SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
15 bin metal işçisi 29 Ocak’ta greve çıkıyor           (gösterim sayısı: 4.575)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: proleter
Konu Tarihi: 14.01.2015- 19:54


15 bin metal işçisi 29 Ocak’ta greve çıkıyor

Metalde MESS dayatmalarına karşı alınan grev kararının uygulama tarihi 29 Ocak 2015 olarak açıklandı.

İstanbul Şişli’deki DİSK Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında metal işkolunda 42 fabrikada Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi 15 bin işçiyi kapsayan grevin uygulama tarihinin 29 Ocak olacağı açıklandı.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun yanı sıra DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri ile Birleşik Metal-İş üye ve yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında DİSK/Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu tarafından okunan açıklamada grev kararı, gerekçeleri ve tarihi basın ve kamuoyuyla paylaşıldı.

Birleşik Metal-İş üye ve yöneticilerinin grev gözcüsü önlükleriyle katıldığı toplantıda, grev uygulama tarihi ‘Patronların kölesi olmayacağız!’, ‘Direne direne kazanacağız!’, ‘Yaşasın onurlu mücadelemiz!’ sloganları eşliğinde açıklandı.

‘Grup TİS süreci siyasal etkiye sahip'


Metal işkolundaki grup toplu iş sözleşmelerinin emekle sermaye arasındaki mücadelenin önemli alanlarından biri olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Genel Başkan Adnan Serdaroğlu, metal işkolunun ekonomide kapsadığı alan ve işlevselliği nedeniyle grup toplu iş sözleşmelerinin işkolunun kapsadığı alanın çok üzerinde bir etkiye sahip olduğunu ifade etti.

Serdaroğlu, bu etkinin sadece ekonomik değil, siyasi nitelikler de taşıdığını ifade etti.

Metal işkolunda kazanılan ya da kaybedilen hakların tüm ülkedeki emek sermaye ilişkisini belirleyici nitelikte olduğu tespitinde bulunan Serdaroğlu, açıklamaya şu sözlerle devam etti:

‘Gerek yerli, gerekse yabancı büyük tekellerin hakimiyetindeki metal işkolundaki sendikal mücadele kapsamlı etkiler yaratır.

Bu nedenle sermaye 12 Eylül darbesinin ardından, DİSK ve Maden-İş’in kapatıldığı dönemde işyerlerini kendi güdümündeki bir sendikal yapıya devretmiştir, onu beslemiş büyütmüş ve bu egemenliğin sarsılmaması için her türlü şeyi göze almıştır.

Metal işkolunda toplu sözleşme düzeni bu nedenle işbirlikçi ve dayatmacı bir düzendir.

Bu düzenin mağduru bir bütün olarak metal işçileridir ve bu düzenin değişmesi için varını yoğunu ortaya koyan tek sendika vardır: O da Birleşik Metal-İş Sendikası’dır.’

29 Ocak’ta grev

Açıklamanın son bölümünde ise grev uygulama tarihi ve grevin gerekçeleri şu şöyle açıklandı:

‘Birleşik Metal-İş, emeğinin karşılığını alamadığı için greve gidiyor.

Birleşik Metal-İş, dayatmaları kabul etmediği için greve gidiyor.

Birleşik Metal-İş, ücret adaleti için, iyileştirme yapılmadığı için greve gidiyor.

Birleşik Metal-İş, 3 yıllık sözleşme süresinin ücret zam yöntem ve miktarları ile birlikte ucuz işçiliği kalıcılaştırma sonucu doğurması nedeniyle greve gidiyor.

Birleşik Metal-İş, metal işçilerinin insanca yaşayıp insanca çalışması için greve gidiyor.

Haklıyız, çünkü sömürülüyoruz.

Haklıyız, çünkü insan yerine konmuyoruz.

Haklıyız, çünkü çocuklarımız için yaşıyoruz

Grev uygulama tarihimiz 29 Ocak’dır.

Sendikamızı zorlu bir süreç bekliyor.  

Ama biz biliyoruz ki bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır! Bir de yarınlar için direnenler...’

Beko: Metal işçisinin yanındayız

Basın toplantısında konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Birleşik Metal-İş’in işçiden aldığı iradeyle greve hazırlandığını ifade etti. “Bu grev başta Türkiye işçi sınıfı olmak üzere DİSK’in, barıştan, demokrasiden yana olan güçlerin grevidir. Kazanacak olan yine bu güçlerdir” diyen Beko, DİSK olarak metal işçilerinin yanında olacaklarını ifade etti.

Açıklamanın ardından basın mensuplarının soruları cevaplandı.

Kızıl Bayrak / İstanbul



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleter
Cevap Tarihi: 14.01.2015- 19:55


Resim Ekleme

Resim Ekleme



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 26.01.2015- 16:46


Bu önemli grev, hakkı verilerek duyurulmuyor, medyaya yansıtılmıyor. Metal sektörü demek, masanızın içindeki çelikten camınızda bulunan alüminyuma, bilgisayardaki kasadan buzdolabı iskeletine kadar herşey demektir. Ya da onların yapıldığı makineler demektir. Yani bu sektörde yaşamın durması demek, Türkiye'nin zaten yarım yamalak olan yan sanayisinin daha da felç olması demektir.

Maalesef bu konudan hakkıyla bahsetmiyoruz. Sürekli sözü edilen Greif'den ya da Şişecam direnişinden daha sarsıcı bir işçi sınıfı hareketi ile karşı karşıyayız. Bu hareket, Soma'yı, Yatağan'ı ve direnen bir çok çalışanı ayağa kaldıracaktır. Enerjimizi harcamamız şart.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleter
Cevap Tarihi: 06.02.2015- 21:56



Kazanana kadar GREV!

Metal işçisinin yaktığı ateşe güveniyoruz. “Sınıfa karşı sınıf”, “Sendikalarda söz, yetki, karar hakkı işçilere” diyerek engelleri MİB mücadele programı ile aşmaya çağırıyoruz.

Resim Ekleme

Grevin yasaklanmasının ardından işçiler yasağı ‘İşgal, grev, direniş’ sloganları ile karşıladılar. Ardından yaşanan tepki ve öfke, yasaklayanlardan daha fazla yasağa ‘boyun eğenlere’ yöneldi. 30 0cak günü grevde olan metal işçilerinin eline geçen fırsat bir daha ne zaman geçecek bilinmez. Aynı sorunları yaşandığından bu fırsatın çok uzak olmadığı bir gerçekse, işçilere güvenmeyen, taban iradesini hiçe sayan bu sendikal anlayışın temsilcileri o zaman da hala orada olurlarsa yeniden aynı rollerini üstlenecekleri de bir gerçek.

MİB olarak TİS süreci başladığında, sözleşme maddelerinin yetersiz olduğunu vurguladık. Grev komitelerinin önemini, taban iradesinin kazandıracağını vurguladık. Biz bunun üzerine sözümüzü Türk Metal ve Birleşik Metal'in fabrikalarında söyleyip çalışmalarımızı yürütürken Türk Metal metal işçilerine kaybettiren 3 yıllık sözleşmeye imza attı. Bunun karşısında Birleşik Metal'deki metal işçileri GREV iradesini koydular. 21 Aralık’ta GREV hazırlık mitingi olarak da görebileceğimiz mitingde ‘Grev kaçınılmaz’ ve ‘grev yasağını hesap etmeden greve gidemeyiz. Grev yasağı son dönem yaşanan örneklerle fazlası ile mümkündür. Grev yasağını çıkaracak olan sermaye hükümeti için yasak, cam işçilerinin grevini engellediği gibi bir imza sorunudur. Önemli olan bunun karşısında bizlerin alacağı tutumdur. Alacağımız tutum greve devam etmek olmalı, grev hakkını kazandığımız gibi savunmasını bilmeliyiz’ dedik. Dağıtılan MİB bildirisi bu cümle ile bitiyordu.

Kimseyi şaşırtmadı grev yasağı. Ancak şaşırmış gibi yapanlar vardı. Her şeyi herkesten çok bilenlerin grev yasağına karşı hazırlık yapmaması, yasağı beklememesi ise ‘şaşırtıcıdır’.  

İşçiler fabrikalarda öfkeli bekleyişlerini sürdürüyor sendika yönetiminden bir haber bekliyordu. Ancak saatler süren haber gece yarısı geldi. O gece çıkan sonuç (pazartesi gününe kadar bekleme) zaten dağınık olan tepkili ,öfkeli, greve devam kararında olan işçilerin sözlerini söyleyecek kanallardan yoksun olmaları, daha fazla dağılmasına neden oldu. İşçilerden, “başkanlar işbaşı kararıyla karşımıza çıkmasınlar” diyen genişçe bir bölük vardı. Yine saatler gece yarısına doğru ilerlerken kitlelere boyun eğme diyenler, kitlelere polisi, copu, gazı, işten tazminatsız atılmayı hatırlatıyordu. Bir de devam etmek isteyenlere ‘maceracı’ diyorlardı. Kavel işçileri, Netaş işçileri maceracı olarak damgalanacaktı neredeyse. Kendilerine tepki gösterilmemesini, grevi yasaklayan AKP’ye tepki gösterilmesini salık veriyorlardı. Disiplinden, örgütlülükten dem vuruluyor, ancak her türlü dedikodunun yayılmasına neden olan dağınık duruma karşı bir adım atılmıyordu. Ötesi fabrikalar arası tek bir iletişim yoktu. Ejot, Paksan üzerine hiçbir şey paylaşılmıyor, bunların dedikodu olduğu söyleniyordu. Her bir alt kademe bürokratı başkan ile haberleşiyor, başkandan gelecek haber bekleniyordu.

Başkanın açıklamasından da ‘pazartesi gününe kadar bekleme’ çıktı. Konuşmalarda mücadeleden, DİSK’in tarihinden dem vuruldu. DİSK’in tarihinden dem vuranlar, DİSK’in yeni tarihler yazmasını istemiyorlar mı? Nasıl olsa tarihimizde var yenilerine gerek yok mu demek istemişlerdir? Artık tarih yazma dönemi geçti mi demek istemişlerdir? Tarih yazacak işçiler şimdilik yok mu demek istemişlerdir? Bildiğimiz, bir tarihsel pratiğe, aynı şekilde yaşayarak sahip çıkılacağıdır ki sürekli hatırlatılarak bir şey kazanılmadığı da ortadadır.

15 bin işçi olarak çıkılan yolda önce herkes kendi fabrikasının komitesinin kararına bırakıldı, sonra ertesi gün toplanacak Başkanlar Kurulu’nun kararına terk edildi.

Çoğunluğu öfkeli, çoğunluğu işgal veya greve devam diyen işçiler hiç de birilerinin kışkırtması ile greve devam veya işgal demiyordu. Artık “MESS dayatmaları bu grev kararlılığı devam ettirilerek aşılır”ı birçok işçi kendiliğinden öğrenmişti. Öğrenmeyenlere de öğretiyorlardı. Öğrenmek istemeyenler ise yuvarlak laflarla konuşanlar, işçilere güvenmeyenler, sendikal hesapları olanlar, başkanının dediğinden çıkmayanlardı. Madem işçiler grev kararını aldı yine sonucu işçiler belirlesin dedik. Ancak greve devam iradesinde kararlı, öfkeli işçilerin dağınıklığı ne yazık ki işçi sınıfının genel çıkarları açısından kaçan bir fırsata dönüştü. Metal işçisinin ısınan yüreklerine güvendiğimizi tekrardan belirtiyoruz. Bu gibi fırsatların daha örgütlü, taban iradesi ile örülen süreçlerle karşılanması zorunluluğu ise ortadadır. Görevlerimiz bu noktada açıktır; Sendikal işleyişte ne yapıp edip ‘söz, yetki ve karar’ süreçlerinde tüm işçileri sürece ortak etmek, sınıfa karşı sınıf tutumunu geliştirmektir.

O gece ve sonrasında görülmüştür ki metal işçisinde mücadele, kazanma azmi var. Dalgakıran unsurlara rağmen var. Önemli olan da budur. Sınıflar mücadelesinde engeller kendisini var edecektir. Günün engellerine çubuk büküp aşmaktır esas olan. Burjuvazi her türlü aracı ile görevini yaparken tartışılması gereken işçi sınıfının ve öncülerinin görevleridir. Ve elbette “mücadele”, “boyun eğme”, “derslerini vereceğiz” naralarını atıp işçileri arkasına dizip, tam da bunun gereklerini yapma dönemi gelip çattığında yıllardır denenen yasak savma eylemlerle vakit geçirme yöntemlerine başvurduğunda bir cevabı hak etmiş olurlar.

Evet kendiliğindenci bir bakıştan sıyrılarak işçi sınıfının kazanımlarının fiili meşru mücadele hattını örmekle gerçekleşeceğini söyleyen Metal İşçileri Birliği bu gerçekliği sınırlı pratikleri ile kavrayan metal işçilerine o gece ve sonrasındaki günlerde de gitti. Daha grevin yasaklandığı saatlerde Autoliv fabrikasında bir taraftan dayanışma çağrısı yapılıyor diğer taraftan Türk Metal ihaneti teşhir ediliyordu MİB tarafından. Yani taşı suya atıp bulandırmanın ötesinde bir çalışma yürütülüyor, grev ateşi birçok yere yayılmaya çalışılıyordu. Gebze MİB olarak grevle dayanışma komiteleri kurduk, fabrikalara ve servis duraklarına binlerce bildiri dağıtımını planladık (yüzlercesini dağıttık), birçok yere grevle dayanışma için pankart ve afiş astık, Türk Metal fabrikaları için ayrı bir organizasyon oluşturuldu… Yani süreçte dışında değildik. Dışında olmadığımız için, sınıfın tarihsel ve genel çıkarlarını bayrak edindiğimiz için her türlü mücadele platformunda yer almayı, ne koltuk çıkarı ne de herhangi bir maddi çıkar için değil, sınıfsal kimliğimizin gereği olarak bir borç ve görev biliriz. Bundan sonra da böyle olacaktır.

Metal işçisinin yaktığı ateşe güveniyoruz. “Sınıfa karşı sınıf”, “Sendikalarda söz, yetki, karar hakkı işçilere” diyerek engelleri MİB mücadele programı ile aşmaya çağırıyoruz.

Gebze MİB

Kızıl Bayrak



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 2 bin metal işçisi greve hazırlanıyor melnur 0 2494 19.01.2017- 10:12
Konu Klasör Devrimin ve işçi sınıfının ustası:İyi ki doğdun Gorki! melnur 3 2067 29.03.2020- 10:09
Konu Klasör TKP: 105 yıl önce kuruldu, yine kuracağız, işçi sınıfını iktidara taşıyacağız... melnur 0 566 08.11.2022- 05:46
Konu Klasör 1923 Türkiye İktisat Kongresi ve işçi sınıfının kabul olunan iktisadî esasları melnur 2 71 Dün, 05:13
Konu Klasör Sanatçılar greve hazırlanıyor toplumcu 0 2685 21.02.2014- 13:57
Etiketler   bin,   metal,   işçisi,   Ocak’ta,   greve,   çıkıyor
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS