Konu Tarihi: 15.01.2016- 12:46

---

Bu savaşı durduracak ancak böylesine bir çıkış olabilir.

Bilindiği gibi Kürt siyasalı 2015 te yaptığı kongre ile Ulusal inşa programını hedeflemiştir. Bunun için gerilacılık bitti ulusal inşaa praogarmına geçtik denilmektedir. Ulusal inşaa programı DBP(demokratik Bölgesel Parti ) aracılığı ile Kürdistanda   şehir ve ilçelerde özerklik ilanı basın açıklamaları yapmış ''TC devlettinin hiç bir kurmunu burada istemiyor'' denmiştir.

Bunun üzerine devlet ki   seçimler yaklaşırken ve seçimlerde karşılıklı resleşmelerle (Masa devrimeler) hendek bariyerler sokaklara yapılmaya başlanmış direnişe başlanmıştır.

Kürt siyasalı böylelikle arkasına aldığı halkın bölgelerde direneceğini yada başlamasıyla da halkın bu direnişe katılacağını öngörmüştür. Hatta bunu 90 -93 dönemi ile mukayese edilerek nasıl o döneme kadar kıyıda duran halk sürece katılmışsa şimdi şehirlerde de katılacağı düşünceleri atılmıştı.

Yine her ne kadar kürt siyasalı dışında kalan demokrat sosyalist kesimin 90 -93 döneminde sesiz kaldı olarak yansıtıldı ise ama 90-93 te kürt halkına karşı yapılana tepki göstermişse yine göstereceği tespitleriyle yola çıkıldığı anlaşılmakta.

Bu konuda Kürt siyasalı kendi dışında buluna demokrat sosyalistleri iki arada bir dereye sıkıştırp ama hümanizma,adeletsizlik, orantısız güç adeletsiliği karşısında kendi poltikasına yardımcı olacağına mecbur bırakma poltikasını hayat geçirmeye çalışmaktadır.

Ancak bir derede iki kez yıkanılmıyacağı gibi tarihte olaylar tekerür eder ama   farklı biçimde oluru unutmuş olmaktadır .

Bugün bu poltikaya kürt halkı sahip çıkmamaktadır .Bunun yerine mahallere yapılan kuşatmaya karşı oradaki diğer halkın durumu da ''   böyle zülüm olmaz böyle yapılmaz biçimde olmaktan öteye gitmemekte halk yaşamını sürdürmekte .BU çıkışlarda Yüryüşler protestolar şiddet kulanılarak (orantılı olmayacağı malum) dağıtılmakta.     PKK ise bu özerklik çıkışına halkın sahip çıkacağını ummuş hatta bazı teredütleri içinde taşıyarak ,hendek savaşlarını biz önermedik gibi açıklamalarda da bulundu. Gerçek şu ki PKK ulusal inşaa programı ile hayata geçirilmesi arasındaki zamanda( ki bu arada iki seçim oldu )bu yerlere silahli yığınak yapıldığı ortaya çıkmakta. Yani hazırlıklar yapılmış. Ve bu hazırlıklar çerçevesinde özerklik ilanı ile iş başlatılmış olmakta.  

Fazla uzatmayalım .sanrım konu ile lakadar olanlar bu süreci hep birlikte yaşadık.

Şimdi sorun bu olan bitene nasıl çıkış bulunacağı .Halkların bu PKK   politik çıkışında az zararla nasıl atlatacağı şeklinde olmakta. Çünkü bu savaşta halkların kazanacağı   birşey yok. Sun Tzu'un dediği gibi ''ne zaman savaşacağını ve ne zaman savaşmayacağını bilen ,galip gelir.''

Bu savaş her iki tarafa uzak mesafede ve güçlü olana ,egemen olana karşı çıkmakla ancak   savaşan   durdurabilir. Çünkü iki yanda o zaman iplerin ellerinden gideceği kuşkusula savaşmaktan vazgeçeceği gibi durum oluşur.

Bunu kim yapabilir? Düşünceme göre bu Sosyalist muhalefeten   başkası değildir. Sosyalistler böylelikle güç toplama başlayacaklardır . Çünkü toplumsal anlamda toplum her iki kesimin tutumlarını tasvip etmemektedir Bu topluma kısaca bir sözcü gerekmektedir . Bunu benim gibi aptallar görüyorsa bu salak sosyalistler neden görmüyor bu güne kadar anlamış değilm..

Cevap Tarihi: 15.01.2016- 12:57

---

Savaşın sonu misak-ı milli sınırlarının kürtleri de kapsayacak şekilde büyütülmesi olabilir. Kürtler bu duruma ses çıkarmazlar, destekler. Bir ara AKP ile PKK'nın bu konuda ittifak kurdukları da söyleniyordu. Geniş bir coğrafyada federak bir sistem kurulacak, bölgedeki petrol yatakları beraber kullanılacak. Anlaşma olursa Türkiye bölünmek yerine genişleyerek kürt sorununu çözebilir. Böyle bir çözümü dünya veya emperyalizm destekler mi onu bilemem.

http://www.solpaylasim.com/konu.php?k=6168

Cevap Tarihi: 15.01.2016- 13:48

---

''Bir ara AKP ile PKK'nın bu konuda ittifak kurdukları da söyleniyordu. Geniş bir coğrafyada federak bir sistem kurulacak, bölgedeki petrol yatakları beraber kullanılacak. Anlaşma olursa Türkiye bölünmek yerine genişleyerek kürt sorununu çözebilir. Böyle bir çözümü dünya veya emperyalizm destekler mi onu bilemem. ''
Ayhan..

[size=4]Zaten Kürt siyasalı ile ki özelikle öcalanla Türkiyenin   genişlemesi üzerinde uzlaşmalar aranıyordu .. Öclan bunu 90 dan sonra kavradı. Türkiyeye şunu dedi '' Anadolunun kapılarını Türklere biz açtık şimdi Ortadoğunun kapılarını açarız. '' Ancak karşılarında ABD yi buldular?

Kürt siyasalı Türkiyeyi emperyal siyasette teşvik etti ancak Türkiyenin bunu tek başına yapması mümkün değil.. Emperyalizme bu denli bağımlı bir ülkenin böylesine bir politika soyunması imkansız. Peki Türkiye nasıl buna yönelebildi ve olurunu düşünmeye başladı? AB ın burada Türkiyeyi altan ve sinsice ABD ye gözükmeden yaptığını düşünüyorum. Yani Türkiye ortağuya yönelik poltikası kendisininmiş gibi gösteresede bu AB dayanaklı bir poltika olduğuna inanıyorum .Türkiye , Kürtlere de üniter yapıyı bozmadan yerel özerklik hakları ki AB katılım programında   var olan ve öcalan bu da yeterli dediği noktada olabilire yöneldi.ve hatırlandığı gibi bu uzun zaman   ileri geri gelişler gidişler olsa da Türkiyenin gündeminde kaldı.

Bu uğurda Kürt siyasalı AKP den hep umutlu oldu ,onu anayasa oylamasında,cumhurbaşkanlığı seçimlerinde   ,Ergenokon olayında,   hatta gezi olaylarında ,fetulah ile uzalşılır pozisyonunda kendi bölgelerinde medine sözleşmeleri ile destek oldu ,önünü açtı.

Ancak dolmabahçeden sonra işler değişti masayı kim devridiye gelindi.

Bence Masayı deviren AKP değil PKK ydı. Çünkü akp hala üniter yapı içinde kürt sorununu çözmeye razı. Ha bu çözüm iyim, kötümüyü tartışma dışı .PKK öcalan gibi kürdistan istemiyor . Kendisinin de dağdan inip kürt halkını yönetebileceği kürdistan istiyor. Öcalanın dediği gibi zabıta olucağı kürdistan değil, yönettiminde bulunacağı Kürdistan

Şimidi olan da bence Türkiye devleti PKK ya sıtmayı gösterip tıpkı öcalana gösterdiği gibi öcalan da 20 yıl sonra ancak anladık dediği gibi ,ateşe razı etmek oluyor.

Bu savaştan bir halt çıkmaz ,tıpkı daha öncede olan gibi kürt türk halkı egemenlerin altında inim inim inler. 40 yıldır da yaşanan bu. Kürt sorunu ve çözüm mevzuatları   bir anlamda burjuva için bulunmaz nimet oluyor.

Bazen düşünürüm   Türkiye burjuvazisi PKK ya paramı veriyor bunları yapsın diye. Çünkü bu vasıta ile Türkiye burjuvazisi iktidarını diğer katmanlara göre daha daha pekiştirip Artı değerden   payını artırıyor. İşçi ücertleri sendikalaşma dibe vurmuş durum da ,asgari ücret dipte ve işçiye fazla mesai yapırarak geçmini sağlayabiliyor iki işçinin yaptıracağı işi tek işçiye yaptırıyor. Köylerin boşalması piyasa koşullarında en işçi ücretleri aşağıda ve ücretlerin azlığı ile yok olan pazarı bu köyden gelenlerle genişletiyor. tarlasını bağını satan göçtükleri yerlerde iş kurmaya çalışıyor vs vs .Toplumsal muhalefet Terör nidaları eşliğinde   baskı altına yada işte kürtleri desetekliyorlar nidaları arasında bastırılıp ve şöven duygular geliştirilip yandaşları genişletiyor,toplumu kendi yönüne çekebiliyor. Burjuva için   Bundan iyi bir dünya olabilirmi?   Türkiye burjuvazisi PKK ya her gece dua ediyor..   [/size]

Cevap Tarihi: 15.01.2016- 14:15

---

Bu savaşın kazananı olmaz. PKK'nin ne yapmak istediğini anlayamıyorum, savaştığını söylediği halkı ölüyor, böyle mi onların hakkını korumak için mücadele edecek. Böyle giderse PKK'nin kurtarmak istediği halk da olmayacak. Bu savaşın kazananı olmayacak, kaybedeni olacak. Kaybedenler de sivil siyaset, HDP, yoksul insanlar ve yarınını göremeden ölen çocuklar olacak. En çok da HDP'ye hayret ediyorum, CHP kadar bile sesleri çıkmıyor. Düne kadar HDP üzerinde yapılan baskıya ve ''sen PKK şiddetine karşı çıkmıyorsun'' eleştirilerine katılmıyordum. Bugün bu eleştirilerin doğru olduğunu görüyorum. Birkeç ay önce Türkiyeli olmaktan söz edenler bugün bundan vazgeçmiş görünüyorlar. Türkiyeli olmak her çeşit teröre karşı çıkmaktan geçmiyor. Bu sözün faydası da yok, inandırıcılığı da kalmadı. PKK'ye karşı çıkmadan, PKK terörüne daha aktif bir tepki gösterilmeden Türkiyeli bir siyaseti daha inandırıcı bir şekilde savunmadan Türkiyeli olunmaz.

HDP içinde bulunan solculara da bir çift lafımız olmalı. Bu savaşa açıkça karşı çıkmayacaksanız ve PKK terörüne karşı muhalefet etmeyecekseniz o partiden ayrılın, öz eleştirinizi verin ve ayrılın. Bunu yapmıyorsanız sosyalist olduğunuzu söylemeyin.

Cevap Tarihi: 15.01.2016- 14:28

---

Düne kadar HDP üzerinde yapılan baskıya ve ''sen PKK şiddetine karşı çıkmıyorsun'' eleştirilerine katılmıyordum. Bugün bu eleştirilerin doğru olduğunu görüyorumn

Manzur böyle diyorsun ama birde PKK nın HDP yi yok etmek için bunları yaptığını düşünürsek ? HDP PKK ya sosyalistlerden bile iyi muhalefet yaptı. Bun şahidim. Sosyalistler bu kadarcığını bile yapamadılar. HDP hendekleri tasvip etmiyorum dedi ve daha sonra tornistan yaptı Neden? Kürt halkının sempatisi PKK da ve bu yaratıldı bir kez.   HDP bu süreçte everimsel bir süreç öngördü hala da öyle gördüğünü sanıyorum. Bundan dolayı olanı eleştirme yerine sahiplenmeye yöneldi. PKK ya karşı dikilmek toplumsal olarak varlığını inkar etmektir .Elbette bu kürt(kimlik) eksenli mücadelede geçerli olan birşey. Yani bu şart ve koşullarda HDP nin durumunu düşünmek gerek. Yani birde bu taraftan bakmak gerek neden HDP bu yapılanlara sahip çıkıyor .Çıkmak zorunda çünkü dayanağı kürtler.. Kimlik dayanaklı poltik yapı .. PKK bu çıkışıyla hendek barikat özerkliğin tesisi velhasılı ulusaş inşa programı HDP ye de yönelik bir çıkış olarak görebiliriz.

Esas görevini bu güne kadar yapmayan sosyalisttim diyenler..  

Cevap Tarihi: 15.01.2016- 16:45

---

Kürt ulusal hareketinin merkez örgütü PKK'dır. PKK'nın bu savaşta kazanıp kazanmadığını anlamak için çatışmayı neden seçtiğini ve neden sürdüğünü anlamak gerekiyor. Bir kere PKK'nin Türkiyelileşmek gibi bir amacının bulunmadığı bu görüntüyle ortaya çıkmıştır. HDP 7 Haziran seçimleriyle yüzde 13 oy almışken Türkiyelileşmek gibi bir amacı olan kürt hareketinin kendisi ve bileşenlerinin bu siyasi hamlede direnmesi ve sürdürmesi beklenirdi, ama öyle olmadı; Erdoğan'ın masayı tekmelemesine onlar da katıldı ve ortada masa diye bir şey kalmadı. Öncesinde ortada bir masa vardı ama o masanın etrafındakilerin çözüm gibi bir dertleri olmadığı hep söyleniyordu. Eleştiriler haklı çıktı, dün berbare halay çekme görüntüsü verenler bugün birbirlerine tetik çekiyorlar. Erdoğan'ın o masaya oturmasının nedeni ne ise, PKK'nin de amacı oydu.

Evet; PKK'nin böyle bir amacı yok ve bence de hiç olmadı. Kürt hareketi bölgede dört ülkeye yayılmış olan kürt etnisitesine koşulların ve emperyalizmin izin verdiği ve belirlediği ölçülerde bir ''bağımsızlık'' peşinde. Nasıl olur, kendisi de bilmiyor. Karşısına çıkan de facto durumdan yararlanıyor; Irak'ta böyle oldu, Suriye'de böyle oldu. Emperyalizm ve ABD Irak'taki Barzani aşiretinin federal yapısından memnun, Suriye'deki kantonal yapıya da destek veriyor. Bölgede sınırların yeniden çizimi kararı verildiğinde Türkiye'nin güneydoğusunun da masanın üstünde olmasını istiyor. Stratejisi bunun üstüne ve bölgedeki savaşı tırmandırması da bu nedenle. PKK bu savaştan bir özerklik çıkmayacağını biliyor, bu savaşta kitle kaybına uğrayacağının da bilincinde ama amacı bunların çok üstünde. PKK bu iki sonucu önemsemiyor, onun stratejisi emperyalizmin bölge konusundaki kararlarıın içine Türkiye coğrafyasının güneydoğusunu da katabilmek. Böyle bakıldığında PKK'nin kazanıp kazanmadığı konusunda karar vermek zor. Bunu, savaşın nasıl bir seyir alacağı ve zamanı geldiğinde ABD ve AB'nin önüne nasıl gelebileceği belirleyecektir. PKK şu anda kaybediyor görüntüsü verse de, orta ve uzun vadede AKP devletinin tutumuyla da ilgili olarak bu savaştan kazançlı çıkabilir. Bence PKK'nin savaştan beklentisi bu.

Türkiye sol hareketinin bu konuda daha açık bir tutum alması gerektiği yolundaki görüşlere katılmamak mümkün değil. Bu konuda PKK'nin stratejisi ve emperyalist çerçeveye bağlı çözüm iradesi mutlaka karşı çıkılması gereken temel bir ilkeye dönüşmeli ve bu konuda asla geri adım atmamalıdır. Bu yapılırken AKP'nin dayattığı dinci faşizme karşı mücadele de sekteye uğratılmadan sürdürülmelidir. Birine karşı çıkış diğerine destek anlamına gelmemelidir. Türkiye sosyalist hareketinin kuyrukçular dışında genellikle böyle bir konumlanış aldığını da düşünüyorum.