SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
'Ama'cı solun umacıları           (gösterim sayısı: 4.422)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 12.01.2015- 17:27


'Ama'cı solun umacıları
Aytek Soner Alpan



Strateji inşası, her şeyden önemlisi bir program doğrultusunda öncelik belirleme ve ağırlık oluşturma meselesidir. Ağırlık noktaları belirsiz, öncelikleri iyi tanımlanmamış, dengeler gözeterek yaygınlaşmaya çalışan siyasetler, bir kural olarak yaygınlaşamıyor ama yayılıyor; difüze oluyor.

Difüze olan siyaset ise, yine bir kural olarak, yoğunluğunu ve etkisini yitiriyor.

O halde memleketin soluna içkin hale gelmiş ve siyaset yapmayı, strateji inşa etmeyi olanaksız kılan bir kültür olduğunu söyleyemez miyiz?

Nasıl bir kültürden bahsettiğimi şöyle anlatabilirim:    

İdeolojik mücadele dendiğinde “ama siyasal mücadele de önemlidir” diyen,

Dinci gericilik dendiğinde “mütedeyyin halkın değerleri”ni hatırlayan ve hatırlatan,

AKP’nin özgüllüğünü vurguladığınızda kapitalist sistemin evrenselliğine işaret eden,

AKP’yle mücadelenin önemine karşılık kemalizm, CHP, orduyu da akılda tutmamız gerektiğini belirten,

Kapitalizmin evrensel yönelimlerine dikkat çektiğinizde Türkiye’deki toplumsal formasyonun özgüllüklerini, örneğin devlet geleneğini unutmamamızı söyleyen,

Sizin sınıfsal bakışın önemine dair yaptığınız vurguları bazı kimliklerin de çeşitli konjonktürlerde taşıyabileceği potansiyel önem ile dengelemeye çalışan,

“Özelleştirmeye karşıyız” dediğinizde “ama kapitalist devletçilik yanlışına düşmemek lazım”dan dem vurup “ama burjuva siyaseti de KİT’leri çiftliğe çevirdi”yi de masaya getiren,

“Arap Baharı” gibi bir sürecin sonuçlarına dikkat çektiğinizde bu sürecin nedenlerine odaklanan, “emperyalizm” dediğinizde “ama iç dinamikler” diyen,

Charlie Hebdo’ya yapılan gerici saldırıdan sonra siyasal İslam’a ve onun emperyalizmle aynı tarafta olduğuna dair yapılan değerlendirmelere karşı “ama İslamofobi” kartıyla gelen,

“ama”cı bir sol kültürden bahsediyoruz.

“Ama” dedikten sonra gelenler “ama”cı solun umacılarıdır.

Şimdilerde moda olan bir umacı daha mevcut:

Toplumu yatayına kesen kimi gerilim hatlarına işçi sınıfı adına müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizen yaklaşıma “sınıfın bütünlüğü” umacısı ile karşı çıkmak!

Toplumu yatayına kesen söz konusu hat, örneğin, “gericilik karşıtlığı” ise buna işçi sınıfının kültürel olarak “muhafazakar ve mütedeyyin”, siyasal olarak AKP’ye angaje olan bölmeleri işaret edilerek itiraz ediliyor.

Tam da “işçinin sağcısı solcusu olmaz” saçmalığı tükeniyor derken, bu yavanlık yeni solcu bir sosla servis edilip bir kez daha yutturulmaya çalışılıyor. Bu yaklaşım bir de CHP’nin titrek merkezinin “AKP laiklik diyor, laik-gerici kamplaşmanın ekmeğini yiyor, o halde biz laiklik demeyelim” politikası ile birleştiriliyor.

Bu yaklaşımda bir dizi sıkıntı mevcut:

Öncelikle, sol, özel olarak AKP’nin genel olarak da siyasal İslam’ın bir “halk hareketi” olduğu yanılgısından ve buna bağlı komplekslerinden derhal kurtulmak zorunda. Siyasal hareketlere sınıf karakterlerini tabanları değil programları verir. Bu açıdan siyasal İslam, bırakalım bir halk hareketi olmayı Türkiye sermaye sınıfının öz evladıdır.

Yukarıdaki “ama”ların arkasında gericiliğin membaının halkın bağrı olduğu varsayımı bulunuyor. Bu, en az otuz senedir tekrar edilen bir yanlış. Zira, toplumun genelinin, özellikle de alt sınıfların dinci ideoloji tarafından kuşatılması sermaye sınıfının ihtiyaçları doğrultusunda yürütülen bir devlet politikası neticesinde gerçekleşmiştir. Bu politikanın tarihi AKP’den bir hayli eskidir ancak bu politika ile AKP’nin kökleri birdir ve aynı lağım çukurunda birleşmektedir. Sol, bu politikalar ile hesaplaşmayacaksa ne yapacak?

Bir diğer sıkıntı, solun Türkiye işçi sınıfını bütün olarak kendisine babasından miras kalan bir tarla sanmasıdır. Böyle bir durum söz konusu değildir. Türkiye’de solun asla hitap edemeyeceği toplumsal kesimler vardır ve bunların bir bölümü işçi sınıfının kapsamına girmektedir. Bunun yanı sıra solun ancak ve ancak genel bir yükseliş esnasında temas kurabileceği kesimler de vardır.

Ancak bir de bu kategorilerin dışında ideolojik olarak “müesses nizam”la köprüleri atmış ya da atmak üzere olan ve onlara mücadele edilecek bir gelecek vizyonunu yalnızca solun sunabileceği toplumsal kesimler mevcuttur. Sol, bu kesimler üzerinde ağırlığını kurabilir ve toplumsal etkisini bu “aşı” üzerinden yaygınlaştırabilir. Eski ideolojik angajmanlarında çözülmeler yaşayan bu kesimlere dönük kuşatıcı, kapsayıcı ve yönlendirici olabilecek bir müdahalenin örgütlenmesi bu nedenle kritiktir. Solun diğer toplumsal kesimlere uzanabilme yeteneğini bu bölme içerisinde biriktireceği güç tayin edecektir.

Bu kesimler arasında bir öncelik sırası gözetmeden “işçi sınıfının bütünlüğü” ekseninde yürütülecek siyasal mücadeleler sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Üstelik siyasal başlıkların sınıfı böldüğü, AKP’nin neoliberal karakterinin yani iktisadi politikalarının işçi sınıfının bütününü ilgilendirdiği gibi bir yaklaşım ne kadar inceltilirse inceltilsin ekonomisttir.

Eğer öncelik verilmesi gereken bir birlikten bahsedilecekse, bu birlik, sınıf bilincine sahip Kürt ve Türk emekçilerinin birliği olmalıdır. Laiklik ve Türkiye’nin ilerici birikimini sahiplenmek, burada sırtımızdaki yük olmak şöyle dursun bir kolaylaştırıcıdır.

6 yaşında çocukların evlenebileceği yani pedofilinin caiz olduğu yönünde fetva verilebilen, “iş güvenliği tedbirinin ‘abartılmasının’ Allah’a imanı sarsacağı” yönünde hutbe okutulan, iş cinayetlerinin fıtratla açıklandığı, iş cinayeti sahalarına isyanı önlemek için örümcek beyinli molla tayfasının salındığı, IŞİD ve bilumum İslamcı çetelerin üssü haline gelmiş olan, ümmet zemininde kurulmaya çalışılan bir “sözde barış”ın gündemde olduğu, Hizbulkontranın bitinin kanlandığı, kadınların bileklerine “fıtrat” adı altında pranga takılmaya çalışıldığı bir memlekette laiklik, kimse kusura bakmasın, sınıfsal bir gündemdir. Üstelik anadilinden bağımsız biçimde sınıfın ileri unsurlarını bir araya getirebilecek bir potansiyeli de temsil eder.

Bu nedenle laiklik sınıf mücadelesi açısından gerçek ve somut bir başlıktır.

Hele ki emperyalizm eline sahte bir laiklik bayrağı alarak siyasal İslam’a dönük ıslah etme operasyonu hazırlığında iken...

Bu nedenle laiklik ve aydınlanmacılık mücadelesinde bir adım öne çıkan, bu mücadeleyi sosyalizm zemininde kurgulayan, sosyalist iktidar mücadelesine bağlayan bizlerin, “ama”cı solcuların umacılarından korkmasına hiç gerek yok.

Yok, zira umacılar kâh mücadele kaçkınlığının kâh şu ya da bu çeşit kuyrukçuluğun bahanesi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.01.2015- 21:18


Bir önce yaptığım yorum buraya eklenebilir.
http://www.solpaylasim.com/k3921-oligarsi-iktidardaki-bir-avuc-zorba.html Zaten yazar da yazısının sonunu kuyrukçulukla bağlayarak, bize fazladan yorum yapma gereği bırakmamış.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Amacımız... melnur 0 6199 03.08.2013- 02:24
Konu Klasör Solun cirmi, solun cürmü denizcan 0 3175 15.02.2016- 18:44
Konu Klasör AKP ve yanılgılarımız! melnur 19 10477 24.04.2019- 20:20
Konu Klasör Anketlerde seçim sonuçları melnur 3 3832 24.03.2019- 21:08
Konu Klasör 14 Mayıs seçim sonuçları ve sosyalistler... melnur 6 397 10.06.2023- 05:40
Etiketler   Amacı,   solun,   umacıları
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS