SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
'Fidel Fidel'dir'           (gösterim sayısı: 4.612)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.008
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 20.08.2013- 23:00


Gözde Kök yazdı: 'Fidel Fidel'dir'

Resim Ekleme

Raul 2006'da başkanlık görevini devralırken şöyle diyor: "Bana verilen bu görevi Küba Devrimi'nin tek bir başkumandanı olduğuna ilişkin sarsılmaz inancımla kabul ettim. Fidel Fidel'dir. Bunu hepimiz iyi biliyoruz. Fidel'in yeri doldurulabilir değildir."

Gözde Kök -soL


Fidel Fidel'dir

Geçen hafta tam da doğumgününe denk gelmişken niçin Fidel'le ilgili bir yazı yazmadım diye hayıflandım sonradan. Bari önümüzdeki haftaya yazayım dedim ve işe koyuldum. Ancak hiç de kolay olmadı.

Ona karşı duyduğum coşkulu hayranlığı ifade etmemi sağlayacak kelimeleri arıyor ama bir türlü bulamıyordum. İsmi pek çok sıfatın doğal taşıyıcısı olarak anlam kazanmıştı. Şimdi o sıfatlara geri dönmek zor oluyordu. Nâzım yetişti imdadıma. Taa 1962'de, Küba ziyaretinin ertesi yılı, en doğru teşhisi koymuştu, "Küba halkına layık bir başka şey gördüm, yani o da insanı afallatan şey, Fidel Castro" diyerek... Onu hatırladım ve Fidel'in niteliklerini anlatan bir yazı yazmaktan vazgeçtim.

İnsanı afallatan bir lidere sahip Küba'nın şanslı bir ülke olduğu muhakkak. Hatta eskiden itiraf ediyorum, şöyle çocukça bir soru bile geçmişti aklımdan: Sovyetler Birliği'nde Stalin'in ardından böyle bir lider yetişmiş olsaydı, yine de çözülüş gerçekleşir miydi diye...

Kuruluş ve çözülüş dinamikleri tek bir kişinin oynadığı role bağlı olsaydı belki... Küba Devrimi'nin başarısı ve sürekliliğinde Fidel'in oynadığı tarihi rolle kollektif irade arasında kurulmuş ideale yakın bir denge var. Fidel'in Devrim'in ilk yıllarında kalabalıkların ortasında yaptığı konuşmalar, resmi bir havadan çok uzak, tek taraflı atılan nutuklardan çok, coşkulu birer sohbet havasındadır hep, karşılıklılık esastır. Fidel'le kitleler arasındaki müthiş iletişimin sembolik örnekleri olarak kayıtlara geçmişlerdir. Fidel'in karşısındaki kitle amorf bir kalabalık olmaktan uzaktır. Fidel'le kitleler arasına çok başarılı biçimde parti ve giderek yaşadıkları mahallelerden, okudukları okula, çalıştıkları işyerlerine kadar Küba halkını ülkenin kaderine doğrudan bağlayan örgütler yerleşmiştir. Küba Devrimi'nin garantörü de Fidel'in uzun ömründen çok Kübalıların örgütlülüğü...

Bu durum hayata burjuva gözlüklerle bakanların anlayabileceği bir durum değil. Fidel doğum gününde "2006'da hastalığımın ciddiyetini öğrendiğimde yedi yıl daha yaşayabileceğimi hayal edemezdim" diye yazmış. Küba'nın düşmanları da bu ihtimali düşünmek bile istemezlerdi. Ellerini oğuşturuyorlardı, bitti bu iş diyorlardı. Küba'da ise başarılı bir geçiş yaşandı. Hiçbir Kübalının ilahi güçler atfetmediği Fidel bugün siyasi misyonunu tamamlamış, kendini gezegenimizin geleceği ile ilgili insanlığı uyaran yazılar yazmaya adamış bir emeklidir.

Son zamanlarda Küba'da pek çoklarına göre ekonomi alanında riskli adımlar atılıyor, o kadar ki bunlar sosyalizmin sonunu bile getirebilir. Oysa geçmişte atılan kimi adımlar bunlardan daha az riskli değildi ya da karşı karşıya kalınan tehditler... "59'dan birkaç yıl sonra Devrim'in sosyalist karakterini ilan etmek bir riskti. Domuzlar Körfezi işgaline tek başına göğüs germek belki çılgınlık. Füze krizinde iki büyük güç arasında un ufak olabilirdi Küba. Angola'daki bağımsızlık mücadelesine destek için gidip dönmeyenlerin hesabını veremeyebilirdi. Sovyet sonrası dönemde ekonomideki liberalizasyon bugünkünden çok daha radikaldi. Bu dönemeçler atlatılırken Fidel'in oynadığı özel rolleri göz ardı etmek olmaz.

Raul 2006'da başkanlık görevini devralırken şöyle diyor: "Bana verilen bu görevi Küba Devrimi'nin tek bir başkumandanı olduğuna ilişkin sarsılmaz inancımla kabul ettim. Fidel Fidel'dir. Bunu hepimiz iyi biliyoruz. Fidel'in yeri doldurulabilir değildir."

Bütün Küba bunun farkında. Ancak yapılacak şeyin yeniden büyük bir liderin doğuşuna bel bağlamak olmadığını da biliyorlar. Hele Raul'den sonra hiç... O nedenle bugün partide kollektif yönetim yapısını güçlendirme ve halkın örgütlülüğünü diri tutma en önemli işlerden biri. Önemli bir yol gösterici de Devrim'in yarım asırlık muazzam deneyimi olacak.

http://haber.sol.org.tr/enternasyonal-gundem/gozde-kok-yazdi-fidel-fideldir-haberi-78318




Bu ileti en son melnur tarafından 20.08.2013- 23:08 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 23.08.2013- 16:42


Devrim koşulları olgunlaşınca her devrim kendi liderini de ortaya çıkarıyor. Fidel'in durumu da böyle. Aslında Küba devrimi inanılmaz bir başarıdır. Fidel ve devrimci arkadaşları uluslararası bir destek dahi olmadan emperyalizmin lideri ABD'nin en güçlü olduğu bir dönemde, onun burnunu dibinde askeri bir hareketle, emperyalizmin uşağı Batista'yı devirdiler ve devrimi gerçekleştirdiler. Komünistler bunu pek dillendirmezler ama, itiraf etmek gerekir ki, başlangıçta Sovyet yöneticileri bu devrimin gerçekleşebileceğini görememişlerdir. Ancak Fidel ve arkadaşları bu duruma hiç gönül koymadan dünya sosyalist sistemi içinde yerlerini aldılar ve onunla entegre oldular. Emeryalizmin kahredici baskısı altında akıl almaz ambargolara direnerek Küba halkından aldıkları güçle de, sosyalizmi kurmaya yöneldiler. Dünya sosyalist sistemin göçmesinden sonra da Küba tek başına sosyalizmin kalesi olmaya devam etti. Bu da akıl almaz bir başarıdır. Bunun sırrı da Küba halkının ellerindedir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleter
Cevap Tarihi: 30.08.2013- 15:25


Stalin'in ardından Fidel gibi   bir lider yetişmiş olsaydı SSCB çözülür müydü, diye soruyor yazar. Eminim çözülmezdi. Küba bugün ayaktaysa bunu Fidel'den soyutlayabilmek pek de olası değil.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Fidel 88 yaşında! denizcan 10 10490 14.08.2015- 20:27
Konu Klasör 'Diktatör' Fidel melnur 3 4101 07.11.2021- 10:52
Konu Klasör Bizim Fidel melnur 0 3380 28.11.2016- 08:43
Konu Klasör Çaresiz Fidel bekleyeceğiz ayhan 0 2907 26.02.2016- 14:46
Konu Klasör ''Fidel'in hoşuna gitmezdi.'' melnur 1 2537 30.11.2018- 10:36
Etiketler   Fidel,   Fideldir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS