SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sosyalist doğulmaz, olunur           (gösterim sayısı: 3.193)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 10.09.2014- 20:54


Sosyalist doğulmaz, olunur
Ahmet Mümtaz İdil


Söylemde mutlaka değişiklik gerekli. Artık herhalde herkes bıkmıştır sosyal demokrasi garabetinden ve kimsenin de aklına gelmiyor sulandırılmış kapitalizmin sosyal demokrasi olduğunu söylemek. Artık bağıra bağıra sosyalizm, hatta komünizm dememiz gerekiyor.

Kuzenim Kaan Kayahan anımsattı. Çoğumuzun sosyalizmden anladığı Robin Hood misali bir eşkiyalık. Zenginden alıp fakire vermek. Başta güzel gibi görünse de, işin aslı hiç de sistematik değil. Kim zenginden alacak da fakire dağıtacak, bunun yanıtı yok. Robin Hood gibi birilerini, tıpkı Beckett’in Godot’su gibi bekleyeceğiz. Dağıtacak ve biz de rahata ereceğiz. Böyle bir şey yok.

Robinson Crusoe’dan ve Don Kişot’tan söz ettiğim Odatv’de yayınlanan yazıma bir yorumcu, “bırak şu entel dantel işleri” demiş. Eğer Robinson ya da Don Kişot “entel ve dantel” ise, o zaman Kemal Kılıçdaroğlu veya Muharrem İnce ne? Tarih bugüne kadar her şeyi örnekleriyle getirip önümüze sermiş ama biz onlardan ders almak yerine yeni sulara yelken açmayı yeğlemiş, bunu da güncel politika olarak çevremize yedirmeye çalışmışız.

Bu yüzden de belki, sosyal demokrasi denilen ne idüğü belirsiz bir sisteme takılıp kalmışız. Hem sosyalist olacaksınız hem de serbest ekonomiye sırtınızı dayayacaksınız. Bu ancak milli geliri yüz bin doların üzerinde olan Kuzey Avrupa ülkelerinde geçerli olabilir. Bizim gibi Ortadoğu’nun en stratejik noktasında yaşayan ülkelerde sosyal demokrasiden söz dahi edilemez.

Nitekim olmuyor da. 64 yıllık siyasi geçmişimizde Marşal planıyla hayata geçirilen kapitalizm tüm vahşetiyle ortalığı kasıp kavururken, Robin Hood misali liderler çıkıp zenginden alıp fakire ulufe dağıtacağını söyleyerek bizi oyalamaya devam ediyor.

Jean Jack Rousseau’nun “Toplumsal Sözleşme” kitabında, bizim gibi geri kalmış ülkelerin başlangıç yıllarında diktatörlüğün geçerli olduğu yazar. Mustafa Kemal Atatürk’ün Rousseau’yu okuduğu çok açık. O dönemde yapılan tüm devrimler, bu ülkeye zorla dikte edilmiş devrimlerdir ve Rousseau’nun öngördüğü diktatörlüğün sonuçlarıdır. Bunu değiştirmek ve Batı çağdaşlığına yönlendirmek ise bizim elimizdeydi, ama beceremedik. Tüm cumhuriyet dönemi kazanımları tek tek yitirirken, Robin Hood misali bir paylaşımı da bekler olduk.

Robinson Crusoe nasıl ilk anarşistse, Don Kişot nasıl ilk hayalperest başkaldıransa, Robin Hood da ilk ütopik sosyalistti. Üçünün de kuramsal tabanı yoktu ve üçü de sadece yaşamın kendilerine verdiği olanaklarla idame etmeyi ilke edinmişlerdi. Robinson, Cuma ile karşılaşıncaya kadar kendisinin efendisi ve kendisinin kölesiydi. Don Kişot hayallerinin esiriydi. Robin Hood ise Darkwood ormanlarında yol kesen bir eşkiyaydı ve bunu da yüce idealler adına değil, haksızlıklar adına yapıyordu. Ne Robinson anarşistti, ne Don Kişot Thomas Moore, ne de Robin Hood sosyalist.

Spartacus bile “Güneş Ülkesi” kurmaya ve Roma İmparatorluğu ile bir daha karşılaşmamaya karar verdiğinde, Vezüv eteklerinde topladığı köle ve köylülere bunu anlatmakta zorluk çekiyordu. Çünkü elinde yazılı bir metin, bir kuram, bir ideoloji yoktu. Her şey haksızlıklar ve adil paylaşım üzerine kuruluydu ama bu yetmiyordu. Sonunda Roma İmparatorluğu’nun acımasız ordusu, üç kez yenilmesine rağmen dördüncü kez karşılaştığı Spartacus’ün kölelerini Vezüv’den Roma’ya giden yol boyu salkım gibi çarmıha gererek dize getirdi.

Spartacus bir hayal değildi. Savaştı ve yenildi. Robin Hood, Robinson Crusoe ve Don Kişot ise birer hayal kahramanlardı ve romancının hayali ölçüsünde var oldular ve mutlu sona ulaştılar. Stenka Razin, Pugaçev, Zapata, Panço Villa ise gerçekti ve sonları tam bir hüsranla bitti.

Demem o ki, kuramsal tabanı olmayan her halk hareketi aynı hüsranla karşılaşmak zorunda. Entel dantel söylemler insanlara bir şeyler anımsatıyorsa eğer ve eğer hala Jean Valjean idealizmini bir tabana oturtamadan iyi insan olmaya çalışıyorsa insanlık, bunun sonunda karşılaşacağı şey en azından toplumsal bir bozgundur.

Sosyalizm sözcüğünü artık bu ülkede bağıra bağıra söylemek ve ne olduğunu da anlatmak gerekiyor. Neo liberalizmin tüm az gelişmiş ülkeleri kırıp geçirdiği bu günlerde, kurtuluşun tek adresi sosyalizm olarak görünüyor, ama asla sosyal demokrasi denilen uyduruk sistem değil. Kimse sosyalist olduğunu söylemekten kaçınmadan, sosyal demokrasi denilen garabetle savaşmak zorunda. Yeteri kadar uyutulduk ve uyutulmaya da devam ediyoruz. Geçtim komünizmi, sosyalizmi bile tartışamayacak kadar gerilere düşmüş durumdayız. Haksızlıklara karşı gelmekle, dilenciye para vermekle, şehitler ölmez vatan bölünmez gibi kuru sloganlarla, vatanı böldürmeyiz gibi abuk çırpınışlarla sosyalizm olmuyor.

Sosyalizm bir bilinç işidir ve öğrenilmesi gerek. Sosyalist doğulmaz, olunur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 27.11.2014- 22:49


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sosyalist doğulmaz, olunur
Ahmet Mümtaz İdil



Sosyalizm sözcüğünü artık bu ülkede bağıra bağıra söylemek ve ne olduğunu da anlatmak gerekiyor. Neo liberalizmin tüm az gelişmiş ülkeleri kırıp geçirdiği bu günlerde, kurtuluşun tek adresi sosyalizm olarak görünüyor, ama asla sosyal demokrasi denilen uyduruk sistem değil. Kimse sosyalist olduğunu söylemekten kaçınmadan, sosyal demokrasi denilen garabetle savaşmak zorunda. Yeteri kadar uyutulduk ve uyutulmaya da devam ediyoruz. Geçtim komünizmi, sosyalizmi bile tartışamayacak kadar gerilere düşmüş durumdayız. Haksızlıklara karşı gelmekle, dilenciye para vermekle, şehitler ölmez vatan bölünmez gibi kuru sloganlarla, vatanı böldürmeyiz gibi abuk çırpınışlarla sosyalizm olmuyor.

Sosyalizm bir bilinç işidir ve öğrenilmesi gerek. Sosyalist doğulmaz, olunur.




Kitap, gazete, dergi okumalıyız ancak birey olarak sosyalizmi tam olarak öğrenmek de çok zor oluyor. Neyi hangi sırayla okuyacağız, anlatılanlar bugünün koşullarında ne kadar geçerli bunları kendi başımıza anlamak zor olabiliyor. Örgütlenme bu bakımdan fayda sağlıyor, toplu okumalar, anlaşılamayan konuları karşılıklı tartışmak daha iyi anlamayı sağlıyor. Yine anlaşılamıyorsa partideki bilgili arkadaşlardan yardım almak olanağı da doğuyor. Böyle yapılırsa sosyalist bilinç edinmek çok daha kolay.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 28.11.2014- 21:44


Robinson Crusoe nasıl ilk anarşistse, Don Kişot nasıl ilk hayalperest başkaldıransa, Robin Hood da ilk ütopik sosyalistti. Üçünün de kuramsal tabanı yoktu ve üçü de sadece yaşamın kendilerine verdiği olanaklarla idame etmeyi ilke edinmişlerdi. Robinson, Cuma ile karşılaşıncaya kadar kendisinin efendisi ve kendisinin kölesiydi. Don Kişot hayallerinin esiriydi. Robin Hood ise Darkwood ormanlarında yol kesen bir eşkiyaydı ve bunu da yüce idealler adına değil, haksızlıklar adına yapıyordu. Ne Robinson anarşistti, ne Don Kişot Thomas Moore, ne de Robin Hood sosyalist.

Spartacus bile “Güneş Ülkesi” kurmaya ve Roma İmparatorluğu ile bir daha karşılaşmamaya karar verdiğinde, Vezüv eteklerinde topladığı köle ve köylülere bunu anlatmakta zorluk çekiyordu. Çünkü elinde yazılı bir metin, bir kuram, bir ideoloji yoktu. Her şey haksızlıklar ve adil paylaşım üzerine kuruluydu ama bu yetmiyordu. Sonunda Roma İmparatorluğu’nun acımasız ordusu, üç kez yenilmesine rağmen dördüncü kez karşılaştığı Spartacus’ün kölelerini Vezüv’den Roma’ya giden yol boyu salkım gibi çarmıha gererek dize getirdi.

Spartacus bir hayal değildi. Savaştı ve yenildi. Robin Hood, Robinson Crusoe ve Don Kişot ise birer hayal kahramanlardı ve romancının hayali ölçüsünde var oldular ve mutlu sona ulaştılar. Stenka Razin, Pugaçev, Zapata, Panço Villa ise gerçekti ve sonları tam bir hüsranla bitti.


Sosyalizmi bilincimize aktarmamızın gerekçesi bu. Anlatacak bir şeyler olmalı, yapılabileceklerin neler olduğu anlaşılmalı. Bu bilinmiyorsa sosyalizm kafalarımızdan uydurduğumuz bir hayal dünyası haline gelir. Don Kişot olmamak için de sosyalizmi öğrenmek durumundayız. Denizcan'ın açıklamasına katılıyorum. Sosyalizmi tek başına öğrenmek zor. Parti içinde ise kolay. Sadece bu nedenle bile partili olmak zorunluluğu var.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 30.11.2014- 05:57


Ahmet Mümtaz İdil'in yazısında bazı gerçeklikler var ama genelinde şablon kullanıyor ve bilimsel sosyalizmin diyalektik bakışı eksik.

Bir kere sosyal demokrasi ile ütopik sosyalizm aynı şey değildir. Ütopik sosyalistlerin yaşadığı, ortaya çıktığı dönemlerde, bilimsel sosyalist olmanın siyasi, toplumsal ve ekonomik hiçbir koşulu yok. O dönemlerde sosyalist olmak için ütopik olmaktan başka seçenek de yok. Peki ne yapsalardı? Robin Hood majestelerinin emrinde şövalyelik mi yapsaydı? Spartacus itaat etseydi ve yetenekli bir köle olarak, diğer kölelerin köleci efendlere daha iyi hizmet vermesine mi çalışsaydı?

Bilimsel sosyalizmin dayandığı temellerden birisi de bu ütopik sosyalizmdir. Bunun kaynağı olan evrensel hümanizmdir. Diyalektik ve tarihsel materyalizm, politik ekonomi ve ütopik de olsa sosyalizm anlayışı içiçe geçerek, bütünleşerek bilimsel sosyalizmi oluşturmuştur.

Spartaküslerin de, Robin Hood'ların da, ütopik sosyalist Thomas Moore'ların da, Şeyh Bedrettin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal'in de insanlığın evrimi yolunda katkıları büyüktür. İyi ki yaşamışlar, iyi ki var olmuşlar. Bunları ütopik diye küçümsemek olmaz. (Don Kişot ütopyalar içinde yaşayan bir şövalye tasviridir. Yaşayan bir kişiden esinlenildiği söylenmekle birlikte, bir roman kahramanıdır. Sosyalizmle ilgisi olduğu söylenemez.)

Bilimsel sosyalizm, tabii ki bir bilim olarak kendi kendine öğrenilmez. Yalnız kitaplardan, okuyarak da öğrenilmez. Çalışarak ve yaşayarak öğrenilir. İş yaşamında ve eylemlerin içinde öğrenilir. Teorik bilgiler pratikle desteklenmezse, öğrenme eksik kalır, havada kalır.

İnsan tabii ki sosyalist olarak doğmıyor. Ancak burada da bir eksik var. İnsan köleci olarak da doğmuyor, kapitalist olarak da doğmuyor. Yaşadığı çevreye, aldığı eğitime, kısaca mensup olduğu sınıfsal konuma göre bu noktalara geliyor. Sosyalizmin temelinde yatan hümanizm de bunun sonucu. Komünistlerin büyük bölümünün bilimsel sosyalizmle tanışmasını sağlayan, onların içindeki hümanizm duygusudur. Bu hümanizm duygusu ki, onları düzene isyana götürmüş ve zamanla bilimsel sosyalizm ile tanışmalarını sağlamıştır.   Bu hümanizm ise kitaplardan filan öğrenilmiş değildir, insanın içinde vardır ve kısmen de aileden, çevreden, toplumdan çeşitli yollarla edinilmiştir. Bunu küçümsemek doğru değildir. Bugün hala bilimsel sosyalizm ile tanışmamış, ama yüreğinde hümanizmi taşıyan çok insan var. Onları da silip atmak olmaz.




Bu ileti en son yorum2006 tarafından 30.11.2014- 06:44 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 30.11.2014- 13:08


Yazı içinde ütopik sosyalizmin sosyal demokrasi olduğunu gösteren bir yorum bulamadım. O düşünceye nasıl vardınız anlamadım.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 30.11.2014- 18:53


Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Yazı içinde ütopik sosyalizmin sosyal demokrasi olduğunu gösteren bir yorum bulamadım. O düşünceye nasıl vardınız anlamadım.



Sosyal demokrasi ile Robin Hood'u nasıl birbirine bağladığını görmüyor musunuz?



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör HTKP'ye nasıl üye olunur? Üyelik şartları nelerdir? bedrettin 0 2399 24.11.2014- 14:15
Konu Klasör 14 Mayıs seçimleri, iki sosyalist parti ve iki farklı sosyalist siyaset... melnur 2 581 17.05.2023- 09:03
Konu Klasör Sosyalist devrim mi, sosyalist seçenekler mi? melnur 2 4220 16.01.2017- 21:55
Konu Klasör HDP ve sosyalist sol melnur 6 8150 07.03.2014- 14:43
Konu Klasör Tüm Sol Sosyalist siteler boş sorgulayan 29 10058 15.11.2018- 22:52
Etiketler   Sosyalist,   doğulmaz,   olunur
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS