Üye alınmayacaksa, alındığında hiç bir demokratik hakkı olmayacaksa o zaman da dar bir kadro yönetiminde kitlesellik kazanamayan bir örgüt haline gelirsiniz. İçe kapanmaktan başka yapılacak bir şey de kalmaz.
Üye neden alınmasın, TKP bugüne kadar üye almadı mı? İstenilen durumda olmasa da, Türkiye Sosyalist Hareketi'nin belkemiğini oluşturmuyor muydu? Yürüttüğü siyaset ile sosyalist solun hem ulusalcılık ve hem de kürt hareketi arasında sıkışmasının önüne geçen bir özneydi TKP. Bunu başarmıştı. Bu gerçeği göz ardı etmemek gerek.
Yaşanmış ÖDP deneyimi var. Hemen her görüş biraraya gelmiş ve coşkular içinde ÖDP hayata geçmişti. O haliyle ÖDP'ye komünist bir parti denilebilir miydi? Mümkün değil. Yürümesi de mümkün değildi. Yürümedi. HTKP bunun bilincinde, buna inanıyorum. Geçenlerde HTKP Parti Meclisi'nden bir arkadaşla uzun bir görüşmemiz oldu. Haziran'dan sonra hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylüyorlar. Sadece HTKP değil, sosyalist solun hemen tamamı bu görüşte. Haziran sosyalist sola bazı olanaklar sağlıyor, doğrudur. Ama komünist bir parti için bu durum, parti içi işleyişin değiştirilmesi anlamına gelmiyor. Parti işleyişinde, üye alımında birtakım esneklik olabilir, ama, kapsayıcılık adına ''ne olursan ol, bize gel'' yaklaşımı beni tedirgin ediyor. HTKP'li arkadaş, Parti Meclisi'ne seçimin bütün üyeler tarafından ve demokratik mekanizmayla yapıldığını, daha önce TKP dışı kalmış bazı aydınların partiye kazandırıldığını ve bazılarının da kazandırılacağını söylüyordu. Ne var ki, partinin aklı olan MK'nın o PM tarafından seçileceğini düşündüğümüzde bazı soru işaretlerinin ortaya çıkmaması mümkün değil.
Burada anlattıklarınızı risk olarak kabul ediyorum. Ancak komünistlerin de risk alma zamanının geldiğini düşünüyorum. Bu ülkede 15-16 haziran direnişi oldu, 1989 bahar eylemleri oldu, 91'de Zonguldak direnişi, tekel direnişi ve nihayet haziran direnişi oldu. Komünistler bu harekete nüfus edememişlerdir ve hareketleri kapsayıcı bir hareket yaratamamışlardır. Bütün bu eylemler olurken sadece işçi sınıfının ideolojik aklını temsil ediyorum diyerek içe kapanmak bir tercihtir. HTKP ise bu tercihi yanlış bir tercih olarak görmekte öncülüğün hareket yaratmakla mümkünlüğünü savunmaktadır. Risk varsa var, ancak yapılması gereken, atılması gereken bir adım da var.
İçe kapanmaktan söz etmiyorum. Tersine komünistler sınıfsal mücadeleye alan açacak her türlü sokak eylemlerine katılmalılar. Sizin ''kapsama'' dedikleriniz konusunda biraz soru işaretlerim var o kadar. Bir kere komünist parti hiç bir şekilde leninist parti niteliğinden vazgeçemez. HTKP kapsama derken buna vurgu yapıyor. Komünist ilkelerden ve parti örgütünden vazgeçmeyeceğinin altını çizmekle birlikte parti yapısı konusunda ben biraz daha muhafazakarım belki, HTKP'nın bu açılımına mesafe koyuşum bu yüzden olabilir. HTKP'nin ''kendine benzemeyenlerle'' ilişki geçme çabasını anlamlı bulmakla birlikte bu ''muhafazakarlık'' yüzünden eleştirel yaklaşıyor olabilirim. Bir kez daha, ''umarım başarırlar'' diyelim.
komünist partilerin steril kalma adına sokaktan uzak durmasını veya sokağa ürkek kalmasını tercih etmiyorum. HTKP de böyle söylüyor. TKP eski haliyle gelişebileceği kadar gelişmiştir. Ancak eski haliyle Haziran sonrasına müdahil olabileceği reflekslerden uzaktı. Yetersizdi de diyebiliriz. Ayrışmanın ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de buydu. HTKP şu anda bu konuda farklı bir yerde duruyor. Daha dinamik bir siyasal mücadeleyi savunuyor diyebilirim. Türkiye'nin geldiği koşullarda dışa açılmayanın öncü olabilmesinde sorunlar ortaya çıkacaktır. HTKP'nin gerçekleştirmeye çalıştığı bu.
Bu ileti en son bedrettin
tarafından 13.02.2015- 23:21 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
komünist partilerin steril kalma adına sokaktan uzak durmasını veya sokağa ürkek kalmasını tercih ediyorum. HTKP de böyle söylüyor. TKP eski haliyle gelişebileceği kadar gelişmiştir. Ancak eski haliyle Haziran sonrasına müdahil olabileceği reflekslerden uzaktı. Yetersizdi de diyebiliriz. Ayrışmanın ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de buydu. HTKP şu anda bu konuda farklı bir yerde duruyor. Daha dinamik bir siyasal mücadeleyi savunuyor diyebilirim. Türkiye'nin geldiği koşullarda dışa açılmayanın öncü olabilmesinde sorunlar ortaya çıkacaktır. HTKP'nin gerçekleştirmeye çalıştığı bu.
İlk cümlenizde anlam sapması var. HTKP'nin ne söylemeye çalıştığını anlıyor ve buna saygı duyuyorum. Partinin Leninist örgütlenme konusundaki kaygılarımı dillendirmiştim. HTKP'nin bu konuda duyarlı ve dikkatli olacağını da düşünüyorum. Şimdilik TKP'de beklemedeyim. Her iki partinin de yolu açık olsun. Umarım ikisinin de yolu en kısa zamanda kesişir ve yeniden TKP bayrağı altında birleşirler. Ülkenin buna acil ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Bütün farklı eğilimlerin korunduğu fakat temel konularda fikir birliğini olduğu yani farklılıkların zaaf değil zenginlik olarak kabul edildiği takdirde, oluşturulacak sosyal demokrat-sosyalist-komünist koalisyonun, yani ortak bir çatının bence günümüzde monolitik ve katı merkeziyetçi bir yapıdan çok daha demokratik olduğunu düşünüyorum. Kırmızı gül, güzel bir çiçektir, ama sadece güllerden oluşan bir bahçe mi güzeldir yoksa rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçe mi daha etkileyicidir, bence biraz da bu açıdan bakmak faydalı olabilir.Otorite gerekli bir olgu fakat eğilimleri doğru yönetip doğru yönlendirebildiği sürece iyi birşeydir.
Bütün farklı eğilimlerin korunduğu fakat temel konularda fikir birliğini olduğu yani farklılıkların zaaf değil zenginlik olarak kabul edildiği takdirde, oluşturulacak sosyal demokrat-sosyalist-komünist koalisyonun, yani ortak bir çatının bence günümüzde monolitik ve katı merkeziyetçi bir yapıdan çok daha demokratik olduğunu düşünüyorum. Kırmızı gül, güzel bir çiçektir, ama sadece güllerden oluşan bir bahçe mi güzeldir yoksa rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçe mi daha etkileyicidir, bence biraz da bu açıdan bakmak faydalı olabilir.Otorite gerekli bir olgu fakat eğilimleri doğru yönetip doğru yönlendirebildiği sürece iyi birşeydir.
Güzel görünümlü salata yapılmıyor ki, devrimi yönetecek örgüt oluşturuluyor. Bu yüzden monolitik yapı gerekiyor.
Bütün farklı eğilimlerin korunduğu fakat temel konularda fikir birliğini olduğu yani farklılıkların zaaf değil zenginlik olarak kabul edildiği takdirde, oluşturulacak sosyal demokrat-sosyalist-komünist koalisyonun, yani ortak bir çatının bence günümüzde monolitik ve katı merkeziyetçi bir yapıdan çok daha demokratik olduğunu düşünüyorum. Kırmızı gül, güzel bir çiçektir, ama sadece güllerden oluşan bir bahçe mi güzeldir yoksa rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçe mi daha etkileyicidir, bence biraz da bu açıdan bakmak faydalı olabilir.Otorite gerekli bir olgu fakat eğilimleri doğru yönetip doğru yönlendirebildiği sürece iyi birşeydir.
Sosyal demokrat bir partiyi savunuyor kapitalizm içinde sermaye ile emeğin yan yana yaşamasını istiyorsanız dediğiniz olabilir. Eğer sosyalist bir düzeni savunuyor ve amacınız sınıfsız bir toplum kurmak ise o zaman söylediklerinizin hiç bir yararı olmaz. Sosyalist bir partide parti karar organlarının sosyalistlerden kurulması lazımdır. Karar organı dışında parti tüzüğü ve parti programını kabul edenler üye olabilir, partinin karar organları dışında çeşitli yayınlarında ve faaliyetlerinde yer alabilirler. Bunu söylemek istiyorsanız bence bir sakıncası yok. HTKP de bunu yapmak istiyor.
Bütün farklı eğilimlerin korunduğu fakat temel konularda fikir birliğini olduğu yani farklılıkların zaaf değil zenginlik olarak kabul edildiği takdirde, oluşturulacak sosyal demokrat-sosyalist-komünist koalisyonun, yani ortak bir çatının bence günümüzde monolitik ve katı merkeziyetçi bir yapıdan çok daha demokratik olduğunu düşünüyorum. Kırmızı gül, güzel bir çiçektir, ama sadece güllerden oluşan bir bahçe mi güzeldir yoksa rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçe mi daha etkileyicidir, bence biraz da bu açıdan bakmak faydalı olabilir.Otorite gerekli bir olgu fakat eğilimleri doğru yönetip doğru yönlendirebildiği sürece iyi birşeydir.
söylediğiniz şekilde cephe kurulabilir ancak parti kurulamaz. ödp buna iyi örnektir. dediğiniz gibi kuruldu ve yürümedi.
komünist partilerin steril kalma adına sokaktan uzak durmasını veya sokağa ürkek kalmasını tercih ediyorum. HTKP de böyle söylüyor. TKP eski haliyle gelişebileceği kadar gelişmiştir. Ancak eski haliyle Haziran sonrasına müdahil olabileceği reflekslerden uzaktı. Yetersizdi de diyebiliriz. Ayrışmanın ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de buydu. HTKP şu anda bu konuda farklı bir yerde duruyor. Daha dinamik bir siyasal mücadeleyi savunuyor diyebilirim. Türkiye'nin geldiği koşullarda dışa açılmayanın öncü olabilmesinde sorunlar ortaya çıkacaktır. HTKP'nin gerçekleştirmeye çalıştığı bu.
İlk cümlenizde anlam sapması var. HTKP'nin ne söylemeye çalıştığını anlıyor ve buna saygı duyuyorum. Partinin Leninist örgütlenme konusundaki kaygılarımı dillendirmiştim. HTKP'nin bu konuda duyarlı ve dikkatli olacağını da düşünüyorum. Şimdilik TKP'de beklemedeyim. Her iki partinin de yolu açık olsun. Umarım ikisinin de yolu en kısa zamanda kesişir ve yeniden TKP bayrağı altında birleşirler. Ülkenin buna acil ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Bundan sonra iki partinin birleşmesi olmaz. Köprüler atılmış bir halde. KP hala steril kalmayı tercih ediyor, HTKP ise ideolojik mücadelenin yanında siyasi mücadelenin de eklenmesi ve bu mücadelenin ideolojik mücadelenin önünü açacağını söylüyor. KP ise konuyu hep ideolojik olarak ele alıyor. Bana göre önümüzdeki süreçte HTKP öne çıkacaktır.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
