SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Devrim ve Demokrasi Üzerine-Doğan Avcıoğlu           (gösterim sayısı: 4.511)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: proletersosyalist
Konu Tarihi: 20.03.2015- 23:36


Devrim ve Demokrasi Üzerine-Doğan Avcıoğlu


Doğan Avcıoğlu, bu yapıtında 1970'li yılların gelişmelerini izleyerek, 1980'li yıllarda Türkiye'nin önündeki yolları araştırıyor.

İlk yol, Batı merkezlerinde çoktan çizilmiştir ve Sevr Antlaşması'nın ekonomik planda yürürlüğe konulmasından ibarettir.

Bu "neo-koloniyal" ekonomik büyüme modelinin siyasal sistemi, örtülü ya da örtüsüz faşizmdir.

Dış politikadaki bedeli, kurtuluş yolları arayan komşu islam ülkelerine karşı Batının petrol bekçiliğinin üstlenilmesidir.

İkinci yol, Sevr'i yırtıp günümüz koşullarında Lozan'a yönelmektir.

Birinci yolun özelliği kendine güvensizlik, ikinci yolun baş koşulu kendine güvendir.

Doğan Avcıoğlu, Lozan yolunun ekonomik, diplomatik, askeri, siyasal ve toplumsal koşullarını ayrıntılarıyla inceliyor.

(Arka Kapak)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 20.03.2015- 23:39


GİRİŞ

Çok partili siyasal düzenimiz sağlıklı işlemiyor. Ülke, sıkıyönetimsiz yönetilemiyor.

İç Hizmet Yasası, Anayasa'nın üstüne çıkabiliyor.

Bu hastalıklı durum, büyük komutanların iktidar hevesIeriyle açıklanamaz.

Tam tersine, doğrudan askerî yönetime karşı duyulan çekingenlik ve isteksizliktir ki, kendi kamuoylarının baskısı altında bulunan büyük komutanları zaman zaman ültimatom niteliğinde uyarı muhtıraları vermek zorunda bırakıyor.

Ülkemizin, Cumhuriyet tarihinin en ağır bunalımını yaşadığı görüşünde herkes birleşiyor.

Bu koşullarda iktidar hevesi olsa, yönetime, kamuoyunun haklı bulabileceği gerekçelerle çoktan el konabilirdi...

Muhtıranın muhatabı tartışılıyor.

Muhatap açıkça belirtilmiş: Anayasamızın 'demokratik siyasal hayatın vazgeçilmez unsurları' ilân ettiği siyasal partiler.

Hükümet ve parlamento, siyasal partilerle işlerlik kazandığına göre, bu kurumlar da dolaylı yoldan uyarıya muhatap oluyorlar.

Uyarıya neden ihtiyaç duyulmuş?

Muhtıra, bunu da açıkça dile getirmiş:

'Türk Silâhlı Kuvvetleri, ülkemizin siyasî, ekonomik ve sosyal sorunlarına bir çözüm getirmeyen, anarşi ve bölücülüğün ülke bütünlüğünü tehdit eden boyutlara varmasını önleyemeyen, bölücü ve yıkıcı gruplara tâvizler veren ve kısır siyasi çekişmeler nedeniyle uzlaşmaz tutumlarını sürdüren siyasî partileri uyarmaya karar vermiştir'.

Şimdi, uzun yıllardır ülkemizin 'siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm getirmeyen' siyasal partilerden, özellikle iki büyük partiden, uyarıyla uyanıp elele vermeleri ve çözümler getirmeleri bekleniyor.

Muhtıranın çözümsüzlüğü burada.

Bu çözümsüzlük 12 Mart'ta yaşandı, görünüşe göre şimdi de yaşanacak.

İki büyük parti, uyarının ilk etkisiyle, 12 Mart günlerinde olduğu gibi, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan 'önlem paketini' yasalaştırmakta işbirliği yaptılar.

Özgürlükçülükle yola çıkan Ecevit iktidarının, daha 1978 sonbaharında tam bir aymazlıkla parlamentoya getirdiği önlem paketi, demokratik örgütlenme haklarını yasaklamakla kalmıyor, özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı gibi en kutsal sayılan kişisel özgürlükleri, mülkiye amiri ile polisin keyfine bırakıyor.

Olağanüstü durumların olağanüstü önlemleri gerektirdiği ileri sürülebilir.

Bu açıdan sıkıyönetim komutanları zorunlu saydıkları yeni yetkilerle donatılabilirler.

Fakat bu olağanüstü yetkiler, sıkıyönetimin sona ermesiyle ortadan kalkar.

Oysa şimdi temel hak ve özgürlüklerle ilgili belli başlı yasalar değiştirilerek, özgürlüklere sürekli olarak son verilmek istenmektedir.

Böylece 'özgürlükçü' sıfatıyla anılan demokrasimiz, 'özgürlükçü olmayan demokrasiye' dönüşme yolundadır.

Yeni sistem, belki de DGM'ler ve Olağanüstü Hal Yasası ile tamamlanacaktır.

Geçelim...

Günügününe yaşanan Türkiye'de, ilk şok geçince, muhtıranın da hemen yozlaştırıldığı görülüyor.

Oysa açıkça belirtilmese de, 'uzun vadeli önlemler' için büyük partilerin birlikte çözüm aramaları, hatta gerektiğinde birlikte sorumluluk yüklenmeleri öneriliyor.

Son yedi yıldır, yan desteklerle ülkeyi yöneten iki büyük liderin partilerinin bıraraya gelmesiyle, çözülemeyen sorunların çözülebileceği umuluyor.

Son yedi yıl, yalnız boşuna harcanmış yedi yıl olmadı, ekonominin taşıyamayacağı yüklerin sırtına yüklendiği, her bakımdan gerileme, çürüme ve kokuşma yılları oldu.

Bu çürüyüşte her iki liderin ve partilerinin eşit sorumluluğu vardır.

Şimdi iki olumsuzun «kerhen» işbirliğine yöneltilmesinden olumlu sonuçlar çıkacağına inanılmak isteniyor.

Duran ekonomi, bu inançları kolayca çökertecek ağırlıktadır.

O zaman ne olacaktır?

Kimse bu tatsız soru üzerinde düşünmeye niyetli değil.

Oysa Cumhuriyet tarihinin bu en büyük bunalımı, parlamentoculuğun ve bir türlü gerçekleştirilemeyen siyasal liberalizm tutkusunun Türk fikir hayatını kısırlaştıran dar çerçevesini çok aşan büyük çözümler gerektirmektedir.

Uyarı muhtırasının açıklanışından önce hazırlanan bu kitabın ilk incelemesinde, çözmek zorunda bulunduğumuz iç ve dış sorunlarla bağlantılı olarak siyasal sistem sorunu ele alınmaktadır.






Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 20.03.2015- 23:41 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kemalizm ve Devrimci Doğan Avcıoğlu melnur 2 3970 01.01.2020- 15:17
Konu Klasör Devrim ihraç edilemez. Demokrasi de… yura 2 4253 16.10.2014- 10:13
Konu Klasör 1848 Şubat Devrimi: Cumhuriyet, Demokrasi, Devrim spartakus 3 6570 02.01.2019- 18:27
Konu Klasör Laiklik Üzerine... melnur 16 9521 02.06.2021- 11:41
Konu Klasör Komünist Manifesto Üzerine umut 1 6024 21.02.2020- 18:14
Etiketler   Devrim,   Demokrasi,   Üzerine-Doğan,   Avcıoğlu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS