SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 6 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   6   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 13.03.2016- 11:55


Bir komünist Hegeli ve A.Simth anlamamışsa yapacağı devriminde devrimden sonra kuracağı sisteminde çok hayrı olmaz. Ya insanlara olmadık cennet vaad edeceklerdir ya onlarca yıl sonra yıktıkları düzene geri döneceklerdir.Veya bütün topluma kötü dediklerine benzeyeceklerdir.

Marx'a Göre Hegel'de Diyalektik
Yazan   Bhikhu Parekh  
  Çeviri: Sina Güneyli

Marx'ın Hegel tartışması onun ideoloji teorisini anlamak için büyük önemdedir. Birincisi bu tartışma Marx'ın idealizm ve apoloji** arasında can alıcı bağlantı olarak gördüklerini vurgular. Ikincisi, Marx Hegel'in felsefesini düşüncenin felsefi biçiminin paradigması olarak aldığından, bu eleştiri, Marx'ın görüşüne göre, bir düşünce biçimi olarak felsefenin neden doğal olarak eleştirel olmadığını göstermek üzere tasarlanmıştır. Üçüncüsü, Marx, Hegel'in teorileştirme tarzının ona ya da genel olarak filozoflara özgü olmayıp diğer yazarlar tarafından da paylaşıldığını düşünür. Böylece Marx'ın Hegel eleştirisi, onun diğer yazarları, özellikle klasik ekonomistleri eleştirisi için bir model olmuştur.


Yazarda bunu anlatmaya çalışmış zaten.

Hegel her zaman bir üst aklın olacağını iddia etmiştir bu üst akıl dünyayı doğayı yönettiğini anlatmıştır ve Üst aklın- tezi -antitezi = sentezi olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır felsefesi ile.
İşte maddenin içinde özü vardır ruh özgürdür ruhun görevi özü özgürleştirmek derken bunu anlatmıştır.
O üst akıl özgürdür ve amacı maddeden özü çıkarıp özgürleştirmek tir demiştir.
Bu gün dünyayı yönetenler Hegel diyalektiğini önemser ve o felsefe ile yönetirler Tıpkı A.Simith in ekonomiye bakışı ve ekonominin hakimiyetini dünya yöneticilerine verdiği gibi Hegel de felsefesini vermiştir.

İşte bu iki kişinin (görüşün) eleştirisinden Marksizm çıkacaktır   Marksta bunu yapmıştır.

Hegel Diyalektiği
Hegel Diyalektiğine göre, insan kontrolünde (toplum yönetimi) iki zıt güç olmalıdır; Tez, Antitez. Bu iki zıt gücün çarpışmasından (ve sonunda uzlaşmasından) ilerleme sağlanır ve yeni bir güç doğar. (Tez + Antitez = Sentez). Bu sentez daha sonra yine tez olur ve karşısına yine bir anti-tez çıkarılarak yeni bir sentez oluştururlar. Bu böylece devam eder. Hegelin Diyalektiğine göre iki zıt gücü kontrol eden, sonucu da (Sentez) belirler. Hegelin politik sisteminde devlet aynı zamanda Tanrıdır, köle olarak görülen vatandaşın tek görevi bu devlete hizmet etmesidir ve bu hizmeti Tanrıya tapmak olarak algılamasıdır. Vatandaş kendini ülkesi için feda etmeye her an hazır olmalıdır.

Hegele göre bir üst akıl olmalıdır bu devlet veya en egemen konumundakiler olabilir Diğerleri onların planlarına uyan uydulardır.
Bu gün dünyayı yönetenler tıpkı hegel gibi düşünüyorlar devlet herşeydir devletin altındakiler hiç bir zaman özne değildir. Devleti mutlaklaştıran bütün idolojiler dolaylı dolaysız hegelcidir. Hegele göre devlet yeryüzü tanrısıdır ona göre devlet olamamış milletler millet olarak var değildir millet olanların köleleridir.
Bütün kurguları üst aklı yapar bir şey değişecekse onu ancak üst akıl değiririr. Türkiyede duyarız bu ülkeye komünizm gelecekse onu biz getiririz sizin gibi çabulcular değil dendiğini.

Vaya atatükçülerden de duyarız bakın imam bile cumhur başkanı olabiliyor bu ülkede yani biz izin vermeseydik muhtar bile olamazdı gibi sözleri.

İşte Hegelde A.Simiht de ciddiye alınması gereken düşüncelerdir. Özellikle Marksistler için.




Bu ileti en son hakkı tarafından 13.03.2016- 12:35 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 18.03.2016- 21:41


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Yazılarım arap saçı gibi karışık değil sen anlamamışsan suçlu ben değilim Hegelle ilgil yazıyı sen astın bende ne anladın diye sordum. Eğer bir yazıyı ben asmışsam altına ne anladığımı ve nasıl eleştiri veya katıldığımı yazarım muhakkak.

Bende hegelden iki çümlelik bir yazıyı koydum bundan ne anlıyorsun diye ama sen yine anlamadığını değil beni suçlamaktasın.
Daha ben yazıya katılıp katılmadığımı yazmadım ama sen benim hakkımda fikir sahibi olmuşsun.
Evet politzerin kitabını bundan 30 yıl önce okudum o okuduğum zaman çok önem vermiştir ama 1 yıl önce yine okumak istedim çok çirkin buldum devamını okumadan bıraktım.

onun için koyduğum yazı konusunda fikir belirtmiyorum katılıp katılmadığımı da söylemeye gerek duymuyorum çünkü sen bana düşünme ve konuşma zamanı tanımıyorsun benim hakkımda fikir sahibi olmuşsun zaten.




Bu yazılarına hiç anlam veremiyorum. ''30 sene önce çok iyiydi, sonra çok çirkin geldi'' diyorsan nesinin iyi, neresinin yanlış ve çirkin olduğunu da söylemen lazım. Söyleyemiyorsan veya söylemek istemiyorsan o zaman neden yazıyorsun? Felsefe konusuna bir solcunun yaklaşımı ''önce ruh mu yoksa madde mi'' şeklindedir. Burada net bir tavır alınır. Senin ne dediğin hiç anlaşılmıyor. Hegel'i, Politzer'i, Lenin'i okuduysan ve onlardan bir şey kapmışsan, o kaptığın şeyi yazmalı ve savunmalısın. Mesela senin için bu soru ne ifade ediyor? Ruh mu, madde mi? Hegel'i, Lenin'i, Politzer'i karıştırmadan bu konudaki görüşlerini yazabilir misin, yazamaz mısın? Senin yazıların çok fazla kişisel polemik konusu oluyorsa nedeni bu?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 19.03.2016- 09:56


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış


Bu yazılarına hiç anlam veremiyorum.   Hegel'i, Lenin'i, Politzer'i karıştırmadan bu konudaki görüşlerini yazabilir misin, yazamaz mısın? Senin yazıların çok fazla kişisel polemik konusu oluyorsa nedeni bu?






Bana Politrez yeni bilgi vermiyor bildiğimi ama o bildiklerimin bu gün çok işime yaramadığını hatırlatıyor .Belki ben değiştim zaten değiştiğimi çok defa söyledim örneğin 30 yıl önce ML idim şimdi sadece Marxist im Sovyet tarihini okudum çok sevdiğim Stalin artık hiç sevmemem gereken   bir desbot olduğunu anladım.

O günden bu güne dünya değişti bende değiştim taptığım sosyalist sistem çöktü çöküş suçlu Sovyetler deki ve dünyadaki komünist düşüncenin yetersizliği.

Bende bu yaşananlar değişime neden oldu. Şimdi arayış içindeyim ve geçmişi sorguluyorum bende hegel okuyorum marks diyelektiğin nesini eleştirmiş kendi aklımla çıkarmaya çalışıyorum

Sen bu yazıyı astığında belki benim fark edemediğim bir bilgiye ulaşmışsındır umudu ile sordum ne anladın diye .Seni rahatsız etmiş olacağım ki bana saldırdın ve beni bir yerlere koymaya çalıştın.

Halbuki çok basit bir soru sormuştum.
Bana niçin bir adres gösteriyorsun ben sana sordum.

Benim yazıların polemik konusu olabilir çünkü ben eskileri sorguluyorum ve bu günün dünyasını anlamaya çalışıyorum.
Mızrak çuvala sığmıyor kabelerimiz yıkıldı kolay mı zamanı anlamak.
Siz inanarak kolayı seçmişsiniz - Marks Lenin gelsin kurtarsın oh ne ala size düşen yan gel yat oluyor

Maddenin içinde öz vardır Ruh özgürdür Ruhun görevi özü özgürleştirmektir .İn ne olduğunu açıklamaya çalıştım yani cümleden ne anladığımı Sende katıl ne anladığını yaz bana Politzeri gösterme.

Her yazdığım yazıyı savunmam savunmanın yanında eleştiri hakkım vardır ve bu haklarımı kullanırım. Eğer benim dediklerim sana göre anlaşılmıyorsa bil ki alışkanlıklarını zorluyorum demektir İnsanın en zor vazgeçtiği şeyler alışkanlıklarıdır bilirim.

"Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünme süreci Hegel bunu "Fikir" ("Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in (hegel göre ruh)dışsal ve görüngüsel (Olayları, iç yüzünü ve temelindeki nedenleri düşünmeksizin dış görünümleri ile incelemeye ilişkin.   ) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir."

Marks   fikirin maddenin içinde olduğunu hegele (ruh) göre maddeden bağımsız olduğunu anlatmasıdır. hegel bir üst aklın var olduğunu hayatı bu üst aklın palnladığını anlatır Marks sa bir üst aklın olmadığını aklın herkesin yaşadığı ve anladığı dünyada oluşacağını söyler.

klasik bir söz vardır insan nasıl yaşarsa öyle düşünür işte Marks diyalektikten bunu anlamıştır.




Bu ileti en son hakkı tarafından 19.03.2016- 10:41 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 20.03.2016- 17:59


Benim yazıların polemik konusu olabilir çünkü ben eskileri sorguluyorum ve bu günün dünyasını anlamaya çalışıyorum.

****

Bana Politrez yeni bilgi vermiyor bildiğimi ama o bildiklerimin bu gün çok işime yaramadığını hatırlatıyor .Belki ben değiştim zaten değiştiğimi çok defa söyledim örneğin 30 yıl önce ML idim şimdi sadece Marxist im

****

Problem değiştiğinizi söylemenizde değil, Sn.hakkı; soldan liberal saflara bir yığın insan transfer oldu; sizin transferiniz de pek sorun çıkarmaz. Yorumlarınızda birbiriyle uyumsuz çok cümle var. Aşağı yukarı tamamı bu şekilde. Bakın, şu anda tartıştığınız konu diyalektik materyalizm. Siz bu konuda hem Leninizmi bıraktığınızı ve Marksist olduğunuzu söylüyorsunuz ve hem de Marksizmin en temel konu başlığını reddeder bir biçimde yorumlar yapmaya çalışıyorsunuz. Burada o kadar fazla yanlış iç içe ki, insanlar da tepki gösteriyorlar.

Marks diyalektik ve materyalizm konusunda hiçbir şey söylememiş olsaydı ve burada tartışılan konu sadece Lenin'in katkılarıyla Marksizme iliştirilmiş olsaydı, söylemeye çalıştıklarınız yine yanlış olurdu ama hiç olmazsa tutarlı olurdu. Şimdi hem yanlış ve hem de birbiriyle ilişkisinde tutarsız oluyor.

Sn.hakkı;

Diyalektik kavramını bir kenara bırakmalısınız. Bu bir yöntem; kendi başına bir bilim. Bu konu biraz daha karmaşık. Ama idealizm materyalizm konusuna gelindiğinde sorulan soru, Politzer'in başlangıç konusu tamamen konunun özü. Madde mi öncedir yoksa ruh mu? Bu sorudan kaçmamak gerek. Maddenin önceliği olduğunu savunanlarla ''ruh''un, ''düşünce''nin, ''bilinc''in önceliğini savunanlar felsefede ( kendi içlerinde farklılık olsa da) iki ayrı kampa ayrılıyor. Sorunun yanıtını madde olarak verenler materyalist kampta, ruh veya bilinç olarak verenler ise idealist kampta yer alıyor. Başlangıcımız, ayağımızı bastığımız yer burası. Burası anlaşılmadan, bu konuda belli bir zihin açıklığına ulaşılmadan bu tür konular tartışılamaz.

( İkinci alıntınız örneğin; politzer'in size bir şey vermeyen yanı nerede, veya Marksistliğinize aykırı gelen yanı neresi? Tek bir örnek verebilir misiniz?)

NOT: Henri Lefebvre hem Politzer'in kitabını ve hem de Sol yayınlarından çıkan Diyalektik ve Tarihsel Materyalizmin Abecesi kitabını ''vasat'' bulur. Haklı olabilir. Bir akademisyen için bugün Diyalektik Materyalizm'in çok daha yetkin bir dünya görüşü ve bilimsel yöntem olduğunu Lefebvre savunabilir. Ama biz ve sanal ortamda bu konuları tartışmaya çalışanlar   için konu akademik düzeyde tartışılan bir konu olmamalı. Büyük olasılıkla hiç birimiz o düzeyde değiliz, o zaman konuları daha basit bir zeminde tartışmaya çalışmak konuların anlaşılmasında daha yararlı bir yöntem olacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 25.03.2016- 19:57


Sn Melnur

Benim nereye ne şekilde transfer olacağım konusunda kararı ben vereyim izninizle.
Ayrıca Leninist olmam veya olmama yine beni ilgilendiren bir kondur .

Konu Hegel diyalektiğinin anlaşıldığı veya anlaşılamadığıdır yoksa sizinle bir gün liberalizmi de tartışırız merak etmeyin.

Soru şu idi Hegel diyor ki
Her Maddenin içinde öz vardır ruh özgürdür Ruhun görevi özü özgürleştirmektir
konu idalizmin ne olup olmadığı değil .,Bu cümleden ne anlanmış olmasıdır.

Ben ne anladığımı yazdım siz ne anladığınızı yazmadınız .

Konuyu farklı yerlere taşımayın yoksa kunudan sapılır .

Siz bana Liberal dersiniz Ben size muhafazakar .İşte o zaman tartışma imkanı ortadan kalkar ortada saldırı veya savunma kalır.

Ben artık hayatımdan bütün refaransları kaldırdım Onun için Marks ı da eleştiri olarak anlıyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 25.03.2016- 22:36


Hakkı bey, dönüp dönüp aynı cümleyi yazıyorsun, ben düşüncemi açıkladım diyorsun. Maddenin içinde hem öz var hem düşünce var. Bu konuda ne söyledin ki, düşünceni açıkladığını söylüyorsun. Kendinin anlamadığı bir konuyu sanki anlamış gibi ortaya koyuyorsun, yorumlarına baktım bu konuda hiçbir şey söylememişsin. Hegel'den yaptığın alıntıya katılıyor musun, belli değil. Buradan nereye varacaksın o da belli değil. Çok etkilendiğin cümleden ben bir şey anlamadım. Sen de anlamamışsın ki, o konuda bir açıklamada bulunmadan hep aynı cümleyi tekrarlayıp duruyorsun. Marks'a göre diyalektik o zamana kadar olan en iyi düşünme yöntemi. Tez, anti tez, sentez. Marks bu yöntemi alıyor ama o yöntemdeki idealizmi bir kenara bırakıyor. Marks benim yöntemim Hegel'inkinden farklı derken, Hegel yöntemindeki idealizm ile doğayı ve toplumu anlayamayacağımızı söylüyor. Diyalektik materyalizm de böyle ortaya çıkıyor. Felsefe konusundaki dar görüşlerimle konuya böyle bakıyorum. Senin konu hakkındaki görüşünü öğrenemiyoruz. Yazıyorsun yazıyorsun, ne yazıyorsun? Ne söylüyorsun? Neyi savunuyorsun? Başı sonu belli olan bir açıklama yaparsan ne söylemek istediğini de anlayacağız, nasıl cevap vereceğimizi de anlayacağız?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 26.03.2016- 12:30


Sn Munzur.
Sizde mi tartışmaya katılmak istiyorsunuz o zaman ne anladığınızı yazın.
Maddenin içinde hem öz var hem düşünce var. cümle bu değil Cümle şu Maddenin içinde öz vardır ruh özgürdür
Ruhun görevi özü özgürleştirmektir

Doğru soru doğru cevabın yarısıdır.

Bana sorduğun soru bu alıntıya katılıp katılmadığım Bende üstte yazdığım cevabımda katılmadığımı söyledim zaten. Ama   dikkate değer bir şey daha söyledim dünyayı yönetenler Hegel i dikkate alıyor onun önerdiği tezleri kullanıyor.

Sen ilgilenmeye bilirsin idalist der geçersin ama dünya yöneticileri senin gibi düşünmüyor Hegel i eleştirmek bile onu anlamakla başlıyor. Tıpkı A. Simth gibi

Eğer tartışmaya katılmak istersen önce ne anladığını söyleyeceksin.

Marks bu çümlenin neresini idalist bulmuş örneğin.
Felsefe konusundaki dar görüşlerimle konuya böyle bakıyorum Bu cümlen bile bu konuda bilgisizim demektir İnsan bilmediğini sorar



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 26.03.2016- 15:54


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Sn Munzur.
Sizde mi tartışmaya katılmak istiyorsunuz o zaman ne anladığınızı yazın.
Maddenin içinde hem öz var hem düşünce var. cümle bu değil Cümle şu Maddenin içinde öz vardır ruh özgürdür
Ruhun görevi özü özgürleştirmektir

Doğru soru doğru cevabın yarısıdır.

Bana sorduğun soru bu alıntıya katılıp katılmadığım Bende üstte yazdığım cevabımda katılmadığımı söyledim zaten. Ama   dikkate değer bir şey daha söyledim dünyayı yönetenler Hegel i dikkate alıyor onun önerdiği tezleri kullanıyor.

Sen ilgilenmeye bilirsin idalist der geçersin ama dünya yöneticileri senin gibi düşünmüyor Hegel i eleştirmek bile onu anlamakla başlıyor. Tıpkı A. Simth gibi

Eğer tartışmaya katılmak istersen önce ne anladığını söyleyeceksin.

Marks bu çümlenin neresini idalist bulmuş örneğin.
Felsefe konusundaki dar görüşlerimle konuya böyle bakıyorum Bu cümlen bile bu konuda bilgisizim demektir İnsan bilmediğini sorar




Hakkı bey, Dünyayı yönetenler Hegel'i dikkate almıyor, Hegel egemenleri savunur hale geliyor. Marks da bu düşüncesine karşı geliyor Hegel'in.

Hegel bir cümleden ibaret değil. bir cümleyle de anlaşılmaz. Hiçbir felsefe bir iki internet makalesiyle de anlaşılmaz.

Sen de cümleye katılmadığını söylüyorsun üstelik felsefe açısından yalnız başına zor bir cümle bu. Katılmadığın halde neden sürekli tekrarlıyorsun? Hegel idealist bir filozof önemli yanı diyalektiği savunması. Marks'ın felsefesini bile çözümleyemeden Hegel'de ve üstelik anlaşılmaz bir cümlede ısrar edişin çok manasız. Her önüne gelene aynı cümleyi soruyorsun, bu cümle doğruysa Hegel'i tam anlamıyla bilen birileri tarafından yorumlanabilir. Sen de yorumlayamadığına göre senin de bilmediğin anlaşılıyor. O zaman neden bu kadar ısrar ediyorsun,   bu ısrarda nasıl bir fayda bekliyorsun?

Hegel idealist, dünya yöneticileri de yönetirken Hegel ne demiş diye bakmaz. Çıkarları neyi gerektirirse onu yaparlar. Merakımdan soruyorum, Hegel denildiğinde ne anlıyorsun, katılmıyorsan nedenini yazar mısın? Madde mi ruh mu sorusuna cevap vermeden Hegel'in bir cümlesine sıkı sıkı sarılman o kadar manasız geliyor ki. Hegel'in idealizmi zaten bu soruya göre aldığı felsefi tutumdan ortaya çıkıyor. Biz buna karşı çıktığımız için materyalist oluyoruz. O kadar yazı yazdın, hala ne olduğunu anlatamadın, bu konuya dair görüşünü yazmadın.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 6 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   6   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Hegel’in Diyalektik Yöntemi ve Diyalektik Anlayışı... melnur 0 1166 12.05.2020- 00:28
Konu Klasör Spinoza’nın gözlüklerinden Marx’a... melnur 0 473 16.05.2022- 02:08
Konu Klasör 'Kadınlar Karl Marx’a ne borçludur?' melnur 1 2590 10.03.2019- 04:59
Konu Klasör Diyalektik nedir? bedrettin 4 6726 16.01.2023- 01:21
Konu Klasör Devrim ve Diyalektik hakkı 0 3044 10.02.2016- 11:47
Etiketler   Marxa,   Göre,   Hegelde,   Diyalektik
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS