SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Geziciler nerede, Kürtler nerede?           (gösterim sayısı: 4.937)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: dayanışma
Konu Tarihi: 12.10.2014- 19:14


Geziciler nerede, Kürtler nerede?

Bir soruyla başlayalım: “Gezici” ya da aynı anlama gelmek üzere “Haziran isyancısı” kimdir; “Gezici”, nasıl bir politik figüre tekabül etmektedir?

FATİH YAŞLI

Resim Ekleme

Bir soruyla başlayalım: “Gezici” ya da aynı anlama gelmek üzere “Haziran isyancısı” kimdir; “Gezici”, nasıl bir politik figüre tekabül etmektedir?
Hepimiz biliyoruz ki, “Gezici” ne sınıf kiniyle ayaklanmış işçi, ne de devrim ve sosyalizm hedefiyle sokağa çıkmış militandır. Gezici, 1 Haziran gününe kadar politikayla “şöyle böyle” ilgilenmiş ve örgütsüz ama otoriter muhafazakârlaşmanın gündelik hayatına kadar sirayet ettiğini fark edip bundan rahatsızlık duyan, seküler, özgürlükçü, cumhuriyetin kazanımlarına duyarlı ve kendisini ulus-devletin Mustafa Kemal ve bayrak gibi sembolleriyle özdeşlik kurarak ifade eden milyonların ortak adıdır.

(Bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına hemen belirtelim, bu söylediklerim ne Haziran/Gezi direnişinin Türkiye tarihinin en önemli toplumsal kalkışması olduğu ne de direnişçilerin solda durduğu gerçeğini değiştirmez. Haziran/Gezi, devrimci bir potansiyelin adıdır ve toplumsal muhalefetin bugün de hala ayağını basacağı zemin burasıdır.)
Peki, yazının asıl konusuna girecek olursak, “Kürtler nerede” sorusunu, yani “Kürtler neden sokakta değiller, neden isyanın bir parçası olmuyorlar” sorusunu, ortalama bir Gezici mi sormuştur?

Cevabı bilinen soru
Bu sorunun yanıtı Gezicilerin Kürt sorununa nasıl baktığıyla doğrudan ilgilidir. İnkâr etmeye gerek yok, Gezicilerin ezici bir çoğunluğu için Kürt sorunu pek anlaşılabilmiş bir sorun değildir. Kürt sorunu dendiğinde çoğu meseleyi bir asayiş sorunu olarak algılar, anadilinde eğitimden siyasi statüye uzanan genişlikteki talepleri “bölücülük” olarak görür, PKK ise dış güçlerin uzantısı bir terör örgütü olarak nitelendirilir. Tam da bu nedenle ortalama bir Gezici için “Kürtler nerede” sorusu pek anlamlı değildir; çünkü ortada, yardıma gelmesi gerektiği halde gelmeyen doğal bir müttefik yoktur, Kürt hareketinin direnişe katılmaması Gezici için doğal olandır.

O halde bu soruyu kim sormuştur, kim “Kürtler nerede” sorusunu bir ateş topu misali ortaya atıvermiştir?
Sorunun sahibi, Gezi kitlesinin “bilinçli” kesimleridir; ki bu bilinçli kesimler sosyalistlere değil, ulusalcılara ve onların örgütlü ya da yarı-örgütlü/sempatizan kesimlerine tekabül etmektedir. Bu kesimler açısından AKP ve Kürt hareketi uzunca bir süredir ABD’nin kontrolünde ve birbirleriyle anlaşmış bir şekilde, ülkeyi bölmeye çalışmaktadırlar, ikisi de işbirlikçidir, gericidir ve cumhuriyet düşmanıdır; “açılım süreci” ise bu anlaşmanın nişanesidir ve süreç bittiğinde Türkiye bölünmüş olacaktır.
Dolayısıyla “Kürtler nerede” sorusu, yardıma gelmesi beklenen bir müttefike, gelmediği için edilmiş bir sitemden çok, “zaten gel(e)mezler, çünkü AKP’yle anlaştılar” şeklindeki yargının, soru kalıbına dökülmüş ve cevabının zaten bilindiği varsayılan halidir.

Geçerken not edelim, sorunun soruluş biçiminden bağımsız olarak Kürt hareketinin Gezi’yle ilişkilenme biçimi mutlaka tartışılmalı, eleştirilmelidir; Kürt hareketi Gezi’ye açıkça “AKP giderse devlet masayı devirir” düşüncesiyle yaklaşmıştır. Yine de unutmamak gerekir ki, Diyarbakır’da bir milyon kişi sokağa çıkıp polisle çatışmaya başladığında, İstanbul’da bunun nasıl bir etki yaratacağı, örneğin insanların Kürtlerle dayanışmayı mı yoksa “bölücüler”e karşı devletin safında mı durmayı tercih edeceği hala meçhuldür. Ya da Kürt coğrafyasından tıpkı şimdi olduğu gibi beşerli onarlı ölüm haberleri geldiğinde, örneğin İzmir’den “polisimiz, askerimiz” seslerinin yükselmeyeceğinin ve eve dönülmeyeceğinin de hiçbir garantisi yoktur. Dolayısıyla Haziran direnişiyle Kürt hareketi arasındaki ilişki, duygusallığın bir kenara bırakıldığı çok daha nesnel değerlendirmelere muhtaçtır.

Peki Geziciler nerede?
“Kürtler nerede” sorusu bir süre sonra karşıtını yaratmış ve bu sefer Kürtler “Geziciler nerede” sorusunu sormaya başlamışlardır. Kürt coğrafyasında bir süredir yükselmekte olan gerilim, örneğin bir süre önce Lice örneğinde görüldüğü üzere devlet şiddetinin sivillere yönelmesine dönüşünce, Kürtler devlet şiddetine, güvenlik güçlerinin faşizan uygulamalarına ve sivil ölümlerine ülkenin batısından neden güçlü bir sesin yükselmediğini, “Geziciler nerede” kalıbıyla sormaya başlamışlardır. Kürtlere yönelik devlet şiddetinin ve ölümlerin batıda yeterince gündem olmaması ve güçlü bir dayanışmanın sergilenmemesi, özellikle Kürt gençliğinin Türkiye’den duygusal kopuşunu hızlandırmış ve örneğin Kobane eylemleri sırasında “iki ağaç kadar değerimiz yokmuş” serzenişi yüksek sesle dile getirilmeye başlanmıştır. Üstelik burada zamanında sorulmuş olan “Kürtler nerede” sorusunun hıncı da vardır; çünkü soruya “bize Gezi’de neredeydiniz diyenlerin asıl kendileri neredeler” sorusuyla karşılık verilmektedir.

Sahiden de, Kobane eylemleriyle birlikte, sanki Haziran’da otobüsler devrilmemiş, cam çerçeve indirilmemiş, kaldırım taşları sökülmemişçesine bir “kamu malına zarar verme” tartışması başlamıştır. Dahası, Haziran günlerinde “faşist” olan, taşlanması, direnilmesi, küfredilmesi mubah görülen kolluk güçleri, birden “polisimiz, askerimiz”e dönüşmüş; bir sahiplenme söylemi alıp yürümüştür. Bu noktada dürüst olmak gerekmektedir: Solun yeterince müdahale edemediği, bağ kuramadığı ve dönüştüremediği Gezi kitlesinin önemlice bir bölümünde milliyetçi ve devletçi refleksler ağır basmış, ne Kobane ne de Kobane’yle dayanışma eylemleri, gözle görülür bir karşılık yaratabilmiştir. Bunun da ötesinde, “Aydınlık-Sözcü okuru” diye tarif edebileceğimiz tiplemenin politik bilincinde “Kürt düşmanlığı” öylesine merkezi bir konum teşkil etmektedir ki; bu bilinç, meseleye IŞİD ve PKK’nin “birbirini yemesi”, hatta “IŞİD’in PKK’yi bitirmesi” zaviyesinden bakmakta bir sakınca görmemektedir.

Dolayısıyla “Geziciler nerede” sorusu, yukarıda izah etmeye çalıştığım hakikate işaret etmesi bakımından önemlidir ve dikkate alınmalıdır. Böyle olmakla birlikte, kanaatimce yine de iki noktayı ihmal etmemek gerekmektedir: Birincisi CHP tabanının bir bölümünde Kobane, dayanışılması, sahiplenilmesi gereken bir yer olarak görülmektedir ve bunda CHP yönetimi ve vekillerinin konuya ilişkin izledikleri sağlıklı politikanın büyük rolü vardır. Yani “Geziciler” bütünüyle “milliyetçi-devletçi” geleneğe teslim olmuş değildir. İkincisi ise Gezi’nin örgütlü sol güçleri, akılları ve kalpleriyle Kobane’nin yanındadırlar; ancak siyaseten güçsüzlükleri ve toplumsal bağlarının zayıflığı, olan biteni ülkenin batısına güçlü ve doğru bir şekilde aktarmalarını engellemektedir. Sol, Kobane’de gücü ölçüsünde iyi bir sınav vermiştir ve buna rağmen yapılacak eleştiriler hem haksızlık hem de kötü niyetlilik olacaktır.

Haziran’dan Kobane’ye, Kobane’den Gezi’ye
Peki Gezicilerin ve Kürtlerin birbirlerine, “müttefik değil miyiz, nerede kaldınız” anlamında “neredeydiniz” diye sormaları, yani sorunun “pozitif” içerik kazanması bir hayal midir? Kobane ve sonrasında yaşananlara bakıldığında, yukarıda anlatmaya çalıştığım tablo, bir tür imkânsızlığa işaret eder gibi görünmektedir. Türkler ve Kürtler arasındaki duygusal kopuş hızlanmıştır ve üstelik henüz askerle gerilla arasındaki çatışmalar başlamamıştır daha. Kobane düşerse yaşanacaklar ise gerçek anlamıyla bir felaket anlamına gelecektir; çünkü Kürt illerinde yükselecek şiddet dalgasının karşılığı batıda IŞİD’in Türkiye’deki uzantıları ile faşist hareketin işbirliği ve Kürtlere/sosyalistlere yönelik linç girişimleri olacaktır.

Ancak konjonktür müdahaleye açıktır ve sol açısından bir “fırsat” anlamına da gelmektedir. IŞİD, belki de ilk kez Kürtlerin önemlice bir bölümü için siyasal İslam’ın nasıl büyük bir tehlike olduğunun anlaşılmasına vesile olmuştur; tam da bu nedenle Kürt aydınlanması/Kürt ilericiliği, IŞİD saldırılarıyla birlikte ivme kazanacaktır ve buraya mutlaka müdahale edilmesi gerekmektedir. İkinci olarak ise Kürt halkının IŞİD’e ve siyasal İslam’a direnişi cumhuriyetçi kitlelerin Kürtlere bakışını değiştirme ve onlarla seküler-sol değerler üzerinden bir diyalog kurma ihtimalini hiç olmadığı kadar güçlendirmektedir. Solun temel görevlerinden biri, her iki tarafa sol bir söylemle hitap ederek, bu diyalog zeminini kurmaktır. İmkânsız gibi görünse de, Haziran’dan Kobane’ye, Kobane’den Gezi’ye bir yol bulmak zorunluluktur ve o yol ya bulunacak ya da açılacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
VforVendetta
[ VforVendetta ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 10.11.2013
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: VforVendetta
Cevap Tarihi: 14.10.2014- 00:40


Kobane savaşı ve öncesinde Akpnin Suriyeli direnişçi diyerek Işid,El nusra gibi örgütlere silah desteği yapıp sonrasında 'pardon bunlar teröristmiş' demesi inandırıcılıktan uzaktır. Hdp ve kürtlerin buna tepki vermesi doğal olmakla beraber tepkiler okul-yurt yakma,bayrak indirme, dükkan yağmalama, benzin istasyonunu ateşe verme teşebbüsü,Atatürk büstünü indirme   silsilesine dönüşünce hdp haklı konumdayken kendini haksız duruma düşürmüştür. Bu durumda pkk çizgisinde olmayan gezicilerden,sosyalist,kemalist kesimden akp karşıtlığı temelinde bile olsa destek görmesi mümkün değildir. Hem Akp ile sözüm ona içeriği belirsiz, şeffaflıktan ve kamuoyundan uzak bir "açılım" ve "barış" sürecinden bahsedeksin sonra da akp karşıymış gibi yapacaksın;bir yandan ben anti-emperyalistim deyip bir yandan ABD ve Barzani ile işbirliği içine girip vatanına ihanet edeceksin!Bunlar tutarsız politikalar. Hem Serv antlaşmasını savunup hem anti-emperyalist, sosyalist olunmaz. Bu söylediklerim makalenin yazarı için de geçerlidir. Ben hdp nin Türkiye işçi sınıfı ve emekçi kesimler için herhangi bir politika ürettiğini veya böyle amacı olduğunu düşünmüyorum.
  AMAÇLARI SÖZDE HALK DEVRİMİ ADI ALTINDA TÜRKİYE HALKINDA KÜRT DÜŞMANLIĞINI ARTIRIP BU TOPRAKLARDA HALKLARI BİRİBİRİNE DÜŞÜRÜP İÇ SAVAŞ ÇIKARMAKTIR. ÇÜNKÜ KÜRT HALKININ EZİCİ BİR ÇOĞUNLUĞU PKKNIN HALK SAVAŞI ÇAĞRISINA VE STRATEJİSİNE DESTEK VERMEMİŞ, MÜCADELESİ GERİLLA DÜZEYİNDE KALMIŞTIR.Bu son Kobane eylemleri bu kanaatimi oldukça güçlendirmiştir.




Bu ileti en son VforVendetta tarafından 14.10.2014- 13:18 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleterdevrim
[ Kızıl ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 03.10.2014
İleti Sayısı: 37
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleterdevrim
Cevap Tarihi: 14.10.2014- 06:24


Alıntı Çizelgesi: VforVendetta yazmış

Bingölde polis öldürme gibi faşist eylemler



Tamam.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
VforVendetta
[ VforVendetta ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 10.11.2013
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: VforVendetta
Cevap Tarihi: 14.10.2014- 13:14


Alıntı Çizelgesi: proleterdevrim yazmış

Alıntı Çizelgesi: VforVendetta yazmış

Bingölde polis öldürme gibi faşist eylemler



Tamam.



onu yazmasaydım ne diyecektin acaba:-)) bir kelimeyi cımbızla çekip almanın dayanılmaz hafifliği. Ayrıca sivil olsun, üniformalı olsun cinayet cinayettir.




Bu ileti en son VforVendetta tarafından 14.10.2014- 13:16 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 14.10.2014- 19:22


Ben hziran direnişinde Kürtler nrede diye soranlara   sizler Diyarbakır ve diğer Kürt şehirlerinde yıllardır Kürt gençleri, çocukları polis yarafından dövülürken, joplanırken,..... neredeydiniz, 1990 lı yıllarda binlerce Kürt insanı faili meçhule giderken neredeydiniz sorusunu sormuştum ve hatta o sorduklarımın çoğunun Kürt çocuklarını terörüst ve ailelerinide çocuklarını devlet güçlerine karşı kalkan yapıyorlar dediklerini söylemiştim.
Başlığı ele alan yazar benim kadar açık söylemesede en azından Haziran kitlesindeki sıkıntıya değinmiş, yani olumlu bir yazı olmuş bence.
Yazarın açıklaması başka bir başlıkta tartışılan "al eline bayrağını Kobane için yürü" çağrısını yapanlarada güzel bir açıklama olmuş. Bayrağını eline alıp kimsenin Kobane için yürümeyeceğini bu başlıktaki yazıdanda çok net anlıyoruzki, böyle bir çağrı yapmanında ne kadar yanlış olduğunu, yapanların gezi ve bayrağı yanliş tahlil yaptıklarını göstermektedir.
Türkiye'de sol ister Türk ister Kürt solu olsun kendilerini ulusalcı, milliyetci   ve devletci siysetlerden uzak tutmalılar. Dincilere zaten asla yanaşmalılar.
Türkiye sosyalistleri ve solu Türkiye'de ezilen her ulusun, toplumun ,.... yanında olmalılar ve son dönemlrdeolduğu gibi asla bu sorunların kaynağı olan ulusalcı, milliyetci, devletci,.....   siyasetlere ve çevrelere yanaşmamalılar.
Yazarında doğru tesbit ettiği gibi Türkiye Solu ve sosyalistlri siyasete müdahale edecek kadar güçlü değiller. Ondan dolayı kendilerini nasıl güçlendirirler bunun sorgulamasını ve çalışmasını yapmalılar.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Nerede hata yaptık, çıkış nerede? melnur 5 3282 20.04.2018- 17:06
Konu Klasör İşçiler ve Kürtler melnur 0 1005 20.02.2022- 16:55
Konu Klasör Kürtler, sosyalistler ve tıkalı gişeler... melnur 1 238 29.09.2023- 05:38
Konu Klasör Siyasi muhasebe, kavrama yöntemi ve Kürtler... melnur 3 2329 20.09.2020- 09:19
Konu Klasör Pervin Buldan: Bu günün galibi Kürtler ve HDP olmuştur Nokta! melnur 2 2767 24.06.2019- 11:48
Etiketler   Geziciler,   nerede,   Kürtler
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS