SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 18 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   6   7   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 19.09.2014- 13:31


Erkan Baş: Devrimci ve yaratıcı yaklaşım gerekli

HTKP MK Üyesi Erkan Baş, İleri Haber'in 'Sol ortak mücadeleyi tartışıyor' dosyasına verdiği yanıtta, “Haziran direnişinin ortaya koyduğu gerçeklere gözümüzü kapatmadığımız sürece bugüne kadar gelişen örneklerin ötesine geçen modeller ve ilişkilenme biçimleri geliştirebileceğimize inanıyorum. Devrimci, arayışçı ve yaratıcı yaklaşımlar geliştirmemiz gerektiğini biliyoruz ve başlangıç için bu yeterlidir” dedi.

Resim Ekleme

(İleri - Haber Merkezi) 30 Ağustos'ta Ankara'da ODTÜ Vişnelik tesislerinde bir araya gelen pek çok aydın, yazar ve sol parti temsilcisi, solda ortak mücadele olanaklarını değerlendirdi. Toplantıda, sol-sosyalist güçlerin ve toplumsal muhalefet dinamiklerinin birlikte mücadele olanaklarının ele alınacağı toplantıların sürdürülmesi kararı verildi ve bu amaçla bir Koordinasyon Kurulu oluşturuldu. İleri Haber, toplantı katılımcılarına Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu dönemi ve sosyalist hareketin ortak mücadele olanaklarını nasıl değerlendirdiklerini sordu. Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) Merkez Komite Üyesi Erkan Baş'ın İleri Haber'in soruşturma dosyasına verdiği yanıtlar şöyle:  

1-Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye bir açıdan bakarsak son derece karanlık bir dönemden geçiyor. AKP öncülüğünde, sermaye diktatörlüğünün kuvvetlendirildiği, emperyalizmle daha kuvvetli bağların kurulduğu, toplumsal alanda gericiliğin ciddi bir ağırlık kazandığı yeni bir gerici rejimin inşa edildiği bir süreçten geçiyoruz. Bu son derece önemli.

Ancak sadece bunu söylemekle yetinemeyiz, bu içinden geçtiğimiz sürecin sadece bir yönüdür. Bize göre Türkiye’nin içinden geçtiği döneme dair değerlendirmelerde en az bunun kadar önemli olan, bu gerici dönüşümün geniş halk kesimlerinde ortaya çıkardığı dirençtir.   Arkasındaki emperyalist desteğe, muazzam para gücüne, ele geçirdiği büyük devlet olanaklarına rağmen AKP bu dönüşüme toplumun çok önemli bir kesimini ikna edememiştir. Esas önemli olan budur.

Eğer dönem değerlendirmesi aynı zamanda bir yakın gelecek değerlendirmesi ise, odaklanılması gereken yer burası olmalı. Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan, AKP’ye karşı her hal ve şartta direnmeye devam edecek olan bu toplumsal güçlerdir.

2. Bu koşullarda sosyalist hareketin ortak bir mücadele yürütmesinin gerekçeleri ve imkanları neler olabilir?
Türkiye, sosyalist hareket için büyük olanaklar barındıran bir ülke. Temel sorun, işçi sınıfının ve onun siyasal hareketi olarak sol-sosyalist bir odağın gerçek bir güç olarak siyaset alanında yeterince etkili olamaması...
Haziran Direnişi ile ortaya çıkan muazzam enerji böyle bir odağın nesnel karşılığını açıkça ortaya koymaktadır. Bununla beraber aynı güçlerin, söz konusu odağın şekillenmediği durumlarda çeşitli arayışlara girdiği, bu arayışların düzen içine doğru uçlar verdiği gibi, liberal savrulmalara ve daha kötüsü umutsuzluğa sürüklediğini de görüyoruz.

Açık söylemek gerekirse, en yaygın ve en net biçimde Haziran günlerinde kendisini ortaya koyan bu büyük toplumsal gücün, siyasal alanda kendisini temsil edecek, mücadelesini bir iktidar mücadelesine dönüştürecek bir siyasal odağın ortaya çıkmamış olması sosyalist hareketin tüm bileşenlerinin üzerine ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Bu eksiği hep birlikte kapatmak zorundayız.

Bunu başarabilirsek, sadece halihazırda farklı kesimlerin kendine özgü biçimlerle devam ettirdiği   çeşitli mücadele başlıklarının yan yana getirilmesiyle sınırlı olmayan bir enerji ortaya çıkacaktır. Bize göre mücadelenin “iktidarın saldırılarına karşı mücadele” başlığını aşıp, yeni bir ülke kurma mücadelesine dönüşmesinin yollarından birisi de böyle bir ortak mücadelenin örgütlenebilmesidir.
 
3. Sosyalist hareketin ortak bir mücadele cephesi oluşturması hangi başlıklar ve gündemler üzerinden başarılabilir? Böylesi bir ortaklığın temelindeki siyasal ve ideolojik mücadele başlıkları nelerdir?
Birleştirici ortak mücadelenin temel konusu sermayenin has partisi olan AKP’dir. Erdoğan’da cisimleşen bu gerici, baskıcı iktidara karşı kavgayı merkeze almalıyız. Dolayısıyla özgürlük, eşitlik, laiklik, bağımsızlık ve barış akla ilk gelen başlıklar olarak sıralanabilir. Sermaye iktidarının halkı yoksullaştıran, yağmacı ekonomi politikalarına karşı kamucu ve halkçı bir eksenin temel alınması gerektiğini düşünüyorum.

Kanımca en önemli konulardan bir tanesi düzen güçlerinden ve düzen içi çözümlerden medet uman yaklaşımlarla araya kuvvetli bir çizgi çekmek olmalı. İhtiyacımızı, düzenin tam karşısında konumlanacak bir mücadele merkezi olarak tanımlamak sanırım arayışımızı ve hattımızı daha açık ortaya koyar.

Esas olarak emekçi sınıflara dayanan, emekçi sınıflardan güç alan ve emekçi sınıfların mücadelesini güçlendiren bir hattın oluşturulması son derece önemli.
 
4. Ortak bir mücadele pratiği ne tür bir modelle hayata geçirilebilir? Bu modelin merkezi ve yerel unsurları nasıl ilişkilendirilebilir?
Şimdilik esas olarak nasıl hayata geçmeyeceğini biliyoruz ve önemli olan bu.

Örneğin sadece sosyalist örgütlerin yan yana gelmesine odaklanan bir modelin başarı şansı olmayacaktır. Türkiye’de değil bir iki sol siyasi yapının tüm örgütlü yapıların yan yana gelmesinin bile ihtiyaç duyulan enerjiyi açığa çıkarabileceğini düşünmüyorum. Temel meselemiz örgütlü güçlerin zaten var olan güçlerini birleştirmesi değil, AKP’ye karşı kararlı bir direnişe devam eden milyonların ortak mücadele sürdürebileceği bir zeminin yaratılmasıdır.
Haziran (Gezi) direnişinin ortaya koyduğu gerçeklere gözümüzü kapatmadığımız, orada kendisini ortaya koyan büyük enerji ile hep birlikte mücadele etme arayışımızı sürdürdüğümüz sürece bugüne kadar gelişen örneklerin ötesine geçen modeller ve ilişkilenme biçimleri geliştirebileceğimize inanıyorum.

Devrimci, arayışçı ve yaratıcı yaklaşımlar geliştirmemiz gerektiğini biliyoruz ve başlangıç için bu yeterlidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 27.09.2014- 21:11


Prof. Dr. Korkut Boratav: “Türkiye'nin bir İslamcı faşizme sürüklenme sürecinde olduğunu kabul edersek, buna karşı muhalefetin çok geniş bir yelpaze içinde oluşmasıyla ancak etkili bir direnme gerçekleştirebilir” diyen Boratav, yelpazenin odağının sosyalistler olması gerektiğini vurguluyor. “Çok geniş yelpazenin minimum noktası, bir anlamda odağı sosyalistlerin birliği olmalı. Sosyalistlerin birliği doğrultusunda da sözünü ettiğim Birleşik Muhalefet, hareketin başlangıç noktasıdır” şeklinde konuşan Boratav, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer başarırsa sonraki aşamalara geçilir. En geniş anlamda solun tüm unsurlarının ortak hareketini oluşturan bir cephe onun da daha ötesinde, Kemalizmin demokrat kanadıyla Kürt hareketinin laik kanadı arasındaki büyük alanı da kapsayan etkili bir bütünleşme hayal edilebilir. Başlangıç noktalarından biri budur. Daha önce benzer bir girişim Sol Cephe için yapılmıştı. Sol Cephe girişiminin hareket noktasını oluşturan metin de bugünkü Birleşik Muhalefet'in kullandığı hareket noktasını oluşturan metinle büyük benzerlikler taşımaktadır, önemli olan bu farklı özlemleri bir araya getirmek. Birleşik Muhalefet'in de bu doğrultudaki adımlardan biri olduğunu düşünüyorum.”



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 27.09.2014- 21:21


Üçüncü toplantıda bu girişimin hareket alanı tarif edilip, adı koyulacakmış. TKP'nin Sol Cephe'si, ve ÖDP'nin Birleşik Muhalefet'i etkisiz kalmıştı, bu girişim şu anda iyi gidiyor. Haziran'ın sesi olabilirlerse Türkiye'de AKP'ye karşıt büyük bir muhalefet yaratılmış olur, üstelik merkezinde sosyalistlerin bulunduğu büyük bir muhalefet.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 28.09.2014- 00:01


Bana gene kızacaksınız ama gerçeği söylemek gerekirse bu çalışmaın sonuda herzamanki gibi bir hiçle son bulacak. Nedenide çok net ve açık. Katılımcılar asla aynaya bakmıyorlar, hatalarını, eksiklerini,..... masaya yatırmıyorlar, kendileri gibi olmayanları, düşünmeyenleri ötekileştiriyorlar, kabul etmiyorlar,....
Bu kaçıncı deneme ve kaçıncı fiyasko? Sadece bir kere düşünün yeter.




Bu ileti en son Alisan tarafından 28.09.2014- 00:02 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 28.09.2014- 01:15


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Bana gene kızacaksınız ama gerçeği söylemek gerekirse bu çalışmaın sonuda herzamanki gibi bir hiçle son bulacak. Nedenide çok net ve açık. Katılımcılar asla aynaya bakmıyorlar, hatalarını, eksiklerini,..... masaya yatırmıyorlar, kendileri gibi olmayanları, düşünmeyenleri ötekileştiriyorlar, kabul etmiyorlar,....
Bu kaçıncı deneme ve kaçıncı fiyasko? Sadece bir kere düşünün yeter.


Neden bu kadar önyargılısın ve umutsuzsun anlamıyorum.Sosyalist soldan önemli kişiler,örgütler bir araya geldi ve ortak bir mücadele nasıl geliştirilebilir onu tartışıyorlar,yapılması gereken bu iş olmaz demek değil buna nasıl omuz verebilirim,nasıl gelişmesine yardımcı olabilirim diye düşünmektir.
''kendileri gibi olmayanları, düşünmeyenleri ötekileştiriyorlar, kabul etmiyorlar,....'' bundan kastın akp'ci dsipliler mi,yoksa evetçi ufuk urasgiller mi?Onlar zaten gelmesin,onların olduğu hareket iktidara muhalif bir hareket değil iktidara payanda hareketi olur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 28.09.2014- 15:57


Nasıl olursa olsun AKP zihniyetiyle mücadele edilmesi lazım. Kim yapıyorsa, nasıl yapıyorsa desteklenmelidir. Bu oluşumlara karşı çıkanlar gerçekte AKP'nin yanında saf tutanlar ve AKP'nin iktidarda kalmasından çıkar sağlayanlardır. AKP'nin Türkiye'ye dayattığı faşizmi görmek istemeyenler elbette AKP faşizmine karşı oluşturulmaya çalışılan girişimlere karşı çıkacaklardır. Eşyanın tabiatı bunu gerektiriyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 28.09.2014- 18:36


AKP Türkiye'yi gerici yönde değiştirken solun milliyetçi ve liberaller dışındaki ilerici ve yurtsever kesimleri örgütleyebilmesi büyük bir başarı olacaktır. Türkiye'nin buna ihtiyacı var.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 29.09.2014- 12:19


İçimizdeki IŞİD

“Dua edin de Kobani düşmesin.” Dün Kadri Gürsel’in yazısının başlığı böyleydi. Kobani düştüğünde binlerce insan canından olacak. Kobani düştüğünde barış umudunun son kırıntıları da yok olacak.

MELİH PEKDEMİR



Yani? İçimizdeki Şeytan!

“Dua edin de Kobani düşmesin.” Dün Kadri Gürsel’in yazısının başlığı böyleydi. Kobani düştüğünde binlerce insan canından olacak. Kobani düştüğünde barış umudunun son kırıntıları da yok olacak.

Ortadoğu’da IŞİD ve ABD zıtların birliğinden oluşan bir düzen kuruyor.

Demek ki Yeni Türkiye değil Yeni Ortadoğu (YO) kuruluyor. Zalim (siz onu ZŞ diye tanırsınız) bir süreliğine tam da bu iş için enstrüman…

ABD, BOP bitti YO verelim diyor… Yo! Biz almayalım.

Bakmayın siz Amerikalıların ara sıra afra tafra yapmasına. Murat Yetkin geçtiğimiz günlerde şu acı gerçeği hatırlatmıştı: “İşin üzücü yanı Türkiye’nin ekonomik ve demokratik gelişkinliğine değil, askeri işbirliğinin niceliğine yönelik bu tür eleştirilerin genellikle Türk yönetimlerinden daha fazlasını koparma amaçlı kokmasıdır; ne yazık ki amaçlanan hep daha fazla askeri taviz olmaktadır.”

Zalim’i köşeye sıkıştırdılar. Haftalardır dillere düşen dinleme v.b. haberlerinden anlaşılıyor ki iplerini ellerine almışlar, zaten dinlediklerini de bizzat kendileri ilan ettiler. NATO zirvesindeyken Zalim tek laf bile edemedi bu konuda, ayıbı ima edilince utanmıyor ama belli ki çok korkuyor. Böylesine pis bir tezgâh… İnsanın dili varmıyor ama diplomasi dedikleri şantajla “ikna” ediyorlar. Dün olmaz dediğine bugün bal gibi olur diyor.

Nereden nereye değil mi? Sahi bir de Yeni Osmanlıcılık vardı! Sözüm ona bir “Sünni İmparatorluğu” kuracaklar, hatta Cuma namazlarını Şam’daki Emevi camisinde kılacaklardı. Şimdi cenaze namazları kılınıyor dört bir yanda bu saçma sapan ve vahşi iddiaları yüzünden.

En korkutucu yanı: Bizler dahil herkesin desteklediği barış süreci de savaş sürecine dönüştü dönüşecek. Çözüm süreci için samimi Kürt ha bire netleşsin derken hain Kurt puslu havayı seviyordu. Netleştiler: Kürtlerin defterini dürmeye Kobani’den tekrar başladılar. Aynı anda PKK ile barış ve PYD ile savaş halinin imkânsızlığını ispatladılar.

Kobani maskeleri düşürdü ve Kürt siyasi hareketinin sabır taşı çatladı. Süreç bitti bitecek gibi. Bakalım Öcalan nasıl bir tavır sergileyecek? Barış umuduyla hâlâ içimizdeki şeytanla ittifak yapacak mı?

Peki içimizdeki şeytanı kim taşlayacak? “Biz” taşlayacağız! Peki “Biz” kimiz? Bizler 30 Ağustos’ta ve 21 Eylül’de bir araya gelen ve birlikte mücadeleye karar verenleriz, açık konuşmak gerekirse can havliyle bir araya gelenleriz. Artık bundan ötesi canımızı korumak için canımızı dişimize taktığımız bir mücadeleye girişmek.

AKP zulmünü kısa dönemde belki bertaraf edemeyiz ama AKP’nin elini bozabiliriz. Elini bozunca hedefi hep 12’den vurmasını önlemek, her dediğinin olamayacağını ispatlamak, gidişatına takoz koymak bile ilk adımlarda başarı sayılmalı…

İşte bunu derhal başaracağız. Gezi'nin ruhunu yaşatabilmek için, Somalı madencilerimizin hesabını sorabilmek için, çocuklarımıza imam hatip olmaktan öte bir gelecek kurabilmek için, Kobani’de katledilen Kürt kardeşlerimizin yanı başında olabilmek için bunu başarmak zorundayız.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 18 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   6   7   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Birleşik Haziran Hareketi’nin geleceği denizcan 5 3767 24.12.2014- 12:14
Konu Klasör Haziran Hareketi kuruluyor, ya sonra? denizcan 2 3418 22.12.2014- 13:56
Konu Klasör 15-16 Haziran, sol hareket ve işçi hareketi proleter 1 4013 15.06.2015- 15:53
Konu Klasör Birleşik Haziran Hareketi Toplanıyor denizcan 1 4047 26.12.2014- 20:02
Konu Klasör 'Haziran Hareketi kurucu bir iradedir' dayanışma 0 2555 17.02.2015- 14:40
Etiketler   Birleşik,   Haziran,   Hareketi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS