SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Bekaroğlu'nun 'Ulus Devleti           (gösterim sayısı: 11.235)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 21.12.2015- 11:14


Bekaroğlu'nun 'Ulus Devleti'
Nahit DURU


CHP'de neler oluyor?

CHP'de il ve ilçe kongreleri yapılıyor, Başkan Ahmet yerine Mehmet oluyor veya Ali yerini koruyor. İl kongrelerinde kavgaya varan tartışmalar oluyor.

CHP'de kongre dışında olup bitenle ilgilenen yok gibi.

Salı günleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında, iktidarın yanlışlarını dile getiriyor, iç ve dış politikayı eleştiriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisini kurultaya götürüyor. Öyle bir ekip ki, Kılıçdaroğlu'nun birlikte olduğu... Genel Başkan Yardımcıları bir şeyler söylüyor, bunlar CHP'nin görüşü mü, yoksa kişisel görüşleri mi?

Örneğin, Mehmet Bekaroğlu'nun Diyarbakır'da Cahit Sıtkı Tarancı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki "Nasıl bir Ortadoğu, Nasıl bir Türkiye, Nasıl bir Kürt çözümü" konferansında yaptığı konuşma da ileri sürdüğü fikirler...

Bekaroğlu konferansta, Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu'daki ülkelerde iktidara gelen İslamcıların, okumayı doğru yapamadıkları ve eski yönetimler ile aynı okumayı yaptıkları için başarılı olamadıklarını söylüyor. Türkiye'yi de Ortadoğu ülkesi mi sayıyor, yoksa onlarla aynı kaba mı sokuyor? Ancak konumuz bugün bu değil.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İslamcıların iktidara geldikten sonra tekçi bir okuma ile devletleri yönetmeye çalıştıklarını ifade edip neler söylemiş bakalım:

"Kendilerinden önceki yönetimlerde olduğu gibi devletin okullarını, paralarını ve kaynaklarını kullanarak bunu yapmaya çalıştılar. Ulus devletin bana göre miadı doldu. Tekçilik, bu coğrafyada bana göre huzur, refah ve mutluluk getirmedi, getirmiyor da"

CHP genel Başkanı ve genel merkez yönetimi bu sözleri çok ama çok ciddiye almalı, üzerinde durmalıdır.

CHPye gelmeden önce;   Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk'e dil uzatan, - o sözleri burada tekrarlamaktan zul duyarım- Bekaroğlu, şimdi de Ulus Devlet'ten vaz geçiyor.

Bu CHP'nin fikri midir, yoksa Bekaroğlu'nun kişisel düşüncesi midir?

Şayet, CHP'nin fikriyse, CHP, CHP olmaktan çıkmış demektir.   CHP Genel Merkezinin bu düşüncede olmadığı inancındayım.

Ancak, Bekaroğlu'nun kişisel düşüncesi ise, ortada ciddi bir sorun var demektir. Bekaroğlu CHP ilkelerini benimsemediği halde, önce partiye kaydedilmiş, sonra kotadan Genel Başkan Yardımcısı yapılmıştır.

Bu da CHP'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi olmaktan çıktığı izlenimi verecektir.

Şayet, Bekaroğlu takiye yapmış, CHP yönetimini kandırmışsa. O zaman iktidara "kandırılma konusunda" yüklenme hakkı olmayacaktır.

Tekrarda yarar umuyorum, CHP bu konuyu çok ciddiye almalı ve en kısa zamanda açıklama yapmalıdır. Aksi takdirde aldatılma konusunda AKP ile yarışa girmiş olacaktır.

CHP'nin şimdiki yöneticileri de, yönetime talip olanları da bu konuda konuşmaktan kaçınıyor, ya da, olayın farkında değiller, veya delege, il ve ilçe seçimlerine odaklanmışlar.

Sanıyorum, CHP yönetimi bu konuyu,   yarın, öbür gün seçmenine, delegelerine anlatmakta güçlük çekecekler.

Atatürk'ün "iki büyük eserim" dediği Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi, yalnızca iktidardakilerin tarafından değil, parti içinden yıkılmaya çalışılırsa birileri çıkıp, bu eserlere sahip çıkmalıdır. CHP yöneticileri sahip çıkmazsa birileri sahip çıkar...

Son olarak şunun altını çizmekte yarar var.

Kurultay'da kimlerin yönetime geleceğinden çok, kimlerin yönetimde yer almaması gerektiği çok önemli.

Tüm sorumluluk da CHP Genel Başkanındadır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 21.12.2015- 11:18


Bekaroğlu'nun açıklaması CHP'nin geldiği yeri gösteriyor. Ulus devlete karşı olduğunu söyleyen bir genel başkan yardımcısı, ulus devleti savunduğunu söyleyen CHP. İkisi nasıl olur da yanyana gelebilir? Böyle bir partiye neden oy verilsin ki. CHP yüzde 25'lere çakılmışsa şükretsin!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 21.12.2015- 12:31


Atatürk'ün "iki büyük eserim" dediği Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi Nahit Duru nun yazısından alıntı.

Türkiye de ne oluyorsa veya ne olmuyorsa işte bu seçim meydanlarındaki isim pazarlamasından oluyor. Veya olmuyor.
Kendini sosyal demokrat gören veya ulusalcı görenler Mutafa Kemali seçim meydanlarında halka pazarlıyor Kendini muhafazakar veya sağ liberal görenler Muhammed Mustafa yı halka pazarlıyorlar.

Sonunda her kim iktidara geldiğinde verdiği bütün sözleri unutuyor demokratik yollarla ülke yönetmesini hiç akıllarından bile geçirmiyorlar.
Artık bu isim pazarlama dönemi bitmeli Muhammet Mustafa insan gönlünde kalıp sağcıların tekelinden çıkmalı Mustafa Kemalde solcuların tekelinden çıkıp devlet anayasasında yerini almalıdır.

Bir devlet verdir bazı şartlar gereği kurulmuştur elbette kurulduğu biçimde kalmayacaktır çünkü hayat değişgendir ve sürekli ilerler. Bu ilerlemede insanların ihtiyacı refah seviyesinin yükselmesi ve demokrasinin daha geniş kesimler tarafından tanınmasıdır.

İşte bu insan ihtiyaçlarını karşılamayan yaptıkları ve yapamadıklarının hesapını seçmene vermemek için iktidar ve muhalefet partileri isimlerin arkasına sığınarak toplumları taraflaştırmakta birbirine düşmanca rakip yapmaktadır. Hepsi demokrasiden ve hesap vermekten kaçmaktalar.

O yüzden rakip gibi görünüp birbirlerine benzemektedirler.

Halbuki insan ömrü ortalama 70 yıldır kimse 100 yıl yaşamıyor bu canlı örneklerle görülüyor ve bu anti demokratlar ölürken ya yapmacık bir tören ya vefasız bir dostla gitmekteler.
Her kes görev yapar emekli olur ve tahtalı köye yollanır.

Onun için yapılan anketler de en güvensiz kurum siyaset kurumu gözüküyor. Kimse siyasetçilere güvenmiyor verdiği sözlere inanmıyor ve siyaset yalan talan ve haram olduğunu söylüyor.

Bu kurum aslında yaptığı iş açısından en güvenilir kurum olması gerekiyor çünkü okullar açılmış uzun uğraşlar sonucu yöneticilik öğrenilmiştir.
Bu kadar zor öğrenilen bir iş niçin bu kadar değersiz olmaktadır İşte sebebi pazarlama iç güdüsü Eski çağlardan bu yana hiç bir zaman tüccarlara güvenilmemiştir insan hem onlara ihtiyaç duyar hem güvenmez çünkü arz talep dengelerine göre hareket ederler.
Siyasetçilerde tüccar kafalı olduklarından güvenilmeyen iş yapmış oluyorlar.
En basit sebebi İsimleri pazarlamalarıdır İsim pazarlamaları iş pazarlamalarını rüşveti ve yolsuzluğu yanında taşıyor güvenilmeyen kurum oluyorlar.

Vazgeçmelidirler veya seçmen vaz geçirmelidir yoksa demokrasi hep bize uzak kalacak ve biz hep komşumuzu kıskanacağız.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.004
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.12.2015- 17:27


Kılıçdaroğlu'nun ilk kongresini hatırlıyorum, Karaoğlan benzetmeleri ve Deniz Gezmiş posterleri ile karşılanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun daha önceki yolsuzluklarla ilgili yaptığı tartışmaların da bu ''sol'' umudun-beklentinin oluşmasına yol açmıştı. O dönemde yapılan anketler CHP'yi yüzde 34'e uçuruyordu. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. Kılıçdaroğlu'nun sol-sosyal demokrat bir ideolojiye, entellektüel bir derinliğe sahip olmadığı görülmeye başlanmıştı. Kitle partisinin oy alabilmesinin kitlenin her bölmesine mavi boncuk dağıtmaktan geçtiğini sanan bir lider profili olarak karşımızda belirtti. Bir demokrattı, iyi niyetliydi ve CHP'nin lideri olabilecek bir kapasiteye de sahip değildi. Genel başkanlık koltuğuna oturduğundan beri demokrat ve iyi niyetli olmanın ötesinde hiçbir özellik gösteremedi. Partiye sağcıları, İslamcıları doldurarak, onlara yönetici payeleri dağıtarak sol bir parti nasıl olunabilirmiş, hiç anlamadı ve üzerinde de uzun uzadıya düşünmedi. CHP yüzde 25'ler düzeyinde oy alabiliyorsa bunun tek nedeni Erdoğan AKP'sinin Türkiye'de yarattığı kutuplaşma siyasetinin CHP'nin payına düşen olmasıdır. Bir başka deyişle yüzde yirmibeş ülkede ''başka bir muhalefet göremediği için'' kerhen CHP'ye sarılmaktadır. Başkada bir nedeni olduğunu sanmıyorum.

Kılıçdaroğlu olsun veya CHP'li başka biri olsun, ekrana çıktığında ''dur bakalım ne söyleyecek'' türünden bir merak uyandırıyor mu? Bende böyle bir etki bırakmıyor. MHP'li bir iki isim çıktığında bile meraktan dinlediğim oluyor, ama CHP'nin herhangi bir yetkilisini dinleme merakım hiç olmuyor. Eminim geniş kitlelerde de bu duygu hakimdir.

Sözgelimi CHP'nin kürt sorunu konusunda ne düşündüğünü neyi savunduğunu hala bilmiyorum. Yazar Bekaroğlu örneğinden yola çıkmış ve kendince bir çelişkiyi yakalamış da, Bekaroğlu'na gelmeden 40 yıllık CHP'lilerde bile benzer çelişkiler -sorunlar- yok mu? CHP'nin anadilde eğitim politikası nedir belli mi? Bu konuda sorulan sorulara kem küm edilmekten başka ne yapılıyor? Ya karşısındır, açıkça söyler ve gerekçelerini sıralarsın, ya savunursun ve neden gerekli olduğuna ilişkin açıklamalarda bulunursun. Net olarak da herkes CHP'nin bu konudaki görüşünü öğrenmiş olur ve ona göre destek verir veya karşısına geçer. Neyi savunuyorsan savun, ama bir şeyi savun ve onu kamuoyuna anlat! İnandırıcılık da, samimiyet de, parti siyaseti de bu türden bir netleşme üzerinden yürür. Sonra da o ney siyaset üzerinde kendi yöneticini seçersin, kabul edenleri partiye alır, kabul etmeyenler ise zaten gelmez. Kılıçdaroğlu bu konuda bile mıy mıy siyasetten hiç vazgeçmedi. Şaşırmamak gerek. Asıl şaşırılması gereken sosyalistlerin bu partide ne aradıklarıdır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 24.12.2015- 10:54


Bekaroğlu'nun ulus devletinden habersiz vekiller!

Nahit DURU


CHP grup toplantısı...

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye çıkmadan önce, kimi milletvekilleri ile konuşuyoruz. Bu arkadaşların içinde yöneticiler de var.

Onlara; Mehmet Bekaroğlu'nun Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki "Nasıl bir Ortadoğu, Nasıl bir Türkiye, Nasıl bir Kürt çözümü" konferansında yaptığı konuşma da söylediklerini onaylayıp onaylamadıklarını soruyorum.

Hepsinden aldığım yanıt aynı:
" Ne söylemiş ki?"

Söylediklerini tekrarlıyorum:
"Kendilerinden önceki yönetimlerde olduğu gibi devletin okullarını, paralarını ve kaynaklarını kullanarak bunu yapmaya çalıştılar. Ulus devletin bana göre miadı doldu. Tekçilik, bu coğrafyada bana göre huzur, refah ve mutluluk getirmedi, getirmiyor da" diye.

Hiç biri inanamıyor. Gözleri fal taşı açılıyor.

Milletvekillerinden bir bölümü, günlerdir yolda olduğunu, diğerleri de kongrelerde görevli olduklarını söylüyor.

Ağız birliği etmişçesine, üç aşağı beş yukarı aynı anlama gelen şu yanıtları veriyorlar:
" Böyle bir şey söylemiş olması mümkün değil. Nasıl söyler? Kendi fikridir. CHP'yi bağlamaz."

Doğrudur, CHP tüzüğüne göre, yalnız genel başkanın sözleri partiyi bağlar. Bir de karar organlarının açıklamaları.

Ne var ki, CHP genel Başkan yardımcılarından biri, "ulus devletin miadı doldu" derse ve parti içinden hiç kimse buna karşı çıkmazsa, çıkamazsa, CHP'ye gönül verenlerin kafası karışır.

"CHP Atatürk'ün mirasını, ilkelerini red eder hale mi geldi?" diye de sorar.

Genel Başkan, Bekaroğlu'nun bu düşüncesi ile ilgili bir şeyler söyler mi diye bekledim. Ancak nafile.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Erem Erdem'e sahip çıkarken, "hiç bir milletvekilimizi kimseye yedirmeyiz" dedi. Erem Erdem'e sahip çıkmasını anlıyorum. Yerden göğe kadar haklıdır.

Ancak, "hiç bir milletvekilimizi yedirtmeyiz" derken, CHP'nin ilkelerine karşı çıkanları kapsam içine aldı mı.

Bunun yanıtı çok önemli.

Bir arkadaşımın dediği gibi, CHP; fabrika ayarlarına dönüp, gerçek CHP olmalıdır.

Bu arada şunu da söylemeliyim...

CHP içinde Kılıçdaroğlu'nun karşısında yönetime talip olan kimse kalmamış gibi. Yapılan ilçe ve il kongrelerinde ağırlıklı olarak Genel Merkeze yakın kişiler yönetimi ele geçirmiş, Kurultay delegeleri de ona göre şekillenmiş.

Yani, CHP'de muhalefet delege bazında yok edilmiş.

Bu saatten sonra Kurultay'a giderken, tüm gözler tek seçici Kemal Kılıçdaroğlu'nda olacak.

Bekleyip göreceğiz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 24.12.2015- 11:38


Mehmet Bekaroğlu'nun Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki "Nasıl bir Ortadoğu, Nasıl bir Türkiye, Nasıl bir Kürt çözümü" konferansında yaptığı konuşma da söylediklerini onaylayıp onaylamadıklarını soruyorum.
Hepsinden aldığım yanıt aynı:
" Ne söylemiş ki?"

Söylediklerini tekrarlıyorum:
"Kendilerinden önceki yönetimlerde olduğu gibi devletin okullarını, paralarını ve kaynaklarını kullanarak bunu yapmaya çalıştılar. Ulus devletin bana göre miadı doldu. Tekçilik, bu coğrafyada bana göre huzur, refah ve mutluluk getirmedi, getirmiyor da" diye.

----------------------------------------------------
[size=2]Nahit Duru nun yazısından dikkati çeken alıntı.

Bence bu fikir tartışılmalı zaten dünyada ulus devlet modeli tartışılmaktadır.

Devlet biçimleri üretim ilişkileri ve üretim biçimlerine göre değişgenlik sağlıyor. Üretim ağırlıklı olarak ulusal çapta yürütülüyorsa sermayede ulusal ölçekte büyüyor devlette bu biçimde yerini alıyor. Eğer sermaye uluslar arası boyut almışsa sermaye sahipleri de uluslar arası buyutta oluşuyor devlette ulusal biçimden dünyasal biçime dönüşüyor.

Bu gün sermayeler genel anlamda çok ortaklı ve ortaklarının kimliği her hangi bir ulusu yasıtmıyor .Teknoloji çok gelişti kimse kimseden bir şey gizleyemiyor iltişim dünya boyutunda aşağı yukarı dünya dli oluştur dünyanın büyük çoğunluğu İngilizce konuşuyor
Kalifiye işçi dünyada serbest dolaşıyor iş adamları dünyanın her yerine yatırım yapıyor. Devletlerde değişti   bazı devletler teknik personelini bile bir başka devlet mensubu olanlardan kiralıyor.

Ulusal devlet modeli eskidi ticaret zaten çok öncelerden vardı
Bu durumda bazı partilerin programları zaman aşımına uğramıştır. Bir konu var tekçilik derken bir eleştiri yaptığı anlaşılmakta haklı bir eleştiri.

Artık ülkeler tek akıl ve mitlerle yönetilemiyor katılımcıları çoğaltmak gerekir .
Bence Bekaroğlu iyi yere parmak basmış eskimiş idolojiler zamana çare olamıyor .Küresel siyaset küresel çözüm zamanın ilacıdır.

Biz bu sistemi ta 1843 te benimsemiş insanlar olarak enternasyolizim bize hiç yabancı değil



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 24.12.2015- 13:07


Sermayenin çıkarları neyi gerektiriyorsa, devletin yapısını da ona göre düzenlemeliyiz demek istiyorsun, bir komünist olarak:) Ulus devletin miadı dolmuşsa bizim uluslararası bir devlet yapılanması için uğraşmalıyız diyorsun da, Bekaroğlu'nun söylediği o da değil. Ya senin şu sınıf mücadelesi savunuşuna ne oldu? Bir taraftan sınıf mücadelesinden yana olduğunu söylüyorsun, bir yandan sermayenin isteklerini önemsiyorsun!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 24.12.2015- 23:07


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Sermayenin çıkarları neyi gerektiriyorsa, devletin yapısını da ona göre düzenlemeliyiz demek istiyorsun, bir komünist olarak:) Ulus devletin miadı dolmuşsa bizim uluslararası bir devlet yapılanması için uğraşmalıyız diyorsun da, Bekaroğlu'nun söylediği o da değil. Ya senin şu sınıf mücadelesi savunuşuna ne oldu? Bir taraftan sınıf mücadelesinden yana olduğunu söylüyorsun, bir yandan sermayenin isteklerini önemsiyorsun!



------------------------------------------
Sen benim ismime muhalafet edeceğim diye yazdıklarımı bile anlamıyorsun
Onun için Ön yargılar yıkmak atomu parçalamaktan zor demiş -Albert Einstein

Bak ben komünist olarak ne demişim
Biz bu sistemi ta 1843 te benimsemiş insanlar olarak enternasyolizm bize hiç yabancı değil Ne dersin sana yabancımı.

Ama senin anlamak niyetin yok .
Bir ata sözü vardır Anlamayana   davul zurna az Anlayana sivri sinek saz bunu da bizim Bektaşiler demiş.

Onun için senle bir doktor uğraşsın ben baş edemeyeceğim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 24.12.2015- 23:26


Ulus devlet modeli tartışılsın dedikten sonra yazdıkların denizcan'ın söylediklerini haklı çıkartıyor, bunları yazan biri aynı zamanda savunabilmeli. Sen hem yazıyorsun, eleştiri gelince ortada kalmaya çalışıyorsun. Yazdıklarını savunman yerine hakaret cümleleri kurman hiç yakışmıyor. Üstelik komünist olduğun iddiasındasın.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Burjuvazi ulus devleti mi savunuyor? dayanışma 13 13907 14.10.2017- 12:21
Konu Klasör Ulus melnur 0 3681 03.08.2013- 15:16
Konu Klasör Ulus.../Kemal Okuyan melnur 0 3771 19.11.2013- 11:48
Konu Klasör TKP'den AKP'ye: O devleti kuramazsınız! melnur 0 2315 04.08.2017- 22:02
Konu Klasör MİT devleti doğuyor solcu 4 4098 11.04.2014- 23:57
Etiketler   Bekaroğlunun,   Ulus,   Devleti
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS