SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
CHP'nin 2 günlük kurultay süreci başladı           (gösterim sayısı: 16.179)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 16.01.2016- 12:11


CHP'nin 2 günlük kurultay süreci başladı

CHP'nin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın başkanlık için aday olduğu 2 günlük kurultay süreci başladı. Kurultay salonunda Kürtçe mesaj taşıyan pankart dikkat çekerken, şarkıcı Atilla Taş'ın Parti Meclisi üyesi adayı olacağı ifade ediliyor.

Resim Ekleme

CHP'nin 2 günlük kurultay süreci başladı. Umut Oran ve Muharrem İnce'nin adaylıklarını geri çekmesinin ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte İzmir Milletvekili Mustafa Balbay başkanlık için yarışacak.

Ankara Arena spor Salonu’nda gerçekleştirilecek kurultay “Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik” ismini taşıyor. Kurultay salonunda dikkat çeken ayrıntılardan biri CHP Bağcılar Gençlik Örgütü'nün astığı Türkçe, Kürtçe ve İngilizce 'barış' ifadelerinin yer aldığı pankart oldu.

Resim Ekleme

ATİLLA TAŞ PM ADAYI


Kısa bir süre önce CHP'ye üye olmasıyla gündeme gelen şarkıcı Atilla Taş, Parti Meclisi üyeliğine aday olacağını açıkladı. Gerçek Gündem'de yer alan habere göre, Atilla Taş adaylık açıklamasında, "Beni şarkılarımla tanıdınız ama despot iktidarla olan mücadelemle sevdiniz. Bu mücadeleyi yükseltmek ve partimizi iktidara taşımak için Parti Meclisi'ne adayım. Kendimi örgütüme emanet ediyorum" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NDAN KURULTAY TWEET'İ


Genel Başkan Kılıçdaroğlu, resmi twitter hesabından yaptığı açıklamada, kurultayda birlik vurgusu yaptı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında, "Ülkenin geleceği için var gücümüzle çalışmak en asli görevimizdir. Çünkü tek vücut olmuş bir CHP, Türkiye için tek çıkış yoludur." ifadeleri yer aldı.



Kemal Kılıçdaroğlu
✔   ‎@kilicdarogluk  
CHP 35. Olağan Kurultayı’nı, demokrasiyi temele oturtan, değişime, gelişime hizmet edecek bir felsefeyle, kardeşçe yapacak.


09:14 - 16 Ocak 2016



Kemal Kılıçdaroğlu
✔   ‎@kilicdarogluk  
Ülkenin geleceği için var gücümüzle çalışmak en asli görevimizdir. Çünkü tek vücut olmuş bir CHP, Türkiye için tek çıkış yoludur.


09:14 - 16 Ocak 2016





Bu ileti en son denizcan tarafından 16.01.2016- 12:11 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 16.01.2016- 15:47


Renksiz, kokusuz, heyecansız bir kurultay, CHP'de değişen bir şey olmayacak, birkaç isim gider, birkaç isim gelir, sonra da ''değiştik, güç topladık'' demeye başlarlar. Bu parti ne yaparsa yapsın AKP'yi değiştirecek bir gücü toplayamaz. Yüzde 25'e saplanıp kaldı, oralarda dolaşır durur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 16.01.2016- 20:36


Değişim kurultayında değişmeyen bir CHP gördük. Başka hiçbir şey yok. Kılıçdaroğlu partinin salı toplantılarında konuşurmuş gibi konuştu, delegeler uyukladı, televizyon başındakiler partinin haline üzüldü, birinci gün de böyle geçti. Yarın biraz heyecan olur, koltuk yarışı başlar, o da tamamlanınca Pazartesi günü CHP için aynı hamam, aynı tas. CHP bu haliyle yüzde 25'i tutarsa başarıdır.

CHP böyle de MHP ve HDP ondan iyi mi? İlk seçimde ikisi de baraj altı kalmaya aday. Erdoğan şimdi havayı kokluyordur, ilk fırsatta tekrar seçim der, anayasa değiştirecek bir çoğunlukla iktidara gelir. Kılıçdaroğlu hala ''başkanlığa karşıyım'' demeye devam etsin. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti, haberi yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 15:43


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Değişim kurultayında değişmeyen bir CHP gördük. Başka hiçbir şey yok. Kılıçdaroğlu partinin salı toplantılarında konuşurmuş gibi konuştu, delegeler uyukladı, televizyon başındakiler partinin haline üzüldü, birinci gün de böyle geçti. Yarın biraz heyecan olur, koltuk yarışı başlar, o da tamamlanınca Pazartesi günü CHP için aynı hamam, aynı tas. CHP bu haliyle yüzde 25'i tutarsa başarıdır.

CHP böyle de MHP ve HDP ondan iyi mi? İlk seçimde ikisi de baraj altı kalmaya aday. Erdoğan şimdi havayı kokluyordur, ilk fırsatta tekrar seçim der, anayasa değiştirecek bir çoğunlukla iktidara gelir. Kılıçdaroğlu hala ''başkanlığa karşıyım'' demeye devam etsin. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti, haberi yok.




Katılıyorum, CHP'den, bu halinden, Kılıçdaroğlu liderliğinden hiçbir şey çıkmaz. Bu parti Türkiye'nin Cumhuriyetçi, aydınlamacı birikimini ve bir anlamda kendi köklerini yiyip bitirmekten başka bir işe yaramaz hale geldi. Erdoğan AKP'si, kendisine çalışmaktan başka bir şey yapmayan, yapamayan   bundan iyi muhalefet bulamazdı. HDP ve MHP de buna dahil. Erdoğan ve AKP ''neden başımızda kazık dikti'' sorusunun bir yanıtı da parlamentoda böyle bir muhalefetin bulunmasıdır. AKP ve Erdoğan'ın fazladan bir çabasına ihtiyaç yok, bu partilerin halini gören insanlar istemeden de olsa oylarını gidip AKP'ye veriyorlar.

CHP'nin değişime ihtiyacı var. Değişim de parti meclisi veya MYK üyelerinden birilerinin gidip, birilerin gelmesi değildir. Kılıçdaroğlu böyle anlıyor, Baykal da böyle anlıyor, böyle davranıyordu. Kılıçdaroğlu'na muhalefet bayrağı çekenlerin de farklı bir yanı yok.

CHP ideolojisini netleştirmelidir. Sosyal demokrasi asgari ücretin 1500 lira istemek, emekli maaşlarına zam yapılacağını vaat etmek, ''kürt sorununu biz çözeriz'' demek de değildir. Bütün vaatler, bütün söylemler temelde bir ideolojiye dayandırılmalıdır. Bu ideoloji aydınlanmacı ve laik temelde emekten yana, ve emperyalizm karşıtı bir düşünce sistematiğidir.Bu ideolojiyi kabul edenlerin partiye katılımının sağlanması demektir. CHP'de bu var mı? Oy kaybederiz diye laiklik ve aydınlanmacılıktan bu kadar taviz veren ve nerdeyse AKP'ye koltuk değneği olan bir parti mi sosyal demokrat?

AKP koşar adım dinci faşizmi anayasal bir çerçeveye kavuşturmak   üzere. Bu gidiş böyle bir sonla neticelenmek üzeredir. Erdoğan gibi günceli okumada mahir olan bir siyasetçinin bu koşulları değerlendirmeyeceği mümkün mü? Medyada Erdoğan'ın erken seçim arayışı içinde olduğu yazılıyor. CHP, HDP ve MHP bu haldeyken tek adamlığın tam da sırası değil mi?




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 18:55


Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Renksiz, kokusuz, heyecansız bir kurultay, CHP'de değişen bir şey olmayacak, birkaç isim gider, birkaç isim gelir, sonra da ''değiştik, güç topladık'' demeye başlarlar. Bu parti ne yaparsa yapsın AKP'yi değiştirecek bir gücü toplayamaz. Yüzde 25'e saplanıp kaldı, oralarda dolaşır durur.



Renksiz, kokusuz ve heyecansız olmayı   ülkenin   havasına bağlıyorlar. Ülkedeki matem havası ve şehitlerin olması, sivil vatandaşlarının hayatlarını kaybetmesi bir gerekçe olarak gösteriliyor. Heyecan konusunu CHP'liler davul zurna çalınmaması ve halay çekilmemesi olarak anlıyorlar. İddialarının heyecansızlığı, vaatlerin olmaması, değişim konusunda adım atılmaması umurlarında değil.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 19:24


CHP'yi ben kendi içinde üç eğilime ayırıyorum. Birincisi Perinçek'den farkı olmayan ulusalcı-faşist, Kürtlere tepeden bakan, dindar insanları küçümseyen elitist bir bakış açısı. Süheyl Batum, Birgül Ayman Güler gibilerin ayrılmasıyla bu hizip zayıfladı ama hala etkisi var partide. İkinci eğilim AKP'ye göreceli olarak olumluluk atfeden, emperyalizmle pek de meselesi olmayan, ekonomik programda Derviş gibilerden medet uman liberal eğilim. Üçüncüsü ise gerçek anlamda sosyal demokrat diyebileceğimiz kesim. İlhan Cihaner, Aykut Erdoğdu, Melda Onur, Hüseyin Aygün gibi isimlerin dahil edilebileceği bu hat kendini sosyalist olarak tanımlayıp kamucu bir ekonomik programı savunan, emperyalizmle meselesi olan ve bölge halklarıyla dayanışmayı savunan, Kürt sorunu konusunda ilerici açılımlar yapılmasını, Kürt halkına karşı daha sevgiyle yaklaşılmasını savunan, aydınlanmadan, laiklikten yana olan ama bunu dindar insanları küçümseyici bir şekilde işletmeyen bir tarz. Ben onları Güney Amerika'da ki sol Peronistlere, Correa'ya, Chavez-Maduro çizgisine benzetiyorum. Ancak partide güçlü olan konumda değiller. CHP'de şu anda güçlü olan konum liberal çizgi. Kılıçdaroğlu'da bu çizginin temsilcisi. Yer yer Kılıçdaroğlundan diğer iki eğilimin söylemlerini de duyabilirsiniz. Bu partiyi bir arada tutmak için yapması gereken zorunlu bir şey olduğundan dolayı böyle davranıyor. Ama öz olarak Kılıçdaroğlu liberal çizgide hareket ediyor. Bu siyaset ise kitlelere bir umut getirmiyor, bir mücadele çoşkusu yaratamadı. Bu çizgi devrilip, sosyal demokrat, Güney Amerika solu tarzındaki çizgi CHP'de egemen olmazsa CHP bu pasifist, dar muhalefet anlayışında saplanıp kalır ve ne kendi bir aşama kaydedebilir nede Türkiye toplumuna bir faydası olur...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 19:49


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

CHP'yi ben kendi içinde üç eğilime ayırıyorum. Birincisi Perinçek'den farkı olmayan ulusalcı-faşist, Kürtlere tepeden bakan, dindar insanları küçümseyen elitist bir bakış açısı. Süheyl Batum, Birgül Ayman Güler gibilerin ayrılmasıyla bu hizip zayıfladı ama hala etkisi var partide. İkinci eğilim AKP'ye göreceli olarak olumluluk atfeden, emperyalizmle pek de meselesi olmayan, ekonomik programda Derviş gibilerden medet uman liberal eğilim. Üçüncüsü ise gerçek anlamda sosyal demokrat diyebileceğimiz kesim. İlhan Cihaner, Aykut Erdoğdu, Melda Onur, Hüseyin Aygün gibi isimlerin dahil edilebileceği bu hat kendini sosyalist olarak tanımlayıp kamucu bir ekonomik programı savunan, emperyalizmle meselesi olan ve bölge halklarıyla dayanışmayı savunan, Kürt sorunu konusunda ilerici açılımlar yapılmasını, Kürt halkına karşı daha sevgiyle yaklaşılmasını savunan, aydınlanmadan, laiklikten yana olan ama bunu dindar insanları küçümseyici bir şekilde işletmeyen bir tarz. Ben onları Güney Amerika'da ki sol Peronistlere, Correa'ya, Chavez-Maduro çizgisine benzetiyorum. Ancak partide güçlü olan konumda değiller. CHP'de şu anda güçlü olan konum liberal çizgi. Kılıçdaroğlu'da bu çizginin temsilcisi. Yer yer Kılıçdaroğlundan diğer iki eğilimin söylemlerini de duyabilirsiniz. Bu partiyi bir arada tutmak için yapması gereken zorunlu bir şey olduğundan dolayı böyle davranıyor. Ama öz olarak Kılıçdaroğlu liberal çizgide hareket ediyor. Bu siyaset ise kitlelere bir umut getirmiyor, bir mücadele çoşkusu yaratamadı. Bu çizgi devrilip, sosyal demokrat, Güney Amerika solu tarzındaki çizgi CHP'de egemen olmazsa CHP bu pasifist, dar muhalefet anlayışında saplanıp kalır ve ne kendi bir aşama kaydedebilir nede Türkiye toplumuna bir faydası olur...



Ben CHP'yi böyle görmüyorum. CHP Cumhuriyetçi ve Kemalist bir parti. CHP'nin ana gövdesi ve ona oy veren milyonların siyasi görüşleri böyle. Parti üst kademesi de çoğunlukla böyle, bunların bir kısmı ulusalcı olarak gösteriliyor, kendilerinden duymadım. Yalova vekili Muharrem ince böyle biri ve bunlar kendilerini kemalist, sosyal demokrat olarak görüyor. Adını verdiğin solcular da var CHP'de çok etkin değiller. Yönetimde ise liberal ve sağdan gelen isimler de var. CHP iktidar olabilmenin kitle partisi olmaktan geçtiğine, kitle partisinin de her görüşten adamı partiye doldurmaktan geçtiğine inanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu partiyi böyle yönetiyor. Onun için de hiçbir şey olmuyor.

CHP'nin kürt sorununda yanlış bir siyaseti savunduğunu düşünmüyorum. Üniter ve ulus devlette ısrar etmesini doğru buluyorum. Bunları savunduğu için CHP'ye faşist denilmesi kürt milliyetçilerinin yakıştırmaları. Kürt halkına tepeden baktığını ise hiç düşünmüyorum. CHP siyasette kararsızlık ve belirsizlik yaşıyor. Ne kebab yansın ne şiş siyeseti.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 20:55


CHP'yi savunmuyorum, ancak faşist olarak da görmüyorum, içinde faşist olduğuna da inanmıyorum. Faşist sözcüğünü çok uluorta kullanıyoruz. Kürt hareketine hoşgörüyle bakmamak neden faşist olmak anlamına gelsin, ben de kürt hareketine olumlu bakmıyorum, faşist mi oluyorum?

CHP'nin sol politikalara ve soldan isimlere yönelmesini istiyorum, dışardan sağcı isimlerin getirilip partinin üst kademesine yerleştirilmesinin partiye hiçbir faydası olmuyor. CHP yönetimi bu kadar seçim yenilgisine rağmen bunu hiç anlamadı. O kadar solcu isimler varken bunları görmemek ve Mehmet Bekaroğlu gibi isimleri partiye doldurmak CHP'nin en büyük yanlışı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 18.01.2016- 12:24


CHP Kurultayı: Gürsel Tekin'in çiziği ne anlama geliyor-Kemal Okuyan

Cumhuriyet Halk Partisi Kurultay’ı, Kılıçdaroğlu “diktatör” sözünü ağzına almasaydı Parti Meclisi seçimlerinden ibaret olacak, siyaset kurtları dışında kimsenin ilgisini çekmeyecekti. Son dönemde aşırı duyarlıyı oynamaya karar veren AKP cenahı “diktatör bozuntusu” lafını olay edince kurultay gündem oldu.

Üstüne, Kılıçdaroğlu’nun AKP’ye karşı “sert” muhalefete geçtiği izlenimi yaratıldı.

Oysa içeriğe uymuyor hakaret sözü, bir eklenti gibi duruyor. Kılıçdaroğlu’nun açış konuşmasında yeni, etkileyici bir şey yok. AKP’yi sıkıştıracak, “eyvah bunlar etkili muhalafet yapıyorlar” dedirtecek bir şey de yok. “Hukuksuzluk” üzerine kurulmuş. E ama, 13 yıl ülkeyi altüst etmiş bir siyasi partiyi “hukuksuzluk” ekseninde eleştirmeye kalkarsanız, ortaya “uzun ve sıkıcı konuşma” çıkar.

Ancak CHP’de kimsenin bu konuşmayla ilgilendiğini düşünmüyorum. Genel Başkanlık için tek aday   olduğu kesinleştiği andan itibaren, CHP Kurultayı Parti Meclisi listelerinden ibaretti.

Oysa ortada 21 maddelik bir kurultay sonuç bildirgesi vardı. Bir şey söylemesi beklenen. Şu ya da bu yönde… “Sözde” de olsa…

Lakin bu bildirge sanki Parti Meclisi’ndeki liste savaşlarından rol çalmasın, onun önemini azaltmasın diye hazırlanmış. Boş değil, bomboş!

Merkeze konan kavram “Özgürlükçü Demokrasi”… Bu kavram lime lime edildi yıllarca, sakız gibi çiğnendi, ezildi, farklı bağlamların içine yerleştirildi. Bana göre zaten anlamsız bir tamlamaydı yıllar içinde yok hükmünde, değersiz bir çift sözcüğe dönüştü.

CHP’nın sınıf karakteri belli, misyonu belli, programı belli, tarihi belli. Bu partiyi sol değerler üzerinden eleştirmiyorum, yanlış anlaşılmasın.

Sorunum şu, sol değerleri savunan insanları yaygın olarak etkilemeye devam eden bir parti olarak CHP hiçbir şey söylemiyor. Söylemeye kalktığında da alabildiğine tutarsız şeyler söylüyor.

Düşünün, özgürlüklerden söz etmeye karar veriyorsunuz, 21 maddelik bir bildirge çıkarıyorsunuz ve dinselleşmeye tek bir maddede değiniyorsunuz!

O maddeyi de şöyle formüle ediyorsunuz: “Laiklik, inançların ve yaşam tarzlarının güvencesidir. Devletin tüm inançlara saygılı, tüm inançlara eşit mesafede olacağı bir laiklik anlayışı güçlü bir şekilde kurulmalıdır.”

Böyle laiklik tarifi mi olur? Bu laiklik anlayışı, yıllardır AKP’yi meşrulaştırdı. Ülke bu hale gelmişken “Din siyasetten ve devlet işlerinden tamamen dışarı” diyemeyen bir sosyal demokrat parti!

Ha, Laikliğin “onu ben getirdim” böbürlenmesindeki parti tarafından suyunun çıkarılması önemsiz, Parti Meclisi’nde kimin çizik yiyeceği, kimin liste deleceği önemli!

21 madde…

Tek ama tek somut unsur var. “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı üzerindeki şerhler kaldırılmalıdır”.

Özgürlükçü demokrasiye Avrupa Birliği’nin piyasa faşizmini güçlendirmek için hazırladığı bir programa uyarak ulaşacaklar. Kürt sorunu da böylece çözülecek!

Dedim ya kimseyi ilgilendirmiyor. Başkanlık ısrarına karşı parlamenter sistemi güzellemek için Osmanlı örneğine değinilmesi de kimseyi ilgilendirmiyor.

Hitler referansı ile başkanlık savunusunun karşısına Osmanlı referansıyla parlamenter sistem savunusu; ülkenin haline bakın!

Önemli olan Parti Meclisi’nin bileşimi, oradan kimilerine göre “Yeni bir CHP”, kimilerine göreyse “Yeniden CHP” çıkacak.

Ama unutulan iki şey var:

CHP’de uzun süredir delegeler ideolojilere, programlara oy vermiyor ki. Zaten kimin ne dediğini bilen de az. Örneğin dün Gürsel Tekin ideolojisi nedeniyle PM dışında kalmadı. Sevmeyenleri çoktu. Selin Sayek’in çok oy almasını liberalliğine bağlamak ne kadar mümkün? İyi insan olarak tanınıyor.

Yok, CHP’de ideolojilerle ilgilenilmiyor. Zaten yaşaması için buna mecburlar. Belirsizlik, herkesi CHP’ye mahkum ediyor, herkes o belirsizliğe renk katma uğraşına gömülüyor, herkes bir sonraki kurultaya randevu veriyor. Ülke için tükenen umutları, parti içi beklentiler dengeliyor.

Ve giderek kimsenin birbirinden farkı kalmıyor.

Peki Gürsel Tekin'in suçu ne?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Demirtaş'tan ''yeni çözüm süreci'' başlıklı yazı... melnur 0 738 02.07.2022- 00:06
Konu Klasör CHP ve Kurultay... melnur 0 1440 20.07.2020- 07:10
Konu Klasör CHP’de olağanüstü kurultay ihtiyacı melnur 0 2903 01.01.2017- 03:25
Konu Klasör CHP'de kurultay zamanı: İki gün sürecek melnur 7 3782 06.02.2018- 09:53
Konu Klasör Bir miting, bir kurultay/Alpaslan Savaş melnur 0 3212 10.01.2014- 03:54
Etiketler   CHPnin,   günlük,   kurultay,   süreci,   başladı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS