SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Öyle devirelim ki bunları...           (gösterim sayısı: 2.758)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.022
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 31.08.2013- 01:01


Öyle devirelim ki bunları, sesi taa Şam'dan duyulsun
Ender Helvacıoğlu


Tayyip Erdoğan hükümeti en büyük suçunu yeni işlemeye başladı. Bu suç, onların iddianamesinin en başına yazılacak.

Bu hükümetin en büyük suçu, ülkemizin aydınlık birikimine savaş açıp, toplumu yeniden Ortaçağ karanlığının kucağına sürüklemesi değil.

Bu hükümetin en büyük suçu, bu ülkenin taşını toprağını, ormanını denizini satması, küresel sermayeye peşkeş çekmesi değil.

Bu hükümetin en büyük suçu, ABD ve Cemaat destekli operasyonlarla, uydurma iddianamelerle yurtseverleri, aydınları, devrimcileri zindanlara tıkması değil.

Bu hükümetin en büyük suçu, ABD ve diğer emperyalistlerle gizli pazarlıklar ve gizli anlaşmalar yaparak ülkeyi bir emperyalist üsse dönüştürmesi değil.

Bu hükümetin en büyük suçu, bir polis devleti kurarak, itlerini sokağa salıp, bu halkın güzelim evlatlarını katlettirmesi de değil.

Türkiye halkına karşı en büyük suçlarını yeni işlemeye başladılar. Şimdiye kadarki suçlar, bu büyük suçun hazırlığıydı ancak. Bu hükümet kardeş Suriye halkına karşı savaş çığırtkanlığı yaparak, emperyalistlerin paralı askeri olan yılan-çıyan takımını besleyip, örgütleyip kardeş Arap halkının üstüne salarak, emperyalist saldırının taşeronluğunu yaparak Türkiye halkına karşı en büyük suçunu işliyor.

Bakın, Suriye halkına karşı demiyorum. Suriye yönetimi ve halkı vatanını savunmayı bilir. Asıl suç bize karşı işleniyor. Hepimizin, Mehmet'imizin Ayşe'mizin, yaşlımızın gencimizin, daha doğmamış çocuğumuzun torunumuzun ellerini kardeş kanına buluyorlar. İşte bu suçun vebali büyük.

Bakın, Yunanistan halkı, yüz yıl önceki işbirlikçi yöneticilerinin Türkiye halkına karşı işledikleri suçun vebalini hâlâ çekiyor. Bizim ve Yunan devrimcilerinin bütün çabalarımıza karşın, hâlâ gereğince sağlayamadık Türk-Yunan dostluğunu. Böyledir bu işler, halka da bulaşan suçlar kolay kolay temizlenemiyor. Kolay mı Türk ve Ermeni, Türk ve Kürt emekçileri arasındaki dostluğu yeniden sağlayabilmek - Erdoğan'lar, Gül'ler, Davutoğlu'lar, Arınç'lar kalıcı değil. Geldikleri gibi gidecekler. Ama elimize bulaşacak kardeş kanını temizlemek kolay değil. Bu suça ortaklığın vebalini ödemek, torunlarımızın torunlarının bile boyunu aşar.

Bu nedenle, henüz vakit varken, öyle bir yıkmalıyız ki bunları, öyle bir indirmeliyiz ki tepetaklak, sesi taa Şam'dan duyulmalı. İstanbul'dan, Ankara'dan, İzmir'den, Hatay'dan, Trabzon''dan, Diyarbakır'dan duyulması yetmez; taa Şam'dan duyulmalı... Şam'daki Arap kardeşim de oh çekmeli. Yaşasın Türkiye'nin emekçi halkı demeli. Öyle devirmeliyiz ki bu diktatör bozuntularını... Çatırtısı taa Washington'dan, Pensilvanya'dan duyulmalı. Oradaki kan içiciler de ah etmeli, vah etmeli...

Bundan 20 küsur yıl önce Iraklı kardeşlerimize gereğince destek olamadık; gücümüz yetmedi ne yazık ki. 1991 Ocak'ında yüz bin Zonguldaklı madenci Ankara'yı zapt etmek için yollara düştüğünde, temel sloganlardan biri "Bizim savaşımız Irak'la değil Özal'la" idi. Madenci Metin'le, Osman'la, Ferit Abi'yle en önde yürüyorduk. Yüz bin madencinin gür sesini duyduğumuzda "ne oluyoruz" dedik, "bu, Lenin'in sloganı"! Emperyalist savaşı iç savaşa çevirmek...

O gün beceremedik. Bu sloganı sadece Zonguldak'ın değil, İstanbul'un, Ankara'nın, İzmir'in, Adana'nın, Bursa'nın sloganı haline getiremedik. "Zonguldak-Botan el ele" eğilimi güçlenir gibiydi, bunu gerçekleştiremedik. Bu beceriksizliğimizin ve Botan'daki, Dersim'deki arkadaşlarımızın basiretsizliğinin bedelini de ödedik, ödediler ve ödüyoruz hâlâ...

***

Ama bugün durum farklı. Bugün büyük bir umut var. Bugün "Bizim savaşımız Suriye'yle değil Tayyip'le" sloganını hayata geçirmenin olanağı var.

Mayıs sonundan Temmuz ortalarına dek süren muazzam bir halk hareketi yaşadık. Sonra tatile girildi. Yaralar sarıldı, ciğerler temizlendi, enerji depolandı ve işte Eylül ayı geldi. Taraftar gruplarının yeni başlayan lig maçlarındaki dinamizmi ve öğrenci gençliğin ODTÜ'den başlayan hareketliliği, yeni sezonun nasıl geçeceğinin de ilk işaretleri. Artık önümüzde yaz yok; önümüz sonbahar, kış, ilkbahar... Öte yandan hem ülkemizin son derece yüklü bir politik gündemi var (yerel seçimler, Kürt açılımı, yeni anayasa, genel seçim sathı mahalli vb.) hem de yakın coğrafyamız yangın yerine dönmüş bir halde. Kısacası tehlikelerle ve fırsatlarla dolu tadına doyum olmayacak bir sezonun eşiğindeyiz.

İstim üzerinde kararlı bir halk var ve mücadelenin hedefi net: AKP iktidarından kurtulmak. Emekçi halk ve gençlik yapacağını yaptı. Günler boyunca meydanları işgal etti, barikatlarda savaştı, cesaretle polis terörüne karşı durdu, yaralandı, şehitler verdi...Görülmemiş bir ayaklanma gerçekleştirdi, daha ne yapsın? Aynı şeyi, aynı kararlılıkla yeniden yapacağını da belli ediyor.

Artık top siyasettedir, halkın öncüsü olduğunu iddia edenlerdedir. Siyasi partiler meydanları işgal etmek, barikatlarda savaşmak, polisle dövüşmek için kurulmazlar. Bunlar asıl amaca giden yolda zorunlu olarak yapılması gerekenlerdir ancak. Siyasi partiler siyaset yapmak için, yani iktidar için kurulur. AKP iktidarını nasıl devireceğiz ve nasıl iktidara geleceğiz; yanıt bekleyen soru budur. Ve eğer siyasetçiysek, bu sorudan kaçış yok.

Halkın alternatifini, bu alternatifi sağlayacak politik araçları hızla oluşturmalıyız. Önümüzdeki can alıcı tartışma budur.

Ok yaydan çıkmıştır bir kere. İşte en berrak nesnellik. Ya herro, ya merro!

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ender-helvacioglu/oyle-devirelim-ki-bunlari-sesi-taa-samdan-duyulsun-78823




Bu ileti en son melnur tarafından 31.08.2013- 01:10 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Can Dündar: Bu yangını söndürelim, Nemrud’u devirelim denizcan 1 3561 12.10.2015- 18:20
Etiketler   Öyle,   devirelim,   bunları.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS