SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Demirtaş,''evdeki hesap çarşıya Uymuyor. ''           (gösterim sayısı: 9.807)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: owert
Konu Tarihi: 23.08.2015- 13:28


Demirtaş iddialı: Evdeki hesap çarşıya uymuyor; AKP’nin birinciliği önlenebilir

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’nin savaş politikasıyla sonuç alamayacağına, güçlü bir muhalefetle erken seçimden birinci parti çıkmasının engellenebileceğine dikkat çekti.

ANF’den (Fırat Haber Ajansı) Ali Barış Kurt’a konuşan Demirtaş, AKP’nin bir savaş oyunu gibi savaşı kurguladığını ve kendisine hizmet edecek bir düzeyde tutmaya çalıştığını vurguladı. Hükümetin masada kurguladığı savaşın, sokakta istediği gibi sonuç doğurmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Evdeki hesap çarşıya uymuyor. Siyaseten kendisine hizmet vermesi için kurguladığı savaş şu anda siyaseten kendisini bitiriyor” dedi.

‘HDP’ye medya ambargosu uygulanıyor’

AKP’nin yönettiği savaşın partilerine de zarar verdiğini söyleyen HDP lideri, “Bizi destekleyen çevrelerde korkma, sinme, geri çekilme yaşanıyor. HDP’ye, binalarına dönük linç saldırıları gelişiyor. Medya ambargosu bizim üzerimizde daha rahat bir şekilde uygulanıyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerden önce Dolmabahçe Mutabakatı'nı kesinlikle kabul etmediğini söylemişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerden önce Dolmabahçe Mutabakatı’nı kesinlikle kabul etmediğini söylemişti.


Savaştan PKK’nın sorumlu tutulup tutulamayacağıyla ilgili bir soruya ise Demirtaş şu yanıtı verdi: “Hükümet, Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayarak bir mesaj verdi. Öncesinde de kalekolların yapımı, askeri açıdan yapılan tahkikatlar, birçok yerde askeri amaçlı yapılan barajlar, yollar; bunların hepsi yeni bir savaşa hazırlanma, yeni bir çatışmaya hazırlanma siyasetiydi. Ancak Dolmabahçe’nin inkarı, masayı devirmek artık AKP açısından savaşın ilanı anlamına geldi.”

‘PKK Ceylanpınar’ açıklamalı’

“PKK’nın da Ceylanpınar konusunda bir soruşturması, araştırması varsa bunu çok hızlı yapıp kamuoyuna açıklama yapmasında fayda görüyorum” diyen Demirtaş, PKK’nın hep yaptığı eylemi üstlenen, söylediğini yapan, yaptığını söyleyen bir örgüt olarak tanındığını da sözlerine ekledi.

Söyleşiden diğer satırbaşları şöyle:

-Gençler çıkıp toplu halde, tek tek vicdanı ret hakkını açıklayabilir ve savaşmak istemediğini söyleyebilir. Bu ses çoğaldıkça savaş durur, zorunlu askerlik sonlanır.

– AB’nin 26 ülkesinin büyükelçileriyle görüştüm. Amerika, İngiltere, İran elçileriyle ayrı ayrı görüştüm. Hedeflediğimiz şey; Türkiye’nin kendi iç sorununu çözme konusunda yeniden bir diyalog ve müzakere yoluna dönülmesi açısından savaşın durdurulması için uluslararası kamuoyu yaratmak.

– CHP’nin tutumu eskiye göre daha olumlu bir noktada tabii, dikkat ederseniz kayıtsız, koşulsuz bu AKP’nin yürüttüğü savaşı desteklemiyorlar. Silahların susması konusunda bir irade gösteriyorlar, savaşa karşı bir eleştirel duruş var ama bir çözüm iradesi ve çözüm cesareti ortaya çıkmıyor CHP’de.

– Halkın öz yönetiminden daha meşru bir şey olamaz. Partimizin programının da bir parçasıdır. İktidara gelirsek veya iktidarla bir müzakere yürütürsek, Türkiye’de siyasi yönetim modeli olarak özerkliği önereceğiz.

--DIKEN--



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 13:55


Evet ne yazık ki toplumsal mücadelede ''tek benim iradem ve var olan iardeler geçerlidir''diyenler işte bazen böyle şak diye bir irade ortaya çıkar,herşeyi alt üst eder. Mesela HDP nin barjı geçmeisi gibi..

Ne kandil ne öcalan ne de AKP HDP nin barajı   aşabileceğini hesaplamamışlardı.Onlara göre HDP barajı geçemez:

Öcalan'a göre AKP 400 le başkanlığa geçer ve Kürt sornunu 1990 dan beri umut ettiği ve izlediği politikayla umutlandığı   Türkiye sağının islami tarafı   çözebilirdi. İşte Öcalanın var olan toplumsal   iradeler içersinde 1990 dan sonra geliştidiği düşünce buydu. Öclan tarafından ,Ortadoğuda kürtler üzerinden türkiyenin kazancının olacağının da Türkiyeye verilen rüşvetti. Yani ,türkiye Kürt siyasal   temsiliyesiyle kaybı nuradan telafi edilebilinirdi. Öneri buydu.

Kandil ise :HDP nin barajı geçemeyeceğini ama AKP ninde Kürt sorununu çözemeyceğini   400 milletvekili ile başkanlığı yakalayıp kürtlere ve dolayısıyla Kandili yok etmeye çalışacağını düşünüyordu. Hazırlıklarını da buna göre yapmaya başladı diyebiliriz. Genel seçimler öncesi acilen Bölgesel kürt partisini kurdurdu. HDP nin barajı geçemeyeceği saptamasıyla demokratik yolların kapandığını ve mecliste temsil edileme olayının olmadığını uluslar arası camiaya kanıtlayarak özerklik ve ulusal inşaa programını hayata geçirecekti. Bu konuda bakın 2015 ocak şubat PKK yayın organı sewerburu.

Kandille Öcalan arasında düşünsel ayrılık var gibi gözükse de   Öcalan için kandilin çıkışı akp nin kelekliğine karşı bir koruma ,kendini garantiye alma olarak onaylanır bir tutumdu. Bundan dolayı Öcalan Hiç bir zaman Bölsel parti üzerinde inşa edilen özerklik vizyonuna cepheden karşı çıkmadı.


Kısaca kürt siyasalı Türkiye toprakları ve toplumları benim sorunum değil benim sorunum kürdistandır anlayışının tezahüründen başka birşey değildi bu durum. Zira Kürt Siyasalı hiç bir zaman Türkiye sorunlarıyla ilgilenmemiş ,özelikle türkiye sorunlarının gündemleştirilmesine ket ,baraj koyup baskı altına alınmasını istemiştir. Kısaca Türkiye sol   toplumsal muhalefettini baskı altına aldırabilecek eylemler ve çıkışlar yapmıştır. Ona göre Türkiyenin tek sorunu vardır. Kürt sorunu.

Ancak ne yazık ki HDP barajı geçti. Bu hem imralıda hem kandilde şaşkınlık yarattı .Ancak yinede yapılacak vardı ve kısa durklamadan Kandil Özerkliğe ,baraj aşılmasına rağmen devamına kararlılığını gösterdi. Çünkü AKP saldırmya başlamıştı.   AKP ,Kandilin bu özerklik ,demokratik ulusal inşaa   programını gördüğünde zaten dolma bahçe masasına tekmeyi çakmanın şart olduğunu daha önceden anlamıştı.

Şimdi burada masayı kim tekmeyi çaktı denildiğinde AKP denilmektedir. Hayır bana göre PKK da demokratik ulus inşaaya kara aldığında tekmeyi çakmıştı.

Türkiyenin ne ekonomik ne siyasal olarak Kürt sorunu çözebilecek kapasidesi yoktur. Bunun kanıtı da bu yaşananlar olmaktadır.   Bunun dışında Göçmenler ülkesi olan Türkiyenin kürtlere özerklik verilmesi sosyal olarak kabul görülür yanı herzaman vardır. Çünkü göçmenler o kadar çok süre geçmesine rağmen   Türkiyede ulusal bilince ermemiş toplumdur. Zaten böyle olduğu için göçmen paragmatik konulara bakar . Kısaca siyasal erk bana ne verecek diye bakar .Bu arada ülke satılırmış ,talan edilirmiş onu ilk aşamada ilgilendireceği konu   da değildir. İsterse savaşa da girebilir ama Göçmenin canı yanmaya başladığında isyan eder. İşte buna biz   Spontane patlama   dersi ki bu ülkede yaşanır. ,




 




Bu ileti en son owert tarafından 23.08.2015- 14:03 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 15:13


Ancak ne yazık ki HDP barajı geçti. Bu hem imralıda hem kandilde şaşkınlık yarattı .Ancak yinede yapılacak vardı ve kısa durklamadan Kandil Özerkliğe ,baraj aşılmasına rağmen devamına kararlılığını gösterdi. Çünkü AKP saldırmya başlamıştı.   AKP ,Kandilin bu özerklik ,demokratik ulusal inşaa   programını gördüğünde zaten dolma bahçe masasına tekmeyi çakmanın şart olduğunu daha önceden anlamıştı.

Şimdi burada masayı kim tekmeyi çaktı denildiğinde AKP denilmektedir. Hayır bana göre PKK da demokratik ulus inşaaya kara aldığında tekmeyi çakmıştı.


Ben bu görüşe katılmıyorum. AKP'nin masaya tekme atmasının nedeni Kandil'in demokratik özerkliği değildi. Kürt hareketi bağımsız devlet projesinden vazgeçtiğinden beri demokratik özerkliği savunuyor, yeni bir şey değil. AKP seçim öncesinde oy kaybettiğini anladığında milliyetçiliğe oynamaya başlamıştır. Erdoğan'ın ''kürt sorunu yoktur'' demesi bununla başladı. Demirtaş'ın ''seni başkan yaptırmayacağız'' demesi ve ardından 80 milletvekili ile meclise gelmesi, Erdoğan'ın doğu ve güneydoğuda beklemediği bir yenilgi alması Erdoğan'a tek başına iktidar için tek bir şey bırakmıştı, o da şiddet siyasetine yeniden dönmek ve miliyetçi bir çizgiye gelmek. PKK'nin şiddeti bu siyasete bir tepkidir. Erdoğan nasıl kendi çıkarı için ülkeyi yangın yerine çeviriyorsa, PKK de buna tepki koyuyor. Erdoğan'ın bu siyesetten bir çıkarı olabilir ancak kürt hareketinin bu şiddetten gelebilecek hiç bir çıkarı bulunmuyor. PKK Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürüyor ve bunu gördüğü için Demirtaş sürekli olarak PKK'nin eylemlerinden vazgeçmesi yönünde açıklamalar yapıyor.
[/size]



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 15:33


Ben ikinizin de bu konudaki görüşlerine katılmıyorum. İki yıldır süren ''barış'' görüşmeleri gerçek bir barış görüşmesi değildi. AKP silahların susmasını istiyor ve şiddeti ortadan kaldıran parti olarak seçimlere girmeyi istiyordu. Bu koşullar kürt sorununu AKP'nin çözeceği algısına yol açacaktı ve AKP de bunun üzerinden seçim kazanacaktı. AKP'nin planı buydu ve son seçime kadar tıkır tıkır işledi.

PKK'nin planı ise şiddetsiz bir ortamda bölge hakimiyetini genişletmek istediği silah ve mühimmatla tahkim etmek. PKK'nin işine gelen de buydu ve iki sene boyunca bu plan işledi. Masayı Erdoğan devirdi, çünkü genel seçimlerde farklı bir tabloyla karşılaştı. Masa devrilince de PKK'ye başka bir yol kalmadı. İki yıl boyunca yığınak yaptığı mühimmatları kullanarak eyleme geçti. Bence olay bu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 22:48


LEVENT GÜLTEKİN

acikcenk@gmail.com / @acikcenk

Son zamanlarda nereye gitsem, kiminle konuşsam, herkesin kafasında aynı soru   var: PKK niçin böyle yaptı? Ne yapmaya çalışıyor?

Evet, PKK, sahi, ne yapmaya çalışıyorsun?

7 Haziran’da seçim oldu. HDP 80 milletvekiliyle meclise girdi. 9 Haziran’da ‘ateşkesin bittiğini’ açıkladınız.

Suruç’daki vahşetin ardından iki polis memuru evlerinde enselerinden vurularak öldürüldü. Önce açıklama yapıp “Suruç’un intikamını almak için biz yaptık” dediniz. Sonra bu açıklamadan çark edip PKK’nın değil, kontrol edilemeyen gençlerin yaptığını söylediniz. Ardından da çatışmalı sürece girdik.
İktidarın planına niçin ortak oldunuz?

Bu ülkede herkes, iktidarın HDP’yi baraj altında bırakmak için gerekirse çatışmaları yeniden başlatacağını gördü. Bunun için uyardı; “Aman” dedi, “Sakın böyle bir şey yapmayın. HDP’ye büyük zarar verip iktidarın ekmeğine yağ sürersiniz” diye haykırdı. Fakat nasıl olduysa bu amacı bir tek siz görmediniz!

İktidarın planına niçin ortak oldunuz?

“Her ne yapıyorsak, Kürtler için yapıyoruz” diyorsunuz. Peki, HDP barajı aşsın diye insanlar gece gündüz çalıştı. Bunun için kimileri canından oldu. Bu kazanımı, bu çabayı niçin görmezden geldiniz?

Üzerinden altı ay değil, bir yıl değil, henüz iki gün geçmişti ki bu umuda, bu heyecana, bu emeğe kurşun sıktınız. Niçin? Niçin HDP’nin köşeye sıkıştırılmasına malzeme oldunuz?
Devlet ne zaman ihtiyaç duysa…

30 yıldır devlet ne zaman ihtiyaç duysa sizi karşısında kurşun sıkarken buluyor. Nasıl oluyor bu?

Nasıl oluyor da devlet ‘ateşkes’ dediğinde siz de ‘ateşkes’ diyorsunuz. Devlet ‘savaş’ dediğinde siz de ‘savaş’ diyorsunuz? Burada tuhaf bir durum yok mu?

Sizin devletten bağımsız bir aklınızın, politikanızın olması gerekmiyor mu? Sivil, demokratik siyasetten niçin kaçıyor, halkın size barış olsun diye gösterdiği toleransı neden ayağınızla tepiyorsunuz? Deli misiniz? Durup dururken, ne diye herkesi üzecek, kendinize de zarar veren bir tutum takındınız?

Hepimiz görüyoruz ki iktidarın bir amacı var: Kaos yaratıp bölge halkını HDP’ye oy verdiğine pişman etmek. Tam da iktidarın istediği şekilde kaosu artırmak, insanları canından bezdirmek için her şeyi yapıyorsunuz. Niye?

HDP’nin baraj altında kalması Erdoğan’ın işine yaradığı için tüm bunları yapıyor. Peki siz niye yapıyorsunuz?

Yaptıklarınız Kürtlere yaramıyor. Peki tüm bunları kimin için yapıyorsunuz? Bunu açıklamanız gerekmiyor mu?

Çatışma kararını kim verdi? Bu kararınızda Öcalan’ın etkisi var mı? Varsa devletin elinde olan biri bu kararını size nasıl ulaştırdı? Yok çatışmalara ondan habersiz başladıysanız ‘Önder’ dediğiniz birinin haberi olmadan nasıl böyle bir karar aldınız? Nasıl böyle büyük adınlar atıyorsunuz?
Böyle öz savunma mı olur?

‘Öz savunma yaptığınızı’ söylüyorsunuz. Yolcu otobüsündeki yolcuları indirip otobüsü ateşe vermek nasıl bir öz savunmadır? Söyler misiniz Allah aşkına? Kürtlerin yaşadığı şehirlerdeki köprüleri havaya uçurmak, yolları kapatmak, şehirleri silah deposuna çevirip hendekler kazmak, yol yapımında çalışan araçları yakmak, sivil, asker, polis demeden insanları öldürmek nasıl bir öz savunmadır?

Üstelik öldürdüğünüz insanların önemli bir kısmı da Kürt. “Kürtler için çatışıyoruz” diyorsunuz ama ne hikmetse en büyük zararı hep Kürtler görüyor.

Hadi diyelim devletin vicdanı yok. Onlar için kutsal olan tek şey toprak parçası. Peki size ne demeli? ‘Özgürlüğü, huzuru, onuru için mücadele ettiğinizi’ söylediğiniz halkın şehirlerine, insanca yaşam olanaklarına, hayatlarına niye saldırıyorsunuz?

Silah deposuna çevirdiğiniz şehirleri devlet birer birer harabeye çeviriyor. ‘Temizlik yapayım’ derken insanları katlediyor. Üstelik buna zemin hazırlayan da sizlersiniz. Nasıl oluyor tüm bunlar?

Bu şehirlere, bu insanlara bu kötülüğü niçin yapıyorsunuz?

İktidarın bütün tetikçileri, yandaşları bir olmuş HDP’ye saldırıyor. Ölümleri yıkımları meşru göstermek için her şeyi kullanıyorlar. Böyle bir ortamda kalkıp çocukça duygularla özerklik ilan etmek… devletin yaptıklarına haklılık kazandırmaktan başka neye yarar?
İktidarın siyasi ahlakı yok da, sizin devrimci ahlakınız var mı?

“Barış sürecinde iktidar samimi ve dürüst davranmadı.” Bunda haklısınız. Peki siz davrandınız mı?

İktidarın siyasi ahlakı yok da, sizin devrimci ahlakınız var mı?

Hem “Barış görüşmeleri yapıyoruz” deyip hem de şehirleri silah deposuna çevirmek hangi ahlaka sığar? Devletin gayri samimi davranışını kendi çıkarına kullanmak dürüstlük mü? Sizin devletten bağımsız bir politikanızın, bir ahlakınızın, bir yaklaşımınızın olması gerekmiyor mu?

Devletin kirli olması sizi temiz yapmaz. Devletin dürüst olmaması sizin çıkarcı, sinsi, hesaplı tutumunuzu mazur göstermez.

Hem toplumu demokratik mücadele için yanınıza çağırıp hem de silaha sarılıyorsunuz.   Demokratik kazanım için insan öldürmek… Akıl alır bir şey mi?

Demokratik hakları vermemek için de, demokratik hak kazanmak için de insanları öldürmek vahşiliktir.
Toplumu yeniden eski reflekslerine geri döndürdünüz

Diğer taraftan barış sürecinde ciddi mesafe kat edilmişti. Toplum, Kürt sorununda daha makul bir çizgiye gelmişti. Hatta öyle ki insanlar Öcalan’ın serbest bırakılmasına bile eskisi kadar itiraz etmiyordu.

Fakat bir ayda yaptıklarınızla toplumu yeniden eski reflekslerine geri döndürdünüz. Hem Öcalan’ın serbest bırakılmasını istiyorsunuz, hem de toplumun sinir uçlarına kurşun sıkıyorsunuz.

Öfkesi kabarmış bir topluma rağmen hangi iktidar Öcalan’ın şartlarını iyileştirebilir ki?

Bir taraftan “Öcalan’a özgürlük” deyip, diğer taraftan da toplumun öfkesini kabartacak cinayetler işlemek… Hakikaten sizin gerçek amacınız ne? Öcalan’ın serbest kalmasını mı istiyorsunuz, yoksa bunu tamamen imkansızlaştırmayı mı? Hangisini?
Sizce de ilginç değil mi?

Diyeceğim o ki barış sürecinin onca kazanımına, HDP’nin aldığı bu mesafeye rağmen yeniden çatışmaya, yakmaya, yıkmaya döndüğünüze bakılırsa ya aklınızı kaybetmiş olmalısınız ya da başka bir hesap içindesiniz.

Nasıl oluyor da her seferinde, “Bunlar aklını mı kaçırdı” diyebileceğimiz tavırlar içine giriyorsunuz?

Çünkü tüm yapıp ettikleriniz HDP’ye ve Kürtlere zarar verirken, iktidara yarıyor.

Sizce de ilginç değil mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 23:31


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Ben ikinizin de bu konudaki görüşlerine katılmıyorum. İki yıldır süren ''barış'' görüşmeleri gerçek bir barış görüşmesi değildi. AKP silahların susmasını istiyor ve şiddeti ortadan kaldıran parti olarak seçimlere girmeyi istiyordu. Bu koşullar kürt sorununu AKP'nin çözeceği algısına yol açacaktı ve AKP de bunun üzerinden seçim kazanacaktı. AKP'nin planı buydu ve son seçime kadar tıkır tıkır işledi.

PKK'nin planı ise şiddetsiz bir ortamda bölge hakimiyetini genişletmek istediği silah ve mühimmatla tahkim etmek. PKK'nin işine gelen de buydu ve iki sene boyunca bu plan işledi. Masayı Erdoğan devirdi, çünkü genel seçimlerde farklı bir tabloyla karşılaştı. Masa devrilince de PKK'ye başka bir yol kalmadı. İki yıl boyunca yığınak yaptığı mühimmatları kullanarak eyleme geçti. Bence olay bu.




1-Ben ikinizin de bu konudaki görüşlerine katılmıyorum. İki yıldır süren ''barış'' görüşmeleri gerçek bir barış görüşmesi değildi.(alıntı)

Evet buna bende katılıyorum Zaten meselenin esas nirengi noktası burada . İkisi de bu çözüm işinden bir halt çıkmazlığı düşünüyorlardı. Sadece Öcalan çıkabileceğine inanıyırdu, umutluydu ve çıkabileceğine inanıyordu. Kandil ise İnanmıyordu. Yani Kürt siyasalında biri umutlu diğeri umutsuzdu. Bu aynı zamnada Öcalanla -Kandil arasında düşünce farklılığını ortaya koyar ama karşıtlığını değil.

Öcalan 2014 Haziranın da   Kandil görüşüne katılmaya başladı. Bu görüşü olasalık olarak değerlendirdi.   AKP den umudunu yitirmedi ve Kandille farklı düşünmediğini göstremek içinde haziran 2014 '' madem böyle düşünüyorsunu o zaman devrim yapın '' mesajını verdi. Ama diğer yönden o beslediği umudu için çözüm çalışmalarına devam etti. Eğer bu oylamaysa oyalayı neden tercih etsin. Seçimler öncesi çıngarı çıkartabilirdi. PKK da öcalan bir ihtimal hak tanıdı ,tanımak zorundaydı çünkü o Kürt halkının önderi yapmıştı bi kez. Bunu yalaması zordu. İmkansızdı.

Şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Öcalan AKP yi yalıyor ,Kandil Öcalanı yalıyor ama hepsi kendi içinde poltikalar yürtüyor. Sahtekarlık dünyası yani.


2-AKP silahların susmasını istiyor ve şiddeti ortadan kaldıran parti olarak seçimlere girmeyi istiyordu.Alıntı

Hayır ,Şideti ileriye   atmaya çalışıyordu. Bunun için bir yandan Tedbirlerini alıyordu.MGK toplantılarını aklınaza getirn .Bir yandan çözüm deniliyor ama MGK sürekli Kürt sorunu hakkında karalar alıyor.   Son gösteri vs yasaları seçim öncesi çıkartıyor olası kayış atmada hazırlıklar yapıyordu. Çünkü Kandilin yayın organlarını da izliyordu. Çünkü Kandil çözümden birşey çıkmaz diyen taraftı. Kandil Ocakta PKK kongerisi yapıyor ve temel aldığı karar. '' gerilacılık devri yerine Demokratik ulus inşa ''programına önem verilmesi gerektiği karalarını alıyor. '2015 ocak -Şubat ayında bu kararlar alınıyor ki seçimlere 6 ay var daha.   AKP bunların hepsini görüyor ve dün ergenokon diye içeriye attıkılarını salıp bu kesimle ittifaklar aramaya başlıyor .Zaten ortadoğu meselesinden fetulah ile arsası bozulmuş durumda ve Kürt siyasalını ezmek için hazırlıklara devam ediyor.

Ancak HDP nin '' seni başkan yaptırmayacağız '' tavır tutumları AKP yi iyicene ürkütüyor. İlk başta Dolmabahçeyi iyi güzel oldu diyen AKP birden dümeni kırıyor . Bilmiyoruzz belki bu ara yaptırdığı seçim anketleri ya   da HDP nin seçimlerde barajı aşamaması ile toplumsal muhalefete yönelebileceği korkusu bu   rota değişimlerine neden olabilir. Ya da HDP brajı aşabileceğini görmüş olabilir.Ama AKP HDP nin barajı geçemeyeceği üzerine oynadığı da gerçek.

Çünkü Anayasa, yerel seçimler ,Cumhur başkanlığı seçimlerinde HDP ve kürt siyasalının tutumları AKP ye kazançlar sağladıBunu Kürt siyasalı ki özelikle öcalan bilinçli yaptı.   AKP de bunun üzerinden Genel seçimlerde yine HDP nin seçimlere parti olarak girmesi üzerine politikal geliştirdi. Çünkü Kürt siyasalı AKP yi hep var etti ,güçlenedirdi. Ancak son anda sanırım HDP nin barajı gececeğini gördü ya da bu andan sonra   HDP nin seçimlerde barajı aşamayacağına inandı.

Yani esas oyunu   bozan HDP nin barjı geçmesi oldu. Herkesi ,AKP,
Öcalan ,Kandili ters köşe yaptırdı.

Örneğin ben o zaman HDPnin seçimlere   altı ay önceden parti olarak seçimlere gireceğini öğrendiğimde bunlar hayel kuruyorlar demiştim .Kim demedi ki ,sol cenahın çoğu böyle düşündü. ve şöyle düşünmüştüm. barajı aşarlarsa Kürt siyalı kazançlıdır eğer aşamazlarsa bu kürt siyaslına verilen bir koz olacaktır. Çünkü PKK o zaman daha rahat siyaset yürütecektir. Seçilme hakkım barajla elimden alınıyor silahlı mücadelem haltır diyebilecektir.

Ancak baraj aşılınca PKK nın bu hazırlığı boşa çıkmış oldu. O zaman Önedlik HDP ye geçmek zorunda olunması PKK nın ipi elinden kaçırması da ortaya çıktı. İşte PKK ipi elinden kaçırmak istemediği için HDP ye kulak asmakta,şiddeti, geliştirmektedir.

Dün bu şiddeti geliştirmekle baskı altına aldırdığı türkiye   sosyalistleri ile   şimdi HDP yi de dahil etti. Şu anda HDP arada ezilemektedir Dün Türkiye sosyalistlerine uyguladığı marjınal ,güçsüz bırakma taktiği bugün PKK ,HDP ye uygulamaktadır.




Bu ileti en son owert tarafından 23.08.2015- 23:38 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 24.08.2015- 12:29


Öcalan ''barış'' görüşmeleri sırasında Sırrı Süreyya Önder'in sorusu üzerine ''hepimiz özgür olacağız'' demişti. Çok fazla üzerinde durulmadı. Bana göre Erdoğan Öcalan'a bu süreç sonunda kürt hareketinin beklentisine uygun vaadlerde bulundu. Özerklik olabilir. Bugünlerde ''bize özerklik sözü verilmişti'' şeklinde yakınmalar gazetelere yansıdı. Kürt hareketi Erdoğan'ın ''kürt sorunu yoktur'' açıklamasına bu nedenle bu kadar tepki göstermiş olabilir. Terörü yükseltirken bir yandan da ''masaya oturalım, çözüme devam edelim'' demeleri beklentilerinin hala bu olduğu ve kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istiyor olabilir. Suçlu arıyorsak suçlu kapalı kapılar arkasında her türlü oyunu oynayan AKP'dir. Kürt hareketi AKP'nin kendisine verdiği sözlere tepki göstermekle birlikte onun da barış ve çözüm konusunda samimi olmadığı ortaya çıktı. Bu kadar cephane bir anda ortaya çıkmadı, masanın etrafında görüşmeler sürdürülürken doğu ve güneydoğu tam bir cephaneliğe dönüştürülmüşse, iki tarafın da başka gayelerle hareket ettiği ortaya çıkar.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 25.08.2015- 15:40


"KÜRTLER 'MECLİS SORUNLARIMIZI ÇÖZMÜYOR' DEYİP ÖZYÖNETİM İLAN ETTİ"

Mademki Ankara'daki meclis sorunlarımızı çözmüyor, gönderdiğimiz vekilleri yok sayıyorlar, görüşme bile yapmıyorlar, Türkiye'den bile saymıyorlar, o halde biz de kendi sorunlarımızı çözecek, kendi meclislerimizi oluştururuz. Özyönetimlerimizi çıkartır ve kendi sorunlarımızı çözeriz" dediler. Buna karşı "vay siz misiniz böyle yapan" deyip devlet, iktidar, herkes Kürtlere saldırtılıyor. Niye Tayyip Erdoğan'a kimse saldırmıyor? MHP darbe çağrısı yapıyor, üzerine kimse gitmiyor? Ama demokrasiyi geliştirmek için Kürt halkı, demokratik güçler insanlığın günümüz dünyasında kabul ettiği demokratik özyönetim adımları atınca en ağır suçlu sayılıyor, "vurun kafasına" deniliyor."

http://www.haberler.com/pkk-dan-demirtas-a-nereye-teslim-olacagiz-7626870-haberi/?utm_source=Facebook&utm_campaign=facebook_hc


Sonuç bu özyönettim kararı   seçimlerden önce alınan bir karardı. Buraya gelineceğini ve gelinmesi gerktiğini anayasa oylaması,yerel yönetim seçimleri ve genel seçimler vizyonu içinde idid.   HDP barjı geçmeydi tam istenilen olacaktı. Ama ne yazık ki HDP barajı geçti.

AKP Öcalan ;kandil ters köşe oldular. HDP insiyatifi ele geçiri oldu. Bu da ne Öcalnın ne Kandilin ne de AKP nin isteğiydi. Hatta HDP içinde olanların bir kısmını   bile şaşırtan oldu.

Marx ne diyordu. Bir sürü irade vardır ve yaşam bu iradelerin çarpışmasyla oluşur Ve olan kimsenin istemediği olandır.  




Bu ileti en son owert tarafından 25.08.2015- 15:47 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
KARINCA
[ KARINCA ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 31.10.2013
İleti Sayısı: 105
Konum: İstanbul
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: KARINCA
Cevap Tarihi: 25.08.2015- 19:27


Levent Gültekin duygusal bir yazı yazmış! Ancak siyasete duygusallıkla yanaşmak,sorulan soruların yanıtlarını size vermez.
Neden,Niçin soruları havada kalır. Oysa bu soruların yanıtlarını verebilmek için olaylara serinkanlı bakmak gerekiyor. PKK nin bu tavrı,ortadoğudaki hegamonya paylaşım savaşından bağımsız değil. PKK olaya resmin bütününden bakıyor.
Kısaca PKK olaya Ortadoğudan,HDP ise olaya Türkiye üzerinden bakıyor.
HDP ile PKK arasında ortaya çıkan bakış açılarındaki yanlışlık buradan kaynaklanıyor.
PKK Kürdistanın 4 parçalı olduğunun bilincinde.Ve stratejisini bu parçalılık üzerine oturtmuş durumda.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör HPG: Ordu ateşkese uymuyor melnur 0 4191 08.03.2014- 17:55
Konu Klasör Sosyalist solda çıkış arayışı... melnur 3 3144 27.11.2019- 00:24
Konu Klasör Avrupalı komünistler bir araya geldi solcu 0 3340 03.10.2014- 14:36
Konu Klasör Üniversiteliler FKF meclislerinde bir araya geliyor özgür 0 2789 30.09.2013- 20:49
Konu Klasör Gençlik Saray'a karşı bir araya geliyor denizcan 1 3393 27.10.2015- 13:58
Etiketler   Demirtaşevdeki,   hesap,   çarşıya,   Uymuyor.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS