SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Lenin'in hayatı           (gösterim sayısı: 9.656)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 05.09.2013- 17:23


Resim Ekleme



Vladimir İlyiç Ulyanov, bilinen adıyla Lenin Rus sosyalist politikacı, Ekim Devrimi'nin lideri ve Sovyetler Birliği Komünist Partisinin ilk başkanıdır.

Lenin aynı zamanda Marksist teorik ve felsefi yazıların yazarı olarak bilimsel sosyalizmin de kurucularındandır. Lenin'in en büyük amacı proleter bir Dünya devrimi oluşturup sınıf ayrımlarının olmadığı bir topluluk yaratmaktı (Komünizm).

Kendisi, Marksizm üzerine kurulmuş politik ve ekonomik bir teori olan Leninizm'inde kurucusudur. Leninizm, Marksizmin çağın gereklerine göre hem kuramsal hem politik hem de ekonomik alanda, temel ilkelere bağlı kalarak yeniden uyarlanması olarak anlaşılır. Leninizm kavramı, yeni olgular ve yeni bilimsel gelişmeler doğrultusunda Marksizmin yeniden üretilmesi gereği üzerinden değerlendirilir ve Marksizmin devrimci ve bilimsel özüne uygun olarak geliştirilmesi olarak anlaşılır.

    Çocukluğu ve gençliği
Vladimir Ulyanov 1887 civarı Rusya İmparatorluğu zamanında adı Simbirsk olan Ulyanovsk'ta doğan Lenin demokrasi ve özgür eğitim için mücadele veren devlet memuru İlya Nikolayeviç Ulyanov ile liberal görüşlere sahip Maria Aleksandrovna Ulyanov'un   oğludur. Ailenin etnik yapısı çeşitlilik gösterir. "Lenin'in ataları Rus, Kalmuk (Oyrat), Tatar, Yahudi, Alman, İsveçli ve muhtemelen diğer birkaç halka daha mensuptur." Lenin Rus Ortodoks Kilisesi'nde vaftiz edilmiştir.

Yaşamının ilk yıllarında iki trajedi ile karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan birincisi 1886 yılında babasının beyin kanamasından ölümü, ikincisi de Mayıs 1887'de ağabeyi Aleksandr İlyiç Ulyanov'un Rus çarı III. Aleksandr'ın hayatına kasteden bir bombalama eylemine katılması nedeniyle asılmasıdır. Aleksandr tutuklandığı sırada yanında bulunan kızkardeşi Anna, Karzan yakınlarındaki küçük Kokuchkino kasabasına sürülmüştür.

Resmî Sovyet biyografilerinde, devrimci eylemlerinin temelinin bu olaylarda yattığı söylenir. Sovyet ders kitabında basılan Beluzov'un ünlü resmi genç Lenin'i ve annesini Aleksandr'ın kaybı için yas tutarken gösterir. "Farklı bir yol izleyeceğiz" cümlesi Lenin'in halk devrimi için anarşist ve bireysel yöntemler yerine Marksist bir yaklaşım seçtiği anlamına gelmektedir. Lenin Marksizm ile ilgilenmeye başladıktan sonra öğrenci gösterilerine katıldı ve sonunda tutuklandı. Kazan Üniversitesi'nden atıldıktan sonra bağımsız olarak çalışmalarına devam etti ve 1891 yılında avukatlık yapmak için lisans aldı.

Latince ve Yunanca konusunda kendini gösteren Lenin aynı zamanda Almanca, Fransızca ve İngilizce de öğrendi. Ancak Fransızca ve Almanca bilgileri yetersizdi. 1917'de Inessa Armand'ın yardımıyla Fransızca ve İngilizce ile yazılan makaleleri çevirmiş ve aynı yıl Cenevre'de S.N. Raviç'e Benim Fransızca ile ders verme kabiliyetim yok demiştir.

      Devrimcilik dönemi
Eşi Nadejda Krupskaya Zürih'te Lenin'in kiraladığı daire
Inessa Armand Lenin Samara'da birkaç yıl çalıştıktan sonra 1893 yılında St. Petersburg'a yerleşti. Kariyer yapmak yerine devrimci propaganda ile uğraşmayı tercih etti ve Marksizm üzerine çalıştı. 7 Aralık 1895'te tutuklandı. 14 ay tutulduktan sonra Sibirya'daki Shushenskoye köyüne sürgüne gönderildi.

Temmuz 1898'de bir sosyalist eylemci olan Nadejda Krupskaya ile evlendi. Nisan 1899'da Razvitiye kapitalizma v Rossi (Rusya'da Kapitalizmin Gelişmesi - Geniş-Çaplı Sanayi İçin Bir İçpazarın Oluşma Süreci) yayımlandı.

1900 yılında cezasının sona ermesinin ardından Rusya'da ve Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde çalıştı. Zürih, Cenevre, Münih, Prag, Viyana, Manchester ve Londra'da bulundu. Sürgünde iken, sonraları önde gelen rakiplerinden olacak olan Julius Martov ile Iskra gazetesini kurdu. Devrimci hareket üzerine çeşitli makaleler ve kitaplar yazdı. Bu dönemde çeşitli mahlaslar kullandıktan sonra sonunda Lenin mahlasını kullanmaya karar verdi.

Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nde   etkin görev aldı. 1903 yılında yazdığı Çto delat? kitapçığının kısmen etkilemesiyle ortaya çıkan parti içi bölünmede Menşeviklere karşı Bolşeviklere önderlik etti. Bu kitapçığın devrim öncesi Rusya'sında en etkili kitapçıklardan biri olduğu söylenir. 1906 yılında RSDİP'nin başkanlığına seçildi ve güvenlik nedeniyle 1907 yılında Finlandiya'ya geçti.

Avrupa'daki seyahatlerine devam ederek 1912'de Prag Parti Konferansı ve 1915'de Zimmerwald Konferansı gibi birçok sosyalist toplantıya ve etkinliğe katıldı. Lenin Zimmerwald Solu'nun en önemli lideriydi. Inessa Armand Rusya'yı terkedip Paris'e yerleştikten sonra sürgünde yaşayan Lenin ve diğer Bolşevikler'le karşılaştı. Lenin daha sonra İsviçre'ye geçti.

1914 yılında I. Dünya Savaşı başladığında, o zamanlar kendilerini Marksist diye tanımlayan Avrupa'nın Sosyal Demokrat partileri kendi ülkelerinin savaş için harcadığı çabayı destekledi. Lenin, Alman Sosyal Demokratları'nın savaşı desteklediğine ilk başlarda inanmamıştı, bu olaylar neticesinde savaşı destekleyen partilerden oluşan İkinci Enternasyonal'den ayrıldı. Lenin "emperyalist savaş" olarak nitelediği bu durumun sınıflar arası savaşa dönmesi gerektiğini savunuyordu.

Şubat Devrimi

Lenin, Ture Nerman ve Carl Lindhagen (Stokholm, Nisan 1917)

Nisan 1917'de Lenin'i Petrograd'ın Finland İstasyonuna getiren lokomotiv Lenin (Finlandiya, 11 Ağustos 1917) Ana madde: Şubat Devrimi Rusya'daki 1917 Şubat Devrimi'nden ve Rus çarı II. Nikolay'ın devrilmesinden sonra Lenin en kısa sürede Rusya'ya geri dönmek zorunda olduğunu biliyordu ancak tüm hızıyla süren I. Dünya Savaşı sırasında tarafsız İsviçre'de sıkışıp kalmıştı. İsviçreli komünist Fritz Platten, Lenin'in ve etrafındakilerin Almanya üzerinden trenle yolculuk edebilmesi için Alman hükümeti ile anlaşmaya varmıştı. Alman hükümeti Lenin'in Rusya'ya dönüşünün açabileceği siyasal karışıklığın Doğu Cephesinde savaşı bitirmeye yardımcı olacağını umuyordu. Almanya'dan sonra feribotla İsveç'e geçen Lenin'in İskandinavya'daki yolculuğu İsveçli komünistler Otto Grimlund ve Ture Nerman tarafından ayarlanmıştı.

Nisan 1917'de Petrograd'a ulaşan Lenin, geçici hükümete karşı Nisan Tezleri'ni yayımlayarak Bolşevik hareketinde liderlik konumuna geldi. Başlangıçta Lenin, partisini sol görüş olarak izole etmesine rağmen Bolşeviklerle anlaşmazlık sonucu parti, geçici hükümetten medet ummayanların toplanma yeri hâline geldi. Muhalefetteki Bolşevikler, sorumluluk almayarak hükümet uygulamalarına sahiplenmediler.

Bu dönemde Aleksandr Kerensky ve Bolşeviklerin diğer rakipleri Lenin'i Almanlardan para alan bir ajan olarak suçladı. Bunun üzerine, önceleri Menşevik olan sonra Bolşeviklere daha yakın duran Leon Troçki 17 Temmuz'da Lenin'i savunan bir konuşma yaptı:

"Öyle dayanılmaz bir hava yaratıldı ki artık ne siz ne de biz nefes alamıyoruz. Lenin'e ve Zinoviev'e alçakça iftiralar atılmakta. Lenin devrim için otuz yıldır mücadele ediyor. Ben yirmi yıldır halkın ezilmesine karşı mücadele verdim. Bunun sonucunda Alman militarizmine karşı, nefretten başka bir duygu beslememiz söz konusu bile olamaz. (...) Alman militarizmine karşı mücadelem nedeniyle bir Alman mahkemesi tarafından sekiz ay hapis cezasına çarptırıldım. Bunu herkes bilir. Bu salonda bulunan kimse bizim Almanların paralı uşağı olduğumuzu söylemesin."

Temmuz ayında başarısız bir Bolşevik ayaklanmasından sonra Lenin güvenlik nedeniyle Finlandiya'ya gider. Temmuz ayı sonunda yasadışı koşullarda yapılan 6.Kongrede Enternasyonalistler Bolşeviklere katılır. Ekim ayında geri dönerek geçici hükümete karşı "Sovyetler iktidara!" sloganıyla silahlı bir devrime önayak olur. Hükümet üzerine düşüncelerini "Devlet ve Devrim" adlı denemesinde açıklamıştır. Bu denemede işçiler tarafından seçilen ve yine işçiler tarafından iptal edilebilen işçi konseylerinden ya da "Sovyetler'den" oluşan yeni bir hükümet tarzından söz etmiştir.

Ekim Devrimi

Ekim Devrimi    

8 Kasım'da Lenin, Rus Sovyet Kongresi tarafından "Halk Komiserleri Konsey Başkanı" (hükümet başkanı) seçildi.

"Komünizm Sovyet iktidarı ile tüm ülkeye elektriğin ulaştırılmasıdır" diyen Lenin, Rusya'nın her yerine elektrik götürülmesinin ve tarım ile sanayinin modernize edilmesinin önemini vurgulamıştır. "Sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz." Herkes için ücretsiz evrensel bir sağlık sistemi kurmak, kadınlara haklarını iade etmek ve okur yazar olmayan Rus halkına okuma yazma öğretmek konularında çok hevesliydi. Ama Bolşevik hükümetinin öncelikli eylemi Rusya'yı I. Dünya Savaşı'ndan çekip kurtarmaktı.

Brest Litovsk Antlaşması
Almanların doğuya doğru sürekli ilerlemeleri tehdidiyle karşı karşıya kalan Lenin, Rusya'nın acilen bir barış antlaşması imzalaması gerekliliğini tartışmaya açtı. Buharin gibi diğer Bolşevik liderleri, savaşa devam etmenin Almanya'da devrim çıkartmanın bir yolu olduğunu savunuyorlardı. Uzlaşmaları yöneten Troçki her iki tarafın da toprak kazançlarını iade etmesi şartıyla bir barış antlaşması yapılmasını içeren orta yolu savunuyordu. Barış görüşmeleri başarısız olunca Almanlar ilerlemeye devam etti ve Rusya'nın batı topraklarının büyük bölümü işgal edildi. Bu durum karşısında Lenin'in savunduğu tez, Bolşevik liderlerinin çoğunluğunun desteğini kazandı. 3 Mart 1918'de Brest-Litovsk Antlaşması'nı imzalayan Lenin, Rusya'yı I. Dünya Savaşı'ndan çıkardı. Bu antlaşma sonucunda Rusya, Almanya'ya ve Osmanlı İmparatorluğu'na önemli toprakları geri vermek zorunda kaldı.

Bolşevikler Meclis seçimlerini kaybettikten sonra 19 Ocak'ta yapılan ilk oturumu Kızıl Muhafızları kullanarak kapattılar ve Sovyetlerin desteğinden dayanak aldılar. Bu tarihten itibaren, görüşleri Lenin'e ve Bolşeviklere uymayan parti ve gruplar düzenli olarak siyasal hayattan çıkarıldı ve süreklilik arzeden iç savaşlar yüzünden Sovyet Kongreleri tekrar tekrar dağıtıldı.

Bolşevikler, Sosyalist Devrimci Parti'nin sol kanadıyla birlikte bir koalisyon hükümeti kurdu. Ancak sosyalist devrimcilerin Brest-Litovsk antlaşmasına karşı çıkıp muhalif partilerle birleşerek Bolşevik hükümetini devirmeye çalışmasıyla bu koalisyon bozuldu. Lenin bu çabalara karşı muhalif partilerin bazı üyelerinin hapsedilmesini de içeren toptan bir karşı çıkmayla cevap vermiştir.

1918'in başından itibaren Lenin, işçilerin kendi kendilerini yönetmeleri kavramına zıt ama uzmanlık ve verimlilik sağlayabilmek adına her kuruluşun başına tek bir kişinin geçmesi ve demokratik kurallara göre kuruluşu yönetmesi gerekliliği konusunda kampanya yaptı.

    Gizli polisin kuruluşu  
Feliks Edmundoviç Dzerzhinskiy (ÇK, GPU ve OGPU Başkanı: 1917-1926) Yeni kurulan Bolşevik hükümetini karşıdevrimcilerden ve diğer siyasi muhaliflerden korumak adına Bolşevikler Çeka   adını verdikleri bir gizli polis teşkilatı kurdu.

Bolşevikler Ekim Devriminin ertesinde yaymaya başlayan genel grevin gelişmesini durdurmak zorunda kalmıştır. Fransız Devrimindeki devrim mahkemesi savcılarından Antoine Quentin Fouquier de Tinville gibi adamına ihtiyacı duyan Lenin, 2 Aralık'ta yeni bir özel komiteyi kurdurmak için Askerî Devrimci Komitesi eski başkanı Felix Dzerzhinski'yi atamıştır. Lenin sabotaj faaliyetleri ve karşı devrimiyle mücadele etmek için istisnaî yöntemlerin kullanılmasını emretmiştir. Dzerzhinskiy 20 Aralık'ta özel komitenin kuruluş taslağını önermiş ve kabul edilmiş ve basın yayın ve sabotaj faaliyetleri, Sağ SR, grevlere katılanların özel komite tarafından kontrol edilmesi kararlaştırışmıştır. Lenin her zaman ÇK'nın koruyucusu ve savuncusuydu.[

Çar ailesi

Bolşevikler devrik Çar II. Nikolay için bir mahkeme kurmayı planlamıştı, ancak 1918 Ağustos'unda Beyaz Ordu'nun kraliyet ailesinin tutulduğu Yekaterinburg'a ilerlemesi üzerine Sverdlov yerel Sovyet'ten, Beyazlar tarafından ele geçirilmesindense devrik çarın infaz edilmesi için istekte bulundu. Çarın ve ailesinin öldürüldüğü olaya merkezî hükümetin mi, yoksa yerel Sovyet'in mi karar verdiği, tarihçiler arasında hâlâ bir tartışma konusudur.

Suikast girişimleri
Lenin, Troçki ve askerlerle Kronstadt'da,   Ocak 1918'de Lenin'in aracına Petrograd'da, Mark Allien tarafından silahlı saldırıda bulunuldu. Bir konuşmadan dönen Lenin ve Fritz Platten aracın arkasında oturuyordu. Ateş edilmeye başlandığında "Platten, Lenin'i başından tutarak yatırdı...Platten'in eli, Lenin'i korumaya çalışırken sıyırıp geçen bir kurşun yarasıyla kan içinde kalmıştı."

30 Ağustos 1918 günü, Sosyalist Devrimci Parti üyesi Fanya Kaplan, bir miting sonrası aracına giden Lenin'e yaklaştı ve adını haykırdı. Cevap vermek için dönen Lenin, suikastçının üç el ateşiyle yaralandı. Kurşunların ikisi omzuna, biri akciğerine isabet etti. Diğer suikastçıların hastanede beklediğine inanan Lenin, hastaneye gitmeyi reddettiği için Kremlin'deki odasına götürüldü. Doktorlar kurşunları çıkarmanın çok tehlikeli olduğuna karar verdiler. Daha sonra iyileşmesine rağmen Lenin'in sağlığı bu olaydan sonra giderek kötüleşti.

Suikast girişimine ve parçası olduğu giderek artan komünist karşıtı cepheye komünist hükümetin yanıtı gecikmedi. Onbinlerce kişi, Devrim'in düşmanı olarak Bolşevik hükümetine karşı etkin olarak eylemde bulunmalarından dolayı ya öldürüldü ya da çalışma kamplarına gönderildi. İç savaşın kızışması ve Savaş Komünizmi denilen politikanın uygulanmaya başlandığı döneme rastlar. Bu politikanın içine köylünün elindeki tahılın zoralımı da dahildi. (bu dönemde kızıl ordunun iç savaşı kazanması ve devrimin korunabilmesi için gerekliydi) ve bu durum sonucunda geniş çaplı bir kıtlık oluşmuştur.

Lenin her zaman "devrim düşmanlarına karşı ödün verilmemesinden yana oldu. Proleter devletin kapitalist kuruma karşı organize bir şiddet sistemi olduğu görüşüne sahipti. 1918 sonlarında Kamenev ve Buharin Çeka'nın keskin köşelerini yuvarlamaya çalıştığında, teşkilatı Lenin savunmuştur. Lenin kitle gücünün ateşli bir savunucusuydu. Bu yüzden devrimin kitlelerin eseri olacağı görüşü ona aitti.

Rusya İç Savaşı dönemi
1919 Mart ayında Lenin ve diğer Bolşevik liderler tüm dünyadan gelen devrimci sosyalistlerle buluşarak Komünist Enternasyonal'i kurdu. Bu şekilde, daha geniş olan sosyalist hareketten ayrılındı, artık komünist olarak nitelendirileceklerdi. Rusya'da Bolşevik Partinin adı önce "Rusya Komünist Partisi" daha sonra da "Sovyetler Birliği Komünist Partisi"   olarak değiştirildi.

Bu arada, Rusya'da iç savaş sürmekteydi. Çok geniş bir yelpaze içinde farklı görüşlere sahip siyasi hareketler ve destekçileri Sovyet hükümetini devirmek için silaha sarılmıştı. Birçok taraf iç savaşa karışmış olsa da çarpışan iki önemli taraf komünistlerin Kızıl Ordusu ile gelenekçilerin Beyaz Ordusuydu. Fransa, Büyük Britanya, ABD ve Japonya gibi yabancı güçler Beyaz Ordu yararına işe karışmış olsa da etkileri çok olmamıştır. Sonunda Leon Troçki tarafından komuta edilen ve örgütsel açıdan daha becerikli olan Kızıl Ordu 1920 yılında Beyaz Ordu'yu ve müttefiklerini yenerek iç savaşı kazandı. Daha küçük çaplı çarpışmalar ise birkaç yıl daha devam etti.

Beyaz Ordu kuvvetleri, savaşın ve devrimin yol açtığı karışık dönemde "kontrol altında tuttukları bölgelerde büyük zalimlik gösterdiler. Kasabalar yakıldı, mal mülk yıkıldı ya da çalındı, köylülerin mahsulü ve hayvanları zorla alındı, karşı koyanlar işkence gördü ve öldürüldü.

1919'un sonlarına doğru Beyaz Ordu'ya karşı kazanılan başarılar Lenin'i, devrimi artık Batı'ya yaymak gerektiğine ve gerekirse güç kullanılmasına ikna etti. Bağımsızlığını yeni kazanmış olan İkinci Polonya Cumhuriyeti 18. yüzyılın sonlarına doğru Rusya tarafından ilhak edilen doğu topraklarını kontrol altına almaya başlayınca, bu bölgelerin kontrolü konusunda Bolşevik kuvvetleriyle karşı karşıya geldi ve çatışmalar 1919 yılında Polonya-Sovyet Savaşı'na yol açtı. Almanya'da devrimin sürmesi ve Spartaküs Birliği'nin yükselişe geçmesini Lenin, "Avrupa'yı Kızıl Ordu'nun süngüsüyle yoklamak" için en uygun zaman olarak gördü. Lenin, Rus Devrimi ile Alman Devrimi'nin komünist destekçilerini birbirine bağlamak için Kızıl Ordu'nun, arada kalan Polonya'yı sıçrama tahtası olarak kullanıp hem Almanya'ya hem de Batı Avrupa'daki diğer komünist hareketlere yardıma gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Ancak Sovyet Rusya'nın Polonya-Sovyet Savaşı'nda yenilmesi üzerine bu planlar suya düştü.

(...)

.

NEP

Uzun yıllar süren savaş, Bolşeviklerin savaş ekonomi politikası, 1921 yılındaki kıtlık ve düşman hükümetlerin kuşatması sonucunda Rusya harap düşmüştü. En büyüğü Tambov isyanı olan birçok köylü ayaklanması oldu. 1921 Mart'ında Kronstadt'da denizcilerin isyanı üzerine Lenin, savaş komünizmi politikasını sanayii ve özellikle tarımı yeniden yapılandırmak için Yeni Ekonomi Politikası (NEP) ile değiştirdi. Bu yeni politika, politik ve ekonomik gerçekliklerin tanınması üzerine inşa edilmiş ve aslında sosyalist idealden taktiksel bir geri dönüştü. NEP politikasıyla zorlukların üstesinden gelinmesi düşünülüyordu. (bu planlamanın başını 1924'de Lenin'in ölümünden sonra SSCB'nin başına geçen Josef Stalin çeker).1929 yılında NEP siyaseti yerini sanayileşme ve kolektivizasyona bırakacaktır.

      Yaşamının son yılları
Lenin'in ölümünü açıklayan resmî bildiri (21 Ocak 1924)Lenin'in sağlığı, devrim ve savaşın getirdiği gerginlik sonucu oldukça zarar görmüş, suikast girişiminde aldığı yaralar sağlık durumunu daha da kötüye götürmüştü. Kurşun hâlâ boynunda idi ve omuriliğe yakın durduğu için, o günün tıp tekniğiyle çıkarılması mümkün değildi. 1922 Mayıs'ında ilk defa felç geçirerek sağ tarafı kısmen felçli kalan Lenin'in hükümetteki rolü giderek azaldı. Aynı yılın Aralık ayında geçirdiği ikinci felçten sonra aktif politikadan çekildi. 1923 Mart'ında geçirdiği üçüncü felcin sonrasında konuşma yeteneğini de yitirerek ölene kadar yatağa bağımlı kaldı.



Lenin 21 Ocak 1924 günü, 53 yaşında öldü.
Lenin'in adı; hiç kuşku yok ki, işçi sınıfının yüce önderi olarak adı gönüllere kazındı. Onun adının her geçtiği yerde sosyalizmin düşmanlarının korkudan yürekleri çift atacak. Ama korkunun ecele yararı olmayacak tek kurtuluş seçeneğimiz sosyalizm yeryüzüne bir güneş gibi doğacak...

http://www.tsip1974.com/lenin.htm




Bu ileti en son melnur tarafından 05.09.2013- 17:43 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Hayata toslamak melnur 0 3334 09.11.2016- 12:56
Konu Klasör Teslim Töre hayatını kaybetti... melnur 3 2676 29.11.2019- 05:52
Konu Klasör Kürdistan’da çok partili hayata geçiş umut 0 3340 09.02.2015- 10:42
Konu Klasör Hayata Dönüş soruşturmasında suçlar örtbas edildi' özgür 0 3970 09.10.2013- 11:25
Konu Klasör ABD İran'ı Irak'ta vurdu: Kasım Süleymani hayatını kaybetti... melnur 5 1819 04.01.2020- 16:52
Etiketler   Leninin,   hayatı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS