SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 7 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   4   5   6   7   >   son» 
SF'den: ''Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır.''           (gösterim sayısı: 29.546)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 03.09.2015- 02:57


SF'deki danışman arkadaşımız Sn.Hasan Karataş'ın 2014 yılında açtığı bir konu var! Yazısının başlığını doğru bir şekilde ''Zaman Örgütlenme Zamanıdır'' şeklinde koymuş ama anlatmaya çalıştığı ile pek uyumlu değil. Yazısının bir paragrafına ise ''zaman bireysel kurtuluş zamanıdır'' diye başlamış! Bu arkadaşımız kendini Marksist olarak tanımlıyor ve kendince ''yaşadığımız çağı anladığı'' iddiasında bulunuyor. Yanılıyor, yanılgısı Marksist olduğunu iddia ederek Marksizme aykırı şeyler ileri sürmesi ve bu konuda Leninizme hiç kulak vermemesi...

Zaman Örgütlenme Zamanıdır.

Uzun zamandır ekonomiler çökecektir ve bununla ilintili olarak siyasi kırılmalar yaşayacağız diyordum. Gelecekle ilgili olarak demokratik gelişim, demokratik açılım, demokratik özerklik vs beklentilerin, bizler için bir fantezi olmaktan öte bir anlam taşımayacağını anlatıyordum. Yerel seçim öncesi siyasal atmosfer, AKP nin gideceği havası yaşanıyordu. Zira cemaat AKP çekişmesi, hükümetin büyük yolsuzluklarının açığa çıkması ve ABD nin Erdoğan’ı gözden çıkardığı biçiminde düşüncelerin pompalanması, yeni bir yönetimin haberini işaret ediyordu. Bu beklenti öylesine umutla ifade edilmeye başlandı ki neredeyse devrim havası yaşıyorduk. Tabi ki bu süreçte AKP nin gidişine Kürt siyasetinin de demokratik özerklikle eşlik etmesi, Türkiye’de umutlu bir bekleyişe neden olmuştu.

Zamanı iyi okuyamayan, gerçeklerden uzak ütopik arkadaşların kendilerine ve topluma hayal kırıklığı yaşatacağını biliyordum. Onların senaryoları üzerine hemen, AKP gitmeyecektir, başlıklı iki paragraf küçük bir yazı yazdım. Birinci paragraf şöyle:

Önümüzdeki süreçle ilgili yanlış rotaya çekilmeye çalışılıyoruz. Bütün sol veya sosyalist arkadaşlar AKP gidecek ve bizlerinde o doğrultuda konuşlanmamız, yani daha geniş demokrasi için mücadeleye odaklanmamız, yani AKP gidecek CHP gelsin istemiyoruz denilmektedir. Bu süreçte devrimde yapamıyoruz. O halde demokrasi güçleri hep birlikte halk hareketlenmesi yaratalım veya o doğrultuda gelişen halk hareketliliğini sosyalist çizgiye çekelim diye çaba sarf ederek ilerleyelim denilmektedir. Bu çizgi yanlıştır. Önümüzdeki süreç AKP gitmeyecektir. Gitmesi içinde mücadele anlamsızdır. Bütün partiler hep birlikte AKP yi tutmaya çalışacaklardır. Zira farklı bir ekonomi politik bulunmamaktadır. Bu partilerin içine pkk, tkp, ve cepheyi de katabiliriz. Şayet bunlara rağmen AKP yi devirme siyasetleri tezahür ederse bunlar sadece birilerini yanıltma politikasıdır. Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir. Devrim lafları geçerse bunlar yalandır. Zaten kimse de devrimi tarif edemiyor.

Şimdi soruyorum, ufukta demokrasi, devrim ve halk hareketlenmesi gören var mı? Tabi ki gören yok. O zaman belirtmiştim, açmaza giren ekonomi politiğe çıkış yolu gösterecek bir siyasetin mevcut olmadığını söylemiştim. AKP gitmedi devrim ve demokrasi umutları da belirmedi. O halde süreç nasıl ilerleyecek? Süreç varacağı yere varmıştır. Yolun sonu görünmüştür. Eğilim karşı devrimci dönüşüm demekteydi. Evet, karşı devrimci dönüşümün eşiğindeyiz. Bu süreci Türkiye’de hiçbir siyasal örgütlenme okuyamaz. Zira hepsinin de canı cehenneme, hep beraber ve devletle beraber, karşı devrimci dönüşüme birlikte yürüdüler. Uzun zamandır söylüyorum. Devletle bağlantılı siyaseti terk edin. Devletle olan bağlantınız sizi de devletle beraber kırılmaya götürecektir. Motorsikletin arkasındaki kız gibi yapıştınız Kürt siyasetine, sanki mutluluğa uçuyorsunuz. Yetmedi, TKP ve DHKP/C nin bağımsız Türkiye’ci devlet bağlantılı siyaseti, gençliği mürit, asker karışımın içine çekme gayreti, hep beraber bu kötü atmosferi hazırlamıştır.

Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır. Toplumsal kurtuluş ve devrim emareleri ortadan kalkmıştır. Bütün bilinçli bireyler, devrimci bireyler bulunduğunuz bölgelerde forumlar içinde örgütlenmeniz gerekmektedir. Bela bize gelmiştir. Henüz vakit varken, henüz kırılıp dökülmeden kendi kurtuluşumuzu örgütlemeliyiz Bulunduğunuz şehirlerde küçük de olsa hatta 3-5 kişi bile olsa forumlar biçiminde örgütleniniz. Her hafta düzenli toplantılar düzenleyiniz. Sizin bu birlikleriniz büyüyecektir. Bela çok kötü bir şekilde gelmektedir. O nedenle ortada kırılmalar görmeyi beklemeyin. Kırılmalar çok uzak değildir. Uyanık olun bir kez de olsun erken davranın. Sosyalist örgütler, özünde çok insani nedenlerle yola çıkan bir geleneğin ardından geliyorsunuz. Devletin geleceğine akıl verme, yön verme ve iktidar olma gibi hayallerle kendinizi ve toplumu aldatmayın. İnsani kurtuluş şehirlerdeki forumlardan geçecektir. Forumlara örgüt olarak katılmayın. Birey olarak katılın. Zira forum üyelerinin hepsinin ayrı ayrı bilinç ve yeteneklerinin önü açık olmalıdır. Forumların nasıl örgütlenmesi gerektiği üzerine konuşmaya devam etmeliyiz. Bence bütün arkadaşlar bu konu üzerine acil olarak yönlenmelidir. Uzun zamandır yaşadığımız dünyayı doğru okumaktayız.Buna bağlı olarak, göz göre göre insani kırılmaya kurban gitmeyelim.

http://www.sosyalistforum.net/politik-gundem/68321-zaman-orgutlenme-zamanidir.html




Bu ileti en son melnur tarafından 03.09.2015- 02:58 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 03.09.2015- 20:23


Bu yazıya bir cevap verilemez ki, samimi söylüyorum, yazan arkadaş o kadar saçmalamış ki, ne dediği hiç anlaşılmıyor. ''Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır'' sözünün anlamı herkes kendi başının çaresine baksın demek. Bunu söylemek istediğini sanmıyorum, herkes mahallesinde örgütlensin diyor, ne üzerine örgütleneceğiz? Sosyalizm mi? O da belli değil. Bir şey söylemek istiyor ama, kendisi de ne söyleyeceğini bilmiyor. Kürt hareketine biat edenlere karşı, biat etmeyenlere de karşı:) Kurtuluşun ne olduğunu da kimse anlamamış ama kendisinin anladığı iddiasında bulunuyor. Anlamış ama anlatamıyor. Anlayan anlamayanlara anlatsın:)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 04.09.2015- 00:02


Forumda yazan herkesi eleştiriyor ancak kendi çözümünü doğru dürüst anlatamıyor. ''Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır. Toplumsal kurtuluş ve devrim emareleri ortadan kalkmıştır. Bütün bilinçli bireyler, devrimci bireyler bulunduğunuz bölgelerde forumlar içinde örgütlenmeniz gerekmektedir.'' Solculuğun hiç bir akımında böyle şeyler söylenmez ve savunulmaz. Bireysel kurtuluştan kastı herkesin bilinçli birey haline gelmesi sanırsam. Bilinçli birey dediği ise tam olarak ne, o da belli değil. Bilinçli bireyler örgütlenecek sonra ne oacak? Anlayan anlamayanlara anlatsın:)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 04.09.2015- 18:59


Hasan Karataş,ı tanırım iyi arkadaşız bazen saatlerce siyaset ekonomi konuşuruz bazen bir şişe rakı açar sohbet ederiz.
Düşüncelerimiz birbirinden % 70 ayrılsada ginde dost uz ve bu dostluk daha da sürecektir.
H.Karataş a eleştiri yapanların onu anlayarak yaptığını sanmıyorum

H.Karataş şunu düşünür yaşam bir kurgudur bu gün dünyada ne oluyorsa bu plan dahilinde olmaktadır ekonomiler büyüyemiyor ve kapitalizm çöküş yaşamaktadır dünyayı yönetenler bu çöküşe karşı planlar yapmaktadır bu
planların içinde kürt hareketi ve türkiye siyaseti de vardır türkiyede ve dünyanın farklı yerinde siyasetler bu sanaryoların oyuncularıdır Bu işe sosyalistler ve kendine devrimciyim diyenlerde dahildir.

H.Karataş bütün insanlara   bu sanaryoların oyuncuları olmayın ve devletin sistemin dışına çıkın öğütleri vermektedir.
Artık bütün örgütler bilerek veya bilmeyerek bu planların nesneleri olmuştur o halde örgütleri terk ederek bireysel kurtuluşa ulaşın demektedir.

Bunun örneklerini forumlar oluşturmaktadır diyerek bireysel düşünceleri o forumlarda söyleyin itirazları oralarda yapın der.

Yani H.Karataş örgütsüzlüğü değil zamana uygun örgütlemeyi salık vermektedir. Bu örgütlenmede her birey tek tek öznedir bu özneler çoğalarak çok özne olmalıdır demektedir.

Bu durumda H.Karataş Marxistmidir değilmidir bunu sorgulamak kimsenin haddine değildir kimsede bu konuda otarite değildir.

Sadece anlamak itirazları ve eleştirileri bu çerçevede yapmak gerekir.

Bu günlerde T.Erdoğanın yükselişi ile ilgili bir kitap okumaktayım o kitaptada ekonomi dışınadiki analiz H.Karataş a benzemektedir T.Erdoğan 1973 ten bu yana bir sanaryonun ürünü olduğu anlatılmaktadır.Ünversite okuması imam hatip okuması fotbolculuğu ve bir anda yükselişi bir sanaryo ile anlatılmaktadır.

Niçin bu yaşadıklarımız sanaryo olmasın biz niçin bu sanaryoların içinde rol alanlar olmayalım.
Bence bir de o yandan okuyun Sn Karataş,ı



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 04.09.2015- 19:12


Yaşadıklarımız ''senaryo'' zaten adı sanı da belli; kapitalizmin senaryosu. Marksizm bunun adını koymuş liberal ideoloji! Allıyor, pulluyor ve önümüze koyuyor, geniş kitleler de o ''senaryo'' icabı kendi rollerini oynuyor. Böyle olmasa bir küçük azınlık, bir koca çoğunluğun tahakkümüne boyun eğmek zorunda kalır mıydı? Bu arkadaşlar bu senaryoya nasıl karşı çıkılacağını reddediyorlar ve bunu da marksist olduklarını ileri sürerek yapıyorlar. İktidar işçi sınıfı tarafından alınacak ve işçi sınıfı diktatörlüğü kurulacak. Bu konuda tek bir açıklama var mı? Bu adamlar aslında tam da ''devletin'' istediği tipte marksist! Bunlardan hiç bir şey olmaz, idealist düşünceler içinde marksçılık oynamaya çalışıyorlar. Kapitalizm altında bireysel kurtuluş, bireysel bilinçli olma hali gerçek olabilir mi; bu marksist! arkadaş bunu bile düşünemiyor mu?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 04.09.2015- 19:50


Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Yaşadıklarımız ''senaryo'' zaten adı sanı da belli; kapitalizmin senaryosu. Marksizm bunun adını koymuş liberal ideoloji! Allıyor, pulluyor ve önümüze koyuyor, geniş kitleler de o ''senaryo'' icabı kendi rollerini oynuyor. Böyle olmasa bir küçük azınlık, bir koca çoğunluğun tahakkümüne boyun eğmek zorunda kalır mıydı? Bu arkadaşlar bu senaryoya nasıl karşı çıkılacağını reddediyorlar ve bunu da marksist olduklarını ileri sürerek yapıyorlar. İktidar işçi sınıfı tarafından alınacak ve işçi sınıfı diktatörlüğü kurulacak. Bu konuda tek bir açıklama var mı? Bu adamlar aslında tam da ''devletin'' istediği tipte marksist! Bunlardan hiç bir şey olmaz, idealist düşünceler içinde marksçılık oynamaya çalışıyorlar. Kapitalizm altında bireysel kurtuluş, bireysel bilinçli olma hali gerçek olabilir mi; bu marksist! arkadaş bunu bile düşünemiyor mu?



Bu sanaryoda liberallere yer olduğunu sanmıyorum eğer olsa idi liberaller kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırmazdı.
Bak hepsi saf değiştirdi dün bal dediklerine şimdi biber diyor hem de en acısından.

Bu dünya artık tek tek ülke burjuvalarının hakimiyetinde değil dünya devlet ve şirket bürokratlarının acımasız yönetimine bırakılmış.
İşte onun için senaryoları da onlar yapıyor oyuncuları da onlar seçiyor. Bize kalan rol almak için sıra beklemek. Veya o onunu fark edip yırtmak.

İktidar işçi sınıfı tarafından alınacaktı 1848-1871 de öyle denmişti ama olmadı olamadı işçi sınıfı beceremedi son kalesi olan SB ni de kaybetti.

Şimdi teoriler başka yeniden yazılacak iktidarı kim alacak kim nasıl koruyacak yazılacak.

Hepsini göreceğiz ama gördüklerimiz 1848-1871 in tekrarlanmayacağı dır.

Artık yeni bir dünya ve yeni bir kapitalizm yeni bir egemen sınıf var. Bu yeni bir devrimci sınıfın olacağını anlatmaktadır.
Ama insanları eski rüyaları görmekten mahrum edemezsin varsın görsünler.   İşte onlar idalist bile değil muhafazakar deniyor onlara.

Bu zamanda idalist olmak muhafazakar olmaktan daha fazla devrimciliktir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 05.09.2015- 20:45


Bu durumda H.Karataş Marxistmidir değilmidir bunu sorgulamak kimsenin haddine değildir kimsede bu konuda otarite değildir.


Marksizmi savunana marksist denir, marksist olduğunu iddia edip ''zaman bireysel kurtuluş zamanıdır'' diyen biri de marksist değildir. Bunu anlamak için ''otorite'' olmaya da gerek yok. Bireysel kurtuluş liberal bir iddiadır ve marksizm ile bağdaşır yanı yoktur. Bunları savunan birinin marksizm olma iddiası da havada kalmaya mahkumdur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 05.09.2015- 21:50


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Bu durumda H.Karataş Marxistmidir değilmidir bunu sorgulamak kimsenin haddine değildir kimsede bu konuda otarite değildir.


Marksizmi savunana marksist denir, marksist olduğunu iddia edip ''zaman bireysel kurtuluş zamanıdır'' diyen biri de marksist değildir. Bunu anlamak için ''otorite'' olmaya da gerek yok. Bireysel kurtuluş liberal bir iddiadır ve marksizm ile bağdaşır yanı yoktur. Bunları savunan birinin marksizm olma iddiası da havada kalmaya mahkumdur.



Daha üstte yazdım H.Karataş,ı tanırım iyi arkadaşız.
Sn Karataş örgütsüzlüğü savunmaz farklı örgütlenmeyi savunur. Örnek gezi eylemlerini ve oradaki örgütlenmeleri devrimci örgütler ve devrimci eylemler olarak tanımlar.

Bu durumda Sn KARATAŞ örgütlenmeyi savunmuyor yerine bizim içinde olduğumuz örgütlenmeleri savunmuyor demek daha doğru olacaktır.

Sonra Marxizm nasıl bir örgütlenmeyi savunur karataş buna ne kadar uyar bu farklı tartışma ama her değişiklik anti marxizm demek doğru değildir.

Zaman mekanı dikkate almak   bu konuda daha doğrudur.

Liberal her konuyu bu sosa bulamak insanı yanlıştan kurtarmaz.
Eğer bireysel kurtuluş liberal bir idoloji ise libaralizm kötü bir şey değil. Ama liberalizm o değil.





Bu ileti en son hakkı tarafından 05.09.2015- 21:53 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 05.09.2015- 22:13


Karataş senin arkadaşınsa o zaman lafımız yok, mutlaka marksisttir!



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 7 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   4   5   6   7   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye solunda ''muhasebe zamanı''... melnur 2 1315 02.09.2021- 01:52
Konu Klasör Buldan: İktidara ders vermenin zamanı geldi... melnur 1 955 20.05.2022- 05:30
Konu Klasör Kurtuluş Kılçer (TKH) ne yapmak istiyor? melnur 1 2337 23.08.2020- 04:53
Konu Klasör Yerel seçim bir kurtuluş olur mu? melnur 2 3372 06.04.2019- 11:18
Konu Klasör TİP: Kurtuluş ve kuruluş için temel ilkeler... melnur 1 1431 22.10.2021- 00:02
Etiketler   SFden:,   Zaman,   bireysel,   kurtuluş,   zamanıdır.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS