SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 22:45


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Birincisi ben Troçkist değil Leninistim öncelikle bunu belirteyim. İkincisi ben idealist bir yaklaşımla proleter diktatörlük kuruldu artık halkın tamamı yönetime katılabilir ve devlet hemen sönümlenir gibi bir görüşü savunmuyorum. Sosyalizme geçişin bir süreç olduğunu ve bu sürecin sadece ekonomik bir süreç değil aynı zamanda düşünsel ve yönetsel bir süreç olduğunu belirtiyorum. Sosyalizme geçişin sadece ekonomik determinist bir bakış açısıyla yorumlanmasını ve bu bakış açısı nedeniyle devleti gitgide sönümlendirmek yerine daha da güçlendiren ve komünizme geçişi sadece ekonomik bir süreç olarak algılayanları eleştiriyorum.  

.




Sosyalizme geçişin bir süreç olduğunu ve bu sürecin sadece ekonomik değil, düşünsel ve yönetsel bir süreç olduğunu söylüyorsanız, bizim-benim sosyalizm olarak tanımladığım süreci siz sosyalizm-komünizm olarak niteliyorsunuz demektir. Sosyalizme de kuruculuk dediğinize göre bu kavramları kullanarak düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım. Sadece sizin sosyalizm dediğinize ben komünizm ( birinci evresi) diyeceğim.

Siyasal devrimden sonra kurulacak proleter diktatörlüğün kapitalizmde olanın tersine daha da yaygınlık kazanacağını, daha da büyüyeceğini ve öyle olmasının bir zorunluluk haline geleceğini düşünüyorum. Çünkü proleter devleti devrimden sonra daha da şiddetlenme ihtimali olan sınıf mücadelesine karşı özde bir baskı mekanizması olması yanında, komünist insanı oluşturmanın bir aracı olduğunun altını çiziyorum. Yöneten yönetilen ilişkisinin bu süreçte ortadan kaldırılmasının yolu hem bunun ekonomik altyapısını oluşturmak ve hem de bürokratik işlerin toplumun geneli tarafından öğrenilmesinin gerekliliği vardır. Bu koşullar yaratılmadıkça devlet sönümlenmez, tersine genişler. Ulusal ölçek içindeki her alana proleter devlet girmek zorundadır çünkü orada insanı dönüştürecek çalışmaların yapılması zorunluluğu vardır. Kapitalizmden geldiği biçimiyle bir toplum partinin öncülüğü, devletin işlevselliği olmadan dönüşemez. Engels bunun için ''proletaryanın devlete ihtiyaç olduğu sürece devlet de var olacaktır'' diyor, zaten. Bu ihtiyacı sadece burjuvaziye karşıtlık anlamında almamak gerek. İnsan, kuruculuk sürecinde kendiliğinden dönüşemeyeceği için, ''yönetilen olmaktan çıkmak'' belli maddi koşulların oluşması ve belli pratiklerin öğrenilmesi anlamına geldiği için devlet ''kuruculuk'' döneminde ülkenin her yanında örgütlenebilmeli ve bu değişimi partinin öncülüğünde gerçekleştirebilmelidir. Bir başka deyişle sönümlenme sadece bir biçimdir. İşin özü insanın devlete ihtiyaç göstermeyeceği bir aşamaya gelmesidir. Sınıfların fiziki varlığının ortadan kaldırılması yetmez, sınıfları ortaya çıkaran maddi koşulların ortadan kaldırılması önemlidir. Sönümlenme ve   insanın aracısız kendini yönetme konusuna bence bu açıdan bakmakta yarar var.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 23:08


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış



SSCB'ye gelirsek SSCB'de kitleleri yönetime katmanın, bürokrasinin güçlenmek yerine sönümlenip kitlelerin daha fazla kendi kendilerini yönetebilmelerini sağlamanın maddi koşulları vardı. Özellikle 1950'lerden itibaren bu oluştu. 1950'lerden itibaren sanayileşmiş, kentli nüfusu gitgide ağırlık kazanan bir ülke ve eğitim seviyesi yüksek bir toplum oluşmaya başladı. Ancak bu nüfusun politize edilip, gitgide yönetsel mekanizmalara daha etkin bir şekilde katıldığı bir süreç yerine yani burjuva demokrasisinin hem ekonomik hem yönetsel olarak bir adım ötesine gidileceği bir süreç yerine bilakis talepleri iletme, yönetime katılma, kendini kendini yönetebilme   bakımından burjuva demokrasisinden bile geri bir süreç yaşandı. Yaşanan iç savaş sonrası, bu savaşın yarattığı nesnel durum nedeniyle   zorunlu olarak yapılan tercihler yanlış bir şekilde mutlaklaştırıldı. Ben yöneten yönetilen ayrımının gitgide sönümlenmek yerine güçlendiği ekonomik determinist bakış açısı temelli böyle bir sosyalizm anlayışını eleştiriyor ve 21.yüzyıl sosyalizminin yöneten, yönetilen ayrımını azaltma yolunda ilerlemesini savunuyorum.




1950'yi baz alıyorsanız ve bu tarihlerde devletin sönümlenme başlaması gerektiğini düşünüyorsanız, ki yazdığınız bu anlama geliyor, Sovyet insanının o tarihlerde kendi kendini yönetebilir duruma geldiğini söylüyorsunuz demektir. Buna katılmıyorum. 1950'ye kadar geçen sürece bakıldığında bu ''gelişmişliğin'' ve ''yeterliğin'' hangi arada ortaya çıktığını da açıklamak gerek. 17'de devrim, sonra 4 yıl süren iç savaş, NEP'in kaldırılması, içerde muhalefete karşı verilen mücadele ( bu arada özellikle Kirov'un öldürülmesi ile) devlet yapısında yaşanan alt üst, sonra ikinci paylaşım savaşı, Sovyetlerin 20 milyon insanı kaybetmesi ve savaşın getirdiği yıkımlar... 45'le 50 arasında mı Sovyet insanı dönüştü ve kendini yönetecek bir hale geldi? Hiç sanmıyorum.

Kuruculuk döneminde ( bize göre sosyalizmde) bürokrasi bir sorun. Komünist topluma ulaşmada bir sorun. Ama bu tür eleştirilerde SSCB'ye yöneltilen ''bürokratik diktatörlük'' tezlerinde hep şu kaygının öne çıktığını düşünüyorum. Bürokrasinin olmadığı, bir an önce asgari düzeye indirildiği bir toplumsal yapıya kavuşmak. Doğrudur, bu kaygılar yerindedir. Zaten Lenin bu yüzden ''bizim devletimiz de ne yazık ki bürokratik ur'lu bir devlet olmak zorundadır'' demiştir. Bürokrasi olmadan toplumun kendini yönetebilmesi elbette temel amaç ve önceliktir. Ama bu konunun bu kadar basit olduğunu asla düşünmüyorum. Bence bu süreçte devlet daha genişleyecek ( bir üstte açıklamaya çalıştım) ''bürokrasi'' de bu biçim altında yaygınlık kazanacaktır. Bence bu aşamada devleti ve bürokrasiyi işlevi açısından yok sayamayacağımıza göre bürokrasinin kalıcılık kazanmaması üzerine yoğunlaşmak gerekecektir. Bunun için de devlet, işlerinin daha kolaylıkla yapılabilirliğini sağlayacak bir işleve kavuşturulmalı, insan ( sınıf, emekçi kitle) bu işleri yerine getirebilecek bir donanıma sahip hale getirilerek aralarında var olan açı olabildiğince kapatılmalıdır. Bu arada parti devleti denetleyebilmeli, olası olumsuzlukların ve kalıcılığın önlenmesi yolunda çalışmalar yapabilmelidir.





Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Erkan Baş: Önümüzdeki yüzyılda karanlığın yaşanmamasının güvencesi TİP'in güçlenmesidir... melnur 6 528 14.05.2023- 04:08
Konu Klasör Cumhuriyetin ilk yüzyılı: Cumhuriyetin kuruluş yılları... melnur 0 188 27.10.2023- 04:00
Konu Klasör 21.Yüzyıl Sosyalizmi melnur 13 8023 14.10.2020- 09:22
Konu Klasör Sosyalizmi Anlatmak ilkay 1 6212 28.11.2013- 20:59
Konu Klasör 'Hayır' sosyalizmi hedeflemeli melnur 0 2960 20.03.2017- 18:01
Etiketler   21.,   Yüzyıl,   Sosyalizmi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS