleskoplar 4 kıtaya dağılmış 6 dağ üzerinde bulunan 8 gözlemevinde bulunuyor. Bu ortak teleskop projesine Olay Ufku Teleskobu (Event Horizon Telescope, EHT) adı verildi. Projenin adı, bir karadeliğin çekim gücünden kurtulmanın imkânsız olduğu mesafeye verilen olay ufku kavramından geliyor. Tek bir fotoğrafı ortaya çıkarabilmek için, söz konusu karadelikler 10 gün boyunca gözlendiler ve radyo teleskoplardan elde edilen bu veriler 2 yıl boyunca analiz edildi. Sonuçta elde edilen görüntü bir “fotoğraf” olduğu için, buna da “fotoğraf” demekte çok büyük bir sakınca yok; fakat nüansı akılda tutmakta da fayda var.

Fotoğrafta neyi görüyoruz?

Yayınlanan meşhur fotoğrafta, bizden yaklaşık 55 milyon ışık yılı uzakta bulunan Messier 87 (ya da kısaca M87) galaksisinin merkezindeki Güneş’ten kütlece 6.5 milyar kat büyük olan karadeliği ve etrafındaki birikim (akresyon) diskini görüyoruz. Fotoğraftaki karadeliğin çapı yaklaşık 1.5 ışık günü uzunlukta, yani yaklaşık 38.850.000.000 kilometre!

Ortadaki karanlık silüetin etrafındaki turuncu akresyon diski, karadeliğin yörüngesine oturan toz ve kayaların muazzam kütle çekimi etkisi altında birbirine sürtünmesi sonucu etrafa aşırı miktarda (milyarlarca dereceye varan düzeyde) ısı ve ışık saçılmasıyla oluşuyor. Bunun üzerine bir de karadeliğin arkasında kalan yıldızlardan gelen ışığın, karadeliğin kütle çekimi nedeniyle bükülen uzay-zaman düzleminde kırılması sonucu halka şeklinde odaklanmasının da etkisi ekleniyor. Bu sayede merkezdeki karadeliğin etrafında parlak bir halka oluşuyor.

Fotoğrafın tam bir “fotoğraf” olmayışının etkisi bu “turuncu” halkada daha netleşiyor: Fotoğrafı oluşturmak için gözle görünür dalga boyu değil de, radyo teleskopların topladığı radyo dalgaları kullanıldığı için, aslında elde edilen veride “renk bilgisi” bulunmuyordu. Ancak karadeliğin etrafındaki akresyon diskinin farklı kısımlarında daha az veya daha fazla ışıma olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, bu farklı ışıma miktarlarına sarı, kırmızı ve turuncunun tonlarını atayarak görüntüye çevirdiler (sarılar, ışımanın en yüksek olduğu yerler; kırmızılar daha düşük, siyahlar ise ışımanın en düşük olduğu yerler). Gerçekte, çıplak gözle bu karadeliğe bakacak olsaydınız, akresyon diski muhtemelen kırmızı veya turuncu değil, beyaz renkte görünürdü.

Resim Ekleme
Şunu anlamak önemli: Bu fotoğraf, aslında bu karadeliğin 55 milyon yıl önceki görüntüsü; çünkü teleskoplarımızın topladığı radyo dalgaları, karadelik ve etrafından 55 milyon yıl önce yola çıkan dalgalar; bunlar bize anca ulaşıyor! Bu süreçte çok şey değişmiş olabilir; ancak karadelikler kolay kolay yok olan veya değişen cisimler olmadıkları için; bugün de bu karadeliğin büyük oranda benzer olduğunu düşünebiliriz.

Bilimin Zaferi: Keşif Neden Önemli?

Bu fotoğraf, bilim insanlarının ve genel olarak bilimin öngörü gücünü bizlere bir kez daha gösteriyor. YukarıdaWJW, sıradan bir karadelik çizimini görüyoruz. Bilim insanlarının teorik beklentisi buydu. Sanatçılar da çizimleri bu beklentilere göre ürettiler.

Örneğin Interstellar filminde gösterilen Gargantua isimli karadelik, bunun güzel bir örneği. Filmde gösterilen Gargantua, bir rotasyonel (kendi etrafında dönen) bir süperkütleli karadelik. Diğer bir adı ile Kerr kara deliği. Her karadelik rotasyonel olmak zorunda değil ve buna bağlı olarak uygulanması gereken fizik tamamen değişiyor. Ancak M87’nin saat yönünde döndüğüne dair bulgular da mevcut!

Çekilen yeni fotoğrafla ilgili en kritik noktalardan birisi şu: Bugüne kadar bizim Evrim Ağacı veya BirGün üzerinden yayınladığımız yazılar da dahil, birçok astrofizik yazısında kullanılan karadelik görsellerinin tümü, bir karadeliğin teorik olarak neye benzemesi gerektiğine bağlı olarak yapılan grafik çizimlerdi. Bu hafta elde edilen ise, bir karadeliğin gerçek fotoğrafı! Yani astrofiziğin karadeliklerin neye benzemesi gerektiğine yönelik teorik altyapısı, pratik bir gerçekliğe dönüşmüş oldu.

Araştırmacıların erişebildiği çözünürlüğü şöyle izah edeyim: Ay üzerine bırakılmış bir kağıda, bu cümlenin sonundaki noktayı basacak olsak ve bunu Dünya’dan gözleyecek olsak, onu ayırt edebileceğimizden 20 kat güçlü bir çözünürlüğe eriştiler; ancak mesafe de 55 milyon ışık yılı olunca bir miktar bulanıklık kaçınılmaz oluyor. Şu anda elde edebileceğimiz en yüksek çözünürlükteki fotoğraf bile, yeterince büyütülecek olursa bulanıklaşacaktır. Burada olan da kabaca budur. Böyle düşününce, başarının baş döndürücülüğü ortada.
Bir diğer nokta, Einstein’ın Görelilik Teorisi’nin zorlu bir testi bir kez daha başarıyla geçmesi oldu. Yazıda da sözünü ettiğimiz gibi teori, bu cisimlerin olması gerektiğini söylüyordu. Şimdi, onların var olduğundan eminiz.

Bu bulguyu bu kadar önemli kılan bir diğer nedense, daha önceden asla göremeyeceğimizi düşündüğümüz bir gök cismini ilk defa görmeyi başarıyor olmamız. Karadeliklerin fotoğrafını çekebiliyor olmak, astrofiziğin yepyeni ufuklara yelken açmasını mümkün kılacak. Böylece teorilerimizi daha kolay test edecek, Evren’in doğasına dair hatalı varsayımlardan daha çabuk uzaklaşabileceğiz.

Günümüzde halen karadeliklerle ilgili bilinmeyen çok fazla detay mevcut. Örneğin bir cisim karadeliklerin içine düştüğünde ne oluyor? Evren’in oluşumunda karadelik-benzeri yapıların bir rolü olabilir mi? Elde ettiğimiz fotoğraftaki birikim diski neden düzensiz yapıda? Bu sorular, astrofizik ve astronomi bilimleri tarafından halen araştırılan aktif çalışma sahalarıdır. Bu yazının okurlarından bir veya birkaçının bu sorulardan bazılarına yanıt verdiği günleri görmek umuduyla…

https://www.birgun.net/haber-detay/ilk-defa-goruntulenen-karadelik-neden-onemli.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 01.11.2019- 17:23


Bilim insanları yeni bir kara delik sınıfı keşfetti

Yapılan son keşiflerden bir tanesi kara deliklere bakış açısını tamamen değiştirecek nitelikte. Bilim insanları yeni bir kara delik sınıfı keşfetti...

Resim Ekleme
Kara delikler, astrofizikçilerin evreni anlama çabalarındaki en önemli parçalardan bir tanesi. Bilim insanları yaptıkları araştırmalarla uzayın bu gizemli noktaları hakkında yeni şeyler öğreniyorlar. Yapılan son keşiflerden bir tanesi ise kara deliklere bakış açısını tamamen değiştirecek nitelikte.

Bilim insanları, Samanyolu Galaksisi’ndeki tüm kara delikleri saymaya çalışıyor. Ancak yapılan yeni bir araştırma sonucunda bilim insanlarının, varlığından dâhi haberleri olunmayan bir kara delik sınıfını gözden kaçırdığı ortaya çıktı.

webtekno.com'da yer alan habere göre Science dergisinde yayınlanan bir araştırmada gökbilimciler, kara delikleri araştırmada kullanılabilecek yeni bir yol önerdi. Ayrıca bu araştırmada, evrendeki bilinen en küçük kara delikten daha küçük bir kara delik sınıfının var olabileceği gösterildi.

Ohio Devlet Üniversitesi Astronomi Profesörü ve araştırmanın başyazarı Todd Thompson, “Kara delik aramalarımızda gerçekten araştırmadığımız farklı bir popülasyonun olduğunu gösterdik” dedi. Thompson, bu kara deliklerin yeni bir araştırma alanının kapılarını açtığını da dile getirdi.


Resim Ekleme

ESKİ SONUÇLAR
Bir şehirdeki nüfus sayımında 1,75 metre ve bundan daha uzun insanların sayıldığını, sayımı yapan kişilerin ise 1,75 metreden kısa insanların var olduğunu dâhi bilmediğini düşünün diyen Thompson, bu sayımdan elde edilecek verinin eksik olacağını ve popülasyona dair doğru sonuçları vermeyeceğini söyledi. Todd Thompson, kara delik araştırmalarında da verdiği bu örneğe benzer bir durumun yaşandığını ifade etti.


Kara delikler, bazı yıldızların ölmesi, içine çökmesi ve patlamasıyla oluşuyor. Gökbilimciler, ayrıca nötron yıldızlarını da araştırıyor. Her ikisi de Dünya’daki elementler hakkında ve yıldızların nasıl yaşayıp öldüğü hakkında oldukça ilginç bilgilere ev sahipliği yapıyor olabilir. Ancak bu bilgilerin ortaya çıkarılması için ilk önce kara deliklerin nerede olduğunun bilinmesi gerekiyor. Gökbilimcilerin, ayrıca neye baktıklarını da biliyor olması gerekiyor.

Kara delikler, çoğunlukla ikili sistem adı verilen yerlerde bulunuyorlar. Yani iki yıldızın, birbirlerinin etrafındaki ortak yörüngenin çekimine birlikte kilitlenecek kadar yakın oldukları yerler. Bu yıldızlardan bir tanesi öldüğünde diğeri kalabiliyor ve ölü yıldızın (kara deliğin ya da nötron yıldızının) bir zamanlar yaşadığı yerde yörüngesine devam ediyor.
Kara delikleri araştıran bilim insanları, yıllarca kara deliklerin Güneş'in yaklaşık 5 ila 15 katı kütlede olduklarını düşünüyorlardı. Nötron yıldızları ise Güneş'in kütlesinin 2,1 katından daha büyük olmuyordu. Eğer ki Güneş'in kütlesinin 2,5 katıysa kara deliğe çöküyordu.

YENİ KEŞİFLER
2017 yılının yaz aylarında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory), 1,8 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir galakside iki kara deliğin birleştiğini gözlemledi. Bu kara deliklerden bir tanesinin kütlesi Güneş'in 31 katı, diğeriyse Güneş'in kütlesinin 25 katıydı.

Thompson, bu keşifle ilgili olarak “Bir anda herkes çok şaşırmıştı çünkü bu olağanüstü bir şeydi. Sadece LIGO’nun çalıştığını gösterdiği için değil gözlemlenen kara deliklerin kütlesi çok büyüktü. Bu büyüklükteki kara delikler oldukça önemlidir, onları daha önce hiç görmemiştik” dedi.

Resim Ekleme


Thompson ve diğer astrofizikçiler uzun süre boyunca kara deliklerin, bilinen aralıktan daha farklı boyutlarda olabileceğinden şüphelenmişti ve LIGO’nun keşfiyle daha büyük kara deliklerin var olabileceği kanıtlanmıştı. Ancak en büyük nötron yıldızı ile en küçük kara delikler arasında çok büyük bir fark kalmamıştı. Thompson da bu gizemi çözüp çözemeyeceğini düşündü.

Thompson ve diğer bilim insanları, Samanyolu’ndaki 100 bin yıldızdan ışık spektrumları toplayan APOGEE’den elde edilen verileri birleştirmeye başladı. Thompson, spektrumun, bir yıldızın başka bir objenin etrafında dönüp dönmediğini gösterebileceğini fark etti. Spektrumdaki değişiklikler, bir yıldızın görünmeyen bir 'arkadaşının' etrafında döndüğünü gösterebiliyordu.

Thompson, bu değişiklikleri gösteren, bir kara deliğin yörüngesinde dönüyor olabilen yıldızları aramaya başladı. APOGEE verilerini 200 yıldıza kadar daralttı. Daha sonra verileri ikili sistemler üzerinde çalışmış olan Ohio Ünveristesi’ndeki Tharindu Jayasinghe’ye verdi.

Bu veriler, bir 'şeyin' etrafında dönen devasa bir kızıl yıldızı buldu. Ancak yapılan hesaplamalara göre bu 'şey', Samayolu’ndaki bilinen kara deliklerden daha küçük, bilinen birçok nötron yıldızından ise daha büyüktü. Daha fazla hesaplama ve Tillinghast Reflector Echelle Spectrograph ile Gaia uydusundan alınan ek verilerle, düşük kütleli bir kara delik bulduklarını keşfettiler. Kütlesi, Güneş'in 3,3 katıydı.

Thompson, bu keşifle ilgili olarak “Burada yaptığımız şey, kara delikleri araştıracak yeni bir yol bulmaktı. Ancak gökbilimcilerin bilmediği yeni bir kara delik sınıfını belirledik. Kütleleri; oluşumları, evrimleri ve doğalarıyla ilgili bilgi veriyor” dedi.

https://ilerihaber.org/icerik/bilim-insanlari-yeni-bir-kara-delik-sinifi-kesfetti-105651.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 19.01.2022- 01:07


Her yıldızın sonu bir karadelik midir?

Resim Ekleme
Gizem S. Çoban

Ölüm hadisesi yıldızlarda, çok büyük kütleli yıldızların çekirdeğinde çökme ile başlayarak yıldızın basınç ve enerjiyle kendisini ezmesi ile oluşur. İçeriden bir çürüme gibi hayal edebilirsiniz. Evrendeki en güçlü çekim karadeliğindir.

Yıldızlar da tıpkı insanlar gibi ‘doğar, yaşar ve ölürler’ ve karadeliklerin birçoğu yıldızların ölüm evresindeki oluşumlardan biridir. Bu çok klasik söylem, gökyüzü ile aramızdaki bağı temsil etmekte. Peki yıldızlar nasıl ölür? Bir canlıya atfedilen ölüm hadisesi yıldızlarda, çok büyük kütleli yıldızların çekirdeğinde çökme ile başlayarak yıldızın basınç ve enerjiyle kendisini ezmesi ile oluşur. İçeriden bir çürüme gibi hayal edebilirsiniz. Bilinen evrendeki en güçlü çekim karadeliğindir. Karadeliklerin belirli bir yakınlıktaki çekim etkisine giren gök cisimlerini içerisine çektiği teorik astrofizikçiler tarafından aktarılmakta. Bu ‘etki alanına girme’ durumunu, mıknatıslardaki zıt kutupların belirli bir mesafede yaklaştırılması sonucunda birbirlerine doğru hareket etmesi ile basitçe anlatabiliriz. Karadelikler farklı boyutlarda, kütlelerde ve büyüklüklerde olabilirler. Galaksilerin merkezlerinde bulunan büyük kütleli karadeliklerin zaman içerisinde büyük miktarda gaz yutması ile büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Gelelim karadelik fotoğrafına… (EHT-Event Horizon Telescope), yani “Olay Ufku Teleskobu”;40 ülkeden, 200’den fazla bilim insanının bir arada gerçekleştirdiği bu çalışma, şimdiye kadar hayal bile edilemeyecek bu “gerçek” fotoğrafın elde edilebilmesini sağladı. EHT tek bir teleskop değil, birden fazla ve Dünya’nın farklı bölgelerindeki dev teleskopların aynı anda veri kaydetmesi ile oluşturulmuş bir projedir. Optik teleskoplu gözlemevleri yerine yoğunluk radyo teleskopları ile oluşturulmuştur. EHT’nin oluşumunda asıl mantık Dünya’nın belirli bir alandaki bölgesinin dev ve tek bir teleskopmuş gibi bir etki oluşturmasıdır. Devasa bir teleskop inşa etmek yerine aynı etkiye bir çok teleskobun aynı anda veri toplamasıyla ulaşılabiliyor.

Fotoğraf M87 galaksisinin merkezinde bulunan karedeliğe ait olay ufku. Kardeliklerin çevresinde her zaman bu olay ufkunun yakınlarında yörüngeye girmiş gökcisimleri, gaz ve toz yer alır. Bu cisimler, gaz ve toz, kara deliğe yakınlıklarından dolayı çok büyük bir yörünge hızında (ışık hızına yakın, rölativistik hızlarda) dolanırlar ve oluşan sürtünme nedeniyle muazzam biçimde ısınırlar. Bu yüksek ısı, görünür ışıktan radyo dalga boyuna kadar hemen her dalga boyunda güçlü bir ışımaya neden olur. Bu fotoğrafı eski çalışmalar olan çizim, simülasyon veya tahminlerle karıştırmamakta fayda var. Tam aksine elde edilen bu reel görüntü ile teorik olarak yapılan çalışmalar ve tahminler desteklenmektedir. Doğruluğu kanıtlanmaktadır.

2015 yılında EHT’de görev alan Türk kadın astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel Türkiye’de katıldığı bir konferansta bu çalışmanın hazırlık aşamasını aktarmıştı. Veri toplama işi ve gözlemler Nisan 2017 yılında yapıldı. Tek sorun verilerin işlenmesiydi ve her bir gözlemevi birbirine uzak mesafede olduğu için en basitinden verilerin büyük bellekler ile uzun uçak seyahatleri sonunda işlenecek merkeze getirilmesi gerekiyordu. Bu veriler için yeni bir yazılım geliştirildi. Fotoğraf tek bir kareden oluşmadı. Nihayetinde çalışma Nisan 2019’da bilim dünyasına sunuldu. Şimdilik 2020 Breakthrough Prize in Fundamental Physics ödülüne layık görüldü.

https://www.politikyol.com/her-yildizin-sonu-bir-karadelik-midir/



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 06.02.2022- 20:38


Samanyolu Galaksisi'nde ilk kez dolaşan bir kara delik keşfedildi

ABD'nin Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'nden gökbilimciler, yayımladıkları çalışmayla 'ilk kez Samanyolu galaksisinde gezgin kara delik tespit ettiklerini' duyurdu.

Resim Ekleme

Maryland eyaletinin Baltimore kentindeki Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'nden bir ekibin Astrofizik Dergisi'ne (Astrophysical Journal) gönderdiği ve önbaskı sunucusu arXiv'de uzman incelemesine açtığı çalışma, kara deliklerle ilgili yeni bir gizemi ortaya çıkardı. Makaleye göre Samanyolu galaksisinde ilk kez dolaşan kara delik tespit edildi, kara deliklerin görünmez olmasından ötürü gezgin versiyonla ilgili sonuçlara çevredeki uzayda seyahat eden ışık üzerindeki etkileri incelenerek ulaşıldı.

Sputnik'in haberine göre; Araştırmayı yöneten Kailash Sahu, "izole ve yıldız kütleli bir kara deliğin ilk kesin tespiti ve kütle ölçümünü gerçekleştirdiklerini" söyledi.

Buna göre saniyede yaklaşık 45 kilometre hızla hareket eden gök cismi, Dünya'dan yaklaşık 5 bin 200 ışıkyılı uzaklıkta bulunuyor. Bilim insanları, türüne göre alışılmadık derecede yüksek hızda seyretmesini, ana yıldızı patladığında uzayda ileri itilmesi teziyle açıklıyor.

İlk çalışmaları 2011 yılına kadar uzanan keşif, Hubble Uzay Teleskobu yardımıyla yapıldı. Kara delikler görünür olmadıkları için doğrudan tespit edilemezken, gökbilimciler, kara deliklerin onları çevreleyen uzay üzerindeki yerçekimi etkisini inceler. Gezgin versiyon vakasında, Baltimore'daki ekip, kara deliğin yerçekimi alanından geçen uzak bir yıldızın yaydığı ışığı gözlemledi. Işığın görünürde bir neden olmaksızın nasıl büküldüğünü ve daha parlak hale geldiğini fark eden ekip, ışığın bir kara deliğin çekim alanından geçtiğine kanaat getirdi.

Kütleçekimsel mikromercekleme diye de bilinen yerçekimi alanının uzay-zaman eğrilişine neden olması fenomeni, daha önce de uzaktaki gök cisimlerini tanımlamak için kullanılmıştı.

Serbest yüzen kara deliğin keşfi, iki ayrı kütleçekimsel mikromercekleme araştırmasının –Optik Kütleçekimsel Mercekleme Deneyi (OGLE) ve Astrofizikte Mikromercekleme Gözlemleri (MOA)– her ikisinin de 20 Temmuz 2011'de zirveye ulaşacak bir olayı Haziran 2011'de tespit etmesiyle başladı. Daha sonra MOA-2011-BLG-191/OGLE-2011-BLG-0462 olarak adlandırılan gözlem, toplam 270 gün sürdü. Araştırmacılar, 2017 yılına kadar Hubble Uzay Teleskobu yardımıyla gözlemlere devam etti. Daha sonra topladıkları verileri analiz eden ekip, sözkonusu gök cisminin büyük olasılıkla yıldız değil, kara delik olduğu sonucuna vardı. Hatta yaklaşık kütlesinin Güneş'in 7.1 katı olduğunu hesaplamayı başardı.

https://www.cumhuriyet.com.tr/bilim-teknoloji/samanyolu-galaksisinde-ilk-kez-dolasan-bir-kara-delik-kesfedildi-1905617



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.10.2022- 08:09


"Yalpalayan" kara delik keşfedildi: Şimdiye kadar görülen en uç örnek

Andrew Griffin
Resim Ekleme
Bir galaksinin merkezinde yer alan süper kütleli kara deliğin bilgisayar simülasyonu görüntüsü (NASA)

Bilim insanları, "yalpalayan" bir kara deliğin şimdiye kadar görülen en uç örnek olduğunu söyledi.

Araştırmacılar, çarpışan iki kara deliğin bir bükülme hareketiyle kilitlenmesini izledi. Buna "presesyon" adı verilen bir etki neden oluyor. Söz konusu etki, bükülmeyi daha önce görülenden 10 milyar kat daha hızlı hale getiriyor.

İnsanlığın kara delikler etrafında seyahat etmesini sağlayabilecek robot üretildi
Kara delik sistemi, ilk kez iki yıl önce kütleçekim dalgalarıyla tespit edilmişti. Sistem, gelişmiş LIGO ve Virgo dedektörleri tarafından 2020'nin başlarında saptanmıştı.

Sistemdekilerden biri, Güneşimizden 40 kat daha büyük ve muhtemelen şimdiye kadar bu şekilde bulunan en hızlı dönen kara delik. Bilim insanlarının keşfine göre, kara delik zaman ve uzayın dokusunu o kadar çok çekiyor ki, iki kara deliğin tüm yörüngesinin yalpalamasına neden oluyor.

Çalışma sırasında Cardiff Üniversitesi'nde araştırmacı olan ve şimdi Portsmouth Üniversitesi'nde görev yapan Dr. Charlie Hoy, "Şimdiye kadar kütleçekim dalgalarıyla bulduğumuz kara deliklerin çoğu epey yavaş dönüyordu" dedi.

Bu ikili sistemin Güneş'ten yaklaşık 40 kat iri olan daha büyük kara deliği, neredeyse fiziksel açıdan mümkün olduğunca hızlı dönüyordu. İkililerin nasıl oluştuğuna dair mevcut modellerimiz, bunun son derece nadir, belki de binde bir görülen bir olay olduğunu gösteriyor. Ya da bu, modellerimizin değişmesi gerektiğinin bir işareti olabilir.

[><br][/color]Bunu bulan araştırmacılar, teorinin yıllardır var olduğunu ama bu fenomenin ilk kez böyle kara deliklerde gözlemlendiğini söyledi.Cardiff Üniversitesi Kütleçekim Keşif Enstitüsü'nden Profesör Mark Hannam, "Her zaman ikili kara deliklerin bunu yapabileceğini düşünmüştük" dedi.

İlk kütleçekim dalgası tespitlerinden bu yana bir örnek görmeyi umuyorduk. 80'den fazla ayrı tespit süresince 5 yıl beklemek zorunda kaldık ama sonunda bir tane bulduk!

Presesyon, Einstein'ın genel görelilik teorisinin bir parçası ve bu nedenle varlığı bir süredir biliniyor. Ancak kara deliklerde görülmesi, mümkün olan en uç koşullarda var olabileceği anlamına geliyor.

Daha önce bu tür presesyonların en iyi örneği, yörüngenin her 75 yılda bir presesyona uğradığı, birbiri etrafında yörüngelenen iki nötron yıldızıydı. Yeni örnekte ise bu presesyon, birkaç saniyede bir gerçekleşiyor.

Bulgular akademik dergi Nature'da yayımlanan "İkili kara delik sisteminde genel-relativistik presesyon" başlıklı yeni bir makalede aktarıldı.


* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/space

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

https://www.indyturk.com/node/563546/bi%CC%87li%CC%87m/yalpalayan-kara-delik-ke%C5%9Ffedildi-%C5%9Fimdiye-kadar-g%C3%B6r%C3%BClen-en-u%C3%A7-%C3%B6rnek




Bu ileti en son melnur tarafından 14.10.2022- 08:14 tarihinde, toplamda 4 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.03.2024- 00:27


Güneşten milyarlarca kat büyük kara delikler keşfedildi! Kütleleri süper büyüklükte

Gelişen teknolojik şartlarla birlikte bilim insanları dünyanın dışını gözlemlemeyi başardı. Birçok yeni gezegen keşfedilirken, son olarak uzmanlar güneşten milyarlarca büyük karadelikler keşfetti...

Resim Ekleme
750 milyon ışıkyılı uzaklıktaki bir galakside bir çift süper kütleli kara delik keşfedildi. Bilim insanları, bu kara deliklerin çarpışmasının sonucunda neler olacağını araştırıyor...

Resim Ekleme

GÜNEŞİN KÜTLESİNDEN 28 MİLYAR KAT BÜYÜK
B2 0402+379 adı verilen galaksideki devasa kara delik çiftinin toplam kütlesi Güneş'in kütlesinin 28 milyar katı kadarı. Her ne kadar bazı kara delikler kendi başlarına bu sayıy aşabilse de, yakın zamanda bulunan iki kara delik kesinlikle en ağır kara delik ikilisi olarak dikkat çekiyor. Gökbilimciler, bu ikisinin bir araya gelmesiyle neler olabileceğini araştırıyorlar ve bunu çeşitli tuhaf özellikler sayesinde yapabiliyorlar

DEVASA KARA DELİKLER BİRLEŞEBİLİR
Bu devasa kara deliklerin süper kütleli bir boyuta tam olarak nasıl geldikleri   bir sır olarak kalıyor. Bildiğimiz şey, ne kadar küçük kara deliklerin oluştuğu ve bunun yıldızların çökmüş çekirdeklerine bağlı olduğu. Bu yıldız kütleli kara deliklerin birbirine çarpmasıyla büyüme gerçekleşebilir. Bu mantıkla, küçük kara deliklerin oluşmasında çarpışma ve birleşme söz konusuysa, süper kütleli kara deliklerin de benzer bir yöntemle oluştuğu varsayılabilir.

Gemini Kuzey teleskopundaki Gemini Çok Nesneli Spektrograf ( GMOS ) tarafından toplanan arşiv verileri, iki büyük kara deliğin özelliklerini anlamak için ekip tarafından incelendi. Galaksinin eskiden bir galaksiler grubu olduğunu ve daha sonra birbirine çarptığını ve ikili sistemin kara delik kütlesinin 28 güneş kütlesi gibi muazzam bir değere ulaştığını bu şekilde buldular.

https://www.cumhuriyet.com.tr/yasam/gunesten-milyarlarca-kat-buyuk-kara-delikler-kesfedildi-kutleleri-2184774?utm_source=Anasayfa&amp;utm_campaign=Cumhuriyet&amp;utm_medium=Kesfet



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   Karadelikler.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS