Kenan Evren hesap sorulamadan öldü. İhtilali yaptıktan 35 yıl sonrasına kadar yaşamasına rağmen kendisinden hesap sorulamadı. Erdal Eren'in yaşının büyütülerek idam edilmesi bile kendisinin tescilli faşist denmesine yeter. FKF bu konuda yaptığı açıklama yaptı.
Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), Kenan Evren'in ölümüyle ilgili twitter hesabı üzerinde yaptığı açıklamada Acılıyız. Bir katil daha hesap sorulamadan kaçmış oldu. Kalanlar bu kadar şanslı olmayacak. Söz veriyoruz. dedi.
Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) tedavi gören 12 Eylül Darbesinin mimarı 98 yaşındaki 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren öldü. Emekli orgeneral Kenan Evrenin bugün öğle saatlerinde fenalaşması üzerine ailesi, yakınları ve avukatları hastaneye çağrılmıştı. Şubat ayından beri sağlık durumu iyi olmayan Evrenin bilinci kapalıydı.
Genç Gazete'nin haberine göre, Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), konuyla ilgili twitter hesabı üzerinde yaptığı açıklamada "Acılıyız. Bir katil daha hesap sorulamadan kaçmış oldu. Kalanlar bu kadar şanslı olmayacak. Söz veriyoruz" dedi.
12 Eylül darbesi Kenan Evren ve dört arkadaşının üzerine yıkılmamalı. O dönemin bütün siyasileri, medyası hep birlikte darbe olması için askeri göreve çağırıyordu. Günde ortalama onlarca insan birbirini öldürüyordu. Darbe olduğunda siyasetten, bürokrasiye, medyaya kadar büyük bir kesim de darbeyi alkışladı. Darbe şartları oluştuğu için darbe oldu. Kenan Evren ve dört general bu konuda belki de en masumlarıydı. Suçlu aranıyorsa, o suçlu dönemin siyasileri ve medyasıydı. Adam ne yapsın, vatan elden gidiyorsa o da onu kurtarma görevini üstlendi!
[size=2]12 Eylül darbesi Kenan Evren ve dört arkadaşının üzerine yıkılmamalı. O dönemin bütün siyasileri, medyası hep birlikte darbe olması için askeri göreve çağırıyordu. Günde ortalama onlarca insan birbirini öldürüyordu. Darbe olduğunda siyasetten, bürokrasiye, medyaya kadar büyük bir kesim de darbeyi alkışladı. Darbe şartları oluştuğu için darbe oldu. Kenan Evren ve dört general bu konuda belki de en masumlarıydı. Suçlu aranıyorsa, o suçlu dönemin siyasileri ve medyasıydı. Adam ne yapsın, vatan elden gidiyorsa o da onu kurtarma görevini üstlendi!
Biraz daha yazsaydın faşist cuntanın faşist liderini alkışlayacaksın. Yaşı büyütülerek asılan Erdal Eren'in asılmasını da medya ve siyasiler mi istemişti?[/size]
12 Eylül darbesi Kenan Evren ve dört arkadaşının üzerine yıkılmamalı. O dönemin bütün siyasileri, medyası hep birlikte darbe olması için askeri göreve çağırıyordu. Günde ortalama onlarca insan birbirini öldürüyordu. Darbe olduğunda siyasetten, bürokrasiye, medyaya kadar büyük bir kesim de darbeyi alkışladı. Darbe şartları oluştuğu için darbe oldu. Kenan Evren ve dört general bu konuda belki de en masumlarıydı. Suçlu aranıyorsa, o suçlu dönemin siyasileri ve medyasıydı. Adam ne yapsın, vatan elden gidiyorsa o da onu kurtarma görevini üstlendi!
Biraz daha yazsaydın faşist cuntanın faşist liderini alkışlayacaksın. Yaşı büyütülerek asılan Erdal Eren'in asılmasını da medya ve siyasiler mi istemişti?
Sermaye düzeninin faşist celladı Kenan Evren son nefesini verdi.
12 Eylül 1980de yapılan askeri darbeyle kurulan faşist rejimin cumhurbaşkanlığını yapan faşist cellat Kenan Evren öldü.
Dün öğle saatlerinde fenalaşması üzerine hastaneye kaldırılan 98 yaşındaki Evren, gece saatlerinde son nefesini verdi.
Sermaye düzeninin faşist celladı
Kenan Evren, sermaye devletinin en bilindik cellatlarından biriydi. 12 Eylül döneminde yüzlerce devrimcinin katledilmesine, sayısız devrimcinin işkencelerden geçirilmesine, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına bizzat komuta etti. Grevlerin yasaklanması, işçi ve emekçilerin hak arama eylemlerinin baskı ve zorbalıkla sonlandırılması onun mimarı olduğu uygulamalardandı.
Evren bu düzenin adamıydı ve kapitalist sömürü düzenini korumak için, kendi ifadesiyle eli bile titremeden, infazlara, katliamlara, faşist zorbalıklara imza attı.
Sermaye devleti celladını hep korudu
Türk sermaye devleti, emekçilere tarihe işlenen acılar yaşatan bu faşist celladını her daim korudu. 12 Eylüldeki infazlar nedeniyle göstermelik bir mahkeme dahi kurmadı.
Darbecilerle hesaplaşacağını öne süren AKP, emekçilerin Evren ve avenesine duyduğu tarihi öfkeyi kendisine malzeme yapmak istedi. Faşist rejimin cumhurbaşkanı Kenan Evren ve dönemin MGK üyelerinden hayatta kalan tek isim Tahsin Şahinkayayı yargılama oyununu ortaya attı. Ancak o da düzmeceden öteye geçmedi. Zira Evren ve Şahinkaya gibi kapitalist sömürü düzenini korumak için elleri bile titremeyen cellatları yargılamak konusunda AKPnin ne niyeti ne de becerisi vardı.
Patronlar Evrenin yanında
Ülkede gelişen işçi hareketinin önünü kesmeyi, patronların 24 Ocak Kararları olarak bilinen saldırıları hayata geçirilmesi için sınıf hareketini kırmayı amaçlayan Evrenin patronlarla olan ilişkisi, onun işçi ve emekçi düşmanı yüzünü göstermektedir. 12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından patronlar Evrene minnetlerini sunmuşlardır.
Elindeki devrimci kanıyla hatırlanacak
Kenan Evren bu ülkenin toplumsal mücadele tarihinde eli kanlı bir cellat olarak anılacak. Kendisinden hesap sorulamadan son nefesini vermiş olsa da, işçi ve emekçiler onun korumak uğruna işçi ve devrimci kanı akıttığı düzenden hesap soracak.
İşçi ve emekçiler Evreni Berfo Ananın "Sen nice insanlar öldürdün Kenan Evren. Katil! Kan emici" sözleriyle hatırlayacak.
Ülkenin dününü ve geleceğini karartmış bir cani, kendisinden hesap sorulmasını engelleyen bir başka cani sayesinde, kin ve nefretini kusa kusa gitti.
Şimdi, tüm varlıklarını bu katile borçlu olanlar devlet töreni ile cenaze kaldırıyorlar, adresleri ise devlet mezarlığı.
Utanmıyorlar.
Öfkeliyim evet, 12 Eylül faşizmini yaşamayanların bu öfkeyi anlamasını, algılamasını elbette beklemiyorum.
Yaşadıklarımızı burada yeniden satır satır dökecek değilim ama insan olan döner bakar 12 Eylüle ve değerlendirir.
Asılan 50 insan, işkenceler, usulsüz kuralsız, kanunsuz, hükümsüz tutuklamalar. Ev baskınları, gözaltılar, sürgünler, insanlığın aşları-işleri üstüne kezzap dökmeler, cezaevlerine atılan 650 bin yurttaş, topluma deli gömleği gibi giydirilen Anayasa, yasaklanan ve toplatılıp yakılan milyonlarca kitap, kapılarına kilit vurulan tiyatrolar, sansürlenen filmler, oyunlar, sorgusuz-sualsiz içeri atılan yazarlar, çizerler, şairler, oyuncular, sendika, dernek yöneticileri ve siyasiler.
Hangi birini anlatsam kan, hangi birini anlatsam gözyaşı, hangi birini anlatsam öfke, hangi birini anlatsam sinsi bir hainlik.
Hepsini unutsam, Erdal Erenin göz bebeklerindeki isyanı utmam, beni üç kez tiyatro sahnesinden gözaltına aldırtıp tutuklatmasını, Urfa Cezaevinde yaşadıklarımı, Diyarbakır tabutluğunda kardeşlerime yapılan işkenceleri unutmam, babamın öfke ve acıyla avaz avaz bağırışını unutmam.
Ülkem için bir yüzkarası olan bu general eskisinin kendisini özdeşleştirdiği Adolf Hitler için yazılmış onlarca kitap, tiyatro oyunu, çekilmiş film, bestelenmiş şarkılar var.
Ben masamın üstüne Hitler Rejiminin Korku ve Sefaleti adlı Brecht oyununu koydum.
Ülkemde de bir oyun yazarı çıksa yazsa şu kanlı, belalı, katliamlı süreci de oyun yapsak diye hayıflanıyorum.
Ardından gelen ve tüm saltanatını 12 Eylüle borçlu olan şimdinin faşistini de anlatan böyle bir oyun, seyircisiz kalmaz.
LeMan, Erdoğan ile Evren'i buluşturdu: Olmasaydın olmazdık
Haftalık mizah dergisi LeMan, yeni sayısının kapağında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve 12 Eylül faşist darbesinin lideri olan, önceki gün ölen Kenan Evren'e yer verdi. LeMan Evren'in ölümü için "Kötü bilirdik" derken, Erdoğan'ın da Evren'in aynısı olduğunu vurgulayan "Olmasaydın olmazdık" ifadelerini kullandı.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
