SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Alevi ailelere Gezi baskını           (gösterim sayısı: 3.629)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 31.08.2013- 16:23


Alevi ailelere Gezi baskını

Resim Ekleme


Çocukları veya kardeşleri direnişe katıldıkları için tutuklanan dört aile, yaşadıkları hukuksuzlukları soL'a anlattı. Polisin mezhepçilik yaptığı ileri süren aileler, evlerdeki aramalar sırasında duvardaki Hz. Ali resimlerinin fotoğrafının çekildiğini söylüyor.

Söyleşi: Rıfat Doğan

Özgür Bey, sizden başlayalım. Aziz ne zaman ve nasıl alındı? Sonrasında neler yaşandı?
Özgür Aydoğdu (Aziz Aydoğdu'nun abisi): Aziz, 21 Temmuz'da gece saatlerinde Sancaktepe Kaymakamlığı önünde 10-15 sivil polis tarafından gözaltına alındı ve tutuklandı. Evde arama yaptılar. Bilgisayar hard diskleri, İbrahim Kaypakkaya'nın kitapları ve not kağıtlarına el koydular.

O günden sonra bir daha kardeşimle görüşme imkanım olmadı. Birkaç gün önce Zeytinburnu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gittim ancak görüşme izni verilmedi.

'Kürt ve Alevi diye hor görülüyordu'
Aziz, benim yanımda serviste çalışıyordu. Daha önce arabası vardı ve başka yerlerde çalışıyordu ama Kürt ve Alevi olduğu için hor görülüyordu. Çocuk da buna isyan etti ve Gezi Direnişi’ne katıldı. Şimdi terör örgütü üyeliğiyle suçluyorlar. Eğer o teröristse ben de teröristim çünkü ben de onun savunduklarını savunuyorum.

Sizin oğlunuz tutuklandı. Siz neler yaşadınız?
Leyla Tunç (Hasan Tunç'un annesi): Hasan, 18 Haziran'da saat 05.55 civarında alındı. Evimizin kapısı kırılırcasına 04.30'da çalındı. Üstümüzü giymemize bile müsaade etmediler. "Açın yoksa kapıyı kırarız" diye bağırıyorlardı. İçeriye girer girmez kamerayla çekim yapmaya başladılar. Her tarafı dağıttılar. Evimiz ve mahalle kuşatılmıştı.

'5 dakika geç kalırsan görüşemiyorsun'
Bu işlem bitip Hasan'ı gözaltına aldıkları günün öğlen saatlerinde bir basın açıklaması yaptık. Bundan sonra sorunlar arttı. Ben İstanbul'da yaşıyorum, oğlumu Tekirdağ'a gönderdiler. Sabahın 9'una görüşme koydular. Bu saati 5 dakika geçirdiğinizde görüşme hakkınızı kaybediyorsunuz. Kalkıp iki üç aile bir özel araba tutmaya kalkışsa onu da yapamıyor çünkü hepsinin görüşme günleri farklı. Buradan otobüs bulması zor.

Başbakan'a sesleniyorum, oğlumu serbest bırakın. Biz bir emekçi aileyiz, evim kira. Onun kızı gibi birilerine danışmanlık yapıp 52 bin TL kazanamıyorum. Oğlum hem okuyor hem bir müzik şirketinde çalışıyor. Sen onun eğitimini de engellemiş oluyorsun. Ben onun yaptıklarını savunuyorum, o içerde ama biz dışarıdayız.

Oğluyla ilgilenen baba işten çıkarıldı
Biz emekçi aileleriz. 70 gündür oğlum tutuklu, babası Çanakkale'de çalışıyordu ve oğlunu gözaltına alındığı gün gördü. Babası şimdi işsiz ve evde tek çalışan benim çünkü babası da bu sürede oğlumuzla ilgilendiği için işten çıkarıldı. Taşınmak için kredi çekmek zorunda kaldık. Oturduğumuz evin kirasını, faturalarını ödeyemiyorum.

Aynı şekilde kapalı görüşmelere de bu yüzden gidemiyoruz çünkü yol parası bulamıyoruz.

"Gezi tutsaklarına özgürlük"tişörtü giymek yasak
Ayda bir kere olan açık görüşmelere gidiyoruz. Onda da şöyle bir olay yaşadık: Bayram günüydü, benim ve eşimin üstünde oğullarımızın resminin olduğu ve altında "Hasan Tunç'a özgürlük", arkasında "Gezi tutsaklarına özgürlük" yazan tişörtler vardı. Aramalardan geçtik.

Görüşmelere gidecekken bir kadın gardiyan durdurdu ve "siz ikiniz bekleyin" dedi. Sonra savcıyı, müdürü ve başgardiyanı aradılar. Meğer giydiğimiz tişörtler sorun olmuş. Önümüze bir tutanak getirdiler ve onu imzalamamızı istediler. Tutanakta "aileyle çocuğuna 2 ay görüşme yasağı getirildi" diye yazıyordu. Biz de bunu engellemek için tişörtlerimizi ters giydik ve tutanağı imzalamadık.

'Kuduz hayvan muamelesi yapıldı'

Sağlık kontrolü için götürüldüğü Haseki Devlet Hastanesi'nde kuduz laboratuvarı denilen bir odada zorla tükürük örneği alınmaya çalışılmış, oğlum izin vermediğinde yüzü koyun yere yatırılarak ve yüzüne biber gazı sıkılarak dört saat boyunca bu işlem yapılmaya çalışılmış. Elleri kelepçeli, sürekli darp ediliyor ve birkaç kişi yüzünü tutuyor, kafasına bastırıyor. Ağzına bir pamuklu çubuk sokuyorlar ve o şekilde tükürük örneği alıyorlar. Düşünebiliyor musunuz oğlumuza kuduz hayvan muamelesi yapıyorlar. Bunu neredeyse gözaltına alınanların hepsine yapıyolar.

"Alevi mitingine neden katıldın" sorusu
Ali'nin cezaevindeki durumu nasıl?

Hasan Karaçay (Ali Karaçay'ın abisi): Ali üç arkadaşıyla birlikte bir hücrede kalıyor, moralleri yerinde. Ne zaman mahkemeye çıkacakları belli değil, zaten dosyada gizlilik kararı var. Ne ile suçlandıkları belli değil. Mahkeme sorgusunda ise 8 Kasım Alevi Mitingi'ne neden katıldın, 1 Mayıs'a ve son olarak Gezi Direnişi'ne neden katıldın soruları yöneltiliyor. Evde yapılan arama dört saat sürüyor ve annem baygınlık geçiriyor.

Sivas takvimine el koydular
Gece 03.30'da geliyorlar ve 07.30'da evden çıkıyorlar. Annem o sürede hiçbir şey görmüyor. O kadar saatte aldıkları şeyler arasında Sivas şehitlerinin resminin olduğu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği takvimi de var.

Kardeşim "Ali'yi niye götürüyorsunuz" deyince, Ali de "bakın bu takvim yüzünden götüyorlar" şeklinde yanıt veriyor. Ali bunu diyince, takvimi bırakıyorlar.

Onun dışında aldıkları Atılım gazetesi, Pir Sultan'ın yazılarının olduğu kitaplar.

'Hz. Ali resminin fotoğrafı çekildi'
İmran okuyor muydu? Ona neler sorulmuş, ne ile suçladılar, deliller neler?

Evrim Aydın (İmran Aydın'ın ablası): İmran, bir meslek yüksekokulunda 2'nci sınıf öğrencisi. O da 17-18 Haziran'da yapılan operasyonda alındı. Daha ev basıldığı andan itibaren elleri kelepçelendi. Bütün odalar arandı. Aramalar sırasında Hz. Ali'nin resminin fotoğrafını çekmişler. Polislerden biri evde bulduğu puşiyi elinde salllayarak "aha buldum" diyor. Annem itiraz etmese puşi de alınacak ve belki de delil olarak kullanılacaktı.

Basın kartına el konuluyor. Ondan da zorla tükürük örneği alınıyor.
Sorgulamalar sırasında Ankara'daki Alevi mitingine neden katıldığı soruluyor. Ellerinde bir kanıt olduğunu iddia ettikleri fotoğraf var ve onu İmran'a gösteriyorlar ama ne ilginçtir o fotoğrafı "bu sensin" diye herkese gösteriyorlar. İmran, bu tutukluk nedeniyle sınavlarına giremedi. Onu suçlayacak hiçbir delil yok ama ne yazık ki bırakılmıyor.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/alevi-ailelere-gezi-baskini-haberi-78888




Bu ileti en son melnur tarafından 31.08.2013- 16:32 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Gezi protestosu Alevi ayaklanmasıdır umut 0 4062 29.11.2013- 01:13
Konu Klasör 'Komünist partiler baskıcı yönelime hazırlık yaparken iyimserlik de çoğalıyor'... melnur 0 572 08.11.2022- 05:31
Konu Klasör Gezi kabusu oldu! Yatıyor Gezi kalkıyor Gezi! dayanışma 1 5109 08.06.2014- 07:32
Konu Klasör Kadıköy Sol Cephe'den Somalı ailelere ziyaret umut 0 2453 13.06.2014- 19:31
Konu Klasör Alevi sorunu bir Sünni sorunudur! Alisan 0 3787 20.11.2014- 13:57
Etiketler   Alevi,   ailelere,   Gezi,   baskını
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS