Forumdaki yazılarıma itiraz noktlarından birisi de dhkp-c adlı örgüt için "şâibeli" demiş olmamdı. Hakkımdaki asılsız "sola saldırmak" eylemine örnek olarak gösteriliyordu bu ifadem.
Vay ben sosyalist bir örgüte nasıl "şâibeli" dermişim!..
Forumdan uzaklaştırıldığım süre içinde Berkin Elvan'ın ölümünü protesto eylemleri sırasında bu şâibeli örgütün üstlendiği bir cinayet hadisesi oldu. Berkin'den birkaç yaş daha büyük Burakcan, bu örgütün tarafdarı olduğu iddia edilen gençler tarafından silahla öldürüldü.
Berkin Elvan'ın ölümü hepimizin yüreğini dağladı. Eylemlerle, bu ölümü protesto edenler içinde yer aldık. Bu eylemler sırasında yeni mamul zehirli gazlara maruz bırakıldık.
Cenazenin kalktığı günün gecesinde Burakcan adlı gencin ölümü de bizlerin yüreğini dağladı. Aynı şekilde bu gencin öldürülmesine de üzüldük, yandık.
İkisi de bizim insanımızdı, ikisi de büyük harflerle İNSAN'dı.
Benim şâibeli olarak nitelediğim örgüt, açıkça bu cinayeti sahiplendi. Böylece cinayeti, elektrik kesilmesi gibi bir olaya denk gelmesi sebebiyle kuşkulu olarak nitelen kesimlerin soru işaretleri havada kaldı ve kesildi.
Ancak hep birlikte şunu gördük: Buakcan'ın ölümünü kınayanlar içinde maalesef, kendisini sol olarak tanımlayan kesimlerden pek kimse çıkmadı. Cinayet kötüydü ama onu işleyen "sol" bir örgütse açıkça karşı çıkılamazdı. Susulur ve geçiştirilirdi.
Berkin için kocaman puntolarla manşetler hazırlayanlar, Burakcan için kısa, yorumsuz yazılar yazıp konuyu kapattılar. Bu benim açımdan utanç vericidir.
Dhkp-c için çokça eleştiri yazısı yazılabilir. İdeolojisi, söylemi, eylemi uzun uzun eleştirilebilir. Öbür forumlardan birinde, sf'de, bu örgüte mensup gençlerin mahallelerde fuhuş, kumar ve içki gibi nedenlerle nasıl mahalle kabadayısı gibi sokak terörü estirdiklerini okumuş ve tartışmıştık. Mesela fuhuş yaparken yakaladıkları erkeği nasihat edip uzaklaştırırken, fuhuş yapan kadını, kadın militanlarına dövdürüyorlardı!
Burada konumuz bu tür tuhaf ve mantıksız eylemleri değil. Konumuz, bu örgütün, böylesi kritik dönemlerde kabul edilemez cinayetlere imza atması ve ortamı gericiliğin lehine değiştirmesidir. Bir de konumuz, solumuzun, bu şâibeli örgüte karşı çok müsamahakâr ve suskun olmasıdır.
Beni bu sözleri yazdığım için forumdan uzaklaştıran solcu arkadaşların bir özeleştirisini, bir değerlendirmesini okumak isterdim. Ama bunun imkansız olduğunu biliyorum. Onlar soldaki üç maymunu oynamaya devam edeceklerdir.
Suriye'deki Esad rejiminin kimyasal katliamlarına sustukları gibi, daha önceki sol etiketli suçlara sustukları gibi, bu sefer de susacaklar veya aynı anlama gelmek üzere, yüksek sesle aynı slogansı saçmalıkları tekrarlamaya devam edeceklerdir.
Evet, Burakcan'ı öldüren bu şâibeli örgütü bir kez daha kınıyorum. Onun bu cinayeti karşısında suskunluğunu sürüren sol yapıları ve onların yayınlarını da bir kez daha eleştiriyor ve kınıyorum.
Evet, Burakcan'ı öldüren bu şâibeli örgütü bir kez daha kınıyorum. Onun bu cinayeti karşısında suskunluğunu sürüren sol yapıları ve onların yayınlarını da bir kez daha eleştiriyor ve kınıyorum.
Bu dil sol bir dil değil. Ben de seni böyle bir dil kullandığın için kınıyorum. Faşist saldırılar karşısında yaşamını yitiren pek çok insanımız varken, Burakcan'ı örnek olarak alıp sosyalist bir örgütü karalamaya çalımak karşı devrimci saflarda olmak demektir. Senin buradan bir aylığına da olsa uzaklaştırılmanın nedeni anladığım kadarıyla da buydu.
Yaptırımınızın sonuçlandığı gün bile kendinizi savunmak amacıyla hatanızda ısrar etmektesiniz. Bir daha yazma ihtiyacı hissediyorum: Türkiye sol-sosyalist hareketi belki hiç bir ülkede olmadığı kadar parçalıdır. Sol-sosyalist çizgide bulunan onca parti-örgüt varken solun kendi arasında siyasi ve ideolojik tartışmaların olmaması ve bu bağlamda birtakım eleştirilerin ortaya çıkmaması düşünülemez. Elbette tartışmalar olacaktır, olmalıdır, elbette eleştiriler yapılacaktır, yapılmalıdır. Solun en sağında bulunan CHP ile solun en solunda bulunduğunu iddia eden çeşitli parti, örgüt ve siyasetler için geçerlidir, bunlar. Ne var ki, ''amacımız'' başlığında da açıkladığımız gibi, bütün bu tartışmalar yapılırken, ötekileştirmeyen, dışlamayan bir üslubun tutturulmak zorunluluğu vardır. Bunu önemsiyor ve burada yazanlar tarafından da önemsenmesini istiyoruz.
Sn.Kaçak;
DHKP-C devrimci sosyalist bir örgüttür. Siyasetini, stratejisini beğenir veya beğenmezsiniz, savunur veya veya savunmazsınız, bu ayrı bir konu, ama eleştirilecekse yukarda açıklamaya çalıştığım sınırlar içinde kalmalısınız. DHKP-C veya başka bir sol örgüt konusunda
''şaibeli'', karanlık ve ne idüğü belli olmayan anlamında bir üslup kullanamazsınız. Buna burada izin vermeyeceğimizi artık anlamalısınız. Kendinizi savunmak adına bu kadar zorlama yapmanızın bir anlamı da yok. Bu konuda bir başka gereksiz ve yarasız bir polemiğe meydan vermemek için uzatmak da istemiyorum. Sadece bu konuda duyarlı olduğumuzun altını bir kere daha belirtmek istiyorum.
bu "sosyalist" örgüt sokağa çıkıyor ve karşısına çıkan bir topluluğa gelişigüzel ateş açıyor, tarıyor. birkaç kişi yaralanıyor ve bir genç de ölüyor.
ne zaman oluyor? berkin'in cenazesi kaldırıldıktan sonra. berkin kim? 15 yaşında bir delikanlı. polisin attığı gaz kapsülü ile yaralanıp uzun süre hastanede yattıktan sonra öldü. o öldükten sonra yüzbinlerce insan, tepkisini haykırmak için sokaklara çıktı. hükumete "katil" diye haykırarak caddelerde, alanlarda yürüdü.
peki, berkin'i ve diğer gençleri gaz kapsülüyle, kurşunla ve sopalarla dayak atarak öldüren polisler ve onların arkasında duran hükumet katilse, burakcan'ı ateşli silahla öldüren bu "sosyalist" örgüt ne oluyor? o da katil değil mi?
cevabınızı bekliyorum. kıvırtmak serbest. ama ben dürüstçe cevap vermenizi dilerim.
burakcan'ın öldürülmesini nasıl karşılıyorsunuz? dhkp-c bu eylemi üstlendi ve özeleştiri de yapmadı. çok matah bir iş başarmışlar gibi şişinerek, övünerek, bu alçakça cinayeti sahiplendi.
siz sevgili sosyalist arkadaşlar, bu eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz? üzerinde durulmayacak kadar küçük, önemsiz bir olay olarak mı görüyorsunuz? bu eylemi nedeniyle bu örgütü kınar mısınız, eleştirir misiniz?
sol basınımızın bu cinayet nedeniyle örgütü kınamamasını, olayı eleştirmemesini ayıplıyorum. berkin için alanlara çıkan, "katil hükumet" diye slogan atan kitlelerin çoğunun burakcan'ın ölümüyle ilgili ses çıkarmamasını da eleştiriyorum ve ayıplıyorum. böyle sosyalistlik olmaz. bunu bir kez daha haykırıyorum.
böyle sosyalistlik olursa, seçimlerde halkımızdan gereken cevabı da alır. işte ip:0.14, işte tkp:0.04. bu rakamlar solumuzun içler acısı durumunun matematiksel ifadesi.
bana cevap yazacak arkadaşlardan ricam, altı çizili sorulara mutlaka bir cevap vermeleridir. düşüncelerinizi gerçekten merak ediyorum. polemik amaçlı sormuyorum.
böyle sosyalistlik olursa, seçimlerde halkımızdan gereken cevabı da alır. işte ip:0.14, işte tkp:0.04. bu rakamlar solumuzun içler acısı durumunun matematiksel ifadesi.
Yazdıklarınla hiç bir ilgisi olmayan şu cümlen bile sendeki sol algısını ortaya çıkartıyor. Bunları yazacağına, ikide bir sol düşmanlığını açığa vuracağına, nasıl bir sol istediğini anlat da anlayalım. Hangi liberalin görüşlerini yazarsın merak ediyorum.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
