21. Ağır Ceza Mahkemesi Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker'in tahliyesine karar verdi.Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının ardından tahliye taleplerini Nöbetçi Ağır Ceza mahkemeleri değerlendirmeye almıştı. Üç ismi de yeni mahkeme tahliye etti. Avukat Hüseyin Ersöz müvekkili Tuncay Özkan'ın bir iki saat içinde cezaevinden çıkacağını belirtti.
İŞTE TUNCAY ÖZKAN VE LEVENT GÖKTAŞ HAKKINDA VERİLEN O KARARIN TAM METNİ:
Tahliye kararlarından önce ilginç bir gelişme yaşandı.
Ergenekon Davası'na bakan eski Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon Davası sanıklarının tahliye taleplerini redderek gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamanın satır başları
ÖYMlerin kaldırılmasıyla ilgili yetki sadece HSYKya ait
-Anayasa Mahkemesine başvurduk. Karar verme yetkisi bizde.
-Başbuğ'un tahliyesiyle ilgili de karar verme yetkisinin 20.Ağır Cezanın yetkisinde değil.
-Tahliye taleplerini reddetmesinin nedenlerinden biri de her suç için 5yıl hesabı
Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının ardından 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin karar verme yetkisi ortadan kaldırılmıştı. Ancak mahkeme, yetkilerinin devredildiği nöbetçi ağır ceza mahkemeleri tahliye taleplerini değerlendirirken sürpriz bir kararla yetkisinin kendisinde olduğunu, tahliye kararırını kendisinin verebileceğini açıkladı.
Tuncay Özkan'ın Twitter hesabından şu açıklama yapıldı: "13. ACM'nin karar verme yetkisi yoktur, Tuncay Özkan'ın tahliye incelemesi 21. ACM tarafından yapılmaktadır.Bu açıklama mahkemeleri etki altına almak için yapılmış bir açıklamadır."
Tuncay Özkan'ın avukatı Serkan Günel; "13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye reddini doğru bulmuyoruz. Normatif hukuk değerleri şu an geçerli olan hukuk değerleri içerisinde bunun geçerli olmadığını biliyoruz açıklamalarında bulundu" ifadelerini kullandı.
KARAR BEKLENİYORDU
Terörle Mücadale Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle ilgili yetkiyi kaldıran 6526 sayılı yasanın onaylanmasıyla, tutukluluk süreleri 5 yılı aşan tutuklu sanıklar tahliye edilmesi bekleniyordu.
Geçen hafta Cuma günü Anayasa Mahkemesi'nin hak ve hürriyet ihlali olduğu yönündeki kararı sonrasında 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ oy birliğiyle tahliye edildi.
İlker Başbuğun tahliyesinden sonra Ergenekon Davasında aralarında Tuncay Özkanın da bulunduğu 30 sanık tahliye dilekçesi verdi. Tahliyeler Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından bugün değerlendiriliyor. Tüm şehirlerden insanlar olası bir tahliyede karşılamak için Silivriye gitti. Bugün gözler Silivride olacak.
Avukatlar Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapacak.
Ayrıntıları dakika dakika veriyoruz...
Güncelleme 13:04
13 Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon Davası sanıklarının tahliye taleplerini reddetti.
Güncelleme 12:53
Silivri'de olabilecek tahliyeler için insanlar halaylar çekerek bekliyor.
Tahliyeler arka arkaya geliyor. Yalçın küçük de tahliye olmuş. Bu gidişle Ergenekon'dan içerde hiç kimse kalmayacak. KCK için de benzer bir durumun ortaya çıkacağına emin olabilirsiniz. Siyasal iktidar için bir taşla birkaç kuş..ş. Gündemin değişmesini sağlıyor öncelikle. İki gündür arka arkaya yayınlanan kasetler artık önemsiz bir hale geldi. Tuncay Özkanlar, Veli Küçükler, Yalçın küçükler tahliye olurken, kim takar Burak Erdoğan'ın gemiciklerini! Hazır böyle bir ortam oluşmuşken, KCK sanıkları neden içerde kalsın? Barış sürecinin devam ettirildiği konusunda kararlı bir hükümet izlenimi vermöenin tam da sırası değil mi? Üstelik '' ergenekoncuların'' tahliye sevinci sürerken, tepki de almaz! Ne güzel siyaset! Siyasal iktidar Ergenekon tutuklamaları yaparken kürtlerden, KCK tutuklamaları yaparken milliyetçi ve ulusalcı kesimden destek alıyordu. Şimdi ise, iki tarafa havuç uzatıyor. Yeter ki, ülkede yolsuzluk, rüşvet, ve diz boyu hukuksuzluk konuşulmasın!
İleri demokrasi dün de böyleydi, bugün de böyle. Bakmayın siyasal iktidarın sürekli ''cemaat''i tu kaka ilan etmesine. Dün Ergenekonun savcısı olanlar, bütün o siyasetin düzenleyicisi, baş sorumlusuydu. Bugün de öyle. İleri demokrasi mi, o da başbakanın iki dudağı arasından çıkanlar...
Merdan Yanardağ, Yalçın Küçük ve Tuncay Özkan'a tahliye!
Ergenekon davasında Merdan Yanardağ, Yalçın Küçük ve Tuncay Özkan için tahliye kararı verildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise sanıkların tahliye taleplerini değerlendiren mahkemeleri tanımadığını açıkladı ve tahliye taleplerini reddetti. Diğer tahliye talepleri de görüşülmeye devam ediyor.
Güncelleme 18:13
Merdan Yanardağ, Hasan Iğsız, Mehmet Ali Çelebi, Şener Eruygur ve Alaattin Sevim hakkında tahliye kararı verildi.
Güncelleme 17:57
8. Ağır Ceza Mahkemesi, Yalçın Küçük'ün tahliyesine karar verdi.
Güncelleme 17:16
Tuncay Özkan, cezaevi çıkışında bir açıklama yaptı.
"Başımdan 5 suikast geçti; 2007 yılında, öldüremedikleri için hapse attılar.
Bugün dahi çıkışımızı engellemek için bizi yargılayanların sergiledikleri tablo nettir. Şeytanla yatağa girdiler çarpılarak çıktılar.
Biz mutlu Türkiye'ye yürüyeceğiz. Kimse engelleyemez. Bu ülke katillerin, hırsızların eline bırakılamayacak ülkedir.
1. Ağır Ceza Mahkemesi, İbrahim Şahin'in tahliyesine karar verdi. Şahin'e haftada bir gün adli kontrol ve yurtdışı yasağı getirildi.
Güncelleme 16:54
Dursun Çiçek'e de Ergenekon davasından tahliye çıktı. Ancak Çiçek, Balyoz'dan hüküm giydiği için serbest kalamayacak.
Güncelleme 16:52
Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan hakkında tahliye kararı verildi.
Güncelleme 16:33
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ve emekli korgeneral Mehmet Eröz hakkındaki tahliye taleplerini yarın değerlendireceğini bildirdi.
Güncelleme 16:26
Ergenekon sanıklarından Kemal Kerinçsiz ve emekli Korgeneral Mehmet Eröz de tahliye edildi.
Selin Asker - soL
Ergenekon davası sanıklarının İlker Başbuğ hakkında Anayasa Mahkemesinin verdiği özgürlüğü ihlal kararını ve uzun tutukluluk sürelerini 5 yıla çeken yasal değişikliği gerekçe göstererek yaptığı tahliye başvuruları bugün değerlendiriliyor. Bugün ilk tahliye edilenler Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker oldu.
İstanbul Çağlayan Adliyesinde bulunan mahkemeler, sanıkların tahliye taleplerine ilişkin kararlarını açıklayacak. 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Veli Küçük, Levent Ersöz, Doğu Perinçek, Turhan Özlü, Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel, Hasan Atilla Uğur, Hikmet Çiçek, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin, Hasan Ataman Yıldırımın tahliye talepleri hakkında karar verecek. 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise Kemal Kerinçsiz, 2. Ağır Ceza Mahkemesi Sevgi Erenerol, 8. Ağır Ceza Mahkemesi Yalçın Küçük, 7. Ağır Ceza Mahkemesi de Deniz Yıldırım hakkında kararını açıklayacak. Başbuğu tahliye eden 20. Ağır Ceza Mahkemesi ise Merdan Yanardağ, Aleaddin Sevim, Hasan Iğsız ve Mehmet Ali Çelebi hakkında tahliye taleplerini değerlendirecek.
Eski Balyoz hakimi talep değerlendiriyor
Bu mahkemeler arasında 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı Mehmet Karababanın Poyrazköy davasına bakan hakimlerden olması ve Yalçın Küçükün tahliye talebini değerlendiren İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin üye hakimi Murat Üründünün de Balyoz davası kararını veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin üye hakimiydi.
Ergenekon mahkemesi krizi
Ergenekon davasına bakan Silivrideki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Çağlayandaki mahkemelere yapılan tahliye taleplerinin değerlendirildiği saatlerde bir açıklama yaparak tüm tahliye taleplerini reddettiğini açıkladı. Özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kapatılmasıyla tüm yetkileri alınan ve artık yok hükmünde bulunan Ergenekon mahkemesi, ÖYMlerin kapatılmasına karar verilen yasal düzenlemeyi tanımadığını, Ergenekon sanıklarına ilişkin verilecek tahliye ve ret kararlarında kendisinin yetkili mahkeme olduğunu ve İlker Başbuğ hakkında tahliye kararı veren 20. Ağır Ceza Mahkemesi hakkında da şikayetçi olacağını açıkladı.
Bugün ilk tahliye Özkan, Göktaş ve Pekere
Ergenekon mahkemesinin direnme açıklaması Çağlayan Adliyesine bomba gibi düştü. Bu karardan kısa bir süre sonra Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Pekerin tahliye taleplerini görüşen 21. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 ismin de tahliyesine karar verdi, Özkan ve Göktaş hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu.
Mahkemenin tahliye kararında, Sanıkların tutuklu kaldığı süreler, delillerin toplanmış olup karartılma kuşkusunun kalmaması, sanıkların sabit ikametgah sahibi olması, karar onansa dahi kesinleşebilmesi için geçebilecek muhtemel süre, kararın bozulması halinde telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere neden olunabilecek olması, tutuklamanın tedbir olması, benzer konumda tahliye edilmiş sanıklar da bulunması nedeniyle bunun adalet duygularını incitebilecek olması nazara alınarak başkaca yönler incelenmeksizin yerinde görülen tahliye istemlerinin kabulüne karar verildi denildi.
O mahkemeyi tanımıyoruz
Tahliye edilen isimlerin avukatları da Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını tanımadıklarını açıkladı. Avukat Murat Ergün, 13. Ağır Ceza Mahkemesi olağanüstü dönem mahkemesi gibi davranıyor. Müebbette mahkum edilen insanlar hakkındaki kararını 7 aydır yazmayan mahkeme hukuksuzluktan bahsetmesin. Bazı dosyalar hala 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bilgisayarda bir tuşa basmasını bekliyor. Tahliye kararlarına saygı duyun dedi. Avukat Serkan Günel de 13. Ağır Ceza Mahkemesi artık tahliye ya da ret kararı veremez. Eski özel yetkili mahkemedir, yargı paketiyle de kaldırıldılar. Artık Çağlayandan çıkan kararlar geçerlidir diye konuştu. Avukat Hüseyin Ersöz ise Silivri hukuk tarihinin yüz karasıdır, hukukun çürüdüğü yerdir. Tüm Ergenekon sanıkları tahliye olacak. Bir hukukçu olarak artık Türkiyede hakimler var diyebiliyorum dedi.
Tahliyeler arka arkaya geliyor. Yalçın küçük de tahliye olmuş. Bu gidişle Ergenekon'dan içerde hiç kimse kalmayacak. KCK için de benzer bir durumun ortaya çıkacağına emin olabilirsiniz. Siyasal iktidar için bir taşla birkaç kuş..ş. Gündemin değişmesini sağlıyor öncelikle. İki gündür arka arkaya yayınlanan kasetler artık önemsiz bir hale geldi. Tuncay Özkanlar, Veli Küçükler, Yalçın küçükler tahliye olurken, kim takar Burak Erdoğan'ın gemiciklerini! Hazır böyle bir ortam oluşmuşken, KCK sanıkları neden içerde kalsın? Barış sürecinin devam ettirildiği konusunda kararlı bir hükümet izlenimi vermöenin tam da sırası değil mi? Üstelik '' ergenekoncuların'' tahliye sevinci sürerken, tepki de almaz! Ne güzel siyaset! Siyasal iktidar Ergenekon tutuklamaları yaparken kürtlerden, KCK tutuklamaları yaparken milliyetçi ve ulusalcı kesimden destek alıyordu. Şimdi ise, iki tarafa havuç uzatıyor. Yeter ki, ülkede yolsuzluk, rüşvet, ve diz boyu hukuksuzluk konuşulmasın!
İleri demokrasi dün de böyleydi, bugün de böyle. Bakmayın siyasal iktidarın sürekli ''cemaat''i tu kaka ilan etmesine. Dün Ergenekonun savcısı olanlar, bütün o siyasetin düzenleyicisi, baş sorumlusuydu. Bugün de öyle. İleri demokrasi mi, o da başbakanın iki dudağı arasından çıkanlar...
AKP hukuku bile bu kadar hukuksuzluğa dayanamamıştır. Tahliyelerin anlamı budur. İşçi Partisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kurulan kumpasın adı olan Ergenekon davası bugün için çökmüştür.
Ergenekon zırvalığı, diğer hukuk skandallarıyla birlikte, AKP iktidarının en önemli meşruiyet kaynaklarından biri olduğu kadar, devletin yeniden yapılandırılmasındaki en önemli aracıydı da Şimdi aynı AKP, kendini kurtarmak için Ergenekonun ipini çekmek zorunda kaldı.
Ve bir açıdan, bittiğini kendisi de kabul etmiş oldu. Onunla ittifak peşinde koşanlara rağmen, bu gerçeği kimse değiştiremez.
Ergenekonun çöküşünü engellemeye dönük cemaat çırpınışları da bir başka olguyu ortaya çıkarıyor: Sanılanın tersine, cemaat bütün bu sürecin aktörlerinden sadece biri, en güçlüsü değil.
Türkiyede siyasal İslam geriliyor. Cemaat ancak bu yeni durumu veri alabilir, pozisyonunu yeniden belirleyebilir ve tutunabilir. Ancak önümüzdeki dönemi istediği gibi şekillendiremez.
Bu elbette tehlikeyi azaltmıyor.
Türkiye kaotik bir süreçte, yeni bir restorasyon girişimine doğru yol alıyor. Etkili çevrelerin Demokrat Parti-Adalet Partisi geleneğine daha yakın bir muhafazakar-gerici parti ile liberal sol görünümlü bir CHPye dayanan yeni bir sistem kurmaya çalışacaklarına ilişkin ipuçları yavaş yavaş belirginleşiyor. Geriye çekilmiş, içi boşaltılmış bir laiklikle karşımıza çıkıp piyasacılık ve batıcılık dayatacaklar topluma.
AKPnin, daha doğrusu Erdoğanın direnişi bu projeyi olgunlaştıranların elini güçlendiriyor. Çünkü tepkiler artık tamamen kontrolden çıktı, çek git Erdoğan, siyasi bir talebin ötesinde yaygın bir psikolojik dışavuruma dönüştü. Sonuçta bu temenni gerçekleşecek ve rahatlanacak
Berbat durumdaki ekonomiyi bir noktada tutabilirlerse, Türkiye toplumuna merkez sağı kurtuluş olarak yutturabilirler.
Bunu o zaman tartışırız, yutanların tavrıdır.
Bugün önlem alınmazsa, Türkiye rahatsız etmeyen bir karanlığa yıllarca talim etmek durumunda kalabilir. O kadar ki, Erdoğan madem buna razısınız, bırakın öylesini de ben yapayım demeye başladı! Ve buna bile meyledenler var.
Önlem alınabilir. Biraz sert durarak. Doğruların altını çizerek. Susmayarak.
Bugün AKPnin ekmeğine yağ sürmeden, sonrası için önlem almak gerçekten mümkündür. Artık rahatlıkla söyleyebiliriz ki, AKP hırsızlığı doludizgin sürerken, Haziran Direnişini de birileri götürmektedir. Bu direniş sırasında büyük bir oyun bozulmuş, Erdoğansız AKP hayali suya düşmüştü. Biraz da Haziran sayesinde AKPsiz AKPye fit olmuş durumdalar.
Ve bu mesele bundan böyle tamamen sınıfsaldır. Türkiyenin aydınlanmacı, yurtsever birikimine düzen güçleri mi, emekçi kitleler mi damga vuracak, tartışılan budur. Önce şundan bir kurtulalım, düzen güçlerinin sözüdür. Onlar ABD emperyalizmini, Vaşington Erdoğanı yüzüstü bıraktığı gün unutmuştur. Laiklik tehlikede değilmiş moduna da hemen geri dönebilirler.
Çünkü emeğe düşman AKP rejimine Aydemir Gülerin dediği gibi rakı kadehini ekleyince, aşırılıklar biraz törpülenince sermaye sınıfı be kendi geleceğini oraya bağlamış toplumsal kesimler huzur buluyor.
Rakı kadehi çok ama çok önemliydi. İnsanlar gerçeklikten uzaklaşıp, sahte bir rahatlığa kavuşsun diye değil ama
Patron sınıfının rahatı zaten yerinde. Halkımız ise her durumda kaotik bir süreçte doluya yakalanmamak için sığundığı sermaye şemsiyesinin altından derhal çıkmalı.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
