SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Korkmayın, Baas falan gelmez           (gösterim sayısı: 3.191)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 17.06.2014- 22:54


Korkmayın, Baas falan gelmez
Metin Çulhaoğlu


İngiliz istihbarat örgütü şefi “M” (Judy Dench) Casino Royale adlı James Bond filminde söyler:

“Tanrım, soğuk savaşı özlüyorum…”

Haklıdır; sosyalist sistemin çöküşünden sonra dünya üzerinde at oynatma olanakları bulan seksen sekiz çeşit örgütten, odaktan ve çevreden bunalmıştır ve bir istihbarat şefi olarak soğuk savaş döneminin “sadeliğini” özlemektedir.

Daha çok özlerler…

***

IŞİD’ın Irak’taki hamleleri pek çok soruyu gündeme getirdi: ABD işe karışır mı, karışırsa nasıl karışır? Irak ne olur? İran ne yapar? Durumdan kazançlı çıkan Kürtler midir? Bu durum Türkiye’yi nasıl etkiler? Türkiye “Pakistanlaşır” mı?

Sorular daha da çoğaltılabilir. Ancak bunlar, kesin yanıtları bugünden verilebilecek sorular değildir. Bugünden yapılabilecek olan, mevcut durumu genel hatlarıyla ortaya koymak ve en temelde nerelere dayanmak, yaslanmak gerektiğini tespit etmektir.

Durum, en genel hatlarıyla şöyle özetlenebilir:

1- Dünya kapitalist sistemi-dünya sosyalist (isteyen “reel” de diyebilir) sistemi ikiliğine dayanan dönemin kapanması, Pandora’nın kutusunu açmıştır. İki kutuplu dünya sisteminde bir kutbun besleyip palazlandırdığı, ama kontrol altında tutabildiği güçler şimdi kontrolden çıktığı gibi, kendi içinden daha uçlarda yer alan güçleri ortaya çıkarmaktadır.

2- Aydınlanmanın, modernleşmenin ve sınıf kimliğinin son 20 yıl içinde maruz kaldığı, bu arada pek çok liberal kesimin de katıldığı saldırılar, az çok oturmuş, kendi iç tutarlığına sahip genel bir ideolojik-siyasal ortam yerine bir boşluğa yol açmıştır. Özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge söz konusu olduğunda öyle az buz bir boşluk değildir; en kıytırık denebilecek meczuplar grubunun bile adam toplayıp silahlandırdığında “özne” haline gelebileceği bir boşluk…

3- Modern dünyanın özelliği, her öznenin aynı zamanda bir “taraf” olarak tanımlanabilmesiydi. Günümüz dünyasında ise “taraf” olarak tanımlanamayacakları halde süreçleri etkileme anlamında basbayağı özne konumuna gelen topluluklar ortalıkta cirit atmaktadır.

4- ABD, İran ve Suriye ile diyalog ortamı arasa, İsrail’e bir hat çizse, bu arada “Kürt kartını” oynasa bile bölgeye az çok istikrarlı herhangi bir düzen getirebilecek durumda değildir. Hem gücü yetmeyeceği, hem de bir dönemki göz ağrıları büsbütün kontrolden çıkıp kendi kafalarına göre takıldıkları için…

5- “Diktatörlük”, “baskı rejimi”, “Leviathan’ın diyarı” ne derseniz deyin, bölgenin üç önemli ülkesinde dinci fanatizmi ve çağdışı hareketleri frenleyen unsur çeşitli türevleriyle Baas rejimleriydi. Gidenin yerine “çağdaş demokrasinin” gelmeyeceği de belliydi. Tu kaka ilan edenler, bıraktığı boşluğun her tür meşakkatine katlanmak zorundadırlar.

6- Ortadaki durumun değişmesi için, bölgedeki belirli bir ülkede radikal bir dönüşüm yaşanmasından başka yol yoktur.

***

Türkiye’de ne olur ya da Türkiye’ye ne olur?

Bu soruların cevabı, yukarıdaki (6) madde bağlamında düşünülmelidir.

Devam etmeden, kısa bir “teorik” not düşelim: İnsanlığın 18. yüzyıldan günümüze uzanan tarihi kümülatif özelliğe sahiptir ve bu tarihin çeşitli veçheleri arasında son tahlilde mantıksal bir bütünlük vardır. Şu anlama geliyor: Siz bu kümülatif bütünlüğün içsel bir öğesini oradan çekip çıkarırsanız, dağılanın üzerine daha iyi bir “yeniyi” inşa edemezsiniz. Karşınıza, 18. yüzyılın bile çok daha gerilerine uzanan bir bağnazlık, yobazlık ve azgınlık çıkacaktır.

O zaman (lineer olmasa bile) “ilerleme” fikrini, aydınlanma ve modernleşme müktesebatını, şu ya da bu “entelektüel” gerekçeyle sorgulayıp reddetme yolunu seçenler, IŞİD’ını da, “…bağlantılı…örgütünü” de, her tür katiller güruhunu da sineye çekmek zorundadırlar.

Türkiye, içinde bulunduğu bölgede Aydınlanma düşüncesinin, bu düşünceyle ilişkili kurumsallıkların, belirli duyarlılık ve tepkilerin her şeye rağmen en fazla kök saldığı ülkedir. En önemlisi, bunlara (bir kez daha her şeye rağmen) gelişkin bir sınıfın varlığını ve sosyalist hareketin bir türlü kazınamayan birikimini eklerseniz, çok rahat “bir başkadır benim memleketim” diyebilirsiniz.

Buradan yürünsün…

Korkmayın, Baas falan gelmez…



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 'Devrimden korkmayın!' melnur 1 1568 08.11.2020- 03:07
Konu Klasör Suriye'de kritik evre: İhvan-Baas ittifakı? solcu 4 3764 29.09.2014- 00:26
Konu Klasör 'Solun bir yanılgısı' mı, diyelim, yoksa 'bu zihinden solculuk falan çıkmaz' mı? melnur 9 6714 24.01.2020- 05:11
Konu Klasör 'Beklentilerin sonu gelmez' melnur 1 4934 01.10.2013- 20:51
Konu Klasör "AKP’den barış ve çözüm gelmez" denizcan 0 2426 19.08.2014- 20:28
Etiketler   Korkmayın,   Baas,   falan,   gelmez
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS