Konu Tarihi: 09.06.2014- 22:47

---

HDP: Bayrağın indirilmesini tasvip etmiyoruz



HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, 2. Hava Kuvvet Komutanlığı'ndaki Türk bayrağının indirilmesini değerlendirdi.

HDP Eş Genel Başkanları Ertuğrul Kürkçü, Sabahat Tuncel, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile yardımcısı Fırat Anlı, Lice'de önceki gün çıkan olaylarda yaşamını yitiren Ramazan Baran'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, halkın talebinin barış olduğunu, Kürtler'in savaş istemediğini belirterek, "Halkımızın talebi barıştır. Barış adı altında her gün bize zulmü dayatanlar, her gün yaşam alanlarımızı elimizden alanların, kalekol yapanların barışı, bizim barışımız değildir" dedi.

Buradaki taziyede konuşan Sabahat Tuncel, yaşamını yitirenlerin arkasından konuşmanın zor olduğunu, bırakılan mirasın köleliği, asimilasyonu ve imhayı kabul etmemek ve mücadele mirası olduğunu söyledi. Halkın talebinin barış olduğunu ve Kürtlerin savaş istemediğini söyleyen Tuncel, şöyle konuştu:

"Halkımızın talebi barıştır. Barış adı altında her gün bize zulmü dayatanlar, her gün yaşam alanlarımızı elimizden alanların, kalekol yapanların barışı, bizim barışımız değildir. Demokratik siyasetinin önünün açılmasını istiyoruz. AKP hükümetine her defasında seslendik, gelin dağdaki bütün çocukların inmesi için koşulları sağlayalım. Barış için direnceğiz. Bilinçli olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin önünde tepkisini yanlış yere yönlendirerek, tepkisi varsa bunun muhatabı barış için, demokrasi için, özgürlük için bedel ödeyen, bunun için mücadele eden direnenler değildir. Aksine bu barışı, özgürlüğü engellemek isteyen her gün bize savaş dayatana karşı yapılması gereken şeydir. Bu sürecin bozulmaması için direniyoruz. Türkiye kamuoyunun bunu görmesi gerekiyor. Kürtler barış için bile direnmek zorunda. Kendini anlatmak için direnmek zorundadır. Gençlerimizi toprağa verip gidip mezarları başında dua okumak istemiyoruz, biz gençlerimizin yaşamasını istiyoruz. Barış için direneceğiz. Biz yaşacaksak, insan gibi yaşayacağız. Dilimizle, kültürümüzle yaşayacağız."

Tuncel: Bayrak indirilmesini tasvip etmiyoruz'
HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, dün Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı'nda Türk bayrağının bir gösterici tarafından indirilmesini tasvip etmediğini söyledi. Tuncel'in konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle;

"Hassas dönemlerde bayrak konusu gündeme geliyor. Hem HDP hem BDP olarak bu konudaki yaklaşımız biliniyor. Bu tür şeyleri tasvip etmiyoruz. Bunun üzerinden bir linç kampanyasının yürütülmesini de doğru bulmuyoruz. Sonuçta hassas bir süreçten geçiyoruz. Bu hassas sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için herkesin sağduyulu olması gerekir. Bu bayrak olayını 96'da ve başka dönemelerde yaşadık. Biz bu olayı tasvip etmiyoruz. Anlaşılan bir çocuk yapmış. Bizim bugüne kadar halkın değerlerine karşı olumsuz bir yaklaşımımız olmadı. Aynı yaklaşımı bugün kendimiz için de bekliyoruz. Hiçbir halkın rengi, kendisinin sembolleri saygısızlık yapmak kimsenin kabul edebileceği bir şey değildir. Bunu çok büyütülerek bir şeymiş gibi Türkiye gündemine dönüştürmek doğru değil. Bizi kaygılandırıyor. Bu süreçte olmaması gereken bir şey ama bir çocuğun gerçekleştiridiği bu olayı bir bütün bir halka mal etmek doğru değildir."

Cevap Tarihi: 09.06.2014- 22:55

---

Bu açıklamalar bana hiç de inandırıcı gelmiyor. Kürt hareketi yıllarca etnik bir zeminde siyaset yapıyor. Böyle bir siyasetin milliyetçi bir gençlik ortaya çıkaracağını bilmiyorlar mı? Forumları dolaştığımızda bayrak konusunda neler söylendiği belli. Tam bir düşmanlık egemen olmuş kürt gençliğinde. Bu tür olayları gerçekleştirmeye eğilimli olduğu ortada. Bu nasıl oldu?   Kürt hareketinin hiç mi suçu yok bunda, hiç mi sorumluluğu yok? Şimdi istediğiniz kadar tasvip etmiyoruz deyin, nasıl inandırıcı olunabilir?

Cevap Tarihi: 09.06.2014- 23:16

---

Erdoğan: Kutsalımıza dokunan çocuk olsa bile bedelini ödeyecek

Başbakan, Lice'de Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili, "Söyleyebileceğim en şiddetli şey neyse onu duymuş olun. Bunun çocuk olması bizi ilgilendirmez" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yle görüşmesi sonrası basın toplantısı düzenlendi. Erdoğan Lice'de indirilen bayrakla ilgili:
"Benim söyleyebileceğim en şiddetli cümle neyse onu benden duymuş olun. İçişleri Bakanı teftişi başlattı. Bunun çocuk olması bizi ilgilendirmez. Çocuk bizim kutsalımızı indiriyorsa bedelini ödeyecektir. Çocuktur diye böyle saldırmak suretiyle buna sessiz kalmamız mümkün değil. Direğe tırmanıyor ve kutsalımızı indiriyor. Askerdir, komutandır herkes bedelini ödeyecek. Halkıma çağrı yapıyorum, çözüm sürecine karşı bu provokasyonlara dik durmamız lazım. Yol kesmek eşkıya işidir. Gerekli talimatlar bakanlara verildi. Kimse huzurumuzu ortadan kaldıramaz." dedi.

sol

Cevap Tarihi: 10.06.2014- 04:32

---

Şimdi de bayrak sömürüsü yapıyor. Cumhurbaşkanı olmak için PKK oylarına gerek duyduğundan, kapatılan yolu açtırmıyor, askeri birliğe giren ve direkteki bayrağı indiren adama bile müdahale ettirmiyor. Sonra herkese saldırıyor, bayrağı indirene müdahale etmeyen askerlere de. Lafla, yalanla dolanla herkesten oy alacağını sanıyor. Hem bayrağı indirenlerden, hem de bayrağın indirilmesine tepki koyanlardan. Peki alır mı? 17 Aralık sürecinde ortaya dökülen kirli çamaşırlara bile aldırmayan seçmen bakalım bayrağı indiririm, indiremezsin demagojilerini takacak mı?

Sabahat Tuncel de, PKK içinde ayrışma başladığını göremiyor veya gizliyor. Kendisi barış süreci diye palavra atarken, mitinglerde savaş, savaş diye bağıranlar var. Herkesin gözü önünde olmasa, bayrağı asker kendisi indirdi de diyecek. PKK içinde Apo-Tayyip siyasetine itibar etmeyen ve çatışma yanlısı bir kesim olduğu bellidir. Olayları bunlar çıkarıyor.

Cevap Tarihi: 10.06.2014- 18:20

---

Erdoğan ve komutanlara armağan olsun!



Terörle mücadele etmiş generaller bayrak indirmeyi değerlendirdi

PKK ile mücadelede uzun yıllar görev yapmış olan generaller 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı bahçesindeki bayrağın terör örgütü tarafından indirilmesine tepki göstererek, yaşananların PKK ile sürdürülen “açılım” politikasının bir sonucu olduğunu belirtti.

Emekli generaller görüşlerini Aydınlık’a açıkladılar:

‘Silahları toplatmak vahim’

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin: Bayrağın indirilmesi kabul edilemez. PKK “Türk Ordusu’nun kendi mekanında da bayrağı indiririz. TSK kendi makamındaki bayrağı bile koruyamıyor” mesajı vermek istemiştir. Böyle bir durumda emir de beklenmez. Gereken yapılır. Ama ne yazık ki Ergenekon, Balyoz gibi tertiplerle Türk Ordusu büyük yara almıştır. PKK ile mücadele eden komutanlara yapılanlar terörle mücadelede ciddi zafiyet yaratmıştır. Süleymaniye’de Türk askerinin başına geçirilen çuvalla eş anlamlıdır. Zaten PKK’yı cesaretlendirenler de Türk askerinin başına çuval geçirenlerdir. Lice’de yaşanan ve 2 kişinin ölümü sonrasında askerlerin silahlarına el konulduğu açıklandı. Bu daha da vahim bir durumdur. Bundan sonra kimse PKK’ya ateş de edemez hale gelir. Kimse de ateş emri veremez.

‘Terör örgütüyle böyle görüşme olmaz’

Emekli Tümgeneral Alaaddin Parmaksız: “Taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar” diye bir söz vardır. Şu anda bölgede olan budur. İktidar açılıma zarar gelmesin diye her şeye evet diyor. Güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlıyor. Bir vali çıkıyor, “Terör örgütü saldırdı ama güvenlik güçlerinin aklıselim tutumu nedeniyle olay çıkmadı” diyebiliyor. Türk bayrağının indirilmesi, üstelik de bu olayın TSK’nın bir biriminin içinde meydana gelmesi bizi kahretmiştir. Bayrak için yemin etmiş olan asker gereğini yapmalıydı. Bu noktaya PKK ile yürütülen açılım nedeniyle gelindi.

‘Türk askeri bayrağı indirtmez’

İP Genel Başkan Yardımcısı, Emekli Tümgeneral Naci Beştepe: Güneydoğu’da utanılası şeyler yaşanıyor. Türk askerinin terörle mücadele görevine son verilmiş, eli kolu bağlanmıştır. Güneydoğu bölücü teröre teslim edilmiştir. Devlet orada yoktur. TSK ise yasa dışı emir ve talimatlara uyan uysal bir uydu olmuştur. Kendine ateş eden eşkıyaya karşılık vermemekte, zırhlı araca saklanmakta, zayiat vermemekle övünmektedir. Kışlasındaki bayrağı indirten asker, Türk askeri olamaz. Komutanı da Türk subayı değildir. Bu da TSK’nın utancıdır. Kıbrıs’ta bayrağımızı indirenleri direkten indiren Türk askeri hem RTE’ye hem de TSK komuta kademesine armağan olsun.

Aydınlık

Cevap Tarihi: 11.06.2014- 17:45

---

Diyarbakır’da son bir ayda neler yaşandı



Abdullah Gül’ün ‘güzel olacak’ sözleriyle hafızalara kazınan açılım, AKP’nin PKK’yla yürttüğü müzakereler sonunda bu noktaya geldi. Bayrağın indirilmesine kadar süreç adım adım ilerledi

PKK’lıların 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki Türk bayrağını indirmesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Bölgede daha önce görev yapmış olan askerler, mülki amirler ve siyasetçiler bu noktaya AKP’nin izlediği politikalar sonucu gelindiğini bildirdiler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Güzel şeyler olacak” sözleriyle başlayan “açılım” süreciyle PKK’nın bölgede güçlendiğini, “Habur açılımı” ile birlikte PKK’nın hızla büyüdüğünü kaydeden askerler ve siyasiler, Brüksel’de, Oslo’da en son da İmralı’da ABD ve İngiltere gözetiminde PKK’lılarla yapılan pazarlıklar sonrasında Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki bazı illerin PKK’nın otoritesine terk edildiğini ifade ettiler.

30 Mart seçimleri öncesinde, PKK’nın önü iyice açıldığını vurgulayan askerler ve siyasetçiler, PKK da durumu fırsata çevirerek fiili özerklikten söz etmeye başladığını ifade ettiler. Bülent Arınç’ın gazetecilerin PKK’nın özerklik taleplerine ilişkin sorusunu “fikir özgürlüğü” kapsamında değerlendirdiğini belirten askerler ve siyasiler, yaşananların PKK ile belirlenen yol haritasının bir sonucu olduğunu bildirdiler.

‘PKK’ya güvence verildiği açık’

CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki Türk bayrağının indirilmesinin planlı olduğunu kaydetti. Genç, “Bayrağı indiren kişiye ateş edilmeyeceği güvencesi verildiği çok açık. Değilse hiç kimse böyle bir olaya cesaret edemez. PKK, hükümetin ‘ateş etmeyin’ talimatını bildiği için böyle davranıyor. Bayrak indirme olayının bir tek sorumlusu vardır. Oda Erdoğan ve hükümetidir. Şimdi gündem değiştirmeye çalışıyor. Milliyetçi bir görüntü verme gayreti içinde” dedi.

‘Erdoğan milliyetçiliğe sığınarak kurtulamaz’

MHP Manisa milletvekili Erkan Akçay da Erdoğan’ın milliyetçi söylemlere sarılarak bayrağın indirilmesindeki sorumluluğundan kurtulmaya çalıştığını ifade ederek şunları söyledi:

“Bayrağımızın indirilmesinin sorumluları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özel’dir. Bunlar tarihe ‘bayrağı PKK’ya indirten kişiler’ olarak geçecektir. Başbakan Erdoğan milliyetçi söylemlerle sorumluluktan kurtulamaz. O bayrağı indiren asıl fail Erdoğan’ın izlediği politikalardır. Yıllar önce Başbakan Yardımcısı Arınç, Manisa’da ‘Bayrak bir bez parçası değil mi?’ demişti. Aynı anlayış devam etmektedir.”

Adım adım bayrak indirme

Türk bayrağının Diyarbakır’daki 2. Havva Kuvvetleri Komutanlığı bahçesinden indirilmesi olayı yaşanana kadarki bir aylık süreç şöyle gelişti:

* PKK “AKP verdiği sözleri tutmadı” diyerek harekete geçti.

* Karakollara taciz ateşini arttırdı.

* Kalekol yapımı durmazsa saldırılarını arttıracaklarını açıkladılar.

* Bölgede birçok yerde yol kesme ve kimlik kontrolü yapmaya başladı.

* Lice, Muş, Tunceli, ... gibi illerde güvenlik güçleri ile çatışmaya girdi.

* Lice’de PKK saldırısına karşılık veren askerlerle çıkan çatışmada 2 kişi yaşamını yitirdi.

* 19 Mayıs günü Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında olağanüstü güvenlik zirvesi toplandı

* Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yeni yol haritası üzerinde çalıştıklarını bildirdi.

* Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ HDP ile masaya oturdu.

* MİT İmralı’ya giderek Öcalan’la yol haritasını görüştü. Arkasından BDP Heyeti İmralı’ya gitti.

* Diyarbakır’da “açılım çalıştayı” yapıldı.

* 2.Hava Kuvvetleri Komutanlığı içindeki bayrak PKK’lılarca indirildi.

* BDP heyeti apartopar İmralı’ya götürüldü.

* Öcalan, Erdoğan’ın sözlerini tekrarlayan bir açıklama yaptı.

Aydınlık

Cevap Tarihi: 11.06.2014- 17:47

---

DOĞU PERİNÇEK / Devrimin birleştiren bayrağı

Türk Bayrağı, bir devrim bayrağıdır.

Ayyıldızın kökleri ta Sümerlere kadar uzanır. Ancak o ayyıldızın kırmızı zemin üzerinde bir bayrak halini alması, Türk Devrimi ile oldu.

Tarihten gelen al bayrak

Daha önce de bayraklar ve sancaklar vardı kuşkusuz.

Göktürklerin bayrağı maviydi. Gökyüzünden, Gök Tanrı'dan rengini alıyordu.

Ancak Türklerin yaygın olarak kullandıkları bayrak kızıldır. Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun "Kızıl Tuğ" adlı romanına işte o bayrak adını vermiştir. Kaşgarlı Mahmut Divanü Lugati't- Türk'ün "al" maddesinde Türk hakanlarının bayrağının al renginde olduğunu belirtir:

"Nar renginde ipekten bir kumaştır ki, hükümdarların bayrakları ondan yapılır ve yakın aile efradının bindikleri at eyerleri üzerine örtülür."

Uzatmayalım, Selçukluların ve Osmanlıların da çeşitli bayrakları ve tuğları vardı. O bayraklarda İslamiyet'in rengini ve Sümerler'den gelen hilâli görüyoruz.

Millî Bayrak

Feodal dönemdeki çeşitli renklerden bayraklar ve sancaklar varken, Millî Devrim döneminde bayrak tektir. Devrimle birleşen milletin bayrağı kırmızı zemin üzerinde ayyıldız olur. Devrim sürecinde ay ile yıldızın biçimi ve konumları da kesinleşir. Türk Devrimi'nin doruğu olan Cumhuriyet'le birlikte Türk bayrağı günümüzdeki halini alır.

Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir" tanımı, Türk bayrağı için de geçerlidir. Cumhuriyeti kuran, başka deyişle devrim yaparak milletleşen Türkiye halkının bayrağı ayyıldızlı al bayraktır.

Bizim bayrağımızı grafikerler çizmemiştir. Ezilen milletlerin devrimlerinde başı çeken Türk Milleti, kanıyla ve canıyla o bayrağa rengini vermiştir. Ayyıldızlı al bayrağın köklerinde çeşitli kavimleri bir arada yaşatan imparatorluklar geleneği de vardır. O gelenek çağdaş bir devrimle kendini yenilemiş ve tarihsel bir miras olarak milletin birleşmesine kuvvet vermiştir.

Emperyalizme karşı savaş tarihi

Türk bayrağı altında, iki yüzyıldır devrimler yapılıyor.

Türk bayrağı altında, iki yüzyıldır emperyalizme karşı savaşılıyor. Türk bayrağının tarihi emperyalizme karşı savaşlar tarihidir.

Bu açıdan dünyada gururla dalgalanan bayraklar arasında ayyıldızlı al bayrağın özel bir yeri vardır.

Kendini bilmez eylem

Emperyalizmin boyun eğdiremediği milletlerin bayrağını direkten indirmek, çok bilinçsiz, kendini bilmez, çocukça bir eylemdir. Buna izin verenler, AKP iktidarının nereye vardığını belirlemiş oldular. 2002 yılı sonunda millî devleti yıkma göreviyle Türkiye'nin tepesine oturtulmuşlardı. Önce "T.C."ye saldırdılar ve şimdi millî devletin bayrağı direklerden indiriliyor.

Devrim rüzgârı

Ne var ki onların devri bitmek üzeredir. Suriye'de, Lübnan'da, İran'da, Mısır'da yenildiler. Irak'ı kaybettiler. Şimdi Ortadoğu'da millî bayrakların yükseldiği bir döneme giriyoruz. Milletler birleşiyor. Hem kendi içlerinde birleşiyor, hem de emperyalizme karşı millî devletler birleşiyor.

Vatansızlar ve bayraksızlar, bayrağı direkten indirdiklerini sanabilirler. Oysa o bayrak o direğe iki yüzyıllık bir savaşla çekildi ve o bayrağın binlerce yıllık köklerinde büyük devlet geleneği var.

Türkiye şimdi yeniden büyük çözümlere ilerliyor. Önümüzde bir millî devrim süreci var. Ayyıldızlı al bayrağı dalgalandıran devrim rüzgârının esintileri birleşmiş ve özgür Türkiye'nin haberini veriyor.

Aydınlık