Konu Tarihi: 16.09.2013- 10:25

---

Aydemir Güler yazdı: Aklı karışan emperyalist




'Bu evrede bizimkilerin "bakın biz yaptık oldu" diye, "El-Ezher"i de biliriz","Kürtlerle de aramızı yaparız", "Şam ve Tahran üflesek dağılır, biz onu da biliriz" türünden sallamış olmaları büyük ihtimaldir.'

Aydemir Güler - soL

Nasıl karışmasın ki?

Strateji ciddi iştir. Uzun masabaşı çalışmaların, pratik denemelerin, ilişkilerin üstüne bina edilir.

Strateji deyince aklımıza Davutoğlu gel-mesin ve konu fanteziyle karıştırılmasın. O fanteziler milliyetçi ve dinci hezeyanlarla dolu genç bir akademisyenin iç dünyasının ürünüydü. Ahmet Bey'in avantajı, saçmalıkları doktora çalışması ötesinde tarih tezi kabul edip "yürü ya kardeş" diyecek etkin bir çevreden gelmesi.

Sonra aynı avantaj elde patlayan bomba oldu. Aynı çevrenin bugün Amerikalılardan duydukları küfrün bini bir para olsa gerek. Sonuçta piyonu olmaktan öteye geçemeyecekleri "Obama stratejisini" cesaretlendirmek için çok palavra sıkmış olmalılar.

Bizimkileri geçelim. Erdoğan ve Davutoğlu, şimdi Suriye provokasyonunun hesabını nasıl vereceklerini düşünsünler.

Elbette rüzgar yeniden Şam'ın aleyhine dönebilir. Ama içinde bulunduğumuz konjonktürde bizim ikilinin ısrarından olsa olsa sınırda veya bir mülteci kampında kimyasal patlatıp "Esad yaptı" diye yaygara yapmak çıkar... Bunu yapacaklar diye değil, ellerinde kalan biricik kapının ne olduğunu anlatmak için söylüyorum.

Yoksa geri dönecekler. Şimdi El Nus-ra'nın Ankara için de tehdit oluşturduğunu anlatıyorlarmış. Mesele şu ki, döndükleri yolda diğer kapılar kilitli!

Ama ben bugün Obama ile Kerry'nin onlardan daha iyi durumda olmadıklarına dikkat çekecektim.

Obama'nın iyi tasarlanmış bir proje-adam olduğu doğru. Ancak derisinin rengi, yakın Afrikalı kökeni, partisinin adı, dinamik fiziği gibi özellikleri ile stratejik akıl arasında açı var. Obama oturmuş bir yoldan ziyade çıkış arayışıydı.

Zaten sorun kişisel değil.

ABD, Soğuk Savaşı kazandıktan sonra eski denklemlere göre yapılanmış dünyada egemenliğini yeniden tesis etmeliydi. Bu problematik, yirmi yıldan fazla zaman geçmesine karşın hâlâ masada.

"Medeniyetler Savaşı"nı hayata geçirmek için 11 Eylül gibi bir macera lazımdı. Oldu. Ama açık saldırının maliyeti yüksek çıktı.

Dünyanın bir uluslararası koalisyon biçiminde yapılandırılıp tepesine ABD'nin oturtulması yapay kaçtı. Bu yolun büyük güçler arasında yarılmaya yol açmaması imkansızdı ve ABD'nin benzersiz ekonomik ve askeri gücü bile tehdidi göğüslemek açısından güven vermiyordu. İşgal, istila, Almanya'nın ihaneti olasılığı, Çin'in sürdürdüğü birikim ve yaklaşan kriz bu yolu bataklığa çevirdi giderek.

Obama yeni bir ittifak politikasıyla iktidara geldi. Ortadoğu'da Sünni İslamın yükselişi "demokrasiyle" örtülecek, yeni saldırı güçlü bir bölgesel ittifak zinciri aracılığıyla, iç savaşlarla hayata geçirilecekti. Plan bölgeye başka aktörlerin nüfuz etmesini engelleyebilir, Şiileri ve dostlarını tasfiye edebilirdi; maliyet de bölgeyle paylaşılacaktı. Üstelik silahla açılacak olan hızlı piyasalaşma, yeni pazarlar, yeni kaynaklar vaat ediyordu.

Bu evrede bizimkilerin "bakın biz yaptık oldu" diye, "El-Ezher'i de biliriz", "Kürtlerle de aramızı yaparız", "Şam ve Tahran üflesek dağılır, biz onu da biliriz" türünden sallamış olmaları büyük ihtimaldir.

2008 krizi aşılamadı. Krizin yok ettiği inandırıcılık zaafı giderilemedi. Suriye dirençli çıktı. İran'ın içerden dağılacağı beklentisi doğrulanmadı. Rusya'nın daha da geri adım atacağı varsayımı tutmadı. Mısır ve Tunus'ta basbayağı laikliğin toplumsal temellerinin olduğu görüldü. Türkiye halkının 30 küsur yıllık uykudan uyanabileceği kanıtlandı...

Obama ve Kerry'nin akıl karışıklığı bundandır. Stratejileri bir şeye benzemiyordu. Ama şimdi büsbütün stratejisizler.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/aydemir-guler-yazdi-akli-karisan-emperyalist-haberi-79673