SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
HDP’ye Oy Vermek           (gösterim sayısı: 12.462)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 12.04.2015- 00:05


HDP’ye Oy Vermek
Ataol Behramoğlu



Şimdilerde bir moda var: Önümüzdeki genel seçimlerde HDP’yi desteklemek. Nedeni, eğer bu parti barajı aşamazsa ona verilecek oyların AKP’nin hanesine yazılacak olması.
HDP’nin doğal seçmenine bir diyeceğim yok. Anlamaya çalıştığım, HDP’li olmadıkları halde yukarıdaki gerekçeyle bu partiye oy verme çağrısında bulunan kişiler ve çevrelerin dayandığı mantık.

İnce hesaplara, yüksek entelektüel usavurmalara benim aklım pek ermiyor.
Bu konuda da bunlardan önce bazı basit sorulara yanıt bulmaya çalışıyorum.
Öncelikle, HDP kime ve neye güvenerek seçimlere parti olarak girme kararı aldı? Bir başka deyişle, barajı aşacağı güvencesini nereden alıyor? Barajı aşamayıp parlamento dışı kalırsa ülkede neler olabileceğinin hesabını yaptı mı? Bu ve benzer sorulara yanıt aramaksızın, aman oyumuzu HDP’ye verelim, yoksa AKP başkanlık sistemi getirecek telaşı ve çağrısı bana anlamsız görünüyor.

***

Sadece anlamsız mı? Bu çağrı gizli bir tehdit de içeriyor: Eğer HDP’ye oy vermezsen, demokrat değilsin. Ulusalcısın, şusun busun. Biz bu filmi Cumhurbaşkanlığı seçiminde, onun da öncesinde anayasa referandumu oylamasında görmedik mi? Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP Eşbaşkanı’nın konuşmalarından pek etkilenerek ya da zaten bu konuda baştan kararlı olarak ona oy verenler, bugün saray görünümlü gecekondusunda oturmakta olan kişi cumhurbaşkanı olarak parlamentoya girerken, oy verdikleri kişinin onu ayakta alkışladığını gördüklerinde acaba ne hissettiler? Dahası, verdikleri oylarla bugünkü cumhurbaşkanının seçilmesine katkıda bulunduklarını düşünüp bir özeleştiri yaptılar mı? Hiç sanmam. Çünkü bunu yapmış olsalar, şu andaki konumlarında bulunmazlar, biraz daha düşünme gereği duyarlardı.

***

Şimdi sorularımı HDP üzerinde yoğunlaştırıyorum:
Demokrasi savaşımında bu partiye güvenmem için bir neden var mı?
Dinci-faşist partiyle ve onun değişmez lideriyle iş ve ağız birliği içinde çözüm arayışında olan parti, bu değil mi?
Ortağına arada bir yönelttiği çakma eleştirilerin gerçekliğine ve samimiyetine neden inanayım?
Bu parti, AKP’nin iktidar oluşundan bugünlere ülkemizin üzerine karabasan gibi çöken faşist baskı ve saldırılara karşı, laf üretmekten başka ne yaptı?
Nasıl alçakça planlar olduğu şu günlerde artık herkesin görebileceği açıklıkta ortaya dökülen Ergenekon ve Balyoz faciaları yaşanmaktayken, ne gibi karşı duruşlar sergiledi?
Gezi başkaldırısı günlerinde tutarlı bir duruşu oldu mu?
HDP’nin hangi demokrasi kahramanlığından söz ediliyor?
Bu partinin Türkiye’de gerçek bir demokrasi için kaygı taşıdığına inanmam için ne gibi nedenler bulunmakta?
Asıl amacı ve hedefi, ulusal bütünlük içindeki bir etnisitenin, ekonomik ve sınıfsal olmaktan kat kat daha çok, kimlik sorununda odaklanan bir siyasal hareketten, ülkenin bütününde demokrasi için savaşım vermesini düşünüp beklemek, nasıl bir mantığın ürünüdür?

***

Yazıya, “şimdilerde bir moda var” diye başladım... Bu modadan yeni Cumhuriyetimiz de bir ucundan etkilenmiş olmalı ki, 900’den fazla sanatçı ve aydının HDP’ye destek çağrısına bu konulardaki alışılmış tutumundan daha farklı, altını daha çok çizerek yer verdi. Kimsenin aydınlığını tartışamam. Fakat acaba destekçiler içindeki birkaç değerli yazar ve sanatçı sayısı bu abartılı rakamın haber başlığına çıkarılmasını hak edecek düzeyde miydi?

***

Ben, kendi payıma, HDP’ye oy vermek için hiçbir neden ve gerek görmüyorum.
Barajı aşamazsa, oylar AKP’ye gidecek ve ülkede demokrasinin kökü bütünüyle kazınacakmış.

Böylesine zavallı, teslimiyetçi, edilgen bir gerekçe, bana sadece utanç verici görünüyor.
Sonuçta olabilecekleri, başta HDP olmak üzere, önümüzdeki seçimleri bu Rus ruletine çevirenler düşünsün.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 12.04.2015- 00:12


Ben, kendi payıma, HDP’ye oy vermek için hiçbir neden ve gerek görmüyorum. demiş Ataol behramoğlu. Ben de kendi payıma HDP'ye oy vermek için hiç bir neden görmüyorum. Kürt milliyetçilerinin HDP'ye oy vermesini anlıyorum, bir solcunun HDP'ye oy vermesini anlamıyorum. Bazı yazarlar, bazı liberaller,   bazı solcular toplantılar yapıp HDP ye oy verilmesini istiyorlar. AKP'nin geriletilmesi gerekiyormuş, AKP faşizmi geliyormuş. AKP'nin geriletilmesi için bugüne kadar ne yaptın diye sormazlar mı, HDP'ye dönüp AKP'yi gerletmek için ne yaptın diye soruyorlar mı? AKP'nin iktidarına övgüler düzen bu bazı liberaller ve bazı solcular değil miydi, ne çabuk unuttuk bunları. AKP'yi iktidarda biz tutuyoruz diyen bu HDP siyasetçileri değil miydi? Demirtaş şimdi gerileteceğini söylediği Erdoğan'ı ayakta alkışlayan politikacı değil miydi? Bunları da mı unuttuk.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tekyoldevrim
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.12.2013
İleti Sayısı: 212
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: tekyoldevrim
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 11:08


Yaşadıklarınızdan öğrendiğiniz bir şey yok Bay Behramoğlu


Bu ülkede “laf üretmekle” suçlanamayacak bir tek gelenek varsa o da HDP’dir Bay Ataol Behramoğlu. Ama derdiniz tasanız Ergenekon-Balyoz olduğu için gözünüz katil generallerden başkasını görmüyor.

Gazetesi’ndeki köşelerinden buyurmuşlar, “Şimdilerde bir moda var: Önümüzdeki genel seçimlerde HDP’yi desteklemek.” HDP ve HDP’ye destek veren güçlerin oluşturduğu olumlu havanın etkisi ile belli ki hızla ve hırsla kaleme sarılmış kendisi.

Elitist, aydınlanmacı, ulusalcı “Komünist” şairimiz bu “moda”nın zararlarını aklınca sıralamaya, sorular sormaya çalışıyor. Ama yazının bütününden amacın sorular sormak, yanıtlar aramak, netleşmek ve netleştirmek olmadığı, gücü yettiğince bir saldırı gerçekleştirmek olduğu açık.

Hayalet korkusu ve HDP’ye destek korkusu


“HDP kime güvenerek parti olarak seçime giriyor?” diye HDP’ye destek verenlere soruyor. Bir yandan “HDP barajı aşamaz, oylarınız boşa gitmesin,” mesajı veriyor, ‘gizli pazarlık, anlaşma’ gibi komplo teorilerine göz kırpıyor, diğer yandan da seçime bağımsız adaylarla değil parti olarak girdiği için HDP’yi suçluyor: “Barajın altında kalırsa ülkede olacakların hesabını yapıyor mu”ymuş HDP?

Bay Behramoğlu, HDP’nin kendi öz gücüne güvendiğini, halka, emekçilere, onların umutlarına güvendiğini söylemeye gerek var mı? Bu komplo teorilerine artık kargaların bile gülmediğini bilmiyor musunuz? Velev ki HDP barajın altında kaldı, ne olacaksa olsun bayım, halen her gün barış diye diye gençlerini toprağa veren bir halkın olacaklardan korkacağını mı düşünüyorsunuz? Hem bu HDP’nin sorunu mu yoksa bu anti-demokratik, faşist yüzde 10 barajı uygulamasına ses çıkarmayan, doğru düzgün muhalefet bile etmeyen siz “seçkin” aydın “şair”, “politikacı” vb. sıfatları bol bayların sorunu mu? “HDP’ye destek modası” korkunuzla burjuvazinin o meşhur “hayalet” korkusu benzeşiyor mu ne?

Bay Behramoğlu HDP’nin “dinci faşist” partiyle çözüm arayışı içinde olduğunu o yüzden HDP’ye inanamayacağını belirtiyor. Bayım, buyurun iradeniz, çözüm gücünüz, isteğiniz, olanağınız, varsa anlayışınız ne ise onunla görüşsün HDP, ne dersiniz? Siz hiç gazete okumuyor musunuz? Haber izlemiyor musunuz? ‘Çözüm süreci’nin nasıl sancılı, inişli çıkışlı, halen, her gün bu yoksul Kürt halkından aldığı bedeller uğruna iki ileri bir geri gittiğini izleyemiyor musunuz?

“Bu parti, AKP’nin iktidar oluşundan bugünlere ülkemizin üzerine karabasan gibi çöken faşist baskı ve saldırılara karşı, laf üretmekten başka ne yaptı?” diyen bay Behramoğlu, Ali’nin takkesini Veli’ye giydiremezsiniz. Dönüp aynaya bakın. Bu ülkede “laf üretmekle” suçlanamayacak bir tek gelenek varsa o da HDP’dir.

İşiniz gücünüz Ergenekon, Balyoz


İşiniz gücünüz, derdiniz tasanız ‘Ergenekon-Balyoz Davaları’. Biz, egemenlerin arasındaki klik çatışmalarında ‘demokrasi mücadelesi’ görenlerden değiliz, sizin gibi egemenlerin o ya da bu kliğinden yana tavır belirlemeyiz. Bizim bu davalarla ilişkimiz, o generallerin emriyle yakılan 5 bin köyümüz, faili meçhul cinayetler, işkenceler, parçalanmış cesetlerimizin dehşeti. Biliyor musunuz bunları? Duydunuz mu hiç? Ergenekon’unuzun da Balyoz’unuzun da canı cehenneme!

Bayım siz “asıl amacı ve hedefi, ulusal bütünlük içindeki bir etnisitenin, ekonomik ve sınıfsal olmaktan kat kat daha çok, kimlik sorununda odaklanan bir siyasal hareketten, ülkenin bütününde demokrasi için savaşım vermesini düşünüp beklemek, nasıl bir mantığın ürünüdür?” gibi gerici, faşist bir cümleyi kurabildiğinize göre hakikatten ya bilinçli bir şekilde faşizmin sularına yelken açtınız ya da su katılmamış bir cahilsiniz.

Yaşınıza başınıza bakın, yerine göre kendinize “komünist” diyebildiğiniz için sormakta fayda var, hiç mi Lenin okumadınız? Kürt sorunu Türkiyeli bir devrimci-komünist için esasta bir devrim sorunu, demokratik muhtevaya sahip bir mücadele sorunudur. Değil midir? Yoksa sizce sömürgeciliğin, asimilasyonun ve ulusal baskının devamı sorunu mudur? Eğer öyle ise size kolay gelsin “nasyonal sosyalizminiz” hayırlı olsun, hoş bizimki de laf, nasıl da unuttuk çoktan beri sizin o sularda kulaç attığınızı.

“853 kişiden ancak birkaçı değerli..!”


"Siz bu 853 değerli insana laf söyleme cüretini bulabiliyorsunuz kendinizde demek Bay Behramoğlu? O vakit şunu söylemekte bir sakınca yok, bayım fazla aydınlandınız galiba, o kadar ki süzülüp kaybolup gittiniz. İmgenize rastlamak zor."
“Siz bu 853 değerli insana laf söyleme cüretini bulabiliyorsunuz kendinizde demek Bay Behramoğlu? O vakit şunu söylemekte bir sakınca yok, bayım fazla aydınlandınız galiba, o kadar ki süzülüp kaybolup gittiniz. İmgenize rastlamak zor.”

Bay Behramoğlu kendi gazetesine de inceden sitem ediyor. HDP’ye destek veren 900 civarında aydın ve sanatçı haberinin neden altını çizildiğini ve neden “abartıldığını” soruyor. En vahimi de, kendi deyişi ile, o imzacılardan “birkaç değerli yazar ve sanatçı” dışında listenin “abartıldığını” söylüyor. Demek ki Bay Behramoğlu’na göre o birkaç kişi dışında diğerleri “yazar, sanatçı” değil; isimleri “anılmaya bile değmez” belki de!

Bayım sizin Kemalist seçkinci / elitist anlayışınız karşısında o isimlerin hepsi tek tek değerli, saygın, mücadeleci aydınlar, sanatçılardır. Zorunuza mı gitti o kadar çok ismin HDP’de bir araya gelmesi? Siz bu 853 değerli insana laf söyleme cüretini bulabiliyorsunuz kendinizde demek? O vakit şunu söylemekte bir sakınca yok, bayım fazla aydınlandınız galiba, o kadar ki süzülüp kaybolup gittiniz. İmgenize rastlamak zor.

Şairlik bahsine girmeyelim ama siz bu şişkin üstün egonuz ve akıl almaz, sapla samanı karıştıran “teorik donanımınız”la, apaçık nasyonal-sosyalizm’inizle tarihin çöp sepetine atılmaya hazır mısınız? Bayım yoksa çoktan atıldınız da bizim mi haberimiz yok?

Son olarak yazının sonuna düştüğünüz “50. Sanat Şenliği”nize davete dair: Her ne yaşadıysanız, demek yaşadıklarınızdan hiçbir şey öğrenmemişsiniz. Bu bahiste kutlayacak, şenlenecek pek bir şey de yok ortada.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tekyoldevrim
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.12.2013
İleti Sayısı: 212
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: tekyoldevrim
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 11:12


SANA HDP’Yİ ANLATAYIM ATAOL BEHRAMOĞLU!..
Ahmet Nesin



Bu yazıda işimin zor olduğunu biliyorum ama ben yine de deneyeceğim. Neden zor, çünkü Ataol Behramoğlu’nun önceki gün yazdığı “HDP’ye Oy Vermek” başlıklı yazısının iler tutar tarafı yok da ondan… Çünkü Behramoğlu yazısına HDP’yi desteklemeyi moda olarak görmüş. Haklı olarak “Bir partiye oy vermeyi moda olarak gören birine ne anlatacaksın Ahmet…” diyebilirsiniz ama ben esasında bu yazımda söylemek istediklerimi Behramoğlu’na anlatmıyorum. Ulusalcılık ve rant moda olduğundan onun üzerinden başkalarına anlatıyorum…

Bu yazıya başlamadan önce babamdan bahsetmem gerekiyor. Aziz Nesin kendi özyaşamöyküsünü 1960’larda “Böyle Gelmiş Böyle Gitmez” adlı kitabıyla yayınlamaya başladı. En büyük amacı o kitabı 8-9 cilt olarak devam ettirmekti. Ölene kadar 2 kitap yayınlandı, ölmeden 1 hafta önce hastahaneye onu götürdüğümde elinde bir dosya vardı ve bana başucundaki dosyayı göstererek “Oğlum, bu Böyle Gelmiş Böyle Gitmez’in 3. Cildi, sabah ölürsem bunu öğlen baskıya verin…” dedi.

Büyük bir hevesle 8-9 cilt yapmak istediği kitap neden 3. ciltte kalmıştı, herkes bunu merak ediyordu. Büyük bir olasılıkla Ataol Behramoğlu da merak ediyordu ve sormuştu. Bana “Oğlum çocukluğumu ve gençliğimi yazdım, bunlarda insan kendine dürüst olabiliyor ama ondan sonrasını nasıl yazayım, bunca rezili nasıl anlatayım…” demişti.

Odadan çıktım ve düşünmeye başladım, o mücadele arkadaşlarının nelerden korkup Aziz Nesin’i yarı yolda bıraktıklarını anımsadım. Türkiye Yazarlar Sendikası olarak Kürt sorununu sempozyum yapmak istediğinde bunu engelleyen Kürt yazar geldi usuma, kendilerine “Vatan haini” diyen faşist Kenan Evren’e dava açamayan aydın ve yazarlar. Yaşananları saysam bu sayfalar yetmez. Ama en önemlisi cenazesiydi, tören istemiyordu, Nesin Vakfı’na gömülmek istiyordu. Bunun nedenini şöyle açıklıyordu: “Dini inancım olmadığı için islami şekilde gömülmek istemiyorum, insan ateistse gereklerini yerine getirmeli. Ama bu yasayla bağlantılı bişey. Cenaze istemiyorum, çünkü benim sevmediklerim ve beni sevmeyenler cenazeme gelip konuşmak için kuyruk oluşturacaklar. Bu ikiyüzlülüğü belki ölünce görmeyeceğim ama yine de istemiyorum…”

Çok iyi anımsıyorum, Aziz Nesin’in naaşını İstanbul Çapa Hastahanesi’ne getirdiğimizde Ataol Behramoğlu’da gelmişti ve TYS olarak merasim istiyordu, ben karşı çıkıyordum. Behramoğlu Aziz Nesin’in istemediğini ama artık ölü olduğunu söyleyince ben de “Evet ama ben onun vasiyetini yerine getirmekle mükellef oğluyum…” diyerek tartışmayı kesmiştim…

Neyse, gelelim konuya, Behramoğlu yazısının devamında “İnce hesaplara, yüksek entelektüel usavurmalara benim aklım pek ermiyor. Bu konuda da bunlardan önce bazı basit sorulara yanıt bulmaya çalışıyorum. Öncelikle, HDP kime ve neye güvenerek seçimlere parti olarak girme kararı aldı? Bir başka deyişle, barajı aşacağı güvencesini nereden alıyor? Barajı aşamayıp parlamento dışı kalırsa ülkede neler olabileceğinin hesabını yaptı mı? Bu ve benzer sorulara yanıt aramaksızın, aman oyumuzu HDP’ye verelim, yoksa AKP başkanlık sistemi getirecek telaşı ve çağrısı bana anlamsız görünüyor.” diyor.

Hadi şimdi koyu bir ulusalcı ve Kemalist oldun da kimi şeyleri anlamıyorsun, eski sözümona marksistliğinden bir damla kalmadı mı beyninin bir köşesinde Ataol Behramoğlu, bir parti seçime katılmamak üzere mi kurulur? Kime güvenirmiş, kime güvenecek, doğal olarak tabanına ve seçmene güvenir. 70’lerde Beria Önger aday olduğunda neye güvenmişti, sen belki o dönemi anımsamak istemezsin ama ben söyleyeyim, sana güvenmişti, TKP’ye güvenmişti, partinin tabanına güvenmişti, bizim gibi TKP dışındaki sosyalist ve devrimcilere güvenmişti, bundan daha doğal ne olabilir ki!..

Barajı aşmak için nereden güvence aldığımızı merak ediyorsun ya, böyle merak da ilk kez duyuyorum. Faşist bir yasa var, biz bu yasanın üstüne gidiyoruz, o yüzden onlarca örgüt ve sivil toplum örgütü bir araya gelmişiz, faşizmi yıkmaya çalışıyoruz, sen güvence soruyorsun. Biz siyasi bir partiyiz Behramoğlu, şirket değiliz, çek-senet güvencesi altında çalışmıyoruz, siyasetin güvencesi olmaz, bunu sana veremem, faşizme karşı mücadele ederken ölmeyeceğimin, hapsedilmeyeceğimin, işkence görmeyeceğimin güvencesi olmaz, bu bir inanış savaşımıdır, inanıyor ve maçan yiyorsa içinde olursun, yemiyorsa susar oturursun. O zaman bu % 10’luk baraj seni mutlu ediyordur… Faşizme ortaksındır…

Anlaşılan bu yazı yarın da devam edecek. Okurları 1 günde bıktırmamak gerek…



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 11:21


Kime oy verilmeli sayın Berhamoğlu? CHP ve MHP arasındamı bir seçenek yapmak gerekli? Bunlarlamı "AKP faşizmi" geriletilir? Veya açık öneriniz nedir?
Berhamoğlu açıktan HDP düşmanlığı yaparken gizliden CHP ve MHP çığırtganlığı yapıyor. Herhalde dostu Perinçek gibi "milli koalisyon" için oy istiyor ama bunu açıktan söylemeye yüreği yok gibi. Yüreğin varsa içinden düşündüklerini mertçe açıktan söyle. Yani ulusalcılığını, kemalistliğini, Kürt ve diğer etnik kökenlilerimize kafşı düşmanlığını,..... açıkca söyle. Neden lafı ağzında doluyorsun? Birazcık siyasi bilinci olan zaten senin ne demek istediğini anlıyor, gizlemene gerek kalmıyor sauın Berhamoğlu.




Bu ileti en son Alisan tarafından 13.04.2015- 11:40 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 13:10


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Kime oy verilmeli sayın Berhamoğlu? CHP ve MHP arasındamı bir seçenek yapmak gerekli? Bunlarlamı "AKP faşizmi" geriletilir? Veya açık öneriniz nedir?
Berhamoğlu açıktan HDP düşmanlığı yaparken gizliden CHP ve MHP çığırtganlığı yapıyor. Herhalde dostu Perinçek gibi "milli koalisyon" için oy istiyor ama bunu açıktan söylemeye yüreği yok gibi. Yüreğin varsa içinden düşündüklerini mertçe açıktan söyle. Yani ulusalcılığını, kemalistliğini, Kürt ve diğer etnik kökenlilerimize karşı düşmanlığını,..... açıkca söyle. Neden lafı ağzında doluyorsun? Birazcık siyasi bilinci olan zaten senin ne demek istediğini anlıyor, gizlemene gerek kalmıyor sayın Berhamoğlu.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 13:13


Ataol Behramoğlu'na cevap vermiş olduğunu sanan iki yazar Behramoğlu'na ateş püskürmüşler. Ahmet Nesin ise HDP'ye oy vermeyenleri faşizmle ortak olmakla bile suçlamış. Üstteki yazıda Behramoğlu Ergenekoculukla, Balyozculukla faşist generaleri savunma suçlamasına kadar gitmiş. Behramoğlu doğru söylemiş, bugünlerde HDP'cilik moda haline gelmiş. Sağcısı, solcusu, reformisti, liberali kuyrukçuları hep birlikte HDP'yi allayıp pullama işine koyulmuşlar. HDP faşizme karşı birleşme partisi düzenliyor! Kimsenin aklına gelmiyor, bu faşist denilen sistemin sürücü koltuğunda AKP var. AKP ergenekonla birlikte faşizmin yerleşmesi için her yolu denedi, herkese mavi boncuk dağıttı. O zaman nerelerdeydi bu faşizmden sözedenler? Bu adamlar faşizmden kurtulmanın yolunun HDP'den geçtiğini sanıyorlarsa neye göre bu kararları veriyorlar? Na kadar çabuk unutuldu, kürt hareketinin verdiği demeçler, yapptığı, yapmadığı eylemler? Faşizmi mecliste ayağa kalkarak alkışlayanlar ergenekoncular mıydı? ''AKP'yi biz ayakta tutuyoruz'' diyenler ''faşist generaller miydi? ''Anlaşırsak başkanlığa hayır demeyiz'' diyenler Kemalistler miydi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 13:32


Faşizmi demokrasicilikle yeneceklerini sanıyorlar, bu faşizmi devlet katına kendilerinin oturttuğunu da unutmamızı isteyerek. Ya, AKP faşist bir parti haline gelmişse, bunda en büyük suç bu omurgasızların değil mi? Daha düne kadar AKP ile kol kola olan liberaller değil miydi? Ergenekon operasyonlarıyla AKP devlet katına yerleşirken buna alkış tutanlar, skürt hareketi ve onların kuyrukçuları değil miydi? Solcu söylemiş, tekrar etmeye gerek yok, AKP'yi iktidarda tuttuklarını itiraf edenler bunlar değil miydi? Faşizmin generaline mecliste alkış tutan, selam çakan bunlar değil miydi? Haziran hareketinde ''AKP'ye darbe yaptırmayız'' diyenler kimlerdi? Ulusalcı bir hareketin tavrının bu olduğunu anlıyoruz, kuyrukçuları, liberalleri de anlıyoruz. Sosyalist geçinip sosyalizm dersi vermeye çalışanlara ne oluyor? Ulusalcılık, Kemalizm suçlamalarından sonra şimdi de HDP'ye oy vermeyenleri faşizmle mi suçlayacaklar? Bunlar akıllarını yitirmişler.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 13.04.2015- 21:23


Siyasetleri olmayanlar, siyasetlerine güvenmeyenler, sosyalizmin sadece adını söylemekle yetinenler bugün geleceklerini HDP'de buluyorlar. HDP de bunları kullanıyor. Bunlar da kullanılmaya teşne olduğu için şimdi yeni parkurlarında yerlerini alıyorlar. Behramoğlu güzel söylemiş, bu seçimin modası HDP'yi baraj altı bırakmamak; hiç kimsenin aklına da bu seçim bu kadar önemliyse HDP neden riske giriyor da garantiye gitmiyor diye sormak gelmiyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör HDP'ye oy vermek için HDP'li olmak gerekmiyor proletersosyalist 16 9388 28.03.2015- 12:10
Konu Klasör Seçimde karar vermek için tarihselmaddeci 0 3797 21.10.2015- 09:04
Konu Klasör Lenin'i bırakıp Merkel'e selam vermek toplumcu 0 2795 24.02.2014- 20:32
Konu Klasör 'Yolsuzluk yapsa bile ona oy vermek emirdir' umut 2 3575 09.08.2014- 18:58
Konu Klasör HDP’li Ayhan Bilgen: Parti’nin yapısal sorunları var... melnur 1 2440 11.05.2020- 15:25
Etiketler   HDP’ye,   Vermek
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS