SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
Solun derlenişi           (gösterim sayısı: 15.205)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 06.03.2015- 12:32


Derleniş-Kurtuluş Kılçer  

Bugün, ülkemizin içinde bulunduğu kesiti, güncellik basıncını bir tarafa bırakarak daha soğukkanlı bir değerlendirmeye tabi tuttuğumuzda gördüklerimizi sarih bir biçimde yazmak lazım.

İstikrarsız bir gelecek, ekonomik ve siyasi krize gebe bir burjuva siyaseti... Kürt sorununda düzen içi çözümün mümkün görünmediği, Ortadoğu’da kaotik durumun süreceği, dünyada ve Türkiye’de sermayenin ideolojik bir kriz içinde olduğu, Avrupa’nın "zayıf karınlarında" sol bir yükselmenin yaşandığı, Türkiye’de taraftarların bile sokaklara çıktığı bir toplumsal direniş deneyimi, AKP’nin biçtiği elbisenin ülkeye uymadığı bir toplumsal gerçek...

Böylesi bir fotoğrafın içinde solu nereye yerleştireceğiz sorusuna yanıt arıyoruz.

Kolayına kaçmadan yanıt vermek gerekir. Kolayına kaçmak, çocuklara özgüdür, dil gibidir, k yerine t’yi, r yerine y’yi koyarlar, dilleri dönmez çünkü, dilleri bükemez, beklemek lazım... Ancak yerinde duramazlar, her şeyi isterler, yanlış ya da doğru, yararlı ya da zararlı... O an önemlidir, unuturlar sonra...

Sosyalist harekette çocukluk hastalıklarını bir tarafa bırakmak lazım.

Önce örgütsüzlüğe prim verilmeyecek. Örgütsüz bir mücadelenin varacağı yerin sınırları açık. Tarihte onlarca örneğini biliyoruz, 150 yıllık Marksist hareketin tarihinde apaçık yaşananları elimizin tersiyle itilmesine müsaade edemeyiz. Eğer devrimci bir siyaset ve iktidar perspektifine sahipsek...

Örgütlü sorumluluk ile bireysel özgürlük arasında bir fark var. Devrimin yolunu ve hattını döşüyorsanız bireysel özgürlükleriniz yerine örgütsel sorumluluk belirleyici bir nitelik gösterir. Bu hattı ve yolunu döşeyenlerin üzerinde büyük bir misyondur bu sorumluluğu yaratan...

Bir başlangıç noktası, bir kalkış noktası gerekir bugün Türkiye sosyalist hareketinin makus talihini yenmek için. 12 Eylül sonrası ortaya konan pratik toptan asla reddedilmemeli, çok şey biriktirdi, bugüne taşıdı ve aynı zamanda yeni bir nitel sıçramaya ihtiyacı var. Buradayız...

12 Eylül sonrası, toplumsal bir güç haline gelemeyen sosyalist hareket, iki başlıkta hep sıkıştı. Birincisi Kürt siyasi hareketi ile ilişkisinde ikincisi ise seçimlerde. Şimdi bu iki sıkışmanın, bulunduğu yerle bağını kurarak, yeni bir cendereye sokulmasına izin verilemez. Bugün yaşanan seçim tartışmalarını, tek başına ağaçlara takılmış bir güncel belirlenim ile değil aynı zamanda bu tarihsel çerçeve içinde anlamlandırmak lazım. Bu açıdan, Türkiye sosyalist hareketi, cendere içinde sıkışmadan, yeni bir çıkış yapabilir. Bunun yolunu arıyoruz, tez zamanda görülecek.

Gemlik'e doğru denize göreceksiniz, sakın şaşırmayın...

Konu güncel bir başlık olan seçim olduğunda, artık sosyalist hareketin kırk katır mı kırk satır mı çözümsüzlüğünden çıkacak yeni bir yolu ve hattı döşemesi lazım. Bu görev her ertelendiğine aynı umum-i manzaranın bıktırıcı bir biçimde yeniden ve yeniden karşımıza geleceğinden şüphe yoktur. Önce görevin hakkını vermek gerekir. Bu zamandayız...

Bu görev, sanıldığı gibi başını kuma gömerek değil, tersine yukarıda özetlemeye çalıştığımız tabloya açık bir meydan okuma ile mümkündür. Toplumsal ve siyasal olarak istikrarsız bir gelecek öngörüsünde bulunduğumuz fotoğrafta (yukarıda bahsettiğimiz) solun yerleşmesi gereken yer müdahaleci, mücadeleci ve bağımsız bir çizgidir. Bu başkalarının gölgesinde değil er meydanına çıkarak olur.

Önümüzdeki dönem de, gerek sosyalist hareketin bir dizi bölmesi için ve gerekse Birleşik Haziran Hareketi için işte böylesi müdahaleci ve mücadeleci bir “pratik” anlamla yüklüdür. Bunun hakkının verilmesi gerekiyor. İşimiz budur.

Geriye çekilmek, es geçmek, başın kuma gömmek, etkisiz özne olmak... Geçiniz...

Bu ülkenin AKP’li, AKP’siz sermayenin bütün gericilerinden kurtulmanın yolu düzen karşıtı devrimci bir odağın yaratılmasından geçecektir. Bunun için sosyalist hareket başta sınıf hareketi olmak üzere yıllardır teğet geçtiği toplumsal dinamiklerle bağ kurmak durumundadır. Söz konusu Kürt dinamiği olduğunda da ayrı bir odak olmak zorunludur.

Anarşi yok, büyük derleniş var.

Hikmet Kıvılcımlı’nın kulakları çınlasın.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 06.03.2015- 17:59


Bu ülkenin AKP’li, AKP’siz sermayenin bütün gericilerinden kurtulmanın yolu düzen karşıtı devrimci bir odağın yaratılmasından geçecektir. Bunun için sosyalist hareket başta sınıf hareketi olmak üzere yıllardır teğet geçtiği toplumsal dinamiklerle bağ kurmak durumundadır. Söz konusu Kürt dinamiği olduğunda da ayrı bir odak olmak zorunludur.

Özetlemiş, kürt dinamiğinden ayrı olarak sosyalist bir odak yaratmak zorundayız. BHH de bu yönde atılmış adımdır. Kim karşı çıkıyorsa o da sosyalist odak oluşturmaya karşıt demektir. Bu kadar basit.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.03.2015- 07:11


BHH'nin aldığı karar doğru bir karar olduğu gibi, bu kararın BHH meclislerinde alınmış olması çok daha önemli. Sosyalistlerin kürt hareketi karşısında ''bağımsız bir odak'' olmayı amaçlaması kadar doğal bir duruş olamaz, ama böyle bir karar BHH yürütme kurulundan önce BHH meclislerindeki binlerce kişi tarafından görülebilmişse bu çok daha önemli ve sol için umut vericidir. BHH'nin kararındaki bu noktanın atlanmaması gerek. Kısaca BHH'nin kararı yürütme kurulunda bulunan üç beş sosyalistin kişisel olarak aldığı bir karar değil, BHH'ye katılan binlerce, belki onbinlerce ''sıradan'' yurttaşın kararı olduğunun da altı çizilmeli.

Evet; solun derlenip toparlanması gerek. Ne CHP içinde siyaset yapmak ve ne de kürt hareketinin peşine takılmak sosyalist sola alan açmıyor.Yaşanan süreci doğru olarak okuyamıyorsak bile hiç olmazsa bu gerçeği anlayabilmemiz gerekiyor. Solun bağımsız   örgütlü güç haline gelebilmesi için önceliği önce bu konumlanışında ısrar etmesi gerekiyor. BHH'nin aldığı karar bu açıdan çok önemli. Sol toplumsal bir güç haline gelecekse, böyle bir konumlanışta ısrar etmekten başka şansı ve seçeneği de bulunmuyor. Kılçer'in sözleriyle söylenecekse,''Bu görev, sanıldığı gibi başını kuma gömerek değil, tersine yukarıda özetlemeye çalıştığımız tabloya açık bir meydan okuma ile mümkündür. Toplumsal ve siyasal olarak istikrarsız bir gelecek öngörüsünde bulunduğumuz fotoğrafta (yukarıda bahsettiğimiz) solun yerleşmesi gereken yer müdahaleci, mücadeleci ve bağımsız bir çizgidir. Bu başkalarının gölgesinde değil er meydanına çıkarak olur.

Önümüzdeki dönem de, gerek sosyalist hareketin bir dizi bölmesi için ve gerekse Birleşik Haziran Hareketi için işte böylesi müdahaleci ve mücadeleci bir “pratik” anlamla yüklüdür. Bunun hakkının verilmesi gerekiyor. İşimiz budur.''



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 10:01


BHH'nin kararı derleniş yolunu göstermiyor. Madem ki adı geçti, o "derleniş" düşüncesinin şekli ve şartı bir kez daha anılsın.

http://www.derlenisyayinlari.org/index.php?option=com_content&view=article&id=47:anarsi-yok-buyuk-derlenis-&catid=32

Bu broşürde Kıvılcımlı, derlenişin bir "cephe" değil, bir "birleşme" olduğunu belirtiyor. HTKP'li arkadaş, yeni bir keşif bulmuş gibi Kıvılcımlı'yı yeniden keşfediyor maalesef. Ancak partideki tek bir insan bile Kıvılcımlı'yı okumamakta (burada FKF'li olduğunu söyleyip Kıvılcımlı ne yapmış ki diyen elemanın tavrına bakmak yeterli). Dolayısıyla derlenişi doğru anlamak gerekiyor, ona göre kullanmak gerekiyor.

"1.- Birleşi Yolu (Metodu)

Üç noktada toplanır.

a) Teorik Savaş: en çok yaylım ateş edilen şey Oportünizm'dir. Köylümüzün dediği gibi: "Bir kayanın üstüne kırk tilki oturmuş, kırkının da kuyrukları birbirine değmez" ise, Oportünizm nasıl yenilir? Oportünizmi suçlamak, hatta kurşunlamak ta yetmez. Oportünizm devrimciler forumunda, halkın gönlünde ideolojik ve teorik   anlamıyla yenilgiye uğratılmalıdır. Yoksa o, yedi başlı masal ejderhası gibi, her kesildikçe yeniden hortlayabilir.

b)Hareketi İşçileştirip Köylüleştirelim: Aydınlar hamamında okunan her gazel, en çok okuyanın hoşuna gider. Ve Finans-Kapital tilkisi o çeşit karga derneklerinde, boyuna peyniri kapıp yer. Herkes, işçiler-köylüler forumunda eleştirmeyi ve eleştirilmeyi göze almalıdır. İşçiler hakem olmalı; boşuna kafa çatlatıldı ise, işçilerden af dilenmelidir. Yoksa aydın hafızların kubbe çatlatan çığlıkları, şimdiki gibi sol sırça sarayları Babil kulesine çevirir, durur. Pratik yanlış düzeltme işçi sınıfı ile olur.

c) Zartzurta Paydos: Uyanış ve Derleniş bir Ulu Cihad'tır. Cihatların en ulusu, İslamlığın dediği gibi: "Nefisle mücade-le"dir. Eleştiri ve Tartışılarda: eski kan davaları artık durmalı. Hesaplaşmalar yalnız ülkenin ve halkın objektif-somut konularında mihenk taşına vurulmalıdır.

Kimse sosyalizm "Allahının yeryüzün-deki gölgesi"   pozuna özenmemeli. Kimse ne Sultanlığa, ne Kapıkulluğuna dayanamaz. Herkes "Unutkanlıklar ve yanlışlar karmaşası insan" olduğunu unutmamalıdır. Bütün dünya sosyalizmi, artık Köle huyundan ve Kör itaattan tiksiniyor.

2.- Birleşi Biçimi:

Üç noktada toplanabilir.

a) Tolerans: Her devrimci grup, günahları ve sevapları ile, çil yavrusuna çevrilen geri ülkemiz halkının bağrından kopmuş bir örnektir. Hepsini mahkum etmek kolaydır. Hepsinden yararlanmayı bilmek güçtür. İkilem ortadadır: Türkiye içinde ve dışında kurulmuş kurulacak bütün devrimci Yuvarcıklar (yahut adı başka örgütler ve eğilimler) ya anlayışla dayanışacaklardır; yahut Finans-Kapitalin Sırat Köprüsü üstünde boynuzlaşan beyinsiz keçiler gibi Faşizm Cehennemi içine yuvarlanıp yanacaklardır. O zaman, birbirine sarılınsa da iş işten geçmiş bulunur.

Ya sapıklar? Ya provokatörler? denecek Sapıtmalara ve provokasyonlara en elverişli ortam horoz dövüşleriyle hazırlanır. Önce bir harman olalım: Türkiye ölçüsünde baskı ve oyunlara karşı her devrimci eğilimin ve sosyalizmin sözcüleri bir araya gelmeyi öğrensinler... O zaman, "Karamıkla buğdayı ayırdetmek" şimdikinden daha olasılaşır. Yeter ki, Birleşi yolunu bilinçlice seçmiş bulunalım.

b) Primitivizme Paydos: Yuvarcıklar (Mahfiller) anarşisinin kalkması ile olur. Dünyanın her başarılı devrimci çelik çekirdiği, Yuvarcıkların belirli prensipler çerçevesinde birleşmelerinden doğmuştur. 50 yıl sonra olsun, Türkiye'de: Yuvarcıkların kapalı kastları içine saplanıp, Proletarya hareketini kakırdatmıya kimsenin hakkı yoktur, ve olmamalıdır.

Bir sekt'in (tarikatın) devrimci antuzyazmı ne denli keskin, hatta haklı bulunursa bulunsun, Yuvarcık durumu sürüp giderse:

1- Hem oportünizme, hem gericiliğe karşı yalnız kalacaktır.

2- En sinsi ajanları, en kötü provokatörleri içine sızdıracaktır.

3- Kaçınılmaz olan devrimci yanılgılarını ve saçmalamalarını ebediyen ölümsüzleştirecektir.

Ufak Yuvarcıkların, cephe gerisinde iktidar yırtınmaları, Finans-Kapitalin oyununa çanak açmak olur. Kim, Türkiye'nin çeşitli devrimci elemanlarını bezdirip kaçırtıyorsa, o, gericilikle ittifak kurmuş, derlenişi baltalamış olur.

c) Biçimler: "Aydınlık Merkezi İrtibat Komitesi" fazla Yuvarcık kokuyor. "Merkezi Devrimci Derleniş Komitesi" kurulmalıdır. Bir tek Yuvarcık değil, bütün devrimci gruplar, hemen "Devrimci Derleniş Komiteleri" kurabilmeli, belirli kontenjanlarla temsilcilerini demokratikman seçip gönderme-lidirler. Her Komite, koordine edi-lecek "Halk Uyanış Güçleri", yahut "Milli Kurtuluş Kuvvetleri" örgütlemelidir."


Kıvılcımlı burada açıkça söylüyor:

1- Teorik savaş verilecek (BHH bundan kaçınıyor, aman yumurtalar kırılmasın diyor)
2- Hareketin kurduğu meclisler "hakem" olmalı (BHH hakemliği de çok kabul ediyor gibi durmuyor).
3- Özeleştiri verilmeli (Bu da yapılmıyor)

Dolayısıyla eğer yukarıdaki şartlar anlaşılmıyorsa, derleniş kelimesi boşuna söylenmiş demektir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 10:13


tarihselmaddeci arkadaş, senin bir konuyu   yorumlama şeklin forum tartışmalarına uygun değil. Sürekli alıntılar yapıyorsun, bunu yapacağına konuyla ilgili yorumlarda bulunsan bence daha iyi olur. Sen seninle değil, Kıvılcımlı ile tartışmamızı istiyorsun. Tartışmaya uygun değil. Tek bir sözcük seni nerelere götürmüş? Derleniş ile solun ülkedeki dağınıklığın topralanması kastedilmiş. Bunun karşılığı da cephe! BHH de onu temsil ediyor. Sen ne diyorsun, ''Derleniş'i Kıvılcımlı kullandı, ondaki karşılık bu!'' Başkaları çok daha doğru bir anlamda kullanamaz mı, yasak mı var?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 10:23


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

tarihselmaddeci arkadaş, senin bir konuyu   yorumlama şeklin forum tartışmalarına uygun değil. Sürekli alıntılar yapıyorsun, bunu yapacağına konuyla ilgili yorumlarda bulunsan bence daha iyi olur. Sen seninle değil, Kıvılcımlı ile tartışmamızı istiyorsun. Tartışmaya uygun değil. Tek bir sözcük seni nerelere götürmüş? Derleniş ile solun ülkedeki dağınıklığın topralanması kastedilmiş. Bunun karşılığı da cephe! BHH de onu temsil ediyor. Sen ne diyorsun, ''Derleniş'i Kıvılcımlı kullandı, ondaki karşılık bu!'' Başkaları çok daha doğru bir anlamda kullanamaz mı, yasak mı var?



Nasıl uygun değil ya? Kendi görüşüm gibi Kıvılcımlı'nın görüşünü mü aşırayım? Bunun neresi bilimsel? Kaynak aldığın görüşü tabii ki aktaracaksın.

Derleniş dediğin birleşik, proleterya partisinin kurulmasıdır. Gevurcası da(!) "Reorganizasyon"dur. Sadece tek bir proleterya hareketinin, komünist hareketin mevcut olmasıdır.

Bilimsel olarak kavramları birbirine sokunca iş işten geçer. Eğer derlenip toparlanmaktan, cephe kurmaktan bahsediliyorsa onun adı derleniş(reorganizasyon) değildir. Ben bu yanlışı gösteriyorum, sen bana diyorsun ki "Kıvılcımlı'yı bizimle tartıştırıyorsun". Kıvılcımlı ile tartışmaktan, yani yanlışlarınızı görmekten bu kadar korkmayın yahu!

Biz kafamıza göre her gün farklı bir şey söyleyen insanlar değiliz, bu işin bir bilimi var, bilimine göre iş yapmazsanız böyle tepelenip yuvarlanır, her kafadan ayrı ses çıkarırsınız.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 10:33


Haziran'dan sonra sosyalistlerin öncülük rolü belirdiğinde bunun tek bir partinin yapabilmesi denendi, olmadı. Solun hemen her renginin biraraya gelmesi gerekiyordu. BHH   bu nedenle ortaya çıktı. Bazı ilkeler de açıkladı, o ilkeler doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. Sen bunu aldın nerelere götürdün. BHH teorik savaş vermeliye getiriyorsun. Yapılıyor zaten. Bununla farklı şeyler söylemek istiyorsan veya diğerleriyle onları yaz, bir tartışma olsun. Sadece sözcüğe takılıp, oradan başka yerlere uçarsan bu tartışmaya uygun bir yorum olmaz. BHH'yi eleştirmek mi istiyorsun, tam olarak ne arayışı içindesin, Kıvılcımlı'dan yuttukklarını kullanabilirsin, kısa öz olarak tartışmaya girebilirsin.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 10:57


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Haziran'dan sonra sosyalistlerin öncülük rolü belirdiğinde bunun tek bir partinin yapabilmesi denendi, olmadı. Solun hemen her renginin biraraya gelmesi gerekiyordu. BHH   bu nedenle ortaya çıktı. Bazı ilkeler de açıkladı, o ilkeler doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. Sen bunu aldın nerelere götürdün. BHH teorik savaş vermeliye getiriyorsun. Yapılıyor zaten. Bununla farklı şeyler söylemek istiyorsan veya diğerleriyle onları yaz, bir tartışma olsun. Sadece sözcüğe takılıp, oradan başka yerlere uçarsan bu tartışmaya uygun bir yorum olmaz. BHH'yi eleştirmek mi istiyorsun, tam olarak ne arayışı içindesin, Kıvılcımlı'dan yuttukklarını kullanabilirsin, kısa öz olarak tartışmaya girebilirsin.



Ya arkadaş ne diyosun sen ya? Benim BHH üzerine girdiğim tartışmalar bir sürü madde halinde, daha ne yazayım?

Kusura bakma ama derleniş kelimesi ile BHH yan yana gelemez, alakaları yoktur. BHH yenilgi hareketidir, 1996 ÖDP'si gibi yenilmiş hareketlerin birbirlerinden ve çevre çeperinden adam devşirip "AKP devrildikten sonra" kendi yoluna bakma hareketidir. Dolayısıyla derleniş kelimesi bunun için kullanılmaz. BHH cephe bile değildir, cephe dediğinin bile şekli şemali vardır.

Ayrıca "Kıvılcımlı'dan yuttukların" demek ne demek ya? Ben sana "Aydemir'den, Kemal'den yuttukların" desem burada yaygarayı basarsın. Ancak burada yutan birisi varsa kusura bakma o da sensin, çünkü onlar da senin savunduğun şekilde yazı yazarlar. Kusura bakma yazı uzun tutuyor ama sevsen de sevmesen de o alıntıyı okuyacaksın.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 11:32


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Haziran'dan sonra sosyalistlerin öncülük rolü belirdiğinde bunun tek bir partinin yapabilmesi denendi, olmadı. Solun hemen her renginin biraraya gelmesi gerekiyordu. BHH   bu nedenle ortaya çıktı. Bazı ilkeler de açıkladı, o ilkeler doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. Sen bunu aldın nerelere götürdün. BHH teorik savaş vermeliye getiriyorsun. Yapılıyor zaten. Bununla farklı şeyler söylemek istiyorsan veya diğerleriyle onları yaz, bir tartışma olsun. Sadece sözcüğe takılıp, oradan başka yerlere uçarsan bu tartışmaya uygun bir yorum olmaz. BHH'yi eleştirmek mi istiyorsun, tam olarak ne arayışı içindesin, Kıvılcımlı'dan yuttukklarını kullanabilirsin, kısa öz olarak tartışmaya girebilirsin.



Ya arkadaş ne diyosun sen ya? Benim BHH üzerine girdiğim tartışmalar bir sürü madde halinde, daha ne yazayım?

Kusura bakma ama derleniş kelimesi ile BHH yan yana gelemez, alakaları yoktur. BHH yenilgi hareketidir, 1996 ÖDP'si gibi yenilmiş hareketlerin birbirlerinden ve çevre çeperinden adam devşirip "AKP devrildikten sonra" kendi yoluna bakma hareketidir. Dolayısıyla derleniş kelimesi bunun için kullanılmaz. BHH cephe bile değildir, cephe dediğinin bile şekli şemali vardır.

Ayrıca "Kıvılcımlı'dan yuttukların" demek ne demek ya? Ben sana "Aydemir'den, Kemal'den yuttukların" desem burada yaygarayı basarsın. Ancak burada yutan birisi varsa kusura bakma o da sensin, çünkü onlar da senin savunduğun şekilde yazı yazarlar. Kusura bakma yazı uzun tutuyor ama sevsen de sevmesen de o alıntıyı okuyacaksın.




Derleniş sözcüğünün kullanım hakkını mı aldınız, ne demek derlenişle BHH yan yana gelemez. Sosyalistlerin toparlanması anlamına kullanılmış, sen ne anlatıyorsun?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Solun cirmi, solun cürmü denizcan 0 3175 15.02.2016- 18:44
Konu Klasör Solun bölünmüşlüğü... melnur 1 1047 21.03.2022- 03:29
Konu Klasör Solun seçim ittifakları ve HDP... melnur 5 1183 10.12.2021- 01:34
Konu Klasör 'Ama'cı solun umacıları umut 1 4421 12.01.2015- 21:18
Konu Klasör Sosyalist solun referandumu... melnur 10 1436 15.12.2022- 09:07
Etiketler   Solun,   derlenişi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS